LEKELEMEK g. f. 1. Bir şeyi lekelemek, üstünde lekeler oluşturarak onu kirletmek. 2. Bir kimseyi, adını vb. lekelemek, bir kimsenin...
LEKELEMEK g. f.
1. Bir şeyi lekelemek, üstünde lekeler oluşturarak onu kirletmek.
2. Bir kimseyi, adını vb. lekelemek, bir kimsenin saygınlığına, adına, namusuna gölge düşürmek, kir sürmek: Ailesinin adını lekeledi. Bir kimseyi lekelemeye çalışmak.
♦ lekelenmek edilg. f.
1. Bir şey söz konusuysa, üstünde kir ya da lekeler oluşmak, lekeli, kirli bir duruma gelmek: Dikkat et, kravatın lekelenmesin. Koltuğun üstü lekelenmiş.
2. Bir kimse söz konusuysa, saygınlığına, adına, namusuna kir sürülmek; adı kötüye çıkmak: Lekelenen namusunu temizlemeye çalışmak. Artık lekelenmiş bir adamdı, kimse ona iş vermek istemiyordu.
1. Bir şeyi lekelemek, üstünde lekeler oluşturarak onu kirletmek.
2. Bir kimseyi, adını vb. lekelemek, bir kimsenin saygınlığına, adına, namusuna gölge düşürmek, kir sürmek: Ailesinin adını lekeledi. Bir kimseyi lekelemeye çalışmak.
♦ lekelenmek edilg. f.
1. Bir şey söz konusuysa, üstünde kir ya da lekeler oluşmak, lekeli, kirli bir duruma gelmek: Dikkat et, kravatın lekelenmesin. Koltuğun üstü lekelenmiş.
2. Bir kimse söz konusuysa, saygınlığına, adına, namusuna kir sürülmek; adı kötüye çıkmak: Lekelenen namusunu temizlemeye çalışmak. Artık lekelenmiş bir adamdı, kimse ona iş vermek istemiyordu.
Kaynak: Büyük Larousse
lekelemek
(-i durum ekiyle kullanılan eylem)
1 . Bir şeyi kirletmek, bir şey üstünde kir oluşturmak.
2 . mecaz Birine, namusa dokunur bir kabahat yüklemek:
"Durup dururken bir genci lekelemek güzel bir şey değil..."- Ç. Altan.
(-i durum ekiyle kullanılan eylem)
1 . Bir şeyi kirletmek, bir şey üstünde kir oluşturmak.
2 . mecaz Birine, namusa dokunur bir kabahat yüklemek:
"Durup dururken bir genci lekelemek güzel bir şey değil..."- Ç. Altan.
lekelemek ingilizcesi
1. to stain; to soil.
2. to sully, besmirch; to blacken the name of.
3. to blot, to mar, to smear, to spot; to blemish, to tarnish, to dishonour, to taint
1. to stain; to soil.
2. to sully, besmirch; to blacken the name of.
3. to blot, to mar, to smear, to spot; to blemish, to tarnish, to dishonour, to taint
YORUMLAR