MERİ sıf. (ar. medi, saygı duyulan, saygı gösterilen). Esk. 1. Yürürlükte olan, geçerli: Meri kanunlar. 2. Meriy-ül-hatır, hatırı g...
MERİ sıf. (ar. medi, saygı duyulan, saygı gösterilen). Esk.
1. Yürürlükte olan, geçerli: Meri kanunlar.
2. Meriy-ül-hatır, hatırı geçen, saygı duyulan: "Çok meriy-ül-hatır olan bu misafirimi ağırlamak, izaz etmek mecburiyetinde idim" (Neyzen Tevfik). || Meriy-ül -icra, meydana getirilen, meydana gelen: "Bu misilli mesailde müftülerin sözü meriy-ül-icra olmak lâzım gelir ise de..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
*-*Huk. Meri kanunlar, yürürlükte olan yasalar.
MERİ a. (ar. meri). ESk. anat. Yiyecek borusu.
1. Yürürlükte olan, geçerli: Meri kanunlar.
2. Meriy-ül-hatır, hatırı geçen, saygı duyulan: "Çok meriy-ül-hatır olan bu misafirimi ağırlamak, izaz etmek mecburiyetinde idim" (Neyzen Tevfik). || Meriy-ül -icra, meydana getirilen, meydana gelen: "Bu misilli mesailde müftülerin sözü meriy-ül-icra olmak lâzım gelir ise de..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.).
*-*Huk. Meri kanunlar, yürürlükte olan yasalar.
MERİ a. (ar. meri). ESk. anat. Yiyecek borusu.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR