Manalı ödat 1 . Anlamlı: "Her dönemin kendi idealine bakılırsa görmüş olduğu toplumsal manalı bazı rüyalar vardır."- M....
Manalı
ödat
1 . Anlamlı:
"Her dönemin kendi idealine bakılırsa görmüş olduğu toplumsal manalı bazı rüyalar vardır."- M. Kaplan.
2 . zarf Anlamlı bir halde.
MANALI sıf.
1. Belli bir anlamı olan; anlamlı.
2. Anlam açısından varlıklı ya da imalı, gizli saklı bir anlam taşıyan şey için kullanılır; anlamlı, manidar: Manalı bir yüz. Manalı bakışlar, sözler.
♦ be.
1. Manalı olarak; anlamlı, manidar: Manalı bakmak, konuşmak.
2. Mana // manalı, bir şey anlatmak, sezdirmek istercesine: Manalı manalı gülüştüler. || Manalı anlamsız, yerli yersiz, gerekmediği halde: Manalı anlamsız gülmek. Manalı anlamsız konuşmak.
1. Belli bir anlamı olan; anlamlı.
2. Anlam açısından varlıklı ya da imalı, gizli saklı bir anlam taşıyan şey için kullanılır; anlamlı, manidar: Manalı bir yüz. Manalı bakışlar, sözler.
♦ be.
1. Manalı olarak; anlamlı, manidar: Manalı bakmak, konuşmak.
2. Mana // manalı, bir şey anlatmak, sezdirmek istercesine: Manalı manalı gülüştüler. || Manalı anlamsız, yerli yersiz, gerekmediği halde: Manalı anlamsız gülmek. Manalı anlamsız konuşmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR