Meclis Nedir?

MECLİS a. (ar. meclis). 1. Bir mevzu üstünde görüşmek ve/ya da bazı kararlar almak suretiyle ilgili kişilerce meydana getirilen topl...

MECLİS a. (ar. meclis).

1. Bir mevzu üstünde görüşmek ve/ya da bazı kararlar almak suretiyle ilgili kişilerce meydana getirilen toplantı, şûra: yönetim meclisi; bu toplantının yapıldığı yer: Meclis koridorlarında kulis faaliyetleri hızlandı.

2. Bir mevzuyu görüşmek ya da konuşmak için bir araya gelmiş kimselerden oluşan topluluk: Meclis oluşturmak. Meclisin en yaşlı ve saygı duyulan kişisi.




3. Birbirine yakın kişiler, dostlar içinde toplantı: Aile meclisi.

4. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kısa söylenişi (bu anlamda büyük harfle başlatılır): Yeni bayındır yasası Meclis'te görüşülüyor.

5. Meclis aritmetiği, parlamentodaki iktidar partisi ile muhalefetin sayısal durumu. || Meclis oluşturmak, birkaç şahıs bir araya toplanıp şur- dan burdan konuşmak ya da eğlenmek için bir araya gelmek.


—Esk. Meclis-ârâ, toplantıyı süsleyen. || Meclis-efruz - MECLİSEFRUZ. || Meclis -nüvis, toplantı kararlarını yazan kimse, yazman. || Meclis-i âli-i hazain, maliye işlerine bakan topluluk. || Meclis-i bey, alım satım işleriyle ilgili toplantı. || Meclis-i hass-ı vükela, kabine toplantısı. || Meclis-i yönetim, yönetim kurulu. || Meclis-i kebir-i maarif, eğitim işleri kurulu; Talim ve terbiye dairesi karşılığı. || Meclis-i maliye, Maliye bakanlığı danışma kurulu. || Meclis-i meşa- yih, tekkelerin işleriyle ilgilenen kurul. || Meclis-i meşveret, danışma kurulu: "Şeyhülislam konağında meclis-i meşveret akü olunup ..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Meclis-i şer, şeyhülislam ya da kadı huzurunda kanun hükmü alınmak suretiyle meydana getirilen toplantı. || Meclis-i şükûfe, lale yetiştiricilerinin yapmış olduğu toplantı. || Meclis-i ülfet, söyleşi toplantısı. || Meclis-i vükela, Bakanlar kurulu.


—Anayas. huk. ve Siyas. bil. Meclis hükümeti — HüKüMET.


—Sonbahar. sant. Eski türk minyatürlerinde kişilerin belirli bir seviye içinde yerleştirilmesine verilen ad.


—Huk. Çoğu zaman seçilmiş üyelerden oluşan, karar almaya yetkili kurul. || Meclis araştırması, yasama meclisinin herhangi bir mevzuda bilgi sahibi olmak için yapmış olduğu araştırma ve araştırma. (TBMM'nin denetleme yollarından biridir. “Meclis araştırma komisyonu" diye anılan hususi bir komisyon vasıtasıyla yapılır. Komisyonun üye sayısı ve emek harcama süresi TBMM genel kurulunca saptanır.) || Meclis soruşturması, yasama meclisinin Başbakan ve bakanlar üstündeki denetleme yollarından biri. (TBMM, üye tam sayısının minimum onda birinin vereceği önergeyle Başbakan ya da bakanlar hakkında soruşturma açılmasını isteyebilir. Soruşturma açılmasına karar verilirse, siyasal partilerin meclisteki güçleri oranında temsil edilmiş olduğu on beş kişilik bir soruşturma komisyonu kurulur. Komisyonun vereceği rapor mecliste ilk olarak görüşülür ve gerek görülürse ilgili bakanın Yüce divan'a gönderilmesine karar verilir [Anayasa md. 100].) || Meclisi umumi, Meşrutiyetin ilanından sonrasında kurulan ilk anayasal parlamento (1877). [ANAYASA.] || Belediye meclisi - BELEDİYE. || Çift meclis sistemi, yasama organının iki meclisten oluştuğu sistem. (Bk. ansikl. böl.) || yönetim meclisi - YÖNETİM KURULU'nun eşanlamlısı. || il genel meclisi — İL. || Kurucu meclis, temel görevi yeni bir anayasa hazırlamak olan meclis. (Bk. ansikl. böl.) || Türkiye Büyük Millet Meclisi - TüRKİYE. || Yasama meclisi, yasama yetkisine haiz olan meclis; yasa icra eden meclis. (Türkiye'de yasa hayata geçirmeye yetkili olan meclis Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.)


—İsi. huk. Meclis-i bey, bir satış sözleşmesinin yapıldığı yer. || Meclis-i şeri, mahkemede duruşmanın yapıldığı yer.


—Kur. tar. Meclis-i özgü ül-has, OsmanlI devletinde sadrazamın konağında meydana getirilen “meclis-i vükela" ya da iç kabine toplantısı. (Tanzimat'tan sonrasında da sadrazamlar bu geleneği aksatmadan sürdürdüler Bu toplantıya sadrazamın güvenilmiş olduğu ve yönetimde etkinliği bulunan birkaç nazırla üst düzeydeki komutanlar katılırdı.) || Meclisi mahsusı vükela, genişletilmiş kabine toplantısı. (Meclisi vükela üyelerinin yanı sıra eski sadrazamların ve Meclisi vükelaya işgören nazırların da [sandalyesiz bakan] katılmış olduğu bu tür toplantılarda mühim devlet sorunları görüşülürdü.)


—ANSİKL (ekklesia') bulunuyordu.

* Sparta meclisleri. Sparta'da her mevzuda kabul eden ve yaşam boyu seçilmiş 28 üyeden oluşan oligarşik bir kurum (gerusia") vardı. Halk meclisi (apella") minimum otuz yaşlarında olan sparta yurttaşlarını kapsıyordu ve görevi gerusia'nın kararlarını alkışlayarak onaylamaktı.


* Roma'da meclisler. Cumhuriyet döneminde yönetim halkın (şu demek oluyor ki yurttaşların tümü) elindeydi: halk meclislerinde (comi- tia) yasaları oyluyor ve resmi görevlileri seçiyorlardı. Meclisler curia, centuri ya da kabilelere bakılırsa (comices curiates, centu- riates ya da tributes) ayırt ediliyordu.


* Roma eyalet meclisleri. Bu meclisler, Roma imparatorluğu döneminde, Batı'da her eyaletin, Doğu'daysa her dinsel topluluğun bünyesinde, Roma ve Augustus kültünü törensel bir halde kutlamak suretiyle çeşitli halkların temsilcilerini bir araya getirmek, daha sonralarıysa eyaletlerin siyasal çıkarlarını görüşmek suretiyle kurulmuştu. Mesela 60 üyeli Galya eyalet meclisi Lyon'da toplanıyordu. Her yıl kültle ilgili maddi sorunları çözüyor, bir sonraki senenin başrahibini seçiyor, eyalet yöneticisi adına kutlamalar gönderiyor ya da imparatora şikâyetlerde bulunuyordu. Bununla beraber bu meclislerin siyasal görevi hiçbir süre mühim değildi.


* Çift meclis sistemi. Yasama yetkisinin iki meclis tarafınca paylaşılarak kullanıldığı çift meclis sistemini doğuran nedenler çeşitlidir. Aristokratik bir geçmişe haiz bulunan ülkelerde soyluların ve halkın ayrı organlarda temsil edilmeleri tarihsel bir zorunluluk olarak belirmiştir (İngiltere'de Lordlar meclisi ile Avam kamarası). Federal yapılı devletlerde ise, halkın temsilinin yanı sıra üye devletlerin temsilinin de lüzumlu olduğundan iki meclisli bir yapı görülür (ABD'de Temsilciler meclisi ile eyaletleri temsil eden Senato). Ek olarak, genel oyla oluşan meclisin, meslekleri temsil eden bir ikinci meclisle dengelenmesini öngören korporatif sistemlerde de çift meclis sistemine rastlanır. Aristokratik, federal, korporatif bir yapıya haiz olmayan bazı ülkelerde de tek meclisin aşırılıklarını gidermek için çift meclis sisteminin benimsendiği görülür. Çift meclis sisteminde meclislerin oluşumu da değişik özellikler taşır. Birinci meclislerin genel oyla oluşmasına karşılık, aristokratik yapılı ikinci meclisler atamayla seçilen üyelerden oluşur (İngiltere'de Lordlar kamarası, 1876 Kanunuesasisi'ne bakılırsa Heyeti âyan). Korporatif karakterli ikinci meclisler de, çoğu zaman meslek kurumlarının kendi üyeleri arasından seçtikleri temsilcilerden oluşur. Federal devletlerdeki durum bir başka açıdan farklılık gösterir. Burada her iki meclisin de seçimle ve genel oydan gelen üyelerle oluşması kaide olmakla beraber, iki meclisin üye sayıları açısından federal sistemin gerektirdiği farklılıklar görülür. Birinci meclislerin halkın temsilini elde eden ve üye devletlerin nüfusuyla oranlı temsilcilerden oluşmasına karşılık, üye devletleri temsil eden ikinci meclisler çoğu zaman eşit sayıda temsilcilerden oluşur (mesela ABD'de her eyaletin Senato'da iki üyesi vardır). Bunun sebebi eyaletler arasındaki nüfus sayısı farklılıklarının azca sözü geçen olanlar zararına netice doğurmasını engellemek, nüfusları ne olursa olsun tüm federe devletlere ya da eyaletlere ikinci mecliste eşit temsil olanağı sağlamaktır. Çift meclis sisteminde meclislerin yetki bakımından da farkları vardır. Seçimle gelen meclisin, atamayla gelen (aristokratik) ikinci meclise oranla gerek yasa koyma gerekse hükümeti denetleme mevzularında daha yetkili olması, hatta tek yetkili organ olması demokratik sistemin bir gereğidir (İngiltere'de bir "dekor†durumunda olan Lordlar kamarası'na karşılık, gerçek yasama meclisinin Avam kamarası oluşu benzer biçimde). Sadece, her iki meclisin de seçimle oluştuğu sistemlerde de meclisler içinde yetki eşitsizliği görülebilir. Mesela, 1961 Anayasası ile iki meclisli sistemi benimseyen Türkiye'de, hükümet, yalnız Millet Meclisi önünde siyasal sorumluluğa sahipti; ikinci meclis olan Cumhuriyet senatosu hükümeti düşürme yetkisinden yoksun tutulmuştu.


Osmanlı-türk
anayasa hukukunda çift meclisli sistem değişik nedenlerle bazen uygulanmıştır. 1876 Kanunuesasisi ile onu değiştiren 1909 anayasa değişimleri, Meclisi mebusan'ın yanında bir de Heyeti âyan'a yer vermişlerdi. 1876 Anayasası ile süregelen Birinci meşrutiyet döneminde Meclisi mebusan'ın yetkileri silik ve sınırı olan, üyeleri padişah tarafınca seçilen Heyeti âyan'ın anayasal konumu ise oldukça güçlüydü. 1908 Özgürlük devrimi ve bilhassa 1909 anayasa değişikliklerinden sonrasında ise durum değişmiş, Meclisi mebusan aslolan yetkili parlamento kanadı haline gelmiştir. Yeni Türkiye devletinin anayasaları olan 1921 ve 1924 anayasaları ise, mutlak ve bölünmez ulusal irade anlayışının da etkisiyle, tek meclisli sistemi yeğlemişlerdir. Sadece, 1950-1960 siyasal hayatında iktidardaki gücün meclisi kendi istekleri doğrultusunda kullanabilmesinden doğan aksaklıklar, TBMM'nin kendi içinden dengelenmesi yolundaki aranışlara yol açtı. İki meclisli bir sistem önerileri bu bağlamda ortaya çıktı. Tek bir meclisin aşırılıklarından doğabilecek sakıncaları yok etme ve bunu ikinci bir meclisin denetimi kanalıyla dengeleme isteği, 1960 askeri müdahalesinden sonrasında tekrardan gündeme girdi ve 1961 Anayasası iki meclisli sisteme yer verdi. TBMM, Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu olmak suretiyle iki kanada ayrıldı, her iki meclisin de ilke olarak genel oyla oluşmasına karşılık, bir denge ve fren görevi oynaması beklenen ikinci meclise, “aydın"ların (seçilebilmek için yükseköğrenim koşulu vardı) ve seçim dışı yollardan atanan (saptanca senatörleri, eski Cumhurbaşkanları) ya da doğal senatörlerin (eski Ulusal birlik komitesi üyeleri) ağırlığı da eklenmek istendi. 1961 -1980 arasındaki siyasal hayatta ise, iki meclisli sistemin kendisinden beklenen yararları sağlamaktan çok, yasama işlevini ağırlaştırıcı bir rol oynadığı yolundaki inanç, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonraki anayasa hazırlıklarında da etkili oldu. Bundan dolayı, 1982 Anayasası'nda çift meclisli sisteme son verilerek, daha önceki 1921 ve 1924 anayasaları dönemindeki tek meclisli sisteme dönüldü.


*Kurucu meclis. Anayasaların yapımıyla görevli ve ilke olarak seçimle oluşan organdır. Bu anlamda kurucu meclis, daha geniş bir kavram olan kurucu organ ya da kurucu iktidar çerçevesi içinde yer alır Kurucu organ ya da iktidar, devamlı bir meclis olmayabilir ya da yalnız kurucu meclisten ibaret bir yapı göstermeyebilir. Monarşik dönemlerden anayasalı (meşruti) monarşiye geçiş süreçlerinin başlarında, anayasalar çoğu zaman hükümdar tarafınca yapılmış ve duyuru edilmiştir. 1848 İtalyan Anayasası ile 1876 Kanunuesasisi buna örnektir. Kimi zaman, diktatörlerin de anayasa duyuru ettikleri ve bu anlamda "kuruculuk" yetkisini kullandıkları görülür Nihayet, anayasanın kesinleşmesinin halkoyuna bağlı sayıldığı durumlarda, ulusun kendisi de kurucu organ rolünü oynar.

Kurucu meclisin asli görevi anayasayı hazırlamaktır. Seçilme sebebi ve esas emek harcama alanı budur. Sadece, bu görevi esnasında düzgüsel yasama işlemlerini yerine getirmesine de engel yoktur. Şu var ki bu meclis, hususi görevi ve işlevi gereği, anayasayı hazırlayıp kabul ettikten sonrasında dağılır, yerini düzgüsel yasama meclisine bırakır. Kurucu meclisin yeni anayasayı hazırlarken geniş bir özgürlük ve takdir alanı vardır. Devletin siyasal yapısına ve işleyişine ilişkin kuralları oldukça özgür bir halde koyabilir Sadece bu serbestlik, söz mevzusu ülkenin, son zamanların ve ortamın bununla beraber getirmiş olduğu politik, kültürel ve ideolojik tercihlerin tamamen göz ardı edilmesi anlamına gelmez. Bu açıdan, hukuken bağımsız ve özgür görünen kurucu meclisin, hukuk ötesi bazı olgularla bağlı ve sınırı olan olduğu açıktır. Bilhassa, yeni bir anayasanın yapılmasını gerektiren vakalar ve siyasal gelişmeler, bu gelişmelerin dile getirmiş olduğu temel tercihler, anayasayı meydana getirecek organın ana doğrultusunu da büyük seviyede belirler.

Kurucu meclis, bir yeni devletin kurulması ya da harp ya da ihtilal biçimindeki kati ve köklü değişikliklerin meydana gelmesi sonucunda ortaya çıkabileceği benzer biçimde, düzgüsel bir siyasal süreçte yeni bir anayasanın yapılması ihtiyacının duyulması durumunda da gündeme girebilir. Bazı anayasalar, yeni bir anayasanın yapılması işini yasama meclislerine değil, kurucu meclise bırakmışlardır. Türk anayasa hukukunda ise kurucu meclis uygulaması. askeri müdahalelerden sonrasında meydana getirilen anayasalar için sözkonusu olmuştur. Bunun haricinde, düzgüsel rejim koşullarında, mevcud anayasada değişim hayata geçirmeye yetkili olan yasama meclisinin yepyeni bir anayasa yapmasına da hukuki bir engel yoktur. Türkiye'de bugüne dek iki "kurucu meclis" olgusu yaşanmış; 1961 ve 1982 anayasaları "kurucu meclis†isminde olan organlar tarafınca hazırlanıp kabul edildikten sonrasında halkoyuna sunulmuş ve kesinleşmişlerdir.

1960-1961 Kurucu meclisi, 27 Mayıs 1960 hareketiyle iktidara elkoyan Ulusal birlik komitesi'nin (MBK) yapmış olduğu düzenlemelerle ortaya çıkan bir organdır. 1960 öncesinde, 1924 Anayasası'nın çok partili siyasal yaşam için yetersiz kalmış olduğu birçok örnekle doğrulanmıştı. Bu zamanda anayasada köklü değişimler yapılması yolunda, bilhassa karşıcılık ve aydın çevrelerinde oluşan bir talep vardı. Sadece içinde bulunulan koşullar buna olanak verdirmedi. 1960 askeri müdahalesi, bu bağlamda, yeni bir anayasa yapılması fikrini gündeme getirdi. Ulusal birlik komitesi iktidara geldiği günden başlayarak bu yolda bazı girişimlerde bulunmuş oldu. Ilkin, üniversite öğretim üyelerinden oluşan ve "İstanbul komisyonu" adıyla anılan bir kurula anayasa ön tasarısının hazırlanması görevi verildi. Bu komisyonun, uzun çalışmalardan sonrasında ortaya çıkardığı taslak kamuoyunda ve siyasal çevrelerde mühim tepkilere yol açtı. Genel olarak siyasete ve genel oya, hususi olarak da siyasal partilere duyulan güvensizliği yansıtan bu belge siyasal iktidarın etkinliğini zayıflattığı nedeni öne sürülerek eleştirildi. Bunun üstüne Ulusal birlik komitesi, yeni anayasanın daha temsili bir organ tarafınca hazırlanmasını sağlamak suretiyle, bir "kurucu meclis" oluşturulmasına karar verdi. 157 sayılı kanunla oluşturulan bu organ iki kanattan meydana gelmekteydi: yeni rejimin askeri kanadını temsil eden Ulusal birlik komitesi ile, bunun yanı sıra oluşturulacak bir "Temsilciler meclisi." Sadece, günün koşulları, bu meclisin genel oydan enerjisini alan tam temsili bir meclis olabilmesine olanak bırakmadı. Temsilciler meclisi, üyelerinin seçilme biçimi açısından başlıca üç kesimden oluştu. Bir bölüm, bir çeşit iki dereceli seçimle belirlenen üyelerden oluşuyordu. Bir başka bölüm, kapatılan Demokrat parti dışındaki iki partinin seçtiği temsilcilerdi. Nihayet, bazı kuruluşların kendi üyeleri arasından seçtikleri temsilciler de vardı; yargı organları, üniversiteler, barolar, basın, öğretmen, gençlik ve esnaf kuruluşları, sendikalar, tecim ve endüstri odaları vb. Bu tür "seçimler'Te gelmiş üyelerin haricinde, direkt doğruya Devlet başkanı ve Ulusal birlik komitesi tarafınca seçilmiş ve atanmış üyeler de vardı.

Kurucu meclis'in iki ana görevinden birincisi ve aslolan olanı, demokratik hukuk devletinin temellerini kuracak yeni anayasayı, İkincisi de yeni seçim yasasını hazırlamaktı. Bunların yanı sıra kurucu meclis düzgüsel bir yasama organı olarak da yetkilendirilmişti: yasaları yapma, değişiklik yapma kaldırma, bütçe ve kati hesap yasa tasarılarını kabul etme Bakanlar kurulu'nu denetleme vb. Sadece, bakanların görevden alınması mevzusunda tam yetkili olan gene Ulusal birlik komitesi'ydi. 13 aralık 1960 tarihindeki 157 sayılı kanunla kurulan bu meclis 6 ocak 1961'de göreve başladı; evvel saptanan süre içinde anayasayı hazırlama görevini tamamlamak suretiyle çalışmalara koyuldu, kendi içinden bir Anayasa komisyonu oluşturdu. Meclis'in anayasayı hazırlama süresi de evvel saptanmıştı. Yeni anayasa en geç 27 mayıs 1961 geçmişine kadar tamamlanmış olacak, bu süre bir defaya mahsus olmak suretiyle yalnız 15 gün uzatılabilecekti. İlk taslak Temsilciler meclisi'nde hazırlanacak, burada kabul edilen metin Ulusal birlik komitesi tarafınca ele alınacaktı. Temsilciler meclisi'nin kabul etmiş olduğu maddelerin MBK tarafınca ya da MBK'nin değiştirerek kabul etmiş olduğu maddelerin gene Temsilciler meclisi tarafınca benimsenmesi durumunda, sözkonusu kurallar kabul edilmiş sayılacaktı. Uyuşmazlık çıkması halinde, her iki kanattan belli sayıda üyenin katılacağı bir karma komisyonun hazırlayacağı yeni metin, Kurucu meclisin genel kurulunda oylanacak ve üçte iki çoğunlukla kabul edilebilecekti. Böylece, sayıca kalabalık olan Temsilciler meclisi, uyuşmazlık çıkan mevzularda son sözü söyleyebilme olanağına haiz bulunuyordu. Kurucu meclisin son olarak benimseyeceği metin halkoyuna sunulduktan sonrasında kesinleşmiş olacaktı. Halkoylamasının sonucunun negatif çıkması durumunda ise, Ulusal birlik komitesi'nin durumu değişmeyecek, sadece yeni oluşacak bir Temsilciler meclisi tekrardan anayasa hazırlığına girişecekti.

Kurucu meclis, anayasayı hazırlama görevini zamanında tamamladı (27 mayıs 1961). 9 temmuz 1961 tarihinde meydana getirilen halkoylamasında da anayasa tasarısı kabul edildi. Ekim 1961'de meydana getirilen genel seçimlerle yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin oluşmasından sonrasında da, Kurucu meclisin hukuki varlığı son buldu, Ulusal birlik komitesi ve Temsilciler meclisi kendiliklerinden dağılmış oldular.

1960-1961 Kurucu meclisi'nin genel oyla oluşmamış olması ve eski Demokrat parti'nin temsil etmiş olduğu siyasal çizgiye kendi yapısında yer vermemesi, hazırlanan anayasanın tam bir ulusal uzlaşmayı yansıtmadığı yolunda görüşlere de olanak sağlamış oldu. Anayasanın halkoylamasında % 38.3 civarında negatif oyla karşılaşılmasında ve hemen sonra da 1961 Anayasası'nın bazı mühim siyasal çevreler tarafınca sindirilemeyişinde bunun da oranı oldu.

1981-1982 Kurucu meclisi, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesiyle oluşturulan dönemde oluşmuştur. Türk silahlı kuvvetleri' nin "buyruk ve komuta zinciri içinde ve emirle†iktidara elkoymasından sonrasında. Ulusal güvenlik konseyi (MGK), başta yasama yetkisi olmak suretiyle mühim devlet yetkilerini kendi üstüne aldı. Ayrıca, “Anayasa düzeni hakkında kanun'la 1961 Artayasa- sı'na getirilen değişimler, anayasa yapma ya da değişiklik yapma yetkisinin, şu demek oluyor ki kuruculuk iktidarının da bu güç tarafınca kullanıldığını gösteriyordu. MGK, 29 nisan 1981 tarihindeki "Kurucu meclis hakkında kanun'la bunu daha da açıkça ortaya koydu ve yeni bir anayasanın hazırlanması sürecini başlattı. Böylece türk siyasal hayatında ikinci kere olmak suretiyle bir "kurucu meclis" olgusu ortaya çıkıyordu. Bu defaki meclis de, 1960-1961'deki benzer biçimde iki kanattan oluştu: Ulusal güvenlik konseyi ve Danışma meclisi. Kurucu meclisin görevleri şunlardı: yeni anayasayı, anayasanın halkoyuna sunuluşuyla ilgili yasayı, siyasal partiler ve seçim yasalarını hazırlamak, yeni meclisin göreve başlamasına kadar geçecek süre içinde yasama görevlerini yerine getirmek. Görüldüğü benzer biçimde burada anayasa yapma görevinin yanı sıra, adi (düzgüsel) yasama yetkisi ve görevi de yer almıştır. (4ırucu meclis, evvelkinden değişik olarak, yalnız anayasa ve seçim yasasına değil, derhal tüm temel yasalarıı yapmak yoluna gitmiştir.

Kurucu meclisin askeri kanadını oluşturan MGK, Genelkurmay başkanı. Kara. Deniz, Hava kuvvetleri komutanları ile- Jandarma genel komutanından oluşuyordu. Danışma meclisi'nin tüm üyeleri de MGK tarafınca seçilmiş ve atanmıştı. 160 kişilik bu meclisin 120 üyesi her ilin önerilmiş olduğu adaylar arasından MGK tarafınca seçilmiş, 40 üye ise MGK tarafınca: atanmıştı. Danışma meclisi'ne seçilebilmek için aranan koşullardan bazıları klasik nitelikteydi: bazı koşullar ise özellik gösteriyordu: yükseköğrenim yapmış olmak ve 11 eylül 1980 tarihinde herhangi bir siyasal partinin üyesi bulunmamak.

Ulusal güvenlik konseyi anayasaya dilediği biçimi ve içinde ne olduğu verme mevzusunda tam yetki sahibiydi. Danışma meclisi'nde hazırlanan taslak MGK tarafınca aynen ya da değiştirilerek kabul edilecekti. Bundan dolayı Danışma meclisi, adından da anlaşıldığı benzer biçimde bir danışma kurulu durumundaydı, yapacağı iş bir' ön-hazırlıktan ibaretti. Kurucu meclisin hazırlayacağı anayasa metninin kesinleşmesi için halkoyuna başvurulması gereği burada da sözkonusuydu.

23 ekim 1981 tarihinde toplanan Danışma meclisi 23 kasım 1981'de 15 kişilik bir Anayasa komisyonu seçti. Komisyonun hazırladığı taslak 17 temmuz 1982'de Danışma meclisi genel kuru- lu'na sunuldu. Genel kurul, bazı değişimlerle bu taslağı 23 eylül 1982'de kabul etti (120 kabul oyu, 7 ret oyu, 12 çekimser oy, 17 üye de oylamaya katılmadı). MGK metni, bazı mühim değişimler yapmış olup geçici maddeleri de ilave ettikten sonra, 18 ekim 1982'de 2709 sayılı yasa olarak yayımladı. 7 kasım 1982'de meydana getirilen halkoylamasında % 91,2 oranında "evet1 oyu çıkmasıyla anayasa kesinleşmiş oldu ve yürürlüğe girdi 6 kasım 1983'te meydana getirilen genel seçimlerinin arkasından TBMM Başkanlık divanı'nın 6 aralık 1983'te oluşmasıyla, MGK ile Danışma meclisi'nin hukuki varlıkları sonlanmış oldu.

1983'te kurulan TBMM'de, % 10 barajı aşabilen üç parti yer aldı: Anavatan partisi (ANAP) [% 42,9 oy, 211 milletvekili], Halkçı parti (% 28,9 oy, 117 milletvekili). Milliyetçi demokrasi partisi (% 22 oy. 71 milletvekili). Fakat bu bileşim kısa sürede değişikliğe uğradı. Milliyetçi demokrasi partisi 1986'da kendini feshetti. Halkçı parti Toplumsal demokrat halkçı parti'ye (SHP) dönüştü. 1987'de erken seçimleri sonucunda meclisin bileşimi tekrardan belirlendi: ANAP % 35,38 oy, 292 milletvekili; Doğru Yol Partisi (DYP) [% 18,64 oy, 59 milletvekili]; SHP % 24,11 oy, 99 milletvekili. Bu meclis de uzun ömürlü olmadı. ANAP lideri Özal'ın, mahalli seçimlerde partisinin % 22 oy alarak gerilemesine ve öteki partilerin boykotuna karşın parlamentodaki ANAP çoğunluğunun oylarıyla Cumhurbaşkanlığına seçilmesi ve ANAP'taki yönetim değişikliği yeni bir erken seçime yol açtı.

1991 de meclisin bileşimi bir kere daha ve daha çok partinin girmesiyle şu şekilde belirdi: ANAP % 23,3 ve 115 milletvekili; DYP % 26,23 ve178 milletvekili; SHP % 20,14 ve 88 milletvekili; Refah partisi (MHP ile beraber) % 16,38 ve 62 milletvekili; Demokratik sol parti (DSP) % 10,43 ve 7 milletvekili. 1992 ortalarında eski siyasal partilerin tekrardan açılması üstüne CHP'nin kurulmasıyla bir kısım SHP milletvekilleri bu partiye geçtiler MHP'liler de RP'den ayrılarak mecliste kendi kimlikleri altında toplandılar.


Kaynak: Büyük Larousse







  • İlk meclis başkanı kimdir?


  • Meclis dışından birinin meclis başkanı olması mümkün müdür?


  • Meclis başkanı ne anlamına gelir?



meclis
isim Arapça meclis




1. Bir mevzuyu konuşmak ya da görüşmek için meydana getirilen toplantı.

2. Bu toplantının yapıldığı yer, şûra.

3. Bir mevzuyu konuşmak ya da görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu.

"Yemekten sonrasında meclis gruplara ayrılmıştı." - P. Safa

4. Dostlar toplantısı.

"Meclisi aranan, hoşsohbet, coşkulu, ozan ruhlu bir insandı." - H. Taner

5. Bir oyunun içinde -kişilerin sahneye girişleri ve çıkışlarıyla bölümcük adını alan- en ufak parça. Bölümcük. Kesim.

6. Bk. sahne.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
meclis oluşturmak


Birleşik Sözler

meclis araştırması
aile meclisi
belediye meclisi
danışma meclisi
yönetim meclisi
yaşlanmış meclisi
köy yaşlanmış meclisi
millet meclisi
rakı meclisi
yasama meclisi



Meclis İngilizcesi

- parliamentary, parliamentarian

- assembly, council, board, gathering, assemblage, congress, convocation, diet, divan, house, parliament, majlis


1. meeting, gathering (for business or pleasure).

2. assembly; council; (administrative) board.

3. the Turkish Grand National Assembly.

4. all those present (at a meeting or gathering).


__ oluşturmak to have a meeting; to get together (for business or pleasure).





  • İlk meclis başkanı kimdir?


  • Meclis dışından birinin meclis başkanı olması mümkün müdür?


  • Meclis başkanı ne anlamına gelir?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Meclis Nedir?
Meclis Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/meclis-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/meclis-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content