lenger isim, eskimiş Farsça lenger 1 . Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap: "Tenha köyün sokaklarında lengerler içi...
lenger
isim, eskimiş Farsça lenger
1 . Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap:
"Tenha köyün sokaklarında lengerler içinde balık götürmüş olan ateş bacaklı küçüklere baktım."- S. F. Abasıyanık.
2 . ödat Bu kabın alabileceği oranda olan:
"Beykoz çayırında iddiaya girip tüm bir kuzuyla bir lenger iç pilavı gövdeye rüyamızda mı indirmiştik?"- A. İlhan.
3 . denizcilik Vapur demiri.
LENGER a. (fars. lenger).
1. Geniş kenarlı ve yayvan bakır sahan.
2. Sayı sıf. + lenger, bir lengerin alabileceği miktarı belirtir: Bir lenger pilavı yiyecek.
—Esk. Lenger-dar, demir atmış; rüzgârdan etkilenmeyen vapur için kullanılır || Lenger -endaz, demir atmış, iyice yerleşmiş: "Un- kapanı piş-gâhında lenger-endaz olan bey likler Ağakapısı'nı nişan ederek lop atmaya başlayıp..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Lenger-endaz olmak, demir atmak, bir yere yerleşmek, orada uzunca kalmak. || Lengergâh; demir atacak yer. || Lenger-hane, lenger, çapa meydana getirilen yer. || Lenger-karar, kımıldamadan duran.
—Denize. Vapur demirinin eski ismi. || Lenger anası, demir vücutları. || Lenger atmak, demirlemek, demir atmak.
Langaran veziri, Ahundzade Mirza Fethali'nin 4 perdelik komedisi (1856). İbrahim Şinasi'nin Ozan ev/enmesı'nden üç yıl kadar ilkin yazılmış olması sebebiyle İslam dünyasında türkçe yazılmış ve oynanmış İlk sahne yapıtı sayılır. Ahundzade'nin önemi yalnız İlk türkçe oyunun yazarı olmasından değildir, yapıtlarının tiyatro sanatı yönünden de kıymet taşımaları, günümüzde dahi teknik ve güzel duyu bakımdan oynanabilir özellikte olmalarıdır. Bir entrika komedisi örneği olan Lengeran veziri'nde vakalar XVII. yy.'ın sonlarında geçer Oyun, toplumsal düzenin türlü kesitlerini eleştirir Alphonse Cilliâre'in çevirisiyle yüzyılın başlarında Paris'te de temsil edildi.
Kaynak: Büyük Larousse
1. Geniş kenarlı ve yayvan bakır sahan.
2. Sayı sıf. + lenger, bir lengerin alabileceği miktarı belirtir: Bir lenger pilavı yiyecek.
—Esk. Lenger-dar, demir atmış; rüzgârdan etkilenmeyen vapur için kullanılır || Lenger -endaz, demir atmış, iyice yerleşmiş: "Un- kapanı piş-gâhında lenger-endaz olan bey likler Ağakapısı'nı nişan ederek lop atmaya başlayıp..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Lenger-endaz olmak, demir atmak, bir yere yerleşmek, orada uzunca kalmak. || Lengergâh; demir atacak yer. || Lenger-hane, lenger, çapa meydana getirilen yer. || Lenger-karar, kımıldamadan duran.
—Denize. Vapur demirinin eski ismi. || Lenger anası, demir vücutları. || Lenger atmak, demirlemek, demir atmak.
Langaran veziri, Ahundzade Mirza Fethali'nin 4 perdelik komedisi (1856). İbrahim Şinasi'nin Ozan ev/enmesı'nden üç yıl kadar ilkin yazılmış olması sebebiyle İslam dünyasında türkçe yazılmış ve oynanmış İlk sahne yapıtı sayılır. Ahundzade'nin önemi yalnız İlk türkçe oyunun yazarı olmasından değildir, yapıtlarının tiyatro sanatı yönünden de kıymet taşımaları, günümüzde dahi teknik ve güzel duyu bakımdan oynanabilir özellikte olmalarıdır. Bir entrika komedisi örneği olan Lengeran veziri'nde vakalar XVII. yy.'ın sonlarında geçer Oyun, toplumsal düzenin türlü kesitlerini eleştirir Alphonse Cilliâre'in çevirisiyle yüzyılın başlarında Paris'te de temsil edildi.
Kaynak: Büyük Larousse
lenger ingilizcesi
1. large, shallow copper dish.
2. naut. anchor.
- atmak/býrakmak to cast anchor.
1. large, shallow copper dish.
2. naut. anchor.
- atmak/býrakmak to cast anchor.
YORUMLAR