kanal isim Fransızca canal 1 . Bir takım bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla ya da gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle...
kanal
isim Fransızca canal
"Süveyş Kanalı."- .
"Panama Kanalı."- .
2 . Telefon, telgraf, tv vb. araçlarla iletişimi elde eden yol, hat.
3 . Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti.
4 . anatomi İçinden damar, sinir ya da bir sıvı geçen yol.
5 . coğrafya İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz:
"Mozambik Kanalı."- .
Diş Kanal Tedavisi Nedir?
Kanal Cephesi kaç senesinde açılmıştır?
Tv kanal türleri nedir?
Kanal
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
İnsan eliyle açılmış, ulaşıma elverişli su yolu. Deniz, göl, ırmak şeklinde büyük suları birbirine bağlayan kanalların oldukça eski bir zamanı vardır. Tarihin en eski, uzun kanallarından birisi olan ve Çin'de Hangçov ile Pekin'i birbirine bağlayan "Büyük Kanal", İ.Ö. 500 senesinde açıldı. Daha çok ziraat alanlarını sulamak, bataklık bölgeleri kurutmak amacıyla kanal açma faaliyeti yüzyıllar boyu sürdü. Bunların yanı sıra, 19. yüzyıldan itibaren ulaşım için büyük kanallar açıldı. Mesela 1869'da açılan Süveyş Kanalı, gemilerin Afrika'yı güneyinden dolaşmak zorunda kalmaksızın Hint Okyanusu'na, 1914'te açılan Panama Kanalı, aynı şekilde gemilerin Cenup ABD'yı dolaşmadan Büyük Okyanus'a geçmesini sağlamış oldu, ulaşım yollarını büyük seviyede kısalttı. Kara, deniz ve bilhassa havayollarının gelişmesi sebebiyle büyük harcamalara neden olan kanal yapımı, günümüzde eski önemini yitirdi.
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
İnsan eliyle açılmış, ulaşıma elverişli su yolu. Deniz, göl, ırmak şeklinde büyük suları birbirine bağlayan kanalların oldukça eski bir zamanı vardır. Tarihin en eski, uzun kanallarından birisi olan ve Çin'de Hangçov ile Pekin'i birbirine bağlayan "Büyük Kanal", İ.Ö. 500 senesinde açıldı. Daha çok ziraat alanlarını sulamak, bataklık bölgeleri kurutmak amacıyla kanal açma faaliyeti yüzyıllar boyu sürdü. Bunların yanı sıra, 19. yüzyıldan itibaren ulaşım için büyük kanallar açıldı. Mesela 1869'da açılan Süveyş Kanalı, gemilerin Afrika'yı güneyinden dolaşmak zorunda kalmaksızın Hint Okyanusu'na, 1914'te açılan Panama Kanalı, aynı şekilde gemilerin Cenup ABD'yı dolaşmadan Büyük Okyanus'a geçmesini sağlamış oldu, ulaşım yollarını büyük seviyede kısalttı. Kara, deniz ve bilhassa havayollarının gelişmesi sebebiyle büyük harcamalara neden olan kanal yapımı, günümüzde eski önemini yitirdi.
Kanal nedir?
İnsanlar tarafınca belli başlı bir gayeyle açılan su yolu
İlk kanallar sulama ve ulaşım maksadıyla açılmıştır. Bunlara Mezopotamya'da rastlanır. M.Ö. 510-520 senelerinde Büyük Darius, Nil Nehrini Kızıl Denize birleştirecek kanal için emek harcamalar yapılmış ve ilk Süveyş Kanalı fikrini ortaya atmıştır. Benzer projeler Romalılar zamanında da ortaya atılmış ve bir bölümü gerçekleştirilmiştir. Değişik bir kanal projesi de Kanuni Sultan Süleyman Hanın sadrazamlarından Sokullu Mehmed Paşa tarafınca düşünülmüştür. Buna nazaran Volga Nehri Karadeniz'e bağlanacak, bu suretle Hazar Denizi Karadeniz ile birleşmiş olacaktı.
Kanallar topraktan olduğu şeklinde, beton, asfalt ya da taş kaplı olabilir. Kanallar üstüne yapılacak setlerle su seviyesi alçaltılıp, yükseltilebilir. On beşinci yüzyıldan bu yana kullanılan bu sistemle çok eğimli arazideki kanallar üstünde ulaşımı sağlamak mümkün olmuştur. Setler çok türlü yapılmaktadır. Bunlardan biride en fazlaca kullanılanları, yan duvarlara konan kanatçıklar ya da tabandan yükselen engellerdir. Eski olanların ahşaptan yapılmasına karşın, yenileri çelik konstruksiyondur.
Yeryüzündeki en mühim iki kanal Panama ve Süveyş olup, bu tür durumlar iki okyanusu birbirine bağlar. Bu kanallardan Panama, türlü engellere haiz olup; her havuzdaki su seviyesi, deniz aracı girdikten sonrasında, yükseltilir ve başka havuzdaki su seviyesi ile aynı yüksekliğe getirilir. Böylelikle araç bir havuzdan başka havuza geçer ve ilerler. Süveyş Kanalı ise deniz seviyesinde olup, herhangi bir müdahaleye lüzum kalmaksızın araç hareket eder. Panama Kanalı 75 km; Kızıldeniz'i Akdeniz'e bağlayan Süveyş Kanalı ise 1869'da tamamlanmış olup 162 kilometredir.
Az maliyetle ulaşımı sağlamış olduğu için, sanayii gelişmiş ülkelerde kanallardan yaygın bir biçimde istifade edilir. Bilhassa Avrupa ülkeleri bu mevzuda ileri gitmişlerdir. Fransa'da ortalama 5000 km'lik kanal mevcuttur. Belçika ve Hollanda'daki kanallar daha çok deniz seviyesinin altında olup ulaşım ve sulama maksadıyla kullanılır. İngiltere'de 8000 km civarındaki kanalların pekçoğu 1759-1834 yılları içinde inşa edilmiştir. Rusya'da da sun'i olarak açılmış ya da çevrilmiş kanallar mevcuttur. ABD'de
ise kanal ulaşımı oldukça gelişmiş olup, demiryollarının yaygınlaşmasıyla
duraklamıştır.
Kaynak:
KANAL a. (lat. canalis, fr. canal' dan).
1. Deniz, ırmak, göl vb. sularını birbirine bağlamak «için açılan geniş su yolu: Panama kanalı. Süveyş kanalı. Marne-ren kanalı.
2. iki kıyı içinde görece olarak dar deniz; boğaz: Mozambik kanalı.
3. Bir sıvının başka bir yöne akmasını elde eden su yolu; ark.
—Akışkan, mekan. Kanal tıkanması, model boyutlarının havatüneli kanalına nazaran çok büyük olması halinde sesyakını hızlardaki aerodinamik deneylerde görülen bozucu vaka. (Bu koşullarda model temel kesitiyle bir ses boğazı oluşturur ve ölçümlerin hiçbir kıymeti kalmaz.) || Hava tüneli kanalı, bir aerodinamik havatünelinde havanın akmış olduğu kapalı bölme bütünü.
—Arıat Atar ve toplardamarlardan başka. ince uzun silindir şeklinde boru ya da boşluk. (Bk. ansikl. böl.)
—Ask. denize. Akustik kanal, GüVENİLİR AKUSTİK GEÇlT"in eşanlamlısı.
—Balıkç. Genellikle bir ters alt akıntıyla yüzeydeki düz akıntı içinde kalan, balık sürülerinin yığıldığı derince sular. (Bui sularda avlanan türlere kanal istavriti, karidesi vb. şeklinde isimler verilir.) ||Kana/ açma, balığı ağa doğru yöneltmek için, bir ırmağın otlarından bir kısmını biçerek yol açma. (Bu yöntemle açılan yola balık yolu denir.) ||Kana/ yürütmek, halat façuna etmeden ilkin kolların açılmaması için ip sararak kuvvetlendirmek.
—Bayınd. Çıkış kanalı, bir gölün, bir havzanın vb sularını boşaltmaya yarayan kasnak (Eşanl. BOŞALTIM KANALI.) || isale kanalı, bir kaptaj ya da barajın sularını bir kentin su deposuna ya da su arıtma tesislerine akıtmaya ya da bir gölün, selin, ırmağın sularını hidrolik tesiâerin işleme odasına taşımaya yarayan kanal. (Eşanl. İLETİM KANALI.)
—Bilş. Bir bilişim sisteminin birimlerini, birbirine bilhassa işlem birimini giriş ve çıkış çevre birimlerine bağlayan organ. (Kanal, kablo bağlantılarından ve bilgi alışverişini yöneten mantık birimi kümelerinden oluşur.) ||0asıf kanal, bir tek çevre birimine özgü kanal. ||Çok/u ya da çoğullamalı kanal, bir sürü çevre birimini bir işlem birimine bağlayan kanal.
—Bot. Hava kanalı, damarlı su bitkilerinde, özekdokuda bulunan boşluk ağı. (Bunların içleri bitkide fotosentez ve solunum sonucunda oluşan gazlı bir karışımla doludur. Bir takım su böcekleri, solunum havası elde etmek için bu tarz şeyleri delerler.) ||Özek kanalı, özeğin içindeki boşluk. ||Salgı kanalı, ışınsal ve teğetsel yönde bölünerek aralarında uzun bir boşluk bırakan ve salgılarını bu boş bölüme salan hücre dizilerinin oluşturduğu iletim kanalı.
—Camc. Dağıtım, koşullandırma, soğutma kanalı, camın fırın çıkışından biçimlendirme makinelerine doğru akmasını elde eden yüksek kaliteli ateş tuğlasından, ısı- geçirmez kanal. (Çoğu zaman eni derinliğinden daha fazladır ve biçimlendirme esnasında benzeşik akışmazlıklı bir cam elde edebilmek için ısıtma ve soğutma araçlarıyla donatılmıştır.)
—Cerr. Kanal açma, tıkalı bir kanalın sürekliliğini sağlamak için, hususi bir trokarla sözkonusu kanalın kapalı kısmını açmayı öngören işlem.
—Deniz yap. Bir deniz limanındaki tabii ya da suni su yolu. (Bk. ansikl. böl.) ||Ka- nal gemisi, II, IV ve daha yukarı sınıflara karşılık gelen dere gemilerinin tersine I. derslik vapur. Bağlantı kanalı, değişik seviyedeki iki havuzu birbirine bağlayan ve en yüksek kısmında, dağıtım için bir kapak arası (ya da dağıtım noktası) içeren kanal. ||Besleme kanalı, bir kanalı suyla beslemeye yarayan ufak su yolu.
—Denizbil. - GEÇİT'in eşanlamlısı.
—Denize. Makaralarda, halatların geçmiş olduğu oluk. ||Büküm biçimlerine nazaran, halatların kolları içinde görülen tertipli helisel boşluk. ||Kar?a/ yürütmek, façuna edilecek bir halatın yayınlarını inceyle (gırca- la, mürnel vb.) doldurmak.
—Dy. Dingil indirme kanalı, dingilini indirmek için bir lokomotifin altında açılan kanal; bu kanalda, içinde krikoların bulunmuş olduğu bir kuyu yer alır; krikolar kısa bir hat parçası oluşturan bir platformun düşey olarak yer değiştirmesini sağlar. Muaye- ne kanalı, bir hendekten ya da derin bir çukurdan oluşan ve iki ray içinde yer edinen yapı; bu durumda rayları çukurun iki yanında bulunan iki ufak sağlam örme duvar taşır. (Muayene kanalı, bir taşıtın bilhassa de lokomotifin alt kısmında yer edinen organları muayene etmeyi ya da onarmayı sağlar.)
—Elektrotekn. Kablo kanalı, dış mekanik etkilerden korumak için, elektrik kablolarının yerleştirildiği kanal.
—Havc. Besleme kanalı, bir uçağın hava girişi ile bir motor arasına yerleştirilen kanal.
—Isıt, havld. Ayrı duman kanalı, aynı odaya döşenmiş ve yalnız bir duman ya da yanmış gaz borusu deliği olan tek bir ocağa ya da aynı türde tek bir ocak grubuna bağlanan kanal. ||Duman kanalı, bacadaki çekmeyi ve yanmadan lanan gazları dışarı yöneltmeye yarayan kanal. (Bk. ansikl. böl.) Havalandırma kanalı, yalnız temiz ya da kirli havanın geçişi için.kulla- nılan kanal. ||S/caA hava kanalı, evvelde ısıtılmış havanın gezdiği kanal. ||Sökülür duman kanalı, sökülebilen ve tekrardan takılması için başka bir malzemeye ya da bağlantıya gerek bulunmayan kanal. (Bunun tersi durumdaki kanala "durağan" ismi verilir.) Toplu ya da tek duman kanalı, değişik odalara yerleştirilmiş bir sürü ocağı birbirine bağlayan çıkış kanalı.
—iletiş. Yazılı, işitsel ya da görsel işaretlerin ya da iletilerin, türlü şekilde tanımlanan alıcılara iletimi için lüzumlu dayanak ya da teknik aygıtlar bütünü.
—inş. Kanal sıvası, bir mecranın iç yüzünü, kesintisiz bir şekilde kaplayan sıva. ||Havalandırma kanalı, mekânların havalandırılmasını elde eden mecra. || Moloz kanalı, bir şantiyede molozları boşaltmak için açılan kanal. || Su toplama kanalı, bir pencerenin telaro alt başlığına açılan ve suyu biriktirerek bir boru vesilesiyle dışarı atılmasını elde eden ufak oluk.
—Kıra inş. Ahırlarda, hayvan idrarlarını dışarı akıtmak amacıyla, taş ya da çimento zemine oyulmuş oluk. (Gübre kanalları sıvıların tümüyle akıp gitmesini sağlayacak bir eğimde olmalıdır.) || Gübre kanalı, hayvancılıkta kullanılan yapılarda gübrelerin ve atık suların boşaltımına yarayan ufak kanal-HHavalandırma kanalı, basınçlı havayı, havalandırma yapılacak mekânlara ya da kurutulacak bir ürüne, mesela samanın içine gönderen ve yürüyerek, genellikle deliklerle donatılmış boru.
—Mak. san. YİV'in eşanlamlısı. Kanal açma, bir bölüme, bir takıma, bağzı tezgâhının bir organına kanal yontmak işlemi. (Eşanl. OLUK AÇMA.) ||Kanal açma tezgâhı, makine yapımında kanal açmak için kullanılan ekip tezgâhı.
—Marangl. Köşeli oluk. || Kanal açma, ahşap bir parça üstünde, testere, rende ya da freze makinesi yardımıyla bir kanal oluşturma. || Kanal birleştirme, masif işlerde ara tablaları yan tablalarla birleştirmeyi elde eden geçme türü. Düz, kırlangaç kuyruğu, yarım kırlangıç kuyruğu olarak yapılır. (Bk. ansikl. böl.) || Kanal rendesi, kanal açmada kullanılan ve kanal derinliğine nazaran ayarlanabilen ağaç ya da metal gövdeli rende. || Kanal testeresi, kanal kenarlarını kesmede kullanılan ince dişli testere. (Sapı testerenin sırt kısmında yer alır.)
—Metalogr. Ayrışma kanalı, katılaşmış alaşımın bileşiminden birazcık değişik bir bileşimdeki metal çizgisi. (Bu çizginin sebebi, katılaşmanın bitiminden ilkin alaşım elementleri bakımından daha varlıklı bir ayrışık sıvıyla dolan bir yırtıklık ya da kanaldır. Her ayrışma, alaşımların kimyasal bileşimlerinin metal hacminin her tarafında aynı olmamasına katkıda mevcuttur.)
—Metalürj. Bir döküm parçasının yüzeyine açılan dar ve uzun gaz kabarcığı. ||Katı halde karışmaz ve parçanın yüzeyinden özüne doğru yayılan birikimler oluşturan bir bileşenin dağılım özürü (bir bakır -kurşun alaşımındaki kurşun kanalı). Genel olarak, bir metalin her gaz kabarcığı katılaşma sonunda ayrışmış bir sıvıyla dolu olabilir ve bu şekilde bir gaz kanalı oluşturabilir. ||Kana/ dolgusu, döküm modelinin türlü noktalarına yerleştirilen ve balçıkla sıvandıktan sonrasında döküm esnasında eriyen, bu şekilde de sayısı kadar çıkıcı iş- levli hava yolu oluşturan mum çubukların her birisi. ||Yüzey kanalı, kalıbın erimiş parça üstünde bıraktığı ufak iz; kalıbın türlü bölümlerinin birleşme noktalarında görülür.
—Metalürj. ve Heykc. Döküm kanalı, endüstri ya da sanat dökümcülüğünde, kalıbı besleme sisteminin bir kısmını oluşturan ve kalıp boşluğunun sıvı metalle dolmasını elde eden düşey yolluk.
—Nük. müh. Nükleer reaktörde, çoğu zaman nükleer yakıt ve soğutma akışkanını taşıyan koru. (Bir takım kanal tipleri, ışınlanacak madde koymak ya da ışınımları reaktör dı: şına çıkararak deneysel amaçlarla kullanmak için tasarlanmıştır.)
—Oftalmol. Gözyaşı kanalı, gözyaşını gözyaşı bezinden burun boşluğuna akıtan yol. (Tıkanıklığı sık görülür ve devamlı olarak gözden dışarıya gözyaşı akmasına ne den olur.)
—Oto. Yağlama kanalı, çeperleri örülü bir çukurdan oluşan yapı; burada bulunan bir işçi, kanal üstüne yerleştirilen taşıtın onarımını ve bakımını yapar.
—Polim. Enjeksiyon kanalı, enjeksiyonla kalıplamada besleme kanalının enjeksiyon memesi girişi ile kalıp girişi içinde yer edinen kısımı.
—Radyotekn. Gösterim kanalı, hususi iki frekans sınırıyla ya da merkez frekansı ve bant genişliğiyle ya da eşdeğer her tür göstergeyle tanımlanan ve radyo ya da tv yayınında kullanılan radyoelektrik tayf kısımı. (Soyut ve yönetsel bir kavram olan kanal terimini, somut iletim aracı oluşturan hat kavramıyla karıştırmamak gerekir.)
—Sil. Ateşleme kanalı, barut hakkını ateşleyecek ağızotu alevinin geçmesi için meydana getirilen ufak yarık. ||Ger7 tepme kanalı, bir silahı çalıştıran gazların yönünü değiştirebilmek için namlu içine açılmış delik.
—Su işler. KANALİZASYON BORUSU'nun eşanlamlısı.
—Ziraat. Akaçlama kanalı, nemli ya da bataklık bir arazideki fazla suyu akıtarak toprağı, ziraat ya da hayvancılığa elverişli hale getirmeye yarayan kanal.|| Sulama kanalı, sulama sularını, baraj gölünden, kuyulardan ya da artezyenlerden tarlalara götürüp dağıtmaya yarayan kanal. (Sulama ya da akaçlama kanalları, bir sürü kişinin toprağından geçmek durumundaysa, mal sahiplerinin rızasına ya da kanal yerinin kamulaştırılmasına gerek kalmıştır.)
—Taşoc. Suyuna kanal, bir taşocağında kayaç kazısını kolaylaştırmak için bir katmanın altında ve katmanlaşmaya koşut olarak açılan derin yarık.
—Teknol. Duman kanalı, alevin geçmesi için fırın kemerlerine açılan delik.
—Telekom. Radyo kanalı, tv kanalı, aynı programı yayımlayan radyo ya da tv vericileri ağı. ||Bağlantı kanalı, bir telekomünikasyon ağının iki terminali arasındaki trafiği sağlamak için komüta- törlerle geçici olarak bağlanmış iletim hatları ya da devreleri kümesi.
—ANSİKL. Anat. Kanal ismi bir sürü organ için kullanılır. Bunların ortak özelliği boru şeklinde olmaları ve içlerinden bir takım maddelerin geçmesidir. Bu kanallar içinde şunlar sayılabilir: boşaltma kanalları, kemik kanalları ve damarsı kanallar.
1. Boşaltma kanalları, kulakaltı tükürük bezindeki Stenon kanalları, çenealtı tükürük bezindeki VVarton kanalı, meme bezlerinin süt kanalları, karaciğerdeki koledok ve safra kanalları, pankreastaki Santorini ve VVirsung kanalları, idrarı atmak için üretra kanalı, vb.;
2. kemik kanalları, iki türlüdür: bazısı kemiğin kendisine aittir (kemik besleyici kanallar, Havers kanalları ve ilik kanalları); ötekileri kemiklerin yüzeyindedir ve bir sürü organın geçişini sağlar (omurga kanalı, kuyruksokumu kanalı, içkulaktaki yarım daire kanalları, karotis kanalı, altçene kanalı, dişlerdeki kök kanalları, vb.);
3. damarsı kanallar şunlardır: kilus kanalları, göğüs kanalı (karındaki tüm lenf damarlarının birleştiği kanal), atardamar kanalı (embriyonda aort akciğer atardamarı içinde bağlantı sağlar, normalde doğumdan ilkin kapanır ve kaybolmazsa bir kalp biçim bozukluğu sayılır), vb.
“Kanal†terimi bununla birlikte kasık kanalı, uyluk kanalı, ependim kanalı şeklinde geçiş bölgeleri için de kullanılır.
—Coğ. ve Deniz yap. Su ulaşım kanallarının sınıflandırılması ve görevi. Sayıları sınırı olan, ama önemleri büyük kanaldan (okyanuslararası Süveyş ve Panamâ kanalları) deniz ulaşımında yararlanılır. Akarsu ulaşımını elde eden kanallar, akarsu ağlarının (kimileri düzenlenmemiş, kimileri özgür akıştı olarak düzenlenmiş, kimileriyse kanallar içine alınmıştır [bunlar yapay su yollarına çok benzer]) bir parçası olacak şekilde yapılır Çoğu zaman, yüksek debileri tanzim etme gerektirmeyen (hatta kimi zaman düzenlemeyi yasaklayan) büyük tropikal bölge ırmaklarında (Zaire, Amazon, Yangzi Ciang) tanzim etme zorunluğuyla karşılaşılmaz. Bununla birlikte kanallar, Kana- da'da olduğu şeklinde İskandinavya ya da Sovyetler Birliği'nde de kütüklerin yüzdürülmesine. olanak verir. Özgür akışlı düzenlemeler, türlü tekniklerden (mesela menderesleri kaldırmak [Mississippi]) yararlanarak trafiği hızlandırmayı maksatlar.
Yoğun bir trafik var ise ya da öngörülüyorsa ve bu sebeple de mühim harcamalar yapılacaksa, akarsuların boyuna profillerinin çıkarılması, eklüzler içeren bir takım enine barajla (ulaşım barajları) desteklenmesi ve az eğimli kapak arası kesimleri oluşturan akarsu kanalları gerçekleştirilmesi yerinde olur. Bütünüyle suni kanallara erişince, bunların başlıca iki tipi vardır: yan kanallar akarsuların su yetersizliğini (suların çok belirgin şekilde çekilme si [Loire], çok dik yamaçlar, tehlikeli [Tan- carville kanalı] ya da kumla dolmuş [Paimboeuf kanalı] haliçler) giderir; birleştirme kanalları, ilk başlarda boyutları yamaç havzalarının boyuyla orantılı olan akarsu ulaşım ağlarının genişletilmesinde temel rol oynar. Çin'de, Yangzi Ciang, Huang Hı ve Pekin'i bin kilometreyi aşkın bir uzunluk süresince birbirine bağlayan İmparatorluk kanalı XIII. yy.'da açılmıştır. Aynı dönemde, Şimal İtalya'da, Hollanda'da, Flandre'da da birleştirme kanallan açılmıştır. Fransa'da açılan ilk birleştirme kanalı Briare kanalıdır (1642). Ne var ki endüstri bölgelerindeki başlıca birleştirme kanallarının büyük bölümü XVIII. ve XIX. yy.'da, demiryollarının yaygınlaşmasından derhal ilkin açılmıştır. Nihayet ABD'de, bilhassa kıyılardaki denizkulaklarından yararlanarak, Atlas okyanusu (Norfolk'tan Florida'ya) ve Meksika körfezi (Florida'dan Meksika sınırına) kıyısına paralel uzanan çok hususi int- racoastal Waterways gerçekleştirildi.
Bir kapak arası kısmından öbürüne geçiş, derhal daima eklüz yararlı alanlarıyla yapılır; eklüzlerin en büyükleri çok büyük su düzeyi farklılıklarına ulaşır: Columbia (ABD) üstündeki John Day'de 34 m. Başka teknikler de geliştirilmiştir (gemiler için asansörler [Fransa'da Arzviller'de] ve su eğimleri [Fransa'da Montech'de]), ama bu tür durumlar nadir rastlanan örneklerdir. Eklüzler, gemilerin boylarını sınırlandırarak ve gemilerin geçiş süresini etkileyerek (gemilerin sayılarının az ya da çok olması ve eklüzü aşmak için gemilere lüzumlu vakit burada önemlidir) türlü su yollarındaki trafik kapasitesinde çok mühim rol oynar. Trafiğin düzene sokulmasıyla (1959'dan bu yana Sen'de [Fransa] uygulanmış olduğu şeklinde) türlü iyileştirmeler sağlanabilir. Akarsu ulaşım ağlarının genel düzeni ve kanalların bu ağdaki oranı büyük seviyede topografyaya bağlıdır. Kanallar, Hollanda'daki çok sık akarsu ağında ulaşıma elverişli yollarının % 72,6'sına eşit uzunluktadır. Tuna kıyısındaki ülkelerde (ırmak, buralarda ulaşımın büyük kısmını sağlar) bu tür durumlar neredeyse asla yoktur.
Uzunlukları ne olursa olsun, kanallar, ulaşımı sağlama bakımından büyük ehemmiyet taşıyabilirler: mesela Fransa'daki Dunkerque (Valenciennes) ve Şimal kanalı. Almanya'da, ülkedeki ırmakların çoğunu birbirine bağlayan Mitellandkanal (1915-1937), ülkenin ikiye ayrılmasından bu yana yararlılığını büyük seviyede yitirmiştir. Buna karşılık, Ren-Main-Tuna (555 km; bunun 384 km'si Main kanalı) kanalının gerçekleştirilmesi, Şimal denizi'nden Karadeniz'e kadar kesintisiz bir ırmak ulaşımına olanak verecektir; oysa büyük gabarin Akdeniz-Ren bağlantısı hâlâ bir sürü münakaşaya yol açmaktadır. Rusya'nın Avrupa'daki topraklarında, Volga (Moskova' ya ve Ak deniz'e bağlıdır), Don (ve bundan dolayı Karadeniz), Sen-Petersburg ve Baltık arasındaki kanalların modernleştirilmesi, türlü deniz cepheleri içinde bir bağlantı oluşturmaktadır. ABD' de, Michigan gölüyle Mississippi arasındaki Illinois ya da Welland kanalı (Onta- rio ve Erie gölleri içinde ortalama 100
m'lik bir düzey farkına ulaşır), Erie kanalından 0825) ve bu kanalın yerini alıp Atlas okyanusu'nu Büyük Göller'e (Hudson vadisinden geçerek) bağlayan New York Barge Canal'dan (1918) daha mühim rol oynamaktadır.
* Bir kanalın su yönünden beslenmesi. Bir yan kanalın beslenmesi, çoğu zaman yanında uzandığı akarsudan direkt doğruya su alıp (az kayba neden olan harklarla akarsu kanala bağlanır) yerçekimi yardımıyla gerçekleştirilir. Süzülme ve buharlaşma sonucu ortaya çıkan kayıpları göz önüne alabilmek için, uygun aralıklarla seçilmiş noktalarda çoğu zaman bir sürü bağlantı yapılır. Bir birleştirme kanalının beslenmesi, yamaç havzası ufak olduğundan hep su larının sınırı olan olduğu bir kesimde bulunan kanalın paylaştırıcı kapak arası kesimlerini ilgilendirir. Birleştirme kanalının beslenmesi ya -kurak dönemlerde lardaki yetersizliği gidermek ve olanaklar elverdiğince, yerçekiminden yararlanarak kanalı beslemek için su rezervlerinin düzenlenmesini (hiç olmazsa paylaştırıcı kapak arası kesimlerini minimum düzeyde gerçekleştirme) ya da su yeterliyse derhal pompalamaya başvurmayı gerektirir. Bu pompalamalar ya direkt doğruya paylaştırıcı kapak arası kesimlerini su bağlantılarından (ya da rastlantısal olarak hazneye) ya da su getirme kanalı olarak- en yakın bağlantıdan başlayarak paylaştırıcı kapak arası kesimlerine kadar birbirini izleyen kapak arası alanlarını kullanarak yapılabilir; bu durumda her eklü- zün sağına bir pompalama istasyonu kurulur. Marne-Saöne kanalının ve Est kanalının cenup kolunun paylaştırıcı kapak arası kesimleri, yerçekimiyle beslenen haz- nelerce beslenir. Elektrik enerjisi tüketen bu türlü pompalamalar, kurak dönemlerde yapılır (çünkü geri kalan dönemlerde tabii beslenme yeterlidir).
Süzülme sonucu çok mühim su kayıplarını ortadan kaldırmak için, genellikle çanağın kenar yamaçlarından ya da tavanından akmaları, kil, asfaltlı gereçler ya da beton örtüleriyle ya da madensel pal- planş düşey perdelerle durdurmak zorunda kalınır. Balçık ya da başka gereçlerin yığılması yüzünden ulaşım olanakları azaldığında kanalların bakıma alınması (bilhassa taraklama yapılması) gerekir.
• Kanalların özellikleri. Bir kanalın boyutları (eksenine dik düşey bir düzlemle tanımlanır), hem ulaşım olanakları hem de gemilerin su altında kalan kesimiyle tanımlanır.
* Internasyonal hukuk. Internasyonal kanallar, bir uzlaşmanın sonucu olan istisnalar haricinde, yalnızca, kanalın kazılmış olduğu topraklara egemen devletin yetkisi altına verilir Ne var ki tüm mühim kanallar (Kiel, Panamâ, Süveyş) için uzlaşmalar yapılmıştır; sözkonusu uzlaşmaların hepsi gemiler için geçiş serbestliğini öngörür, ama -geçiş parası hakkını saptamak için kanalın üstünde bulunmuş olduğu topraklara egemen devletin yetkisini de çoğu zaman tanır.
—Deniz yap. Kanal, limana sık gelen gemilerin en büyüklerine uygun derinlikte ve genişlikte olmalıdır. Bakımı tarak gemileriyle yapılır ve sınırı çoğu zaman işaret şamandıralarıyla belirtilir. Genişliğinin, en büyük geminin uzunluğuna en azından eşit olması yeğlenir. Kanal derinliği, vapur omurgası altında bir su yüksekliği (0,5 m ile 3 m) bırakacak şekilde düzenlenmelidir; bu yükseklik de, sınırı olan derinlikte seyreden gemilerdeki çekmiş olduğu suyun artışına ve soluğan etkilerine bağlı olarak belirlenir.
—Isıt, havld. Bir duman kanalında aranacak özellikler şunlardır: bacalarda tutuşma halinde 1 000 °C sıcaklığa dayanacak şekilde ısıl darbelere karşı yüksek direnç, hatalı eklem yerlerinden gazların kaçışını engellemek için iyi bir sızdırmazlık, dışarı doğru ısı kaybını önlemek için iyi bir yalıtkan güç. Durağan kanalların yapımı için çoğu zaman pişmiş topraktan, ateşe dayanıklı ve puzolan betondan, kalınlıkları 30 -50 mm içinde değişim gösteren prefabrike elemanlar kullanılır. Çift çeperli ve titremeli bir Betonla kaplanmış asbestli çimentodan künkler de mevcuttur. Duman kanalları iç ya da cephe duvarlarının içine yerleştirilebilir ya da bu duvarlara dayandırılır.
—Marangl. Düz kanal birleştirme, adam parçayı başkesit yönünde yerleştirerek yapılır; kanal derinliği parça kalınlığının 1/3'ü, genişliğiyse parça kalınlığı kadardır. Kırlangıç kuyruğu kanal birleştirme' de, birleştirilen iki parçadan herhangi birine kanal, öbürüne başkesit yönünde kırlangıç kuyruğu açılır; kanal açısı 75-80°'dir. Kanalın yalnız tek bir yanağına kırlangıç kuyruğu açıldığında yarım kırlangıç kuyruğu birleştirmeden söz edilir.
1. Deniz, ırmak, göl vb. sularını birbirine bağlamak «için açılan geniş su yolu: Panama kanalı. Süveyş kanalı. Marne-ren kanalı.
2. iki kıyı içinde görece olarak dar deniz; boğaz: Mozambik kanalı.
3. Bir sıvının başka bir yöne akmasını elde eden su yolu; ark.
—Akışkan, mekan. Kanal tıkanması, model boyutlarının havatüneli kanalına nazaran çok büyük olması halinde sesyakını hızlardaki aerodinamik deneylerde görülen bozucu vaka. (Bu koşullarda model temel kesitiyle bir ses boğazı oluşturur ve ölçümlerin hiçbir kıymeti kalmaz.) || Hava tüneli kanalı, bir aerodinamik havatünelinde havanın akmış olduğu kapalı bölme bütünü.
—Arıat Atar ve toplardamarlardan başka. ince uzun silindir şeklinde boru ya da boşluk. (Bk. ansikl. böl.)
—Ask. denize. Akustik kanal, GüVENİLİR AKUSTİK GEÇlT"in eşanlamlısı.
—Balıkç. Genellikle bir ters alt akıntıyla yüzeydeki düz akıntı içinde kalan, balık sürülerinin yığıldığı derince sular. (Bui sularda avlanan türlere kanal istavriti, karidesi vb. şeklinde isimler verilir.) ||Kana/ açma, balığı ağa doğru yöneltmek için, bir ırmağın otlarından bir kısmını biçerek yol açma. (Bu yöntemle açılan yola balık yolu denir.) ||Kana/ yürütmek, halat façuna etmeden ilkin kolların açılmaması için ip sararak kuvvetlendirmek.
—Bayınd. Çıkış kanalı, bir gölün, bir havzanın vb sularını boşaltmaya yarayan kasnak (Eşanl. BOŞALTIM KANALI.) || isale kanalı, bir kaptaj ya da barajın sularını bir kentin su deposuna ya da su arıtma tesislerine akıtmaya ya da bir gölün, selin, ırmağın sularını hidrolik tesiâerin işleme odasına taşımaya yarayan kanal. (Eşanl. İLETİM KANALI.)
—Bilş. Bir bilişim sisteminin birimlerini, birbirine bilhassa işlem birimini giriş ve çıkış çevre birimlerine bağlayan organ. (Kanal, kablo bağlantılarından ve bilgi alışverişini yöneten mantık birimi kümelerinden oluşur.) ||0asıf kanal, bir tek çevre birimine özgü kanal. ||Çok/u ya da çoğullamalı kanal, bir sürü çevre birimini bir işlem birimine bağlayan kanal.
—Bot. Hava kanalı, damarlı su bitkilerinde, özekdokuda bulunan boşluk ağı. (Bunların içleri bitkide fotosentez ve solunum sonucunda oluşan gazlı bir karışımla doludur. Bir takım su böcekleri, solunum havası elde etmek için bu tarz şeyleri delerler.) ||Özek kanalı, özeğin içindeki boşluk. ||Salgı kanalı, ışınsal ve teğetsel yönde bölünerek aralarında uzun bir boşluk bırakan ve salgılarını bu boş bölüme salan hücre dizilerinin oluşturduğu iletim kanalı.
—Camc. Dağıtım, koşullandırma, soğutma kanalı, camın fırın çıkışından biçimlendirme makinelerine doğru akmasını elde eden yüksek kaliteli ateş tuğlasından, ısı- geçirmez kanal. (Çoğu zaman eni derinliğinden daha fazladır ve biçimlendirme esnasında benzeşik akışmazlıklı bir cam elde edebilmek için ısıtma ve soğutma araçlarıyla donatılmıştır.)
—Cerr. Kanal açma, tıkalı bir kanalın sürekliliğini sağlamak için, hususi bir trokarla sözkonusu kanalın kapalı kısmını açmayı öngören işlem.
—Deniz yap. Bir deniz limanındaki tabii ya da suni su yolu. (Bk. ansikl. böl.) ||Ka- nal gemisi, II, IV ve daha yukarı sınıflara karşılık gelen dere gemilerinin tersine I. derslik vapur. Bağlantı kanalı, değişik seviyedeki iki havuzu birbirine bağlayan ve en yüksek kısmında, dağıtım için bir kapak arası (ya da dağıtım noktası) içeren kanal. ||Besleme kanalı, bir kanalı suyla beslemeye yarayan ufak su yolu.
—Denizbil. - GEÇİT'in eşanlamlısı.
—Denize. Makaralarda, halatların geçmiş olduğu oluk. ||Büküm biçimlerine nazaran, halatların kolları içinde görülen tertipli helisel boşluk. ||Kar?a/ yürütmek, façuna edilecek bir halatın yayınlarını inceyle (gırca- la, mürnel vb.) doldurmak.
—Dy. Dingil indirme kanalı, dingilini indirmek için bir lokomotifin altında açılan kanal; bu kanalda, içinde krikoların bulunmuş olduğu bir kuyu yer alır; krikolar kısa bir hat parçası oluşturan bir platformun düşey olarak yer değiştirmesini sağlar. Muaye- ne kanalı, bir hendekten ya da derin bir çukurdan oluşan ve iki ray içinde yer edinen yapı; bu durumda rayları çukurun iki yanında bulunan iki ufak sağlam örme duvar taşır. (Muayene kanalı, bir taşıtın bilhassa de lokomotifin alt kısmında yer edinen organları muayene etmeyi ya da onarmayı sağlar.)
—Elektrotekn. Kablo kanalı, dış mekanik etkilerden korumak için, elektrik kablolarının yerleştirildiği kanal.
—Havc. Besleme kanalı, bir uçağın hava girişi ile bir motor arasına yerleştirilen kanal.
—Isıt, havld. Ayrı duman kanalı, aynı odaya döşenmiş ve yalnız bir duman ya da yanmış gaz borusu deliği olan tek bir ocağa ya da aynı türde tek bir ocak grubuna bağlanan kanal. ||Duman kanalı, bacadaki çekmeyi ve yanmadan lanan gazları dışarı yöneltmeye yarayan kanal. (Bk. ansikl. böl.) Havalandırma kanalı, yalnız temiz ya da kirli havanın geçişi için.kulla- nılan kanal. ||S/caA hava kanalı, evvelde ısıtılmış havanın gezdiği kanal. ||Sökülür duman kanalı, sökülebilen ve tekrardan takılması için başka bir malzemeye ya da bağlantıya gerek bulunmayan kanal. (Bunun tersi durumdaki kanala "durağan" ismi verilir.) Toplu ya da tek duman kanalı, değişik odalara yerleştirilmiş bir sürü ocağı birbirine bağlayan çıkış kanalı.
—iletiş. Yazılı, işitsel ya da görsel işaretlerin ya da iletilerin, türlü şekilde tanımlanan alıcılara iletimi için lüzumlu dayanak ya da teknik aygıtlar bütünü.
—inş. Kanal sıvası, bir mecranın iç yüzünü, kesintisiz bir şekilde kaplayan sıva. ||Havalandırma kanalı, mekânların havalandırılmasını elde eden mecra. || Moloz kanalı, bir şantiyede molozları boşaltmak için açılan kanal. || Su toplama kanalı, bir pencerenin telaro alt başlığına açılan ve suyu biriktirerek bir boru vesilesiyle dışarı atılmasını elde eden ufak oluk.
—Kıra inş. Ahırlarda, hayvan idrarlarını dışarı akıtmak amacıyla, taş ya da çimento zemine oyulmuş oluk. (Gübre kanalları sıvıların tümüyle akıp gitmesini sağlayacak bir eğimde olmalıdır.) || Gübre kanalı, hayvancılıkta kullanılan yapılarda gübrelerin ve atık suların boşaltımına yarayan ufak kanal-HHavalandırma kanalı, basınçlı havayı, havalandırma yapılacak mekânlara ya da kurutulacak bir ürüne, mesela samanın içine gönderen ve yürüyerek, genellikle deliklerle donatılmış boru.
—Mak. san. YİV'in eşanlamlısı. Kanal açma, bir bölüme, bir takıma, bağzı tezgâhının bir organına kanal yontmak işlemi. (Eşanl. OLUK AÇMA.) ||Kanal açma tezgâhı, makine yapımında kanal açmak için kullanılan ekip tezgâhı.
—Marangl. Köşeli oluk. || Kanal açma, ahşap bir parça üstünde, testere, rende ya da freze makinesi yardımıyla bir kanal oluşturma. || Kanal birleştirme, masif işlerde ara tablaları yan tablalarla birleştirmeyi elde eden geçme türü. Düz, kırlangaç kuyruğu, yarım kırlangıç kuyruğu olarak yapılır. (Bk. ansikl. böl.) || Kanal rendesi, kanal açmada kullanılan ve kanal derinliğine nazaran ayarlanabilen ağaç ya da metal gövdeli rende. || Kanal testeresi, kanal kenarlarını kesmede kullanılan ince dişli testere. (Sapı testerenin sırt kısmında yer alır.)
—Metalogr. Ayrışma kanalı, katılaşmış alaşımın bileşiminden birazcık değişik bir bileşimdeki metal çizgisi. (Bu çizginin sebebi, katılaşmanın bitiminden ilkin alaşım elementleri bakımından daha varlıklı bir ayrışık sıvıyla dolan bir yırtıklık ya da kanaldır. Her ayrışma, alaşımların kimyasal bileşimlerinin metal hacminin her tarafında aynı olmamasına katkıda mevcuttur.)
—Metalürj. Bir döküm parçasının yüzeyine açılan dar ve uzun gaz kabarcığı. ||Katı halde karışmaz ve parçanın yüzeyinden özüne doğru yayılan birikimler oluşturan bir bileşenin dağılım özürü (bir bakır -kurşun alaşımındaki kurşun kanalı). Genel olarak, bir metalin her gaz kabarcığı katılaşma sonunda ayrışmış bir sıvıyla dolu olabilir ve bu şekilde bir gaz kanalı oluşturabilir. ||Kana/ dolgusu, döküm modelinin türlü noktalarına yerleştirilen ve balçıkla sıvandıktan sonrasında döküm esnasında eriyen, bu şekilde de sayısı kadar çıkıcı iş- levli hava yolu oluşturan mum çubukların her birisi. ||Yüzey kanalı, kalıbın erimiş parça üstünde bıraktığı ufak iz; kalıbın türlü bölümlerinin birleşme noktalarında görülür.
—Metalürj. ve Heykc. Döküm kanalı, endüstri ya da sanat dökümcülüğünde, kalıbı besleme sisteminin bir kısmını oluşturan ve kalıp boşluğunun sıvı metalle dolmasını elde eden düşey yolluk.
—Nük. müh. Nükleer reaktörde, çoğu zaman nükleer yakıt ve soğutma akışkanını taşıyan koru. (Bir takım kanal tipleri, ışınlanacak madde koymak ya da ışınımları reaktör dı: şına çıkararak deneysel amaçlarla kullanmak için tasarlanmıştır.)
—Oftalmol. Gözyaşı kanalı, gözyaşını gözyaşı bezinden burun boşluğuna akıtan yol. (Tıkanıklığı sık görülür ve devamlı olarak gözden dışarıya gözyaşı akmasına ne den olur.)
—Oto. Yağlama kanalı, çeperleri örülü bir çukurdan oluşan yapı; burada bulunan bir işçi, kanal üstüne yerleştirilen taşıtın onarımını ve bakımını yapar.
—Polim. Enjeksiyon kanalı, enjeksiyonla kalıplamada besleme kanalının enjeksiyon memesi girişi ile kalıp girişi içinde yer edinen kısımı.
—Radyotekn. Gösterim kanalı, hususi iki frekans sınırıyla ya da merkez frekansı ve bant genişliğiyle ya da eşdeğer her tür göstergeyle tanımlanan ve radyo ya da tv yayınında kullanılan radyoelektrik tayf kısımı. (Soyut ve yönetsel bir kavram olan kanal terimini, somut iletim aracı oluşturan hat kavramıyla karıştırmamak gerekir.)
—Sil. Ateşleme kanalı, barut hakkını ateşleyecek ağızotu alevinin geçmesi için meydana getirilen ufak yarık. ||Ger7 tepme kanalı, bir silahı çalıştıran gazların yönünü değiştirebilmek için namlu içine açılmış delik.
—Su işler. KANALİZASYON BORUSU'nun eşanlamlısı.
—Ziraat. Akaçlama kanalı, nemli ya da bataklık bir arazideki fazla suyu akıtarak toprağı, ziraat ya da hayvancılığa elverişli hale getirmeye yarayan kanal.|| Sulama kanalı, sulama sularını, baraj gölünden, kuyulardan ya da artezyenlerden tarlalara götürüp dağıtmaya yarayan kanal. (Sulama ya da akaçlama kanalları, bir sürü kişinin toprağından geçmek durumundaysa, mal sahiplerinin rızasına ya da kanal yerinin kamulaştırılmasına gerek kalmıştır.)
—Taşoc. Suyuna kanal, bir taşocağında kayaç kazısını kolaylaştırmak için bir katmanın altında ve katmanlaşmaya koşut olarak açılan derin yarık.
—Teknol. Duman kanalı, alevin geçmesi için fırın kemerlerine açılan delik.
—Telekom. Radyo kanalı, tv kanalı, aynı programı yayımlayan radyo ya da tv vericileri ağı. ||Bağlantı kanalı, bir telekomünikasyon ağının iki terminali arasındaki trafiği sağlamak için komüta- törlerle geçici olarak bağlanmış iletim hatları ya da devreleri kümesi.
—ANSİKL. Anat. Kanal ismi bir sürü organ için kullanılır. Bunların ortak özelliği boru şeklinde olmaları ve içlerinden bir takım maddelerin geçmesidir. Bu kanallar içinde şunlar sayılabilir: boşaltma kanalları, kemik kanalları ve damarsı kanallar.
1. Boşaltma kanalları, kulakaltı tükürük bezindeki Stenon kanalları, çenealtı tükürük bezindeki VVarton kanalı, meme bezlerinin süt kanalları, karaciğerdeki koledok ve safra kanalları, pankreastaki Santorini ve VVirsung kanalları, idrarı atmak için üretra kanalı, vb.;
2. kemik kanalları, iki türlüdür: bazısı kemiğin kendisine aittir (kemik besleyici kanallar, Havers kanalları ve ilik kanalları); ötekileri kemiklerin yüzeyindedir ve bir sürü organın geçişini sağlar (omurga kanalı, kuyruksokumu kanalı, içkulaktaki yarım daire kanalları, karotis kanalı, altçene kanalı, dişlerdeki kök kanalları, vb.);
3. damarsı kanallar şunlardır: kilus kanalları, göğüs kanalı (karındaki tüm lenf damarlarının birleştiği kanal), atardamar kanalı (embriyonda aort akciğer atardamarı içinde bağlantı sağlar, normalde doğumdan ilkin kapanır ve kaybolmazsa bir kalp biçim bozukluğu sayılır), vb.
“Kanal†terimi bununla birlikte kasık kanalı, uyluk kanalı, ependim kanalı şeklinde geçiş bölgeleri için de kullanılır.
—Coğ. ve Deniz yap. Su ulaşım kanallarının sınıflandırılması ve görevi. Sayıları sınırı olan, ama önemleri büyük kanaldan (okyanuslararası Süveyş ve Panamâ kanalları) deniz ulaşımında yararlanılır. Akarsu ulaşımını elde eden kanallar, akarsu ağlarının (kimileri düzenlenmemiş, kimileri özgür akıştı olarak düzenlenmiş, kimileriyse kanallar içine alınmıştır [bunlar yapay su yollarına çok benzer]) bir parçası olacak şekilde yapılır Çoğu zaman, yüksek debileri tanzim etme gerektirmeyen (hatta kimi zaman düzenlemeyi yasaklayan) büyük tropikal bölge ırmaklarında (Zaire, Amazon, Yangzi Ciang) tanzim etme zorunluğuyla karşılaşılmaz. Bununla birlikte kanallar, Kana- da'da olduğu şeklinde İskandinavya ya da Sovyetler Birliği'nde de kütüklerin yüzdürülmesine. olanak verir. Özgür akışlı düzenlemeler, türlü tekniklerden (mesela menderesleri kaldırmak [Mississippi]) yararlanarak trafiği hızlandırmayı maksatlar.
Yoğun bir trafik var ise ya da öngörülüyorsa ve bu sebeple de mühim harcamalar yapılacaksa, akarsuların boyuna profillerinin çıkarılması, eklüzler içeren bir takım enine barajla (ulaşım barajları) desteklenmesi ve az eğimli kapak arası kesimleri oluşturan akarsu kanalları gerçekleştirilmesi yerinde olur. Bütünüyle suni kanallara erişince, bunların başlıca iki tipi vardır: yan kanallar akarsuların su yetersizliğini (suların çok belirgin şekilde çekilme si [Loire], çok dik yamaçlar, tehlikeli [Tan- carville kanalı] ya da kumla dolmuş [Paimboeuf kanalı] haliçler) giderir; birleştirme kanalları, ilk başlarda boyutları yamaç havzalarının boyuyla orantılı olan akarsu ulaşım ağlarının genişletilmesinde temel rol oynar. Çin'de, Yangzi Ciang, Huang Hı ve Pekin'i bin kilometreyi aşkın bir uzunluk süresince birbirine bağlayan İmparatorluk kanalı XIII. yy.'da açılmıştır. Aynı dönemde, Şimal İtalya'da, Hollanda'da, Flandre'da da birleştirme kanallan açılmıştır. Fransa'da açılan ilk birleştirme kanalı Briare kanalıdır (1642). Ne var ki endüstri bölgelerindeki başlıca birleştirme kanallarının büyük bölümü XVIII. ve XIX. yy.'da, demiryollarının yaygınlaşmasından derhal ilkin açılmıştır. Nihayet ABD'de, bilhassa kıyılardaki denizkulaklarından yararlanarak, Atlas okyanusu (Norfolk'tan Florida'ya) ve Meksika körfezi (Florida'dan Meksika sınırına) kıyısına paralel uzanan çok hususi int- racoastal Waterways gerçekleştirildi.
Bir kapak arası kısmından öbürüne geçiş, derhal daima eklüz yararlı alanlarıyla yapılır; eklüzlerin en büyükleri çok büyük su düzeyi farklılıklarına ulaşır: Columbia (ABD) üstündeki John Day'de 34 m. Başka teknikler de geliştirilmiştir (gemiler için asansörler [Fransa'da Arzviller'de] ve su eğimleri [Fransa'da Montech'de]), ama bu tür durumlar nadir rastlanan örneklerdir. Eklüzler, gemilerin boylarını sınırlandırarak ve gemilerin geçiş süresini etkileyerek (gemilerin sayılarının az ya da çok olması ve eklüzü aşmak için gemilere lüzumlu vakit burada önemlidir) türlü su yollarındaki trafik kapasitesinde çok mühim rol oynar. Trafiğin düzene sokulmasıyla (1959'dan bu yana Sen'de [Fransa] uygulanmış olduğu şeklinde) türlü iyileştirmeler sağlanabilir. Akarsu ulaşım ağlarının genel düzeni ve kanalların bu ağdaki oranı büyük seviyede topografyaya bağlıdır. Kanallar, Hollanda'daki çok sık akarsu ağında ulaşıma elverişli yollarının % 72,6'sına eşit uzunluktadır. Tuna kıyısındaki ülkelerde (ırmak, buralarda ulaşımın büyük kısmını sağlar) bu tür durumlar neredeyse asla yoktur.
Uzunlukları ne olursa olsun, kanallar, ulaşımı sağlama bakımından büyük ehemmiyet taşıyabilirler: mesela Fransa'daki Dunkerque (Valenciennes) ve Şimal kanalı. Almanya'da, ülkedeki ırmakların çoğunu birbirine bağlayan Mitellandkanal (1915-1937), ülkenin ikiye ayrılmasından bu yana yararlılığını büyük seviyede yitirmiştir. Buna karşılık, Ren-Main-Tuna (555 km; bunun 384 km'si Main kanalı) kanalının gerçekleştirilmesi, Şimal denizi'nden Karadeniz'e kadar kesintisiz bir ırmak ulaşımına olanak verecektir; oysa büyük gabarin Akdeniz-Ren bağlantısı hâlâ bir sürü münakaşaya yol açmaktadır. Rusya'nın Avrupa'daki topraklarında, Volga (Moskova' ya ve Ak deniz'e bağlıdır), Don (ve bundan dolayı Karadeniz), Sen-Petersburg ve Baltık arasındaki kanalların modernleştirilmesi, türlü deniz cepheleri içinde bir bağlantı oluşturmaktadır. ABD' de, Michigan gölüyle Mississippi arasındaki Illinois ya da Welland kanalı (Onta- rio ve Erie gölleri içinde ortalama 100
m'lik bir düzey farkına ulaşır), Erie kanalından 0825) ve bu kanalın yerini alıp Atlas okyanusu'nu Büyük Göller'e (Hudson vadisinden geçerek) bağlayan New York Barge Canal'dan (1918) daha mühim rol oynamaktadır.
* Bir kanalın su yönünden beslenmesi. Bir yan kanalın beslenmesi, çoğu zaman yanında uzandığı akarsudan direkt doğruya su alıp (az kayba neden olan harklarla akarsu kanala bağlanır) yerçekimi yardımıyla gerçekleştirilir. Süzülme ve buharlaşma sonucu ortaya çıkan kayıpları göz önüne alabilmek için, uygun aralıklarla seçilmiş noktalarda çoğu zaman bir sürü bağlantı yapılır. Bir birleştirme kanalının beslenmesi, yamaç havzası ufak olduğundan hep su larının sınırı olan olduğu bir kesimde bulunan kanalın paylaştırıcı kapak arası kesimlerini ilgilendirir. Birleştirme kanalının beslenmesi ya -kurak dönemlerde lardaki yetersizliği gidermek ve olanaklar elverdiğince, yerçekiminden yararlanarak kanalı beslemek için su rezervlerinin düzenlenmesini (hiç olmazsa paylaştırıcı kapak arası kesimlerini minimum düzeyde gerçekleştirme) ya da su yeterliyse derhal pompalamaya başvurmayı gerektirir. Bu pompalamalar ya direkt doğruya paylaştırıcı kapak arası kesimlerini su bağlantılarından (ya da rastlantısal olarak hazneye) ya da su getirme kanalı olarak- en yakın bağlantıdan başlayarak paylaştırıcı kapak arası kesimlerine kadar birbirini izleyen kapak arası alanlarını kullanarak yapılabilir; bu durumda her eklü- zün sağına bir pompalama istasyonu kurulur. Marne-Saöne kanalının ve Est kanalının cenup kolunun paylaştırıcı kapak arası kesimleri, yerçekimiyle beslenen haz- nelerce beslenir. Elektrik enerjisi tüketen bu türlü pompalamalar, kurak dönemlerde yapılır (çünkü geri kalan dönemlerde tabii beslenme yeterlidir).
Süzülme sonucu çok mühim su kayıplarını ortadan kaldırmak için, genellikle çanağın kenar yamaçlarından ya da tavanından akmaları, kil, asfaltlı gereçler ya da beton örtüleriyle ya da madensel pal- planş düşey perdelerle durdurmak zorunda kalınır. Balçık ya da başka gereçlerin yığılması yüzünden ulaşım olanakları azaldığında kanalların bakıma alınması (bilhassa taraklama yapılması) gerekir.
• Kanalların özellikleri. Bir kanalın boyutları (eksenine dik düşey bir düzlemle tanımlanır), hem ulaşım olanakları hem de gemilerin su altında kalan kesimiyle tanımlanır.
* Internasyonal hukuk. Internasyonal kanallar, bir uzlaşmanın sonucu olan istisnalar haricinde, yalnızca, kanalın kazılmış olduğu topraklara egemen devletin yetkisi altına verilir Ne var ki tüm mühim kanallar (Kiel, Panamâ, Süveyş) için uzlaşmalar yapılmıştır; sözkonusu uzlaşmaların hepsi gemiler için geçiş serbestliğini öngörür, ama -geçiş parası hakkını saptamak için kanalın üstünde bulunmuş olduğu topraklara egemen devletin yetkisini de çoğu zaman tanır.
—Deniz yap. Kanal, limana sık gelen gemilerin en büyüklerine uygun derinlikte ve genişlikte olmalıdır. Bakımı tarak gemileriyle yapılır ve sınırı çoğu zaman işaret şamandıralarıyla belirtilir. Genişliğinin, en büyük geminin uzunluğuna en azından eşit olması yeğlenir. Kanal derinliği, vapur omurgası altında bir su yüksekliği (0,5 m ile 3 m) bırakacak şekilde düzenlenmelidir; bu yükseklik de, sınırı olan derinlikte seyreden gemilerdeki çekmiş olduğu suyun artışına ve soluğan etkilerine bağlı olarak belirlenir.
—Isıt, havld. Bir duman kanalında aranacak özellikler şunlardır: bacalarda tutuşma halinde 1 000 °C sıcaklığa dayanacak şekilde ısıl darbelere karşı yüksek direnç, hatalı eklem yerlerinden gazların kaçışını engellemek için iyi bir sızdırmazlık, dışarı doğru ısı kaybını önlemek için iyi bir yalıtkan güç. Durağan kanalların yapımı için çoğu zaman pişmiş topraktan, ateşe dayanıklı ve puzolan betondan, kalınlıkları 30 -50 mm içinde değişim gösteren prefabrike elemanlar kullanılır. Çift çeperli ve titremeli bir Betonla kaplanmış asbestli çimentodan künkler de mevcuttur. Duman kanalları iç ya da cephe duvarlarının içine yerleştirilebilir ya da bu duvarlara dayandırılır.
—Marangl. Düz kanal birleştirme, adam parçayı başkesit yönünde yerleştirerek yapılır; kanal derinliği parça kalınlığının 1/3'ü, genişliğiyse parça kalınlığı kadardır. Kırlangıç kuyruğu kanal birleştirme' de, birleştirilen iki parçadan herhangi birine kanal, öbürüne başkesit yönünde kırlangıç kuyruğu açılır; kanal açısı 75-80°'dir. Kanalın yalnız tek bir yanağına kırlangıç kuyruğu açıldığında yarım kırlangıç kuyruğu birleştirmeden söz edilir.
Kaynak: Büyük Larousse
kanal ingilizcesi
1. canal.
2. anat. duct, canal.
3. communications channel, television channel.
4. groove, channel; mortise.
-ýyla by way of, by means of, through.
- açmak to open a channel.
- havuzu canal lock.
- resmi canal fee.
- tedavisi dent. root canal operation, root canal.
1. canal.
2. anat. duct, canal.
3. communications channel, television channel.
4. groove, channel; mortise.
-ýyla by way of, by means of, through.
- açmak to open a channel.
- havuzu canal lock.
- resmi canal fee.
- tedavisi dent. root canal operation, root canal.
Diş Kanal Tedavisi Nedir?
Kanal Cephesi kaç senesinde açılmıştır?
Tv kanal türleri nedir?
YORUMLAR