LEMHA a. (ar. lemha). Esk. 1. Bir göz atma, bir bakış. 2. Parıltı: "bir hatıra yoktur ki bugün mevci sehâbı / arzeyleme- sin r...
LEMHA a. (ar. lemha). Esk.
1. Bir göz atma, bir bakış.
2. Parıltı: "bir hatıra yoktur ki bugün mevci sehâbı / arzeyleme- sin ruhuma her an mütebaid / bir lemha ki yalnız sana, yalnız sana aid" (Tevfik Fikret).
3. Lemha-yı basar ya da lemhat -ül-basar, göz açıp kapayana dek, çok kısa zamanda, bir an. || Lemha-yı iftitah, gözün görmüş olduğu ilk şey, gözün görmeye başladığı anda algıladığı ilk şey. || Lemha -yı ula, ilk bakış.
1. Bir göz atma, bir bakış.
2. Parıltı: "bir hatıra yoktur ki bugün mevci sehâbı / arzeyleme- sin ruhuma her an mütebaid / bir lemha ki yalnız sana, yalnız sana aid" (Tevfik Fikret).
3. Lemha-yı basar ya da lemhat -ül-basar, göz açıp kapayana dek, çok kısa zamanda, bir an. || Lemha-yı iftitah, gözün görmüş olduğu ilk şey, gözün görmeye başladığı anda algıladığı ilk şey. || Lemha -yı ula, ilk bakış.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR