lerzan ödat, eskimiş Farsça lerzÂ¥n Titrek: "Uzak fenerler, ateş böcekleri benzer biçimde lerzan ve donuk bir ziya neşrediyo...
lerzan
ödat, eskimiş Farsça lerzÂ¥n
"Uzak fenerler, ateş böcekleri benzer biçimde lerzan ve donuk bir ziya neşrediyordu."- Ö. Seyfettin.
Lerzan Mutlu
LERZAN sıf. (fara terziden, titremek'ten lerzâri). Esk.
1. Titrek, titreyen: "Vükelâ karşılannda olacaklar terzan" (Neyzen Tevfik).
2. Lerzan etmek, titremek.
3. Lerzan lerzan, titreye fitreye
1. Titrek, titreyen: "Vükelâ karşılannda olacaklar terzan" (Neyzen Tevfik).
2. Lerzan etmek, titremek.
3. Lerzan lerzan, titreye fitreye
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR