harcama isim Arapça ma¹rif 1 . Harcanan para, gider: "Çiftlik kâhyası her yıl uzun bir harcama defteri gönderir."- ...
harcama
isim Arapça ma¹rif 1 . Harcanan para, gider:
"Çiftlik kâhyası her yıl uzun bir harcama defteri gönderir."- H. R. Gürpınar. 2 . eskimiş Bir şeyin yapımında kullanılan gereç, harç:
"Bu yemeğin harcaması bolca tutulmuş."- .
isim Arapça ma¹rif 1 . Harcanan para, gider:
"Çiftlik kâhyası her yıl uzun bir harcama defteri gönderir."- H. R. Gürpınar. 2 . eskimiş Bir şeyin yapımında kullanılan gereç, harç:
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
Bankadan çekilen gereksinim kredisinden harcama alınması kanuna aykırı mıdır?
Çin'e gidip geleceğim, ne kadar harcama ederim?
MASRAF a. (ar. harcama).
1. Herhangi bir nedenle meydana getirilen harcama; gider: Yol harcaması oldukça fazla. Mutfak harcamalarını, evlatların eğitim harcamalarını hesaplamak. Harcamalarını kısmak. Korkulu harcamalar çıkaran hususi otomobil. Hesapta olmayan harcamalar.
2. Bir şeyin yapımı için kullanılan gereç: Harcaması bolca tutulmuş bir yiyecek.
3. Harcama etmek, para harcamak, her zamankinden daha çok harcamak. || Harcama görmek, günlük gereksinimler için alışveriş yapmak. || Harcama göstermek, vergi vb. mevzularda, gelirden düşmek suretiyle, meydana getirilen harcamaları gider olarak göstermek. || Harcama kapısı açmak, para harcamayı gerektiren bir işe girişmek ya da durup dururken harcamaya yol açacak bir eylemde bulunmak. || Harcamaya girmek, bir iş ya da bir şey yaptırmak için epeyce para harcamak. || Harcaması çekmek, bir iş için lüzumlu giderleri karşılamak, meydana getirilen harcaması ödemek. I| Harcamaları kısmak, giderleri azaltmak. || Harcamadan çıkmak, umulmadık bir iş için epeyce para harcamak zorunda kalmak: Harcamadan çıktığımız yetmiyor benzer biçimde aldıklarımızı da taşıdık. || (Hiçbir) harcamadan kaçınmamak, bir şeyin gerektirdiği harcamayı yapmak. || Harcamadan kaçmak, para harcamaya yanaşmamak.
*-*Denize. Liman harcamaları, bir geminin uğramış olduğu bir limanda ya da limanlarda yapmış olduğu tüm harcamalar (kılavuzluk, römorkör, sıhhat, limana giriş çıkış vb. ücretleri).
*-*Esk. ask. Harcama kâtibi, askerlik dairelerinde parasal işlere bakan yetkili.
*-*Huk. - GİDER. || Muhakeme harcamaları, YARGILAMA GİDERLERİ'nin eşanlamlısı.
*-*isi. Harcama üz-zekât - ZEKÂT.
*-*Kur. tar. Harcama kâtibi, Osmanlılar'da harcaması şehriyari kâtibinin buyruğunda çalışan görevlilere verilen ad. || Harcaması şehriyari kalemi, Osmanlılar'da Topkapı sarayı'nın Enderun ve Birun bölümlerinin her türlü harcama ve atama işlemlerinin yönetildiği yer. (Kalem, yönetsel yönden Saray'a, parasal yönden ise Defterdarlığa bağlıydı ve Harcaması şehriyari kâtibi tarafınca yönetilirdi.) || Harcaması şehriyari kâtibi, Harcaması şehriyari kalemi'nin amirine verilen ad. (Bunlar, Saray'ın, şehremini, matbah emini, darphane emini, arpa emini benzer biçimde görevlilerin Saray gereksinimi için yaptıkları harcamaların defterini ve hesaplarını tutardı. Buyruğunda yeterince harcama kâtibi bulunurdu.)
*-*Muhs. işletmeyle ve cari hesap dönemiyle ilgili, fiilen ya da karşılık oluşturularak yapılmış harcamaların tümü (alımlar, amortisman ve karşılıklara ayrılan gelirler). [Bk. ansikl. böl.]
*-*ANSİKL. Muhs. Kasadan çekişlerle yapılması mecburi olmayan giderler (amortismanlar, karşılıklar) genel muhasebede niteliklerine bakılırsa tanımlanırlar: alımlar, personel giderleri, vergi, harç ve resimler, vb. Bu giderler, jestiyon çözümlemesinde değişik biçimlerde sınıflandırılır. Böylece, analitik muhasebe: masrafların, amaçlan ya da işlevleri (üretim, alımlar, ticarileştirme, yönetim) itibariyle sınıflandırılmasının yanı sıra, maliyet fiyatı hesaplama şekilleri uyarınca, masrafların değişebilirlik derecesine ya da tahsis edilebilirliklerine bakılırsa de bir dağılımını kullanır. Birinci ölçüt, yapısal değişmez harcamalar (etkinlik düzeyinden bağımsız harcamalar) ile değişken masrafların (etkinlik düzeyine bağlı orantılı ya da orantısız olarak harcamalar) ayrılmasını gerektirir, ikinci ölçüt ise, dolaysız harcamalar (maliyet bedeline ya da fiyatına direkt doğruya yüklenebilen harcamalar) ile dolaylı harcamalar (birden çok maliyet bedeli ya da fiyatı ile ilgili olduğundan, ilkin bölümler içinde dağıtılması, sonrasında da her bir bölüme düşen ürüne ya da işe yüklenmesi ihtiyaç duyulan harcamalar) ayrımına neden olur.
1. Herhangi bir nedenle meydana getirilen harcama; gider: Yol harcaması oldukça fazla. Mutfak harcamalarını, evlatların eğitim harcamalarını hesaplamak. Harcamalarını kısmak. Korkulu harcamalar çıkaran hususi otomobil. Hesapta olmayan harcamalar.
2. Bir şeyin yapımı için kullanılan gereç: Harcaması bolca tutulmuş bir yiyecek.
3. Harcama etmek, para harcamak, her zamankinden daha çok harcamak. || Harcama görmek, günlük gereksinimler için alışveriş yapmak. || Harcama göstermek, vergi vb. mevzularda, gelirden düşmek suretiyle, meydana getirilen harcamaları gider olarak göstermek. || Harcama kapısı açmak, para harcamayı gerektiren bir işe girişmek ya da durup dururken harcamaya yol açacak bir eylemde bulunmak. || Harcamaya girmek, bir iş ya da bir şey yaptırmak için epeyce para harcamak. || Harcaması çekmek, bir iş için lüzumlu giderleri karşılamak, meydana getirilen harcaması ödemek. I| Harcamaları kısmak, giderleri azaltmak. || Harcamadan çıkmak, umulmadık bir iş için epeyce para harcamak zorunda kalmak: Harcamadan çıktığımız yetmiyor benzer biçimde aldıklarımızı da taşıdık. || (Hiçbir) harcamadan kaçınmamak, bir şeyin gerektirdiği harcamayı yapmak. || Harcamadan kaçmak, para harcamaya yanaşmamak.
*-*Denize. Liman harcamaları, bir geminin uğramış olduğu bir limanda ya da limanlarda yapmış olduğu tüm harcamalar (kılavuzluk, römorkör, sıhhat, limana giriş çıkış vb. ücretleri).
*-*Esk. ask. Harcama kâtibi, askerlik dairelerinde parasal işlere bakan yetkili.
*-*Huk. - GİDER. || Muhakeme harcamaları, YARGILAMA GİDERLERİ'nin eşanlamlısı.
*-*isi. Harcama üz-zekât - ZEKÂT.
*-*Kur. tar. Harcama kâtibi, Osmanlılar'da harcaması şehriyari kâtibinin buyruğunda çalışan görevlilere verilen ad. || Harcaması şehriyari kalemi, Osmanlılar'da Topkapı sarayı'nın Enderun ve Birun bölümlerinin her türlü harcama ve atama işlemlerinin yönetildiği yer. (Kalem, yönetsel yönden Saray'a, parasal yönden ise Defterdarlığa bağlıydı ve Harcaması şehriyari kâtibi tarafınca yönetilirdi.) || Harcaması şehriyari kâtibi, Harcaması şehriyari kalemi'nin amirine verilen ad. (Bunlar, Saray'ın, şehremini, matbah emini, darphane emini, arpa emini benzer biçimde görevlilerin Saray gereksinimi için yaptıkları harcamaların defterini ve hesaplarını tutardı. Buyruğunda yeterince harcama kâtibi bulunurdu.)
*-*Muhs. işletmeyle ve cari hesap dönemiyle ilgili, fiilen ya da karşılık oluşturularak yapılmış harcamaların tümü (alımlar, amortisman ve karşılıklara ayrılan gelirler). [Bk. ansikl. böl.]
*-*ANSİKL. Muhs. Kasadan çekişlerle yapılması mecburi olmayan giderler (amortismanlar, karşılıklar) genel muhasebede niteliklerine bakılırsa tanımlanırlar: alımlar, personel giderleri, vergi, harç ve resimler, vb. Bu giderler, jestiyon çözümlemesinde değişik biçimlerde sınıflandırılır. Böylece, analitik muhasebe: masrafların, amaçlan ya da işlevleri (üretim, alımlar, ticarileştirme, yönetim) itibariyle sınıflandırılmasının yanı sıra, maliyet fiyatı hesaplama şekilleri uyarınca, masrafların değişebilirlik derecesine ya da tahsis edilebilirliklerine bakılırsa de bir dağılımını kullanır. Birinci ölçüt, yapısal değişmez harcamalar (etkinlik düzeyinden bağımsız harcamalar) ile değişken masrafların (etkinlik düzeyine bağlı orantılı ya da orantısız olarak harcamalar) ayrılmasını gerektirir, ikinci ölçüt ise, dolaysız harcamalar (maliyet bedeline ya da fiyatına direkt doğruya yüklenebilen harcamalar) ile dolaylı harcamalar (birden çok maliyet bedeli ya da fiyatı ile ilgili olduğundan, ilkin bölümler içinde dağıtılması, sonrasında da her bir bölüme düşen ürüne ya da işe yüklenmesi ihtiyaç duyulan harcamalar) ayrımına neden olur.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR