KARALAMA a. 1. Karalamak eylemi. 2. El alıştırmak için yeniden yeniden yazılan yazı: Yazısını güzelleştirmek için kucak dolusu kara...
KARALAMA a.
1. Karalamak eylemi.
2. El alıştırmak için yeniden yeniden yazılan yazı: Yazısını güzelleştirmek için kucak dolusu karalama yapmak.
3. Gelişigüzel yazılmış ya da üstünde düzeltmeler yapıldıktan sonrasında.temize çekilmemiş yazı, yazı taslağı; müsvedde: Yazdığı karalamaları şiir sanıyor. El yazısıyla yazdığı karalamaları daktiloyla temize çekmek. Öykü hemen hemen karalama halinde, bitsin de o şekilde okursun.
4. Bir kimseyi lekelemeye, kötülemeye yönelik söz, kara çalma: Bir politikacıya karşı karalama kampanyası açmak.
5. Karalama defteri, üstünde karalamaların yapıldığı defter; müsvedde defteri.
—Basın. Bir gazetenin ya da kitabın sıkıdüzen sebebiyle bazı bölümlerinin kara sıvıyla örtülmesi. (Bu yöntem ilk kez Rusya'da çar Nikolay I döneminde uygulandı.)
—Hat. Meşk yazıyormuş benzer biçimde yazı emek vermesi yapmak. (Bk. ansiki. böl.) || Karalama defteri, hat öğrencisinin karalama yapmış olduğu defter. || Karalama kâğıdı, çok iyi aharlanmış ve bir iki kez silinmeye uygun hale getirilmiş kâğıt.
—ANSİKL. Hat. Hattatlıkta karalamanın büyük önemi vardır. Hattatlar boş zamanlarında ellerinin hünerini yitirmemek için, devamlı karalama yaparlar. Bu emek verme bir yazının taslağı olabileceği benzer biçimde, o yazıdaki kimi sözcüklerin yinelenmesi de olabilir. Bir tür alıştırma ya da idman olan bu emek verme esnasında harf ve sözcükler birkaç kez yazılırken üst üste geldiklerinden kâğıt karalanmış benzer biçimde görünür Çoğu zaman karalanmalar, aharlı kâğıt üstünde, titiz bir çalışmayla yapılmaktadır. Müze ve kitaplıklarda bulunan kimi karalamaların altında hattatın imzası da bulunur. Bu tür yapıtlarda hattatlar, imza atarken meşk (öğrenmek için meydana getirilen çalışıma) sözünü kullandıklarına bakılırsa, karalama bir tür yazı emek vermesi olmaktadır.
1. Karalamak eylemi.
2. El alıştırmak için yeniden yeniden yazılan yazı: Yazısını güzelleştirmek için kucak dolusu karalama yapmak.
3. Gelişigüzel yazılmış ya da üstünde düzeltmeler yapıldıktan sonrasında.temize çekilmemiş yazı, yazı taslağı; müsvedde: Yazdığı karalamaları şiir sanıyor. El yazısıyla yazdığı karalamaları daktiloyla temize çekmek. Öykü hemen hemen karalama halinde, bitsin de o şekilde okursun.
4. Bir kimseyi lekelemeye, kötülemeye yönelik söz, kara çalma: Bir politikacıya karşı karalama kampanyası açmak.
5. Karalama defteri, üstünde karalamaların yapıldığı defter; müsvedde defteri.
—Basın. Bir gazetenin ya da kitabın sıkıdüzen sebebiyle bazı bölümlerinin kara sıvıyla örtülmesi. (Bu yöntem ilk kez Rusya'da çar Nikolay I döneminde uygulandı.)
—Hat. Meşk yazıyormuş benzer biçimde yazı emek vermesi yapmak. (Bk. ansiki. böl.) || Karalama defteri, hat öğrencisinin karalama yapmış olduğu defter. || Karalama kâğıdı, çok iyi aharlanmış ve bir iki kez silinmeye uygun hale getirilmiş kâğıt.
—ANSİKL. Hat. Hattatlıkta karalamanın büyük önemi vardır. Hattatlar boş zamanlarında ellerinin hünerini yitirmemek için, devamlı karalama yaparlar. Bu emek verme bir yazının taslağı olabileceği benzer biçimde, o yazıdaki kimi sözcüklerin yinelenmesi de olabilir. Bir tür alıştırma ya da idman olan bu emek verme esnasında harf ve sözcükler birkaç kez yazılırken üst üste geldiklerinden kâğıt karalanmış benzer biçimde görünür Çoğu zaman karalanmalar, aharlı kâğıt üstünde, titiz bir çalışmayla yapılmaktadır. Müze ve kitaplıklarda bulunan kimi karalamaların altında hattatın imzası da bulunur. Bu tür yapıtlarda hattatlar, imza atarken meşk (öğrenmek için meydana getirilen çalışıma) sözünü kullandıklarına bakılırsa, karalama bir tür yazı emek vermesi olmaktadır.
Kaynak: Büyük Larousse
karalama
isim
1 . Karalamak işi.
2 . El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı.
3 . üstünde düzeltmeler meydana getirilen, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde:
"İlk şiirim olan bir türkü güftesini, üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım."- Y. K. Beyatlı.
4 . mecaz Kir sürme, fenalık yükleme.
Birleşik Sözler
karalama defteri
isim
1 . Karalamak işi.
2 . El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı.
3 . üstünde düzeltmeler meydana getirilen, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde:
"İlk şiirim olan bir türkü güftesini, üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım."- Y. K. Beyatlı.
4 . mecaz Kir sürme, fenalık yükleme.
Birleşik Sözler
karalama defteri
karalama ingilizcesi
1. scribbling; doodling.
2. crossing out.
3. calligraphic exercise.
4. draft, rough draft.
5. slander.
- defteri notebook for rough drafts.
1. scribbling; doodling.
2. crossing out.
3. calligraphic exercise.
4. draft, rough draft.
5. slander.
- defteri notebook for rough drafts.
YORUMLAR