KAPİTONE a. (fr. capiton' dan). 1. Kabarık ve kalınca olması için arasına pamuk, yün, kauçuk, cam elyafı vb. yumuşak bir dolgu m...
KAPİTONE a. (fr. capiton'dan).
1. Kabarık ve kalınca olması için arasına pamuk, yün, kauçuk, cam elyafı vb. yumuşak bir dolgu maddesi yerleştirilen iki kumaşın üstüne el ya da makine dikişiyle türlü biçimlerde dikilerek meydana getirilen süsleme; üstüne bu süsleme yapılmış kumaş. (Bk. ansikl. böl.)
2. Kapitone yapmak ya da kapitone etmek, iki kumaş arasına kalınlaşmayı ve kabarıklığı sağlayacak araç-gereç yerleştirip üzerini elde ya da makinede türlü biçimlerde dikmek: Giysinin robasını kapitone yaptım. Yeleği dikmeden ilkin kumaşı kapitone ettim.
♦ sıf. Bu kumaştan yapılmış ya da bu şekilde dikilmiş: Kapitone ceket. Kapitone yatak örtüsü.
—ANSİKL. Kapitone, çok eski çağlardan bu yana malum bir süslemedir. Süsleme hususi durumunun yanı sıra, kumaşın kalınlaşmasını ve üstüne meydana getirilen işlerin kabarık durmasını da sağlar. Eski türk evlerinde kış aylarında oda kapılarına kapitone yapılmış perdeler asılır, böylelikle oda sıcaklığının korunması sağlanırdı. Bunlardan biride bazıları, ailenin ekonomik durumuna bakılırsa türlü araç-gereç ve tekniklerle bezeli olurdu. Kapitone, her türlü kumaş ve giyim türüne uygulanabilen bir iştir. Çoğu zaman pamuk ipliği, ibrişim ve kordone kullanılarak yapılır Düşlem işlerde sırma, sim vb. ipliklerle işlendikten sonrasında üstü pul, boncuk, inci vb. bezeme malzemesiyle ya da türlü işleme iğneleriyle süslenir. Baklava şekli ve kare, kapitone işlerde en fazlaca kullanılan şekillerdir.
Bugün de kumaşı kalınlaştırma ya da bezeme amacıyla yelek, içlik, ceket, palto. hırka vb. giyimlerde kapitone işine yer verilmektedir. Bunun yanı sıra yatak örtüsü, çamaşır torbası, masa örtüsü vb. ev eşyalarında da Kapitone edilmiş kumaşlardan yararlanılmaktadır.
Kaynak: Büyük Larousse
1. Kabarık ve kalınca olması için arasına pamuk, yün, kauçuk, cam elyafı vb. yumuşak bir dolgu maddesi yerleştirilen iki kumaşın üstüne el ya da makine dikişiyle türlü biçimlerde dikilerek meydana getirilen süsleme; üstüne bu süsleme yapılmış kumaş. (Bk. ansikl. böl.)
2. Kapitone yapmak ya da kapitone etmek, iki kumaş arasına kalınlaşmayı ve kabarıklığı sağlayacak araç-gereç yerleştirip üzerini elde ya da makinede türlü biçimlerde dikmek: Giysinin robasını kapitone yaptım. Yeleği dikmeden ilkin kumaşı kapitone ettim.
♦ sıf. Bu kumaştan yapılmış ya da bu şekilde dikilmiş: Kapitone ceket. Kapitone yatak örtüsü.
—ANSİKL. Kapitone, çok eski çağlardan bu yana malum bir süslemedir. Süsleme hususi durumunun yanı sıra, kumaşın kalınlaşmasını ve üstüne meydana getirilen işlerin kabarık durmasını da sağlar. Eski türk evlerinde kış aylarında oda kapılarına kapitone yapılmış perdeler asılır, böylelikle oda sıcaklığının korunması sağlanırdı. Bunlardan biride bazıları, ailenin ekonomik durumuna bakılırsa türlü araç-gereç ve tekniklerle bezeli olurdu. Kapitone, her türlü kumaş ve giyim türüne uygulanabilen bir iştir. Çoğu zaman pamuk ipliği, ibrişim ve kordone kullanılarak yapılır Düşlem işlerde sırma, sim vb. ipliklerle işlendikten sonrasında üstü pul, boncuk, inci vb. bezeme malzemesiyle ya da türlü işleme iğneleriyle süslenir. Baklava şekli ve kare, kapitone işlerde en fazlaca kullanılan şekillerdir.
Bugün de kumaşı kalınlaştırma ya da bezeme amacıyla yelek, içlik, ceket, palto. hırka vb. giyimlerde kapitone işine yer verilmektedir. Bunun yanı sıra yatak örtüsü, çamaşır torbası, masa örtüsü vb. ev eşyalarında da Kapitone edilmiş kumaşlardan yararlanılmaktadır.
Kaynak: Büyük Larousse
El İşi Modeller - Kapitone
kapitone
isim Fransızca capitonné
1 . İçi pamuk ya da yün vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik ya da giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş.
2 . ödat Bu kumaştan yapılmış ya da bu şekilde dikilmiş.
isim Fransızca capitonné
1 . İçi pamuk ya da yün vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik ya da giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş.
2 . ödat Bu kumaştan yapılmış ya da bu şekilde dikilmiş.
kapitone ingilizcesi
- padded, upholstered, quilted
El İşi Modeller - Kapitone
YORUMLAR