KARARTI a. (kararmak'tan karar-tı). 1. Karaltı: Perdenin arkasından bir karartı geçti. 2. Karanlık: Akşamın karartısı giderek k...
KARARTI a. (kararmak'tan karar-tı).
1. Karaltı: Perdenin arkasından bir karartı geçti.
2. Karanlık: Akşamın karartısı giderek koyulaşıyordu.
1. Karaltı: Perdenin arkasından bir karartı geçti.
2. Karanlık: Akşamın karartısı giderek koyulaşıyordu.
Kaynak: Büyük Larousse
karartı
isim
1 . Karaltı:
"Ayın aksi içinden bir karartı geçiyordu."- Ö. Seyfettin.
"Şu karşıya, şuraya bakınız, iki karartı görüyor musunuz?"- P. Safa.
2 . Kararmış yer, siyahlık.
isim
1 . Karaltı:
"Ayın aksi içinden bir karartı geçiyordu."- Ö. Seyfettin.
"Şu karşıya, şuraya bakınız, iki karartı görüyor musunuz?"- P. Safa.
2 . Kararmış yer, siyahlık.
karartı ingilizcesi
- indistinct figure, mist
YORUMLAR