kargaşalık -ğı isim Karışık olma durumu, teşevvüş. Birleşik Sözler hafıza karışıklığı kelime karışıklığı söz karışıklığı zihin k...
kargaşalık -ğı
isim
Karışık olma durumu, teşevvüş.
Birleşik Sözler
hafıza karışıklığı
kelime karışıklığı
söz karışıklığı
zihin karışıklığı
KARIŞIKLIK a.
1. Eşyaların yerli yerinde olmadığı bir yerin durumu; sıralanmamış, sınıflandırılmamış vb. şeylerin durumu; düzensizlik: Bu karışıklıkta çalışmam olanaksız.
2. Tutarlı, tertipli, açık seçik, belirgin olmayan bir şeyin durumu: Konuşmasındaki çelişkiler kafasının karışıklığını ortaya koyuyor. Kafalarda kargaşalık yaratmak.
3. Bir toplulukta disiplin yokluğu, düzensizlik, kargaşa: Sınıfta kargaşalık yaratan bir talebe.
4. Toplumsal ya da siyasal kargaşa: Askeri darbeden sonrasında ülkede karışıklıklar çıktı. Bölgede kargaşalık büyüyor.
—Psik. Zihinsel kargaşalık, ruhsal işlevlerin, derin ve çoğu zaman geçici bir kalite taşıyan toptan düzensizliği. (Bk. ansikl. böl.)
—Tar. Kargaşalık süreci (rusça smutnoye vremiya), rus tarihinde, bazı tarihçilere gore Fyodor Tin, bazılarına gore de Boris Godunov'un vefatıyla (1605) başlamış olan ve Mihail Fyodoroviç'in tahta çıkışına (1613) kadar devam eden dönem. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Psik. Zihinsel kargaşalık. Başlıca özellikleri şunlardır:
1. zamansal-mekânsal bir yönyitimi (hasta zamana ve mekâna yerleşmekte yeteneksizlik gösterir; böylece doğru zamanı veremez ve nerede bulunduğunu bilmesi imkansız);
2. yeni olgulara ilişkin hafıza bozuklukları;
3. kaygılı bir şaşkınlık (bu sebeple bozukluk üstüne belli bir şuur sahibi olan özne, çevresinde ne olup bittiğini anlamaya çalışır);
4. sık sık, görsel sanrılı bir düşsellik. Zihinsel karışıklığın en sık görülen sebepleri alkolizm (delirium tremens, Oldukça - VVernicke ansefalopatisi), akut enfeksiyonlar, kafa travmaları, beyin urları, kaza sonucu (karbondioksit) ya da alınan ilaçlar sebebiyle (barbitürikler, çöküntüye ve parkinson hastalığına karşı ilaçlar, kortikoitler) zehirlenmelerdir.
1. Eşyaların yerli yerinde olmadığı bir yerin durumu; sıralanmamış, sınıflandırılmamış vb. şeylerin durumu; düzensizlik: Bu karışıklıkta çalışmam olanaksız.
2. Tutarlı, tertipli, açık seçik, belirgin olmayan bir şeyin durumu: Konuşmasındaki çelişkiler kafasının karışıklığını ortaya koyuyor. Kafalarda kargaşalık yaratmak.
3. Bir toplulukta disiplin yokluğu, düzensizlik, kargaşa: Sınıfta kargaşalık yaratan bir talebe.
4. Toplumsal ya da siyasal kargaşa: Askeri darbeden sonrasında ülkede karışıklıklar çıktı. Bölgede kargaşalık büyüyor.
—Psik. Zihinsel kargaşalık, ruhsal işlevlerin, derin ve çoğu zaman geçici bir kalite taşıyan toptan düzensizliği. (Bk. ansikl. böl.)
—Tar. Kargaşalık süreci (rusça smutnoye vremiya), rus tarihinde, bazı tarihçilere gore Fyodor Tin, bazılarına gore de Boris Godunov'un vefatıyla (1605) başlamış olan ve Mihail Fyodoroviç'in tahta çıkışına (1613) kadar devam eden dönem. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Psik. Zihinsel kargaşalık. Başlıca özellikleri şunlardır:
1. zamansal-mekânsal bir yönyitimi (hasta zamana ve mekâna yerleşmekte yeteneksizlik gösterir; böylece doğru zamanı veremez ve nerede bulunduğunu bilmesi imkansız);
2. yeni olgulara ilişkin hafıza bozuklukları;
3. kaygılı bir şaşkınlık (bu sebeple bozukluk üstüne belli bir şuur sahibi olan özne, çevresinde ne olup bittiğini anlamaya çalışır);
4. sık sık, görsel sanrılı bir düşsellik. Zihinsel karışıklığın en sık görülen sebepleri alkolizm (delirium tremens, Oldukça - VVernicke ansefalopatisi), akut enfeksiyonlar, kafa travmaları, beyin urları, kaza sonucu (karbondioksit) ya da alınan ilaçlar sebebiyle (barbitürikler, çöküntüye ve parkinson hastalığına karşı ilaçlar, kortikoitler) zehirlenmelerdir.
Kaynak: Büyük Larousse
kargaşalık ingilizcesi
- confusion, disorder, muddle, clutter, disarray
YORUMLAR