Camilerde İmam-Hatiplerin cuma ve bayram hutbesi okudukları basamaklı yüksekçe yerdir Minber, mihrap ve minare nedir? Rüyada ...
Camilerde İmam-Hatiplerin cuma ve bayram hutbesi okudukları basamaklı yüksekçe yerdir
Minber, mihrap ve minare nedir?
Rüyada Minber Görmek
MİNBER
Minber(Arapça:منبرâ€), üstünde hutbe okunan, merdivenli yapıdır.
Genel olarak mimari açıdan cami içinde mihrabın sağ tarafına denk gelecek şekilde inşa edilmektedir. İmamın, bilhassa cemaate yüksekçe bir yerden hitap edebilmesi için merdivenli şekilde tasarlanmış cami içi bütünleyici yapıdır. Minber; ahşap, mermer, tuğla şeklinde maddelerden yapılabilir.
İmam hutbeyi merdivenin basamakları üstünde okur. Merdivenli yapıda, imamın sesini cemaate duyurabilmesi amaçlanmıştır. İmamın minberden cemaate o güne ilişkin olarak hitap etmesine hutbe denilmektedir.
Bazı camilerde minberin karşısına denk gelecek şekilde ya da caminin sol kısmında bulunacak şekilde müezzin mahfili bulunmaktadır.
Genel olarak mimari açıdan cami içinde mihrabın sağ tarafına denk gelecek şekilde inşa edilmektedir. İmamın, bilhassa cemaate yüksekçe bir yerden hitap edebilmesi için merdivenli şekilde tasarlanmış cami içi bütünleyici yapıdır. Minber; ahşap, mermer, tuğla şeklinde maddelerden yapılabilir.
İmam hutbeyi merdivenin basamakları üstünde okur. Merdivenli yapıda, imamın sesini cemaate duyurabilmesi amaçlanmıştır. İmamın minberden cemaate o güne ilişkin olarak hitap etmesine hutbe denilmektedir.
Bazı camilerde minberin karşısına denk gelecek şekilde ya da caminin sol kısmında bulunacak şekilde müezzin mahfili bulunmaktadır.
Minber
Minber nedir?
Camilerde İmamların cuma ve bayram hutbesi okudukları basamaklı yüksekçe yerdir. Sözlükte "yüksek yer" anlamına gelen minber ıstılahta camilerde imamların Cuma ve bayram hutbelerini okudukları basamakla çıkılan yüksek bölgelere denir.
Peygamberimiz (a.s.) önceleri hurma kütüğü üstüne çıkarak hutbe okumuş sonrasında minber yapılmıştır. Her caminin bir minberi vardır. Camilerimizde ağaçtan taştan ve mermerden yapılmış çeşitli şekillerde süslenmiş ve tezyin edilmiş görkemli birer sanat eseri durumunda minberler bulunmaktadır. Hadislerde bu kelime cennette kurulacak tahtlar anlamında da kullanılmıştır. Tanrı için birbirlerini sevenlerin adıl olanların ve cömertlerin nurdan minberler üstünde oturacakları bildirilmiştir.
Minber'in zamanı
Hz. Peygamber'in Medine'de inşa ettirdiği Mescid-i Nebevi'de, önceleri bir minber bulunmuyordu. Cemaatin çoğalması sebebiyle Hz. peygamber (s.a.s)'in ders ve hutbelerinin daha rahat duyulabilmesi için, Hicretten yedi yıl kadar sonrasında ilk minber yapılmış oldu. Hz. Peygamber o zamana kadar bir hurma kütüğüne yaslanarak ve kerpiçten yapılmış bir set üstüne çıkararak hitap ediyordu.
Camilerde İmamların cuma ve bayram hutbesi okudukları basamaklı yüksekçe yerdir. Sözlükte "yüksek yer" anlamına gelen minber ıstılahta camilerde imamların Cuma ve bayram hutbelerini okudukları basamakla çıkılan yüksek bölgelere denir.
Peygamberimiz (a.s.) önceleri hurma kütüğü üstüne çıkarak hutbe okumuş sonrasında minber yapılmıştır. Her caminin bir minberi vardır. Camilerimizde ağaçtan taştan ve mermerden yapılmış çeşitli şekillerde süslenmiş ve tezyin edilmiş görkemli birer sanat eseri durumunda minberler bulunmaktadır. Hadislerde bu kelime cennette kurulacak tahtlar anlamında da kullanılmıştır. Tanrı için birbirlerini sevenlerin adıl olanların ve cömertlerin nurdan minberler üstünde oturacakları bildirilmiştir.
Minber'in zamanı
Hz. Peygamber'in Medine'de inşa ettirdiği Mescid-i Nebevi'de, önceleri bir minber bulunmuyordu. Cemaatin çoğalması sebebiyle Hz. peygamber (s.a.s)'in ders ve hutbelerinin daha rahat duyulabilmesi için, Hicretten yedi yıl kadar sonrasında ilk minber yapılmış oldu. Hz. Peygamber o zamana kadar bir hurma kütüğüne yaslanarak ve kerpiçten yapılmış bir set üstüne çıkararak hitap ediyordu.
İlk minber Hz. Peygamber'in ashabıyla istişaresinden sonrasında isteği üstüne bir kadının marangoz olan kölesi tarafınca yapılmıştır. Ustanın adıyla ilgili değişik rivayetlerden, minber yapımıyla bir kaç kişinin ilgilenilmiş olduğu anlaşılmaktadır. ahşap olan ilk minber, Medine'den Şam tarafına doğru dokuz millik bir mesafede bulunan ormandan kesilen ılgın ağacından yapılmış oldu.
Minber iki basamak ve üst tarafında bir oturma yerinden ibaretti. Mescidde yerine konulup, Tanrı Rasulünün üstüne ilk çıkışında, daha ilkin yaslanarak hitap etmiş olduğu hurma kütüğünden bazı inilti sesleri duyuldu. Hz. Peygamber, hurma kütüğünü eliyle okşayınca inleme sesi kesildi. Bu vaka, Ashabın huzurunda cereyan etmiş olduğu için bir çok kimse tarafınca rivayet edilmiştir. Hatta bu mevzu ile ilgili hadislerin tevatür derecesine ulaşmış olduğu öne sürülmüştür.
Hz. Peygamber vefat edince ilk halife Hz. Ebu Bekir (r.a.) edebinden dolayı minberin ikinci basamağında, Hz. Ömer (r.a.) de ilk basamağında hutbe okumuşlardır. hz Osman (r.a) ise üçüncü basamağa kadar çıktı. Şu sebeple o da bir basamak inseydi yerde hitap etmesi gerekecekti. Bu ise sünnete aykırı olurdu. Minber'in kapısına ilkperde astıranın da o olduğu rivayet edilir.
Hz. Peygamber'in minberi hicri kırk dokuz evveliyatına kadar daha önceki hali suretiyle kalmıştır. Muaviye b. Ebi Süfyan Sultan olunca siyasal nüfuz ve enerjisini arttırmak için minberi Şam'a nakletmek istedi. Bunun için Medine valisi Mervan b. el-Yargıcı'e mektup gönderdi. Sadece minber sökülmeye girişim edilmiş olduğu sırada güneş tutuldu. Medine ufuklarının kararmasını manevi bir işaret olarak kabul eden Mervan, düşüncesinden vazgeçti. Minberin alt kısmına altı basamak daha ilave ettirerek, basamak sayısını dokuza çıkardı. Mervan, cemaat çoğaldığı için bu yola başvurmuştu.
Minber bu şekliyle 654/1256 yılındaki yangına kadar devam etti. Mermerden olan Mescid-i Nebevi'nin son minberi Osmanlı Sultanı III. Murad tarafınca yaptırılmıştır. Mescid-i Nebevi'de müslümanların en fazla rağbet ettikleri yer Minber'le Hz. Peygamber'in kabri arasıdır. Şu sebeple Hz. Peygamber burasını Aden'ten bir bahçe olarak nitelendirmiştir (İbn Sa'd, I, 253). Bazı hadislerde ise minberin Havz'ın üstünde olduğu ve aden kapılarından biri bulunmuş olduğu bildirilmektedir.
Hz. Peygamber'in hayatında bir ilim kürsüsü, bir yönetim makamı özelliği olan minber, ondan sonrasında hutbeler haricinde halifelerin üstünde bey'at aldıkları ve göreve başlarken çıkmayı mutad hale getirdikleri bir yer olarak fonksiyonunu sürdürmüştür. Hakimiyetin sembolü haline gelen minber, valilerin göreve başlarken ve ondan ayrılırken çıktıkları hükümdarın temsilcisi olarak oturdukları bir makamdı. İlk asırlarda valiler ellerinde asa ile ayakta hutbe okurlardı.
Mescidlerin kazai fonksiyonları da, çoğu zaman minber yanında gerçekleşiyordu. Hz. Peygamber (s.a.s)'in minberi yanında yalan söylenemeyeceği ve bunu yapanın Cehenneme gireceğini belirten sözleri sebebiyle olmalı, çoğu zaman zanlılara minberinin yanıbaşında yemin ettirilirdi. Mescid-i Nebevi'den sonrasında ilk minber Mısır'da Amr Camii'ne konuldu. Sadece başlangıçtaki hükümranlıkla ilgili fonksiyonu sebebiyle olmalıdır ki Hz. Ömer (r.a.)'ın talimatıyla bu minber kaldırıldı.
Hicri 132 yılından itibaren Mısır'da eyalet camilerine minberin konulmasıyla minber, tüm cuma camilerine yayıldı. Ahşap ve mermer işçiliğinin en güzel örneklerini teşkil edecek minberler yapılmış oldu. Ahşap minberlerin en eski örneği Keyravan Camii minberidir. Kurtuba'daki Yargıcı II minberi ların verdiği bilgilere nazaran çok değerliydi. Tekerlekler üstünde yürütülebilen minberde Hz.Ömer'e ilişik bir Kur'an nüshası da bulunmaktaydı. Anadolu'da en eski minber Konya Alaaddin Camii'nin ahşap minberidir. Kendisinden sonrakilere örnek teşkil etmiştir.
Selçuklu taş minberleri ise fena tamirler sonucu özelliklerini yitirmişlerdir. Osmanlılar döneminde mermerden meydana getirilen minberler yaygındır. Nebat motifleri ve geometrik şekillerle süslenen minberler camiin iç süslemesi ve mimari üslubuyla bir bütünlük arzetmektedir. Günümüzde minberler beş, yedi, dokuz ya da daha çok basamaklı ölur. İmam, çoğu zaman yedinci basamakta durur. Sadece bu durum, camiin ve dolayısıyla minberin ebatlarına göre farklılık gösterir.
Minber iki basamak ve üst tarafında bir oturma yerinden ibaretti. Mescidde yerine konulup, Tanrı Rasulünün üstüne ilk çıkışında, daha ilkin yaslanarak hitap etmiş olduğu hurma kütüğünden bazı inilti sesleri duyuldu. Hz. Peygamber, hurma kütüğünü eliyle okşayınca inleme sesi kesildi. Bu vaka, Ashabın huzurunda cereyan etmiş olduğu için bir çok kimse tarafınca rivayet edilmiştir. Hatta bu mevzu ile ilgili hadislerin tevatür derecesine ulaşmış olduğu öne sürülmüştür.
Hz. Peygamber vefat edince ilk halife Hz. Ebu Bekir (r.a.) edebinden dolayı minberin ikinci basamağında, Hz. Ömer (r.a.) de ilk basamağında hutbe okumuşlardır. hz Osman (r.a) ise üçüncü basamağa kadar çıktı. Şu sebeple o da bir basamak inseydi yerde hitap etmesi gerekecekti. Bu ise sünnete aykırı olurdu. Minber'in kapısına ilkperde astıranın da o olduğu rivayet edilir.
Hz. Peygamber'in minberi hicri kırk dokuz evveliyatına kadar daha önceki hali suretiyle kalmıştır. Muaviye b. Ebi Süfyan Sultan olunca siyasal nüfuz ve enerjisini arttırmak için minberi Şam'a nakletmek istedi. Bunun için Medine valisi Mervan b. el-Yargıcı'e mektup gönderdi. Sadece minber sökülmeye girişim edilmiş olduğu sırada güneş tutuldu. Medine ufuklarının kararmasını manevi bir işaret olarak kabul eden Mervan, düşüncesinden vazgeçti. Minberin alt kısmına altı basamak daha ilave ettirerek, basamak sayısını dokuza çıkardı. Mervan, cemaat çoğaldığı için bu yola başvurmuştu.
Minber bu şekliyle 654/1256 yılındaki yangına kadar devam etti. Mermerden olan Mescid-i Nebevi'nin son minberi Osmanlı Sultanı III. Murad tarafınca yaptırılmıştır. Mescid-i Nebevi'de müslümanların en fazla rağbet ettikleri yer Minber'le Hz. Peygamber'in kabri arasıdır. Şu sebeple Hz. Peygamber burasını Aden'ten bir bahçe olarak nitelendirmiştir (İbn Sa'd, I, 253). Bazı hadislerde ise minberin Havz'ın üstünde olduğu ve aden kapılarından biri bulunmuş olduğu bildirilmektedir.
Hz. Peygamber'in hayatında bir ilim kürsüsü, bir yönetim makamı özelliği olan minber, ondan sonrasında hutbeler haricinde halifelerin üstünde bey'at aldıkları ve göreve başlarken çıkmayı mutad hale getirdikleri bir yer olarak fonksiyonunu sürdürmüştür. Hakimiyetin sembolü haline gelen minber, valilerin göreve başlarken ve ondan ayrılırken çıktıkları hükümdarın temsilcisi olarak oturdukları bir makamdı. İlk asırlarda valiler ellerinde asa ile ayakta hutbe okurlardı.
Mescidlerin kazai fonksiyonları da, çoğu zaman minber yanında gerçekleşiyordu. Hz. Peygamber (s.a.s)'in minberi yanında yalan söylenemeyeceği ve bunu yapanın Cehenneme gireceğini belirten sözleri sebebiyle olmalı, çoğu zaman zanlılara minberinin yanıbaşında yemin ettirilirdi. Mescid-i Nebevi'den sonrasında ilk minber Mısır'da Amr Camii'ne konuldu. Sadece başlangıçtaki hükümranlıkla ilgili fonksiyonu sebebiyle olmalıdır ki Hz. Ömer (r.a.)'ın talimatıyla bu minber kaldırıldı.
Hicri 132 yılından itibaren Mısır'da eyalet camilerine minberin konulmasıyla minber, tüm cuma camilerine yayıldı. Ahşap ve mermer işçiliğinin en güzel örneklerini teşkil edecek minberler yapılmış oldu. Ahşap minberlerin en eski örneği Keyravan Camii minberidir. Kurtuba'daki Yargıcı II minberi ların verdiği bilgilere nazaran çok değerliydi. Tekerlekler üstünde yürütülebilen minberde Hz.Ömer'e ilişik bir Kur'an nüshası da bulunmaktaydı. Anadolu'da en eski minber Konya Alaaddin Camii'nin ahşap minberidir. Kendisinden sonrakilere örnek teşkil etmiştir.
Selçuklu taş minberleri ise fena tamirler sonucu özelliklerini yitirmişlerdir. Osmanlılar döneminde mermerden meydana getirilen minberler yaygındır. Nebat motifleri ve geometrik şekillerle süslenen minberler camiin iç süslemesi ve mimari üslubuyla bir bütünlük arzetmektedir. Günümüzde minberler beş, yedi, dokuz ya da daha çok basamaklı ölur. İmam, çoğu zaman yedinci basamakta durur. Sadece bu durum, camiin ve dolayısıyla minberin ebatlarına göre farklılık gösterir.
Minber İngilizcesi
- minbar, mimbar (pulpit beside the mihrab reached by a long, straight flight of steps).
Minber
- Camide hatibin hutbe okumasına mahsus kürsü. (Rif'at mânasına olan nebr'den ism-i âlettir.) (Bak: Hutbe)(... Minber, Vahy-i İlâhinin bildiri makamı olduğundan, o vesvese-i siyasiyenin hakkı yoktur ki o makâm-ı âliye çıkabilsin. S.)
Minber, mihrap ve minare nedir?
Rüyada Minber Görmek
YORUMLAR