LAİK sıf. (fr. /aıgue.lat. laicus; yun.laikos, halktan olan'dan). Dini kuruluşların yetkesinden bağımsız bir kurum, bir şey içi...
LAİK sıf. (fr. /aıgue.lat. laicus; yun.laikos, halktan olan'dan). Dini kuruluşların yetkesinden bağımsız bir kurum, bir şey için kullanılır. (LAYİK biçiminde de yazılır): Laik cumhuriyet. Laik yasalar. Laik eğitim.
♦ a. Hıristiyanlıkta din adamlarından olmayan kimse.
—Eğit. Laik eğitim, dinden arındırılmış, bireylerin dinsel inançlarına herhangi bir halde karışmayan ve öğretim kurumları- nın eğitim etkinlikleriyle din işlerini birbirinden ayrı tutan eğitim. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Eğit. Türkler'in müslümanlığı kabul edişlerinden sonrasında kurulan cûbyan okulları (mahalle mektepleri) ve medreselere din eğitimi egemendi. Tanzimat'ın ilanından (1839) sonrasında, 1868'den başlayarak eğitim ve öğretimin Batı'daki uygar örneklerine bakılırsa düzenlenmesi çabalarına girildiyse de, medreselere dokunulmadı. Yeni oluşturulan okullara da din ve ibadetle ilgili mecburi dersler konuldu.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan (1923) sonrasında, ''laiklik" ve onun eğitim alanındaki uygulamasının temelleri atıldı. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın (Mustafa Kemal Atatürk) öğretmenlere seslenişinde (25 temmuz 1924) belirttiği şeklinde eğitim, “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür†kuşaklar yetiştirme hedefine yönelik olacaktı. Eğitim sisteminin çağdaşlaştırılması ve laikleştirilmesi yönünde atılan ilk mühim adım, Tevhidi tedrisat (öğretim birliği) yasasının çıkarılması oldu (3 mart 1924). Bu yasayla tüm eğitim kurumlan Maarif vekâleti'ne (Ulusal eğitim bakanlığı) bağlandı. Aynı tarihte kabul edilen diğeri iki yasayla Şeriye ve evkaf vekâleti (Din işleri ve vakıflar bakanlığı) ile halifelik kaldırıldı; laik öğretime aykırı düşen medreseler kapatıldı. 1927'de din dersleri, arapça ve farsça dersleriyle beraber ortaokul ve lise programlarından çıkarıldı. Yalnızca köy ilkokullarında, 1940'lı yıllara dek uygar terbiye ilkelerine indirgenmiş, haftada bir saatlik din dersi bırakıldı. 1930'da imam-hatip okullarının tümü kapanırken, 1933'te meydana gelen üniversite reformunda tanrı bilim fakültesi kapatılarak yerine İslam ilimleri enstitüsü açıldı. Bunu, din propagandası yapmayı sürdüren bazı yabancı okulların (Merzifon'da amerikan, İzmir'de birkaç fransız eğitim kurumu) kapatılmaları izledi.
Türkiye'de laik eğitim uygulaması, 1950 li yıllardan başlayarak gevşedi. 1957'de ilkokullara ve ortaokullara, isteğe bağlı din dersi, 1974'te ilk ve orta dereceli okullara mecburi terbiye dersleri konuldu.
20 senelik bir aradan sonrasında 1950-1951 ders senesinde imam-hatip okulları tekrardan öğretime açıldı. Bu okullar, 1971'de ortaokula dayalı mesleki öğretim kurumlan durumuna getirildi. 1973'ten sonrasında imam-hatip okulları mezunlarının üniversiteye alınmaları uzun tartışmalara mevzu oldu. 1982 Anayasası laiklik İlkesini korurken 24. maddesiyle "din ve terbiye eğitimi ve öğretimi devletin nezarete ve denetimi altında yapılır" kuralını getirdi,. Aynı madde uyarınca din kültürü ve terbiye öğretimi, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında mecburi kılındı.
♦ a. Hıristiyanlıkta din adamlarından olmayan kimse.
—Eğit. Laik eğitim, dinden arındırılmış, bireylerin dinsel inançlarına herhangi bir halde karışmayan ve öğretim kurumları- nın eğitim etkinlikleriyle din işlerini birbirinden ayrı tutan eğitim. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Eğit. Türkler'in müslümanlığı kabul edişlerinden sonrasında kurulan cûbyan okulları (mahalle mektepleri) ve medreselere din eğitimi egemendi. Tanzimat'ın ilanından (1839) sonrasında, 1868'den başlayarak eğitim ve öğretimin Batı'daki uygar örneklerine bakılırsa düzenlenmesi çabalarına girildiyse de, medreselere dokunulmadı. Yeni oluşturulan okullara da din ve ibadetle ilgili mecburi dersler konuldu.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan (1923) sonrasında, ''laiklik" ve onun eğitim alanındaki uygulamasının temelleri atıldı. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın (Mustafa Kemal Atatürk) öğretmenlere seslenişinde (25 temmuz 1924) belirttiği şeklinde eğitim, “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür†kuşaklar yetiştirme hedefine yönelik olacaktı. Eğitim sisteminin çağdaşlaştırılması ve laikleştirilmesi yönünde atılan ilk mühim adım, Tevhidi tedrisat (öğretim birliği) yasasının çıkarılması oldu (3 mart 1924). Bu yasayla tüm eğitim kurumlan Maarif vekâleti'ne (Ulusal eğitim bakanlığı) bağlandı. Aynı tarihte kabul edilen diğeri iki yasayla Şeriye ve evkaf vekâleti (Din işleri ve vakıflar bakanlığı) ile halifelik kaldırıldı; laik öğretime aykırı düşen medreseler kapatıldı. 1927'de din dersleri, arapça ve farsça dersleriyle beraber ortaokul ve lise programlarından çıkarıldı. Yalnızca köy ilkokullarında, 1940'lı yıllara dek uygar terbiye ilkelerine indirgenmiş, haftada bir saatlik din dersi bırakıldı. 1930'da imam-hatip okullarının tümü kapanırken, 1933'te meydana gelen üniversite reformunda tanrı bilim fakültesi kapatılarak yerine İslam ilimleri enstitüsü açıldı. Bunu, din propagandası yapmayı sürdüren bazı yabancı okulların (Merzifon'da amerikan, İzmir'de birkaç fransız eğitim kurumu) kapatılmaları izledi.
Türkiye'de laik eğitim uygulaması, 1950 li yıllardan başlayarak gevşedi. 1957'de ilkokullara ve ortaokullara, isteğe bağlı din dersi, 1974'te ilk ve orta dereceli okullara mecburi terbiye dersleri konuldu.
20 senelik bir aradan sonrasında 1950-1951 ders senesinde imam-hatip okulları tekrardan öğretime açıldı. Bu okullar, 1971'de ortaokula dayalı mesleki öğretim kurumlan durumuna getirildi. 1973'ten sonrasında imam-hatip okulları mezunlarının üniversiteye alınmaları uzun tartışmalara mevzu oldu. 1982 Anayasası laiklik İlkesini korurken 24. maddesiyle "din ve terbiye eğitimi ve öğretimi devletin nezarete ve denetimi altında yapılır" kuralını getirdi,. Aynı madde uyarınca din kültürü ve terbiye öğretimi, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında mecburi kılındı.
Kaynak: Büyük Larousse
"Türkiye Cumhuriyeti demokratik laik ve toplumsal bir hukuk devletidir" ne anlamına gelir?
Laiklik nedir? Laik olmayan devlette hangi unsurlar olmaz?
Laik Düzende Din Yaşamı
laik ingilizcesi
- laic, secular, lay
YORUMLAR