Lütfetmek -der (-i, -e) (lü'tfetmek) Arapça luµf + Türkçe etmek 1 . Vermek, kayra etmek, affetmek: "Okuduğumuz şiiri ...
Lütfetmek -der
(-i, -e) (lü'tfetmek) Arapça luµf + Türkçe etmek1 . Vermek, kayra etmek, affetmek:
"Okuduğumuz şiiri bana lütfeder misiniz?"- Y. Z. Ortaç.
2 . (-i) Söylemek, bildirmek:
"Adınızı lütfeder misiniz?"- .
3 . (nsz) İzin vermek, müsaade etmek.
4 . (nsz) Yüksek ya da elit bir kimse alçak gönüllülük göstermek:
"Lütfedip gelseniz."-
LüTFETMEK g. f. (lütuf etmek > lütfetmek).
1. (Bir hiç kimseye) [bir şey] lütfetmek, ona bir yardımda, bir bağışta bulunmak: Bana bu iyiliği lütfedin.
2. (Bir hiç kimseye) bir şeyi (soyut) lütfetmek, yüceltilen bir kimse ya da iyi niyetler beslediği varsayılan bir şey sözkonusuysa, o şeyi (ona) bağış olarak vermek; affetmek, İhsan etmek, bahşetmek: Tabiatın insanlara lütfettiği güzellikler
3. Seçkin, elit bir kimseden söz ederken, herhangi bir halde alçakgönüllülük göstermek: Lütfedip geldiğiniz için çok teşekkür ederim.
4. Lütfedin, lütfedersiniz, lütfeder misiniz, bir kimseden, bilhassa de elit, seçkin bir kimseden bir şey istenirken söylenilen nezaket sözü: Bizlere adınızı lütfeder misiniz? Lütfederseniz seyahate o da katılsın.
1. (Bir hiç kimseye) [bir şey] lütfetmek, ona bir yardımda, bir bağışta bulunmak: Bana bu iyiliği lütfedin.
2. (Bir hiç kimseye) bir şeyi (soyut) lütfetmek, yüceltilen bir kimse ya da iyi niyetler beslediği varsayılan bir şey sözkonusuysa, o şeyi (ona) bağış olarak vermek; affetmek, İhsan etmek, bahşetmek: Tabiatın insanlara lütfettiği güzellikler
3. Seçkin, elit bir kimseden söz ederken, herhangi bir halde alçakgönüllülük göstermek: Lütfedip geldiğiniz için çok teşekkür ederim.
4. Lütfedin, lütfedersiniz, lütfeder misiniz, bir kimseden, bilhassa de elit, seçkin bir kimseden bir şey istenirken söylenilen nezaket sözü: Bizlere adınızı lütfeder misiniz? Lütfederseniz seyahate o da katılsın.
Kaynak: Büyük Larousse
lütfetmek ingilizcesi
- to be so kind as to, to deign, to condescend
YORUMLAR