manevra isim (mane'vra) İtalyanca manovra 1 . Bir aletin işleyişini düzenleme, yönetme işi ya da biçimi. 2 . Geminin bir ye...
manevra
isim (mane'vra) İtalyanca manovra
1 . Bir aletin işleyişini düzenleme, yönetme işi ya da biçimi.
2 . Geminin bir yere yanaşmak ya da bir yerden çıkmak için yapmış olduğu hareket.
3 . Lokomotifin, katar katmak ya da katar dağıtmak için ileri geri giderek hattan hatta geçmesi.
4 . Hareket, gidiş geliş.
5 . mecaz İstenilen amaca ulaşmak için tutulması ihtiyaç duyulan yol:
"Ilkin ince manevralar denedi fakat soğukkanlı olamadığı için göze çarpıyordu."- R. Mağden.
6 . askerlik Tatbikat.
MANEVRA a. (fr. manceuvre).
1. Bir taşıta, bir makineye, bir takım işlemle verilen hareket (manevranın türünü belirten bir tamlamayla beraber): Geçme, yanaşma manevrası.
2. Bir kimsenin istediğini elde etmek, bir amaca ulaşmak için, başvurduğu ustaca, kurnazca, sadece dürüst sayılmayacak çözüm; dümen, numara: Ne tür manevralarla bu makama geldiğini bilmeyen kalmadı. Seçimlerde bazı manevralar döndü, fakat bu neticeleri pek etkilemedi.
3. Manevra yapmak, bir askeri birlikten söz ederken, bir manevra eylemini gerçekleştirmek; bir sürücüden, bir pilottan ya da kullandığı araçtan söz ederken, bir hareketi ayarlamak için çeşitli manevralara başvurmak: Arabayı kaldırımın kenarına park etmek için manevra yapıyor. Aradığınız otomobil ilerde manevra yapanın tarafındaki; bir kimseden söz ederken, bir amaca ulaşmak için dolambaçlı yollara başvurmak: Bir mevkiye gelmek için çeşitli manevralar yapmak.
*-*Ask. Eğitim amacıyla meydana getirilen tatbikat. (Bk. ansikl. böl.) || Belirli bir amaçla askeri birliklerin harekâtını birleştirme işi ya da biçimi. || Birlikleri arazide yönetme sanatı.
*-*Cerr. Cerrahi ya da kadın-doğum alanındaki bir ameliyat esnasında birbirini izleyen değişik evrelerden her biri.
*-*Denize. Bir geminin yelken, makine ya da dümen yardımıyla yapmış olduğu hareketlerin tümü. || Manevra serbestisi, bir geminin istenen manevrayı yapabilme serbestliği. || Manevra tecrübesi, hizmete girecek yeni yapılmış bir gemide, seyir denemeleri esnasında meydana getirilen çeşitli manevra uygulamaları. || Manevra yapamamak, bir gemiden söz ederken, makinenin ya da dümenin kontrolden çıkması sonucu istenilen yöne sevk edilememek. || Manevra yapmak, bir gemiden söz ederken, yön değiştirebilmek için dümen ve motor yardımıyla hareket etmek.
*-*Bir filodan söz ederken, seviye değiştirebilmek için taktik hareketler yapmak.|| Manevradan aciz vapur, herhangi bir nedenle sevk ve yönetim edilemeyen vapur. || Manevradan aciz işareti, manevradan aciz duruma düşen bir geminin, öteki gemileri uyarmak için denizde çatışmayı önleme kuralları gereğince çekmek zorunda olduğu işaret. (Gündüz: çapı 61 santimetre' den azca olmayan iki siyah küre; gece: üst üste iki kırmızı fener.)
*-*Dy. Gar sınırları içinde makineleri, vagonları tek tek ya da toplu olarak hatlara dağıtmak ve bir takım oluşturmak için manevra işaretleri denilen hususi işaretlerle ya da telsiz telefonla yönetilen hareket. || Atma manevra, manevra makinesinden ya da makineye bağlı bir diziden çözülen bir ya da birkaç vagonu belirli bir hızla hareket ettirdikten sonrasında, makine ya da diziyi durdurarak ya da hızı azaltarak vagonların kendi kendilerine hareket ettirildiği manevra. || Rahat manevra, vagonların manevra mensubunun idaresindeki makinelerle çekilmiş olduğu ya da itilmiş olduğu manevra.
*-*Makine ya da makinelerin bir diziye, bir taşıta yanaştığı ya da bunlardan uzaklaştığı manevra türü. || El manevrası, insan gücünden yararlanarak meydana getirilen manevra. || Makine kursu manevrası, makinelerin bağımsız olarak ya da beraberlerindeki araçlarla beraber manevra memurları olmaksızın kendi çalışanı yönetiminde hareket etmiş olduğu manevra. || Yan manevrası, bir koşum hayvanıyla ya da bir demiryolu taşıtı dışındaki başka bir motorlu araçla meydana getirilen manevra.
*-*Fişekç. Manevra fişeği, kuru sıkı atım yapmak amacıyla kullanılan, içi plastik ya da karton sıkıyla dolu ve ucunda çekirdek bulunmayan fişek.
*-*Uz. havc. Bir uzay aracının, belli bir hedefe (örn. buluşma manevrası, yörünge değişiklik yapma manevrası) ulaşmak için roket motorlarını ateşleyerek yörüngesini değiştirmesi.
*-*ANSİKL. Ask. Manevra sözcüğü, ilk olarak birliklerin kurum şemalarına girmeyen ve sulh zamanında yaptıkları tatbikatlar için kullanılır. Manevralar taktik bir düşünceye ya da arazinin biçimine gore uygulanır. Manevra sözcüğü bir de, bir komutanın, birliklerinin harekâtını, hedefe uygun arazi ve yönlerde birleştirdiği muharebe durumlarını gösterir. Uygulamada ufak birliklerin manevrası daha çok, harekâtı uygulayabilmek için ateş gücüne başvurmaktan ibarettir. Daha büyük çaplı manevralar ise, düşmana doğru yürüyüş, oynak müdafa, yavaşlatma manevrası ve geri çekilme manevrasıdır. Flava birlikleriyle ortak meydana getirilen manevra, özerk olarak meydana gelen büyük çapta taktik bir harekâttır. Tümen seviyesinde, atışlı manevralar, topçu komutanının atış görevlerini bölüştürdüğü harekâtların bütünüdür. Bunların haricinde, eğitim komutanı ile bağlantı ve muharebe komutanının yürüttükleri harekâtların sözkonusu olduğu eğitim manevraları ile bağlantı ve muharebe manevraları vardır.
1. Bir taşıta, bir makineye, bir takım işlemle verilen hareket (manevranın türünü belirten bir tamlamayla beraber): Geçme, yanaşma manevrası.
2. Bir kimsenin istediğini elde etmek, bir amaca ulaşmak için, başvurduğu ustaca, kurnazca, sadece dürüst sayılmayacak çözüm; dümen, numara: Ne tür manevralarla bu makama geldiğini bilmeyen kalmadı. Seçimlerde bazı manevralar döndü, fakat bu neticeleri pek etkilemedi.
3. Manevra yapmak, bir askeri birlikten söz ederken, bir manevra eylemini gerçekleştirmek; bir sürücüden, bir pilottan ya da kullandığı araçtan söz ederken, bir hareketi ayarlamak için çeşitli manevralara başvurmak: Arabayı kaldırımın kenarına park etmek için manevra yapıyor. Aradığınız otomobil ilerde manevra yapanın tarafındaki; bir kimseden söz ederken, bir amaca ulaşmak için dolambaçlı yollara başvurmak: Bir mevkiye gelmek için çeşitli manevralar yapmak.
*-*Ask. Eğitim amacıyla meydana getirilen tatbikat. (Bk. ansikl. böl.) || Belirli bir amaçla askeri birliklerin harekâtını birleştirme işi ya da biçimi. || Birlikleri arazide yönetme sanatı.
*-*Cerr. Cerrahi ya da kadın-doğum alanındaki bir ameliyat esnasında birbirini izleyen değişik evrelerden her biri.
*-*Denize. Bir geminin yelken, makine ya da dümen yardımıyla yapmış olduğu hareketlerin tümü. || Manevra serbestisi, bir geminin istenen manevrayı yapabilme serbestliği. || Manevra tecrübesi, hizmete girecek yeni yapılmış bir gemide, seyir denemeleri esnasında meydana getirilen çeşitli manevra uygulamaları. || Manevra yapamamak, bir gemiden söz ederken, makinenin ya da dümenin kontrolden çıkması sonucu istenilen yöne sevk edilememek. || Manevra yapmak, bir gemiden söz ederken, yön değiştirebilmek için dümen ve motor yardımıyla hareket etmek.
*-*Bir filodan söz ederken, seviye değiştirebilmek için taktik hareketler yapmak.|| Manevradan aciz vapur, herhangi bir nedenle sevk ve yönetim edilemeyen vapur. || Manevradan aciz işareti, manevradan aciz duruma düşen bir geminin, öteki gemileri uyarmak için denizde çatışmayı önleme kuralları gereğince çekmek zorunda olduğu işaret. (Gündüz: çapı 61 santimetre' den azca olmayan iki siyah küre; gece: üst üste iki kırmızı fener.)
*-*Dy. Gar sınırları içinde makineleri, vagonları tek tek ya da toplu olarak hatlara dağıtmak ve bir takım oluşturmak için manevra işaretleri denilen hususi işaretlerle ya da telsiz telefonla yönetilen hareket. || Atma manevra, manevra makinesinden ya da makineye bağlı bir diziden çözülen bir ya da birkaç vagonu belirli bir hızla hareket ettirdikten sonrasında, makine ya da diziyi durdurarak ya da hızı azaltarak vagonların kendi kendilerine hareket ettirildiği manevra. || Rahat manevra, vagonların manevra mensubunun idaresindeki makinelerle çekilmiş olduğu ya da itilmiş olduğu manevra.
*-*Makine ya da makinelerin bir diziye, bir taşıta yanaştığı ya da bunlardan uzaklaştığı manevra türü. || El manevrası, insan gücünden yararlanarak meydana getirilen manevra. || Makine kursu manevrası, makinelerin bağımsız olarak ya da beraberlerindeki araçlarla beraber manevra memurları olmaksızın kendi çalışanı yönetiminde hareket etmiş olduğu manevra. || Yan manevrası, bir koşum hayvanıyla ya da bir demiryolu taşıtı dışındaki başka bir motorlu araçla meydana getirilen manevra.
*-*Fişekç. Manevra fişeği, kuru sıkı atım yapmak amacıyla kullanılan, içi plastik ya da karton sıkıyla dolu ve ucunda çekirdek bulunmayan fişek.
*-*Uz. havc. Bir uzay aracının, belli bir hedefe (örn. buluşma manevrası, yörünge değişiklik yapma manevrası) ulaşmak için roket motorlarını ateşleyerek yörüngesini değiştirmesi.
*-*ANSİKL. Ask. Manevra sözcüğü, ilk olarak birliklerin kurum şemalarına girmeyen ve sulh zamanında yaptıkları tatbikatlar için kullanılır. Manevralar taktik bir düşünceye ya da arazinin biçimine gore uygulanır. Manevra sözcüğü bir de, bir komutanın, birliklerinin harekâtını, hedefe uygun arazi ve yönlerde birleştirdiği muharebe durumlarını gösterir. Uygulamada ufak birliklerin manevrası daha çok, harekâtı uygulayabilmek için ateş gücüne başvurmaktan ibarettir. Daha büyük çaplı manevralar ise, düşmana doğru yürüyüş, oynak müdafa, yavaşlatma manevrası ve geri çekilme manevrasıdır. Flava birlikleriyle ortak meydana getirilen manevra, özerk olarak meydana gelen büyük çapta taktik bir harekâttır. Tümen seviyesinde, atışlı manevralar, topçu komutanının atış görevlerini bölüştürdüğü harekâtların bütünüdür. Bunların haricinde, eğitim komutanı ile bağlantı ve muharebe komutanının yürüttükleri harekâtların sözkonusu olduğu eğitim manevraları ile bağlantı ve muharebe manevraları vardır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR