Karadeniz bölgesi halk danslarının 7/8lik olması şartları, buralara özgü bir özelliktir. Halk dansları genellikle üç telli kemençeyle yürütü...
Karadeniz bölgesi halk danslarının 7/8lik olması şartları, buralara özgü bir özelliktir. Halk dansları genellikle üç telli kemençeyle yürütülür. Yörenin danslarına Horon da deniliyor. Horon tanımlaması; topluluk, yığın, küme anlamındadır. Dans edenler, el ele tutuşarak, sıra oluşturabildikleri benzer biçimde, iki baştan kapanarak daire halinde de oynayabilirler. Horoncu sayısı fazlaysa sıra daireleşir. Kemençeci genellikle bu halkanın ortasında kalır. El parmaklarından ayak uçlarına kadar vücudun tüm organları oyunda vazife alır. Pek çok kez, zor ve karmaşık figürleri vardır. Kemençenin kıvrak tınılarına eşlik ederek, bitmez tükenmez koşmalar söyleyen çalgıcı karşısında, yorulmak bilmeyen Karadeniz insanları, saatlerce oynamak için kendilerinde büyük bir talep duyarlar. Şehir insanlarından horon oynayan pek azdır. Fakat, kırsal alanda yaşayan insanların derhal hepsi horon oynarlar.
Hanımlar düğünlerde, kına gecelerinde ve kendi aralarında oynarlar, türkü söylerler. Karadeniz bölgesinin hanım halk danslarında, adam danslarıyla karşılaştırıldığında daha olgun bir hava vardır. Diz çökmeler ve sallanmalar azdır. Karadeniz bölgesinde hanımlar düğünlerde, erkekten kaçmazlar. O, hayırlı ve uğurlu bir gündür. Horonlarda beraber oynarlar. Dansta atışmalar yapılırken, söyleşmeler kimi zaman birer yarışmaya döner. Hanım ve adamların karşılıklı oynadığı danslarda 10-15 kız ve adam karşılıklı sıra kurarlar. Çalgıcı enstrümanını çalmaya başlar. Bir adam, göz koyduğu karşısındaki kıza söyler. Arkadaşları bu beyiti tekrarlar, kızlara karşılık verme fırsatı kazandırırlar. Sağa sola dörder adım gidip gelirler. Kız cevabına geçer, arkadaşları bu konuyu tekrarlayıp bu kez erkeklere karşılık vermeleri için süre elde etmiş olurlar. Saatler geçer, oyun bitmez.
YORUMLAR