Motivasyon Nedir? Motivasyon Dinamikleri ve çeşitleri

Motivasyon Nedir? İnsanlar, dünyaya belirgin işleri yapmak için gönderilmiştir. Ve neticesinde de gerek bütün ülkelerde, gerek diğer...

Motivasyon Nedir?


Ad: Motivasyon6.jpg



İnsanlar, dünyaya belirgin işleri yapmak için gönderilmiştir. Ve neticesinde de gerek bütün ülkelerde, gerek diğer âlemde, bir takım kazanımları olacaktır. İşte bu yeryüzündeki kazanımları en yüksek noktaya çıkarabilmek için, ortaya konan çaba, azim, şevk ve davranışların bütününe motivasyon denir.




Motivasyonun Dinamikleri



Bir işi yapmak isteyen insanoğlunun o işteki başarısı için ihtiyaç duyulan gayretlerin bütününe motivasyon dinamikleri denir. O işle ilgili yapılacak plân ve program, hattâ bunun öncesindeki tasarı, yöntem ve çabalama prensiplerinin hepsi, motivasyon dinamikleri içine girer. Motivasyon dinamikleri, kişiden kişiye, zamandan zamana ve işin özelliklerine nazaran farklılık arz eder. Pek doğal, bu mevzuda genel kabuller de vardır. Fakat bu genel kabullerin dışındaki faktörler kişinin yaradılışı, almış olduğu eğitim, içinde bulunmuş olduğu kültür ve coğrafya şeklinde pek çok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir.


Motivasyon dinamikleri içinde iki nokta çok önemlidir. Bunlardan biride birincisi, ilkin ferdin kendini motive etmesidir ki, buna otomotivasyon denir. Bu bir bakıma, kalbin her şeyden ilkin kendini besleyip bir süre sonra vücuda kan pompalamasına benzer. Bu biyolojik bir kanundur. Bu kanunun toplumsal hâdiselerdeki açılımı, otomotivasyon olarak görülür. Kendisini motive edemeyen bir ferdin başkalarını motive etmesi düşünülemez. İkincisi de, böyle motive olan bir ferdin konumuna nazaran, beraber çalışmış olduğu insanları -gerek işyar pozisyonunda olsun, gerekse âmir pozisyonunda- belirgin bir usûl ve uslûp ile motive etmesidir.


Motivasyon, insanoğlunun doğumundan itibaren başlar. Bebek ilkin, kendisi bir şeyler yapmak ister. Ama dikkat edilirse, onu daima etrafı motive eder; gerek hitabı, gerek adım atması bu dış motivasyona bağlıdır. O denli bağlıdır ki, içinde bulunmuş olduğu cemiyetin kültürü ve dili tamamen dış motivasyonlarla çocuğa verilir. Belirgin bir yaşa kadar, bu dış motivasyon mecburidir. Çünkü çocuk, bu şekildeki misalleri görmek ve duymak zorundadır ki, kendi kabiliyetleri gelişebilsin.

Kimler motivasyona gereksinim duyar?



Her insanın, devamlı ve her safhada motivasyona ihtiyacı vardır. Aslına bakarsan böyle bir gereksinim olmasa, yaşam mânâsını yitirir. İnsan, çoğu zaman bu bütün ülkelerde bir takım şeylere haiz olmak ister; bu tarz şeyleri elde edebilmek için de, içeriden ya da dışarıdan belirgin bir motivasyon içinde olması gerekir. Bu vaziyet bir bakıma, yivli bir çivinin vida içine girmesine benzetilebilir. Motivasyon yoksa yaşamın gâyesi kalmaz ve insanoğlu, sigortası atmış elektrik sistemi şeklinde depresyon benzeri hastalıklara mâruz kalır. Ve bunların tedavisi de çok zor olsa gerek.


İnsanların yaşam boyu belli başlı dozlarda motivasyona ihtiyacı vardır. Bu gereksinim iyi bir biçimde karşılanacak olursa, o insanoğlunun verimliliği ve huzuru da artar.

Motivasyonun türleri



Pek çok motivasyon çeşidi mevcuttur. Motivasyonda geniş bir yelpaze söz mevzusudur. Pek doğal, kültürümüzü ve düşüncelerimizi doğru ya da yanlış yönlendiren kamuoyunun, bunların oluşumundaki görevi büyüktür. Motivasyon ailede başlar, insanoğlunun çalışmış olduğu kurumlarda devam eder, bir topluma mal olur, neticesi itibariyle de tüm insanlığı ilgilendirir. Bu şekildeki bir gidiş, doğru bir motivasyon olduğu şeklinde, yanlış da olabilir. Doğru motivasyonda insanlığın yararına olabilecek keşifler elde edilirken; fena motivasyonda; kızma, kırgınlık, dargınlık, çekişme, kavga, harp ve tüm insanlığın felâketi şeklindeki komplikasyonlar karşımıza çıkabilir. Her iki grubun da tarihte pek çok misâli vardır. Bundan dolayı, toplumun her kesiminde iyi motivasyonu geliştirmek ehemmiyet arz eder.


Ferdin gerek kendini, gerekse insanları motive etmesinin bir takım prensipleri vardır.

Bu tür durumlar:

Vaziyet muhakemesi:



Ferdin içinde bulunmuş olduğu vaziyet ve konumu dikkate ile birlikte iyi mi davranması icap ettiğinin tespiti (vaziyet muhakemesi), motivasyonun ilk şartıdır. Kısaca insan dünyaya niçin geldiğini, kim tarafınca gönderildiğini ve kendisinden ne beklendiğini iyi bilmek ve değerlendirmek zorundadır. Bu ilk aşamayı geçen insan, başka mevzuları daha rahat halledebilir ve güzel motivasyon türlerini yakalayabilir. Bu noktayı, kafa ve kalbinde halledememiş ve halen tereddütleri olan insan ise, hiç bir zaman başka basamakları çıkamaz. Çıksa da başlangıç yanlış olduğundan hep yanlış yollara meyleder.

ülfet ve doğa ötesi gerilim:



ülfet, insanoğlunun bir şeye karşı alışkanlık peydah etmesi, etrafındaki orijinal ve mükemmel şeylere lâkayt ve alâkasız kalması anlamına gelir. Bir sorun ilk duyulduğunda canlıdır ve alâka uyarıcıdır; fakat bir süre geçtikten sonrasında, kafamızda yalnız mat hatları ve kalıpları ile bir hikâye olarak kalıverir.

Doğa ötesi gerilim, iç coşkunluğu, sevgi, coşku ve şevk potansiyeli, içsel hislerimizin daima etken halde bulunması, bizi ibadetlere sevk edecek güç larıdır. Kalp merkezimizin daima enerjik bulunması, aksiyon ve hamle ruhuyla canlanmış bir ruh halinin kesintisiz oluşu anlamına gelir.

İç âleme ait meseleler:

  • Benlikten vazgeçilmelidir.
  • İradenin kavgası verilmelidir.
  • Nefse düşkünlükten vazgeçilmelidir.
  • Marifetullaha ulaşmak lâzımdır.
  • Kalp ve ruhta operasyon yapılmalıdır.
  • Daima tefekkürle, kalp ve kafayı beslemek lâzımdır.
  • Hayalde de doğrultu kazanmak lâzımdır.
  • Ölümü sık sık anımsamak lâzımdır.
  • Kalbin incelmesi ve yumuşamasına ezberlemek lâzımdır.

Dış âleme ait meseleler:

  • İyi dostlar içinde olunmalıdır.
  • Meşguliyetsiz kalınmamalıdır.

Global görüp, global düşünebilme:



Bu mühim motivasyon vesilelerinden biridir. Yoksa çok ufak bir noktaya takılıp bundan öteye geçemeyen bir insanoğlunun şartları, kırık plâğa benzer. Global düşünebilme, insanoğlunun eğitimine ve kendisini geliştirmesine bağlıdır. Bununla birlikte konumu gereği, insan global düşünme durumuna gelebilir. Bu nokta yakalanınca motivasyonun en mühim ayaklarından biri daha halledilmiş olur.


Bu husus bununla beraber, inancın temel dinamiklerinden, kadere inanma ile ilgilidir. Ferd, sebepler plânında üstüne düşeni yerine getirdikten sonrasında, neticeleri kadere bağlar ve üzüntüye düşmez, kendisi için, Hayırlı olan buymuş!' diye değerlendirir. Bu, bununla beraber ferdin ruh rahatsızlığına girmemesini sağlar. Bu şekilde bir ferd, hayatında daima dengeli olur. Kısaca karşılaşacağı iyi ya da fena hâdiseleri hep bu açıdan değerlendirdiğinden, netice onun için o denli mühim değildir. Zafer de kazansa, hezimete de uğrasa, bu onun için bundan böyle kabullenilmiş bir durumdur.


İnancın başka gereklerini de yerine getirmiş olduğu ve buna razı olmanın mükâfatını da kendisini Yaratan'dan beklediğinden, onun için bundan böyle hâdiseleri yalnız gözlemek kalır.

Sıkıntıları aşabilme:



Her problemin bir çözümünün bulunduğunu düşünebilme, mühim motivasyon vesilelerinden biridir. Nitekim, çözümsüz bir sorun yoktur. Yeter ki, uygun yollar bulunabilsin. Yaratan, kaldıramayacağımız yükleri bize yüklemeyeceğinden, verilen her problemin bir cevap kabiliyeti bizde mevcuttur, yeter ki o kabiliyeti kullanabilelim.

Mükâfat verebilme:



Ferdin iyi ve güzel yapmış olduğu işlerden dolayı gerek kendi kendine, gerekse birlikte çalışmış olduğu insanlara mükâfat verebilmesi de, mühim motivasyon dinamiklerindendir ve bu, hiç bir zaman ihmâl edilmemelidir. Bu mükâfat da meydana getirilen ya da yaptırılan işle orantılı olmalıdır. Maddî olabildiği şeklinde, takdir belgeleriyle ya da sözle mânevî bir biçimde de yerine getirilebilir.

Ceza verebilme:



Herhangi bir iş yaparken ya da yaptırırken, ferdin kendisine ya da birlikte çalışmış olduğu insanlara, o işle orantılı olarak caydırıcı cezalar verebilmesidir.

Güler yüz:



Asla dikkatsizlik edilmemesi ihtiyaç duyulan bir motivasyon dinamiğidir. En kolay yapılabilecek hareketlerdendir. Buna karşın, günümüzde en fazla unutulan ve esirgenen davranışlardan biri olmuştur.


Kendisi ile barışık olabilme:



İnsanın, kendisiyle barışık olması, gerek kendisinin yapacağı, gerekse başkalarına yaptıracağı işler açısından çok önemlidir. Kendisi ile barışık olmayan insanların yapacakları ve yaptıracakları oldukça fazla iş yoktur. Kendisi ile barışık insanoğlu, tüm bir insanlık ile barışık olabilme kapılarını açabilmiş insanlardır. Bu insanoğlu, bu kapılardan devamlı girebilir, iyi motivasyon örnekleri gösterdikleri süre da, insanlık adına çok güzel işler başarabilirler.

Tertipli diyalogta bulunma:



Herhangi bir iş yaptırırken, birlikte çalışmış olduğu insanlarla diyalogta bulunabilen insanoğlu, bu konuyu daha da geliştirebilir ve belirgin bir süre için değildir, yaşam boyu devam ettirebilirler.

Moral bozucu şeylerden kaçınma:



Herhangi bir iş yapılırken, morali bozabilecek en ufak davranışlardan dahi kaçınmalıdır. Bir mekanda bir yanlış var ise, o hatası güzel bir usûl ve üslub içinde çözerek, moral bozucu duruma getirmemek gerekir. Çünkü bu vaziyet dolaylı olarak motivasyonu da engeller ve o işten iyi neticeler elde edilemez.

İyi ve yüksek hedefler seçme:



Hedef daima iyi ve yüksek seçilirse, insanoğlu da kendilerini bu hedefe daha iyi şartlandırır. Pek doğal motivasyonun da, o aşama yüksek olması gerektiği unutulmamalıdır.

Hedefler için doğru araçları kullanma, kullandırma:



Doğru bir hedef için doğru yollardan gitme, malum bir prensiptir. Yanlış yol ve araçlar kullanılırsa, o hedefe ulaşılamadığı şeklinde, bununla beraber o işle ilgili motivasyonu da engellenmiş olur.


Doğru adresler verme ve doğru aracılar bulma:



Motivasyon ne kadar iyi yapılırsa yapılsın, verilen adresler doğru değildir, aracılar doğru insanlardan oluşmuyor ise, hedefe varma mümkün olmaz. Bundan dolayı, motivasyonun bozulmaması hattâ yükseltilmesi açısından aracıların ve adreslerin doğru olması çok önemlidir.

Doğru misalleri görme, gösterme:



Herhangi bir iş yapılırken, o işle ilgili önceki misalleri görme, gösterme, hedefinize ulaşmış ya da bu işlerde çalışmış insanların tecrübelerinden istifade etme ve ettirme de mühim motivasyon faktörlerindendir.

Hiç bir zaman karamsarlığa düşmeme:




Herhangi bir işte beklenen netice elde edilemediğinde, hiç bir zaman karamsarlığa düşmeme şeklindeki motivasyon, o işte istenilen neticeyi alıncaya kadar emek harcamayı devam ettirebilir. Bundan dolayı hiçbir süre, hiçbir hususta karamsarlığa düşmemek, tekrardan vaziyet muhakemesi yapmak ve yeni şartlara nazaran cevap için alternatifler geliştirmek, motivasyonun esaslarındandır.
Ad: motivasyon5.jpg


Dengeli olma:



Her işte ve her hususta dengeli olma, gene motivasyonun temel dinamiklerindendir. Bu denge kaybedilecek olursa, işten arzulanan verim elde edilemeyeceği şeklinde, neticeye de gidilemez.

İtibarı koruma:



Motivasyonun en mühim vesilelerinden biri, devamlı, koşul ve konumda insanoğlunun itibarını koruyabilmesidir. Bu büyük bir kredidir ve kredi motivasyonu devam ettiren, hattâ artıran mühim bir faktördür. Hattâ ucunda ölüm dahi olsa, bu saygınlık mevzusundan hiç bir zaman ödün vermemek gerekir. Nitekim, tarih bunun misâlleri ile doludur.

Dinî vecibeleri yerine getirme:



Dinimizin bizlere yüklediği vecibeleri yerine getirme, motivasyonumuzu artıran faktörlerin başlangıcında gelir. Böylelikle iç huzura erişilir, bu da bizde bir denge meydana getirir ve yapacağımız işleri daha bir istekle yaparız. Yaptıklarımızdan haz duyarız. Meselâ sabah namazı için uyanma, güne başlarken olabilecek ilk motivasyon faktörüdür. Zekât verme, geri kalan malı daha iç huzuruyla kullanma faktörüdür.

Motivasyonu engellemiş olan sebepler



Yukarıdaki faktörlerin tersi motivasyonu engellemiş olan sebeplerdir. Genel anlamda, kendisi ile barışık olamayan, global düşünemeyen, vaziyet muhakemesi yapamayan, daima sıkıntılı ve telâşlı görünen, yüzü gülmeyen, doğru hedefleri olmayan, doğru insanlarla çalışmayan ve itibara ehemmiyet vermeyen fertlerin, ne kendilerini, ne de başkalarını motive etme şeklinde kaygı ve sorumlulukları olamayacağı şeklinde, toplumda kimse bunlarla ezberlemek istemez. Bu insanoğlu yapıcı değildir, daima bozucudur. Mümkünse bu fertler tedavi edilmeli, rehabilite edilmeli ve topluma tekrardan kazandırılmalıdır.

Ne yapmalıyız?



Tarihe gidip, iyi bir insan ve iyi bir motivasyon modelini geliştirmeliyiz. Bunların başlangıcında Peygamber Efendimiz (sas) ve O'nun arkadaşları gelir. Efendimiz gerek peygamberliğinin ilk dönemlerinde, gerek değişik bölgelere kurul gönderirken, gerek savaşlarda, gerekse savaşların sonunda daima yukarıdaki motivasyonu oluşturan dinamiklerin en güzel misallerini göstermiş, devamlı iyi bir vaziyet muhakemesi yapmış, meselelere global bakabilmiş, hiçbir süre karamsarlık içinde olmamış, daima moral vermiş ve yaşamı süresince (bizim anlayıp kavrayabildiğimiz kadarı ile) dengeli olmuştur. Onun arkadaşlarında da bu özellikleri müşahade edebilmekteyiz.


Selçuklu ve Osmanlılar'da ise, ferd ve cemiyet plânında olduğu şeklinde, idareciler seviyesinde de güzel motivasyon misalleri görmekteyiz.


İdareciler, aydınlar ve medya; iyi motivasyon yaptıkları dönemlerde, sıkıntıları rahatça aşabilmiş ve bütün ülkelerde itibarlı milletler içinde sayılmışız. Bunun tersi olduğu zamanlarda maalesef karamsarlığa düşmüşüz. Bundan kurtulmak için çırpındığımızda da, bizi provokasyonlara sürükleyenler olmuş ve bu fâsid daire devam edegelmiştir. Tüm ümidimiz; kültürümüze, kimliğimize haiz çıkarak ve geçmişte yaşanmış olan motivasyon misallerini de dikkate ile birlikte, itibarlı bir millet olma yolunda hâlâ imkânımızın ve kabiliyetimizin mevcut bulunduğunun bilinci içinde olmamızdır. Yakın bir gelecekte, bu dinamikler yardımıyla fâsid daireyi aşıp daha güzel bir seviyeye geleceğimizi ümit ediyoruz.


Ferd olarak bizlere düşen, tüm insanlığın yararı için ilk olarak kendimize, bir süre sonra başka insanlara güzel ve doğru motivasyonlar vermektir. Gâyemiz ise; bu bütün ülkelerde insan olma onur ve itibarı içinde bir yaşam sürdürebilmek, sonrasında da diğer âlemde bu duyarlılık içinde yaşamaya çaba ettiğimiz yaşamın hesabını vermek, ahirette bizi Yaratan'ın vâdettiği güzelliklere kavuşabilme ümidi ile bu süreci (imtihanı) bitirebilmek olmalıdır.
Sızıntı Dergisi

Prof.Dr. Fatih KARAHİSARLI







  • Motivasyon iyi mi sağlanır?


  • Medya türleri nedir?


  • Motivasyon Nedir?



MOTİVE ETME ( Güdüleme, İlgi Uyandırma )


Motivasyon okuldaki talebe davranışlarının yönünü, sertliğini, karalılığını belirleyen en mühim güç larından biridir. Öğrenmek için her talebe öğrenme-öğretme süreçlerine istekli katılmak, öğrenmenin gerektirdiği ilkelere uymak öğrenmesinden mesuliyet taşımak zorundadır.
Ad: Motivasyon7.jpg





Motivasyon belirgin amaçlara ulaşmak için bir güç kazanma hali olarak aldığımızda, sınıfta lüzumlu şekilde motive edilmemiş öğrencinin şu davranışları göstermesi söz mevzusudur. “ Talebe derse tertipli olarak devam etmez, dikkatli dinlemez, ilgisini arkadaşlarına ya da dışarıdaki hadiselere yöneltmiştir, ödevlerinde güçlükle karşılaşınca onlara çözüm aramak istemez, derslere- mevzuya ilgisiz görünür, öğretmen tarafınca derse çekilmekte güçlük çekilir.Buna karşılık motivasyonu yüksek olan talebe ise derslerine hazırlıklı gelir, devamlı sual sorar, tartışmalara katılır, araştırmacıdır enerjisi yüksektir.

Öğrenciler iyi öğrenemiyorlarsa bunun başlıca sebeplerinden birisi; derse mevzuya ilgi duymamalarıdır. Öğretmenin yapacağı ilk öğrencide gizli saklı güç olan ilgiyi temin etmektir.Bir etkinlik sürecindeki bir organizmanın beklenilen davranışı sergileyebilmesi için kafi düzeyde güdülenmesi gerekir. Güdüleme boyutunda yetersizlik gösteren organizma yetişmesi ihtiyaç duyulan hedefe odaklanma bakımından problemler gösterecektir. Kendisini bir tüm olarak mesuliyet taşımış olduğu etkinliklere değildir de mevzu dışı etkinliklere taşıyabilecektir.
Özetlemek gerekirse ifade etmek gerekirse; güdülenmiş davranışlarla güdülenmemiş davranışlar dan şu yönlerden farklıdır:
  1. İlgi duyma ve dikkat etmede süreklilik.
  2. Davranışların yapılması için uğraş göstermeye ve lüzumlu süre harcamaya isteklilik.
  3. Mevzu üstünde odaklaşma kendini verme ve güçlüklerle karşılaştığında istenilen davranıştan vazgeçme, sonuca gitmede ısrarlı olma ve karalılık.
  • Okulda öğrenme-öğretme süreci içinde yukarıda belirtilen davranışları yapabilen talebe yüksek aşama de güdülenmiş anlamına gelir.
  • Öğrenmede güdülemenin tesiri ve önemini ifade eden öğrenme kuramları, öğretimde kazandırılacak davranışların hayatta öğrencinin ne işine yarayacağı, hangi problemlerin çözümünde kullanılacağı haberdar ederek öğrenmelere karşı güdülemelerinin sağlanabileceği belirtilmektedir.
  • Güdülemeyi, dıştan güdülenme ve içten güdülenme olarak iki bölümde açıklayabiliriz.Sonuçta her ikisi de organizmanın bir davranışı gerçekleştirme sürecindeki kararlılığı hedeflemektedir. Fakat organizmayı harekete geçiren gücün kaynağında dolayı farklılaşmaktadır.İçten güdülenme de organizmayı güdüleyen öğe organizmanın kendisi iken, dıştan güdülenmede organizma dışı unsurların organizmaya tesiri söz mevzusudur. Birincisinde gerçekleştirilecek davranışı organizma kendisi için lüzumlu gördüğünde yaparken , ikincisinde dış uyaranların etkileriyle davranışın ehemmiyet ve gereğine inanmaktadır.Burada öğretmenlere düşen vazife öğrencileri dıştan güdeleyici uyaranlarla öğretim faaliyetlerine daha etkin katılmalarını sağlamaktır.
  • Ilerlemeyi sağlamak ve arttırmak için öğretmenler öğrencilerde belirgin dönemlerde baskın olan güdülere nazaran hareket etmelidirler.
  • Okulda pozitif yönde motivasyonu sağlamak için genel yaklaşımlar ve yapılacak belirgin başlı işlemler şu maddelerle ifade edilebilir.
  1. Öğrencide kendisine itimat duygusu geliştirmek.
  2. Öğrencinin mevcut ilgilerinden hareket etmek.
  3. Öğrenmeyi talebe için anlamlı ve kıymetli kılmak.
  4. Her insanın kendine nazaran hedef ve projeler seçmesine destek olmak.
  5. Sınıfta öğrenme için zevk verici bir ortam hazırlamak.
  6. Öğrencilerin ideallerinden ve tutkularından faydalanmak.
  7. Gerektiği durumlarda pozitif yönde pekiştirici çalışmalarda bulunmak.
  8. Öğrencinin kendisine olan saygısını, itimatını ve gurur duygusunu güçlendirmek




Ad: motivasyon1.jpg

Moral-Motivasyon




Günümüzde işletmeler hayatta kalabilmek, pazar paylarını korumak ya da arttırmak için büyük bir rekabet içinde mevcuttur. Bu yarışta bir üstünlük yakalayan işletmeler aslan payını almakta, ötekileri ise pastadan kalan dilimleri paylaşmakta ya da yarıştan çekilip yok olmaktadır. Kimi işletmeler ana para ya da finansal yardım olanakları, kimileri pazarlama stratejileri, kimileri ürün teknolojileri, kimileri üretim sürecinde kullandıkları teknoloji vb. ile övünürler.


Elbet ki yukarıdaki listenin devamı olabilecek bir çok etken işletmenin başarısına katkıda bulunabilir. Fakat bu etkenleri büyük bir kısımı işletme içi ve dışı bir takım kısıtlardan etkilenebilir ya da kısa sürede bir yarar olma hususi durumunu şu demek oluyor ki ayrı bir üstünlük olma hususi durumunu kaybedebilir. Mesela yeni bir teknoloji ile üretime geçen bir işletme ilk başlarda bir rekabet üstünlüğü elde etse dahi bu işletmenin kullandığı teknolojiyi rakip işletmeler de kullanmaya başlayabilir ve bundan böyle bir farklılıkları yoktur. Aynı şekilde,ucuz kredi olanağı elde eden bir işletmenin rakibi de benzer koşullarda finansal yardım bulabilir.


Fakat tüm bunların üstünde zekası ve bilgisi ile ları yönlendiren, teknolojiye hükmeden ve suni girdileri anlamlı çıktılara dönüştüren bir başka öğe yer almıştır. Bu öğe kimi süre problemler altında ezilen ve probleminin bir parçası olan, kimi süre da sorunları bir fırsata dönüştürebilen ve işletmeye özgü kültür profilini oluşturan “insan†unsurudur.


İnsanlar gördükleri işten ve iş çevresinden memnun oldukları sürece daha verimli çalışırlar, işte ekonomik tatminin (ücret ve ikramiyelerin) lüzumlu bir şart bulunduğunu düşünebilirsek de kafi bir şart bulunduğunu iddia edemeyiz. Bu sebeple insanı emek vermeye sevkeden (güdüleyen) yollar araştırılmalıdır .


Bir kurum ya da kuruluşta çalışanların memnuniyeti yalnızca o iş yerine değildir, dolaylı olarak aile ve toplumsal ilişkilere de yansıyacak sonuçlar doğurmaktadır.


Böylelikle toplumun beklentileriyle uyumlu olarak refah ve mutluluğu elde eden, sıhhat, güvenlik, eğitim ve çevreye karşı görevli bir müessese olmayı gözeten anlayışla ve çalışanlara ehemmiyet veren bir yaklaşımla hizmet ve üretim, günümüzün temel anlayışı olmaktadır.


Toplam Kalite Yönetimi'nde hem süreç hem de insani unsurların temel misyonu değişimi yönetebilmek ve kaliteye ulaşmaktır.


Çalışanların faaliyetleri büyük oranda iştirak ettiği ve motivasyonun yüksek olduğu işgücü oluşturmak Toplam Kalite Yönetimi sisteminin en mühim özelliğidir. Yönetimin temel sorumluluğu bu sistemi geliştirmektir ama bu konuyu başarmak için gayretini ve vaktini büyük seviyede insan öğesine tahsis etmek zorundadır .


Başarı, Toplam Kalite Yönetimi için müşterinin beklentilerine en iyi şekilde çözüm verebilmektir. Ama burada unutulmaması ihtiyaç duyulan bir nokta vardır ki; o da “Dış satın alan mutluluğunun iç müşteriden geçtiğidirâ€. İç satın alan işletme içinde çalışanlar olarak tanımlanmaktadır. Bunun sebebi, teşkilat içinde çalışan her insanın bir başka çalışan için bir ürün yada hizmet üretmesidir. Çalışanlar birbirlerinin müşterisi olduğu düşüncesini benimserse dış müşteriye ulaşmak, ürün ve hizmetin standardını yükseltmek çok kolay olacaktır .


Sözünü ettiğimiz iç satın alan öğesinin sistemi geliştirmek için şu demek oluyor ki yeni çıkan ürünler, pazarlar, prosesler ve yöntemler geliştirmek için neye ihtiyacı vardır? Bu probleminin cevabı çok kolaydır: YüKSEK MOTİVASYON!!!


Hakikaten de başarıya ulaşmış ve yüksek rekabet gücüne haiz firmalar incelendiğinde temel öğenin yaratıcılık ve bu konuyu elde eden özelliğin de “MOTİVASYON†olduğu açıkça gözler önüne serilmektedir.

MOTİVASYON; insan davranışlarını istenilen doğrultuya yönlendiren, belli başlı bir gaye için harekete geçiren güçler olarak tanımlanmaktadır. Motivasyonla;
  • Çalışanların kurumda ya da takımda kalmaları,
  • Yaratıcı gizli saklı güçlerini kullanmaları,
  • İş başarılarını artırmaları sağlanmalıdır.
Çalışanların iş başarısını belirleyen iki temel etken beceri ve motivasyon olup:
İŞ BAŞARISI = YETENEK X MOTİVASYON şeklinde gösterilebilir.


Başarı, çalışan memnuniyetinin ispatıdır. Çalışan memnuniyeti, bundan ötürü başarı, alt tarafta olguların yerine getirilmesiyle sağlanır.
  • İyileştirilmiş çabalama ortamı
  • Etkin İletişim
  • Çalışanların kararlara alınması
  • Kafi ve adil ücret sistemi
  • Yönetime itimat duyulması
  • Amir ve Yönetimin demokratik tutumu
  • Yükseltme - Takdir
  • İşin ilginçleştirilmesi
  • Çalışanların şahsi gelişimlerinin sağlanması
  • Toplumsal ihtiyaçlarının doyurulması v.b.
Bu tür durumlar yardımıyla işletmeler, çalışanların kuruluşun temel değerlerini, vizyonunu, misyonunu ve mükemmellik yaklaşımlarını bilmelerini sağlayacaklardır. Tüm bunların sağlanması “motivasyon†yaratacaktır.


Fakat motivasyon mevzusu ele alındığında derhal her münakaşa “para†ve “maddi tatmin†üstünde odaklanmaktadır. Mevzuya yüzeysel olarak bakanlar en etkili motivasyon aracının “para†şu demek oluyor ki “maddi ödüllendirme†olduğu görüşünü savunurlar. Oysa mevzu bilimsel açıdan ve derinlemesine ele alındığında; örgütteki sistemlerin adil olması, çalışanların düşüncelerine saygı, işyeri koşullarının iyileştirilmesi, toplumsal ve kültürel aktiviteler, açık haberleşme-iletişim ve hassas bir üst yönetim şeklinde maddi olmayan faktörlerin, iç müşterinin tatmininde paraya bağlı motive edici faktörlerden daha etkili olduğu görülmektedir.

Kaynak : Mülakat Teknikleri / Moral-Motivasyon


MOTİVASYON NEDİR?
Ad: motivasyon2.jpg


''Bir işi yapmak için içimizde duyduğumuz kuvvetli talep'' motivasyondur. Psikoloji dilinde ''güdü'' dediğimiz ''motivasyon'' ne kadar güçlüyse bir işi yapma gücümüz o denli artar. ''Bir arkadaşımızı görmek'' için kuvvetli bir isteğimiz var ise ne uzaklık bizlere engel olabilir ne de bir işimizin olması. Her şeyi bir yana bırakır, arkadaşımızı görmeye gideriz.


Bu örneği hayatımızın tüm işleri için düşünebiliriz. Şimdi önümüzde bir ''imtihan'' vardır. Bu imtihanı vermekle ilgili ''motivasyonumuz nedir?''. Alt taraftaki seçeneklerin hangisi bizlere daha yakın görünüyor?
  • Bilmiyorum, yapabilir miyim?
  • Kısaca bu konuyu yapmak koşul mı?
  • Şimdi yapamazsam aileme ne derim?
  • Hepimiz üniversiteye girecek, ben lise mezunu mu kalacağım?
  • Vermem koşul, kabul ediyorum.
  • üniversiteye girmek iyi bir meslek için mecburi.
  • Elbet yapacağım.
  • Yapmak mı? Ben aşama alacağım.
''İçimdeki kuvvetli talep'' hangi etkenlerden oluşmaktadır? Bu da çok mühim bir mevzudur. Akrabalarım bu mevzuda etken olabilir, dost grubum, toplumsal öğretiler bu isteğin ları olabilir. Fakat, en etkili kaynağın ''kendi şuurlu seçimimiz'' bulunduğunu unutmamalıyız. ''Kendi şuurlu seçimimiz'' bizim için büyük bir güç membaıdır. Engelleri aşmamız için en mühim güç kendi içimizdedir. Bu gücü harekete geçirebildiğimiz süre bir çok engeli kolayca aştığımızı göreceğiz.

Kondisyonumuz Kafi mi?

Kondisyon, ''yapabilme gücümüz'' dür. Bir futbolcu için kondisyon, top sürme tekniklerini bilmek, topsuz oyunu öğrenmek, pas almayı ve vermeyi, grup çalışmasını bilmek, arkadaşlarının iyi mi oynadıklarını idrak etmek, zamanı çok iyi kullanmak, nefesini maç süresince ayarlamak, eforunu en iyi şekilde kullanmak şeklinde bir takım beceriyi kapsar.


Talebe için de ''kondisyon'', sınavda kullanacağı bilgiyi öğrenmek, öğrendiklerini özümsemek, iyice kavramak, gerektiği yer ve zamanda (imtihan), bu detayları kullanma tekniklerini (kontrol teknikleri) öğrenmek, bu detayları istenen yer ve zamanda (imtihan esnasında) kullanmak şeklinde bir takım beceriyi ihtiva eder.

Onun için de bu anlamdaki ''kondisyon'':

Öğrenme işlemi, öğrendiklerini özümseme, sindirme işlemi, öğrendiklerini anlayarak, kavrayarak öğrenmiş olmayı, kontrol tekniklerini, suali anlama ve yanıtlama hızını ayarlamayı, kendini denetim edebilmeyi, ihtiva eder ve bu alandaki beceriyi ifade eder.


Onun için de ''kondisyonum kafi'' demeden ilkin bu soruların hepsini gerçekte oldukları şeklinde yanıtlamanız gerekir ki ''gerçek kondisyonunuz''u saptayabilesiniz. Kondisyonu olduğundan ''daha iyi'' sanmak, faturası ağır ödenen bir yanlıştır, ''olduğundan fena'' görmek de ümit kırıcıdır. Doğrusu ''olduğu şeklinde'' görebilmektir

Motivasyonun Tanımı:

Motivasyon Terimi Bugüne Kadar Pek çok Anlamlarda Kullanılmıştır.motivasyon Terimi; Yöneltme, Güdüleme, Isteklendirme, Teşvik Etme Benzer biçimde Anlamlara Gelmektedir.

Motivasyonu “kişilerin Belli başlı Bir Gayesi Gerçekleştirmek suretiyle Kendi Istek Ve Istekleri Ile Davranmaları†şeklinde Tanımlamak Mümkündür.

örgütsel Açıdan Bakılınca Ise Motivasyon; teşkilat üyelerinin emek vermeye Başlamalarını Ve Görevlerini Istekle Yerine Getirmelerini Elde eden Güçlerin Tümü Anlamını Taşımaktadır.

Motivasyon Mevzusu Itibarı Ile;
  • Kişilerin Bekleyiş Ve Gereksinimleri
  • Gayeleri
  • Davranışları
  • Kendilerine Performansları Hakkında Bilgi Verilmesi Mevzuları Ile Ilgilidir.


Ad: motivasyon.jpg

Motivasyonu Sağlamak ıçin;



  • Amaçlarınızı netleştirin.
  • Kendinize ulaşılabilir bir hedef seçin.
  • Bilgi eksiklerinizi tespit edin.
  • Sizi oyalayacak faaliyetleri erteleyin.
  • Tertipli ve disiplinli ders çabalama alışkanlığı edinin.
  • Ders çabalama isteğinin gelmesini beklemeden mesuliyet duygunuzu açığa çıkarın ve kararlılıkla derse sarılın.
  • Hedefinize ulaşabileceğinize olan inancınızı kaybetmeyin.
  • Ortaya gelebilecek birdenbire gelişmelere hazırlıklı olun ve planınızı bu değişikliklere nazaran esnetin.
  • “Ders çalışacağım†şeklinde genel bir maksatla değildir, hangi dersin hangi mevzusundan ne tür (mevzu/kontrol/yine) bir çabalama yapacağınıza karar vererek açık ve net amaçlarla yola koyulun.

Motivasyonu Yükseltmek için Tavsiyeler



  • Çalışmanın fizyolojik şartlarını yerine getirin.
  • Bedensel ihtiyacınız olan şeyleri ders emek vermeye başlamadan ilkin karşılayın.
  • Çalışmanızda çeşitliliğe yer verin. Uzun süre aynı dersi ezberlemek hem bunaltan hem de yorucu olabilir. Yorulduğunuzu, sıkıldığınızı ve dikkatinizin dağıldığını hissettiğiniz süre başka bir dersi emek vermeye başlayın. Böylelikle hem etken bir dinlenme sağlayacak hem de dikkatinizi yine toplayabileceksiniz.
  • İnsanın bir mevzu üstüne yoğunlaşabildiği maksimum süre çoğu zaman 25 dakikadır. Fakat 25 dakikada bir mola veremezsiniz. Fakat her 25-30 dakikada bir masadan kalkıp birden fazla adım atıp derin nefes alıp 1-2 dakikada yine derse dönmeniz dikkatinizi diri tutacaktır.
  • Yapmanız gerekenleri yapın, isteklerinizi kendinize bir ödül olarak koyun. Eğer devamlı olarak yapmanız gerekenleri yapıyorsanız ne olursa olsun hedefinize ulaşırsınız. Fakat yapmanız gerekenleri gerçekleştirirken yapmak istediğiniz pek çok şeyden de vazgeçiyor olabilirsiniz. Bu tip çabalama sizi mutlu etmeyebilir, çünkü insan istediklerini yaparsa mutlu olur. Fakat yalnız istediklerinizi yapmış olursanız da başarıya ulaşmış olamazsınız.
  • Yapılacak en güzel şey, ilkin yapmanız gerekenleri yapmak, sonrasında da istediklerinizi kendinize ödül olarak vermektir. Mesela; izlemeyi çok istediğiniz bir film var ise, kendinize haftalık bir hedef belirleyip hedefinize ulaştığınızda beyazperdeye gitmeyi kendinize ödül olarak verin.
  • İyi alışkanlıklar edinin, kötülerini işin başındayken terk edin. Bir işi iradenizi kullanmadan yapmak istiyorsan›z, onu alışkanlık haline getirin.
  • Planlı ders ezberlemek, erken kalkmak, kitap okumak vs. kazanılması güç alışkanlıklar olabilir, ama zorlanarak da olsa ısrarla 20-30 kez bu tarz şeyleri tekrarlarsanız alışkanlık haline geldiğini görmüş olacaksınız. Fakat, ihmal etmeyin ki fena alışkanlıklar da aynı yolla yerleşir. Fena alışkanlıkları daha başındayken fark edin ve alışkanlık haline gelmeden onlardan vazgeçin



Motivasyon
Ad: motivasyon4.jpg
Motivasyon kelimesi Latince movere, şu demek oluyor ki hareket ettirme, hareketlendirme kelimesinden gelmektedir. Motivasyon, istekleri, arzuları, gereksinimleri, dürtüleri ve ilgileri kapsayan genel bir kavramdır. Açlık, susuzluk, şeklinde fizyolojik kökenli güdülere dürtü ismi verilir. İnsanlara özgü başarma isteği şeklinde yüksek dürtülere de gereksinim denir. Motivasyon sürecini anlamada gereksinimler, dürtüler ve özendirici uyarcılar arasındaki ilişkiler ve anlamları önemlidir.


Kişilerin yapabiliceklerinin limitini,eğitim ve yetenenek seviyeleri, yapabildiklerinin limitini ise moral ve motivasyon seviyeleri belirler. Elimizden gelenin en iyisini yapabilmemiz, motive olmamıza bağlıdır. Motivasyon, başarı için şarttır ama tek başına kafi değildir. Tamamımız hayatta daha başarıya ulaşmış olmak isteriz, başarıya ulaşmış olmak için yapmamız gerekenleri biliriz. Bu tarz şeyleri niçin yapmamız icap ettiğini biliriz. İstersek iyi mi yapabileceğimizi de, yapmakla neler kazanacağımızı, yapmamakla neler kaybettiğimizi de biliriz. Ama,gene de o yapmamız gerekenleri yapmayız Peki bizi durduran nedir? Çözüm atalet! Atalet; durağanlık,tembellik,miskinlik,üstüne ölü toprağı serilmiş şeklinde hareket etmek,hareketsizlik şeklinde anlamlara gelir. Atalet halinde olmanın tersi, hareket halinde olmaktır.

Ataletin panzehiri nedir?

Ruhsal bir olgu olan motivasyonun değişik açılardan ele alınmış olması pek çok tanımının yapılmasına niçin olmuştur. Alt tarafta bu tanımlardan bazıları verilmiştir.
  • Zihinsel olarak nereye gideceğinizi, ne yapacağınızı ve iyi mi bir yaşam elde edeceğinizi oluşturmak ve kavramaktır. Kısaca şuurlu bir biçimde karar vermek ve uygulamaktır. Bu mantıkla yola çıkan şahıs zihinsel olarak verdiği sonucu harekete geçirmek için savaşım etme vakasıdır.
  • Kişilerin belli başlı bir gayesi gerçekleştirmek için kendi istek ve istekleri ile davranmaları.
  • Örgütün ve bireylerin ihtiyaçlarının tatminle sonuçlanacak bir iş ortamı oluşturarak kişinin harekete geçmesi için etkilenmesi ve isteklendirilmesi süreci.
  • Fertleri, onların hususi bir tavırla hareket etmelerine, davranmalarına teşvik eden; kendilerinden ya da çevrelerinden lanan türlü güdü ve güdüler topluluğu.
  • Bir hareketin yönü, sertliği ve devamlılığı üstüne acele ve hemen meydana getirilen tesir
  • Davranışın iyi mi başladığı, sürdürüldüğü, yönlendirildiği, durdurulduğu ve tüm bu tür şeyler sürerken organizmada mevcut olan öznel reaksiyonlar.
  • Bir şey yapma isteğidir ve meydana getirilen fiilin kişinin gereksinimlerini doygunluk etme kabiliyeti sürdükçe bireyde vardır.
  • Güdülerin etkisiyle eyleme geçme ve gerçekleştirme sürecidir.

Motivasyonun Şartları Nedir.?



İnanmak:



Karar verirken ilkin bu sonucu vermeden ilkin onu yapabileceğine kişini inanması gerekir. Kendine olan inancı sağlayabilecek tek şahıs, kişinin kendisidir. Çevresindekiler yardım edebilirler ama ama şahıs bu konuyu gerçekleştirebilir. Mesela amaçlarınız, iyi bir eğitim görmek, iyi birer anne, baba olmak iyi derecede para kazanmak ise bu amaçlara ulaşmak için harekete geçmek gerekmektedir. Eğer harekete geçmenize engel herhangibir şey var ise onları bulup gidermek ve bu tarz şeyleri yaparkende kendinize güvenmek zorundasınızdır.

Özgüven:




Kendine inanmak, rahat bir aklın anahtarıdır. Akıl sakinken ve kendinden eminken en iyi şekilde çalışır. Itimat eksikliği aslen yararlı hiçbir şey üretmeyen negatif düşüncenin ürünüdür. Gayeleri gerçekleştirmek için ihtiyaç duyulan bedeli ödemeye istekli olmak gerekir. Hakkaten arzulanan ve uğruna emek vermeye istekli olunan herşeyi şahıs rahatlıkla başarabilir. Hayallerini ?Kendi gücüyle gerçekleştireceğine inanan insan şevklidir, inançlıdır ve yaşama luğu vardır.Kişinin gelecekteki umudu, onun şimdiki gücünün membaıdır.Hayallerinden kendini ayrıştıran cam bölmeyi kaldıracak güç herkeste vardır. Yeter ki insan kendi iç dünyasının muhteşemliği ve onun sınırsız gücü ile tanışsın, onunla merhabalaşsın.Mühim olan yaşamdan ne istenildiğinin keşfedilmesi ve bu yolda ilerlenebilmesidir.

Gizli saklı Kabiliyetleri Ortaya Çıkarma:




Gayeleri edinmek ve o amaçlara ulaşmakta ciddiyse şahıs kendini sınamalıdır. Şahıs kendini tanımaya ve iyi mi gittiğini değerlendirmeye süre ayırmalıdır. Kendini dürüstçe yansıtmak yararlı bir iştir, ama bu iş yapılırken tamamen gerçekçi olmak gerekir ters halde bu yansıtmanın bir önemi kalmaz.


Ad: motivasyon3.jpg
Devamlı motivasyon sağlamak sıkıntılı bir iştir. İnsan tabiatı gereği devamlı negatif düşünmeye, gelecek hakkında endişelenmeye programlanmıştır. Hepimiz sorun ve depresyonla karşı karşıya kalabilir. Burada ayırıcı öğe ne olursa olsun yolumuza devam edebilme becerisidir.


Motivasyon eksikliğinin malum kolay bir çözümü yoktur. üstesinden ulaştıktan sonra dahi, yine kısa süre içinde aynı sorunla karşılaşabilirsiniz. Burada mühim olan fikirlerinizi idrak etmek ve duygularınızı iyi mi yönlendirdiğini çözebilmek. Böylelikle negatif olanları elemeyi ve motive edenleri geliştirmeyi öğreneceksiniz, yaptığınız işe odaklanacak, çöküntüye uğrayacağınızı anladığınızda derhal müdahale ederek işlerin daha kötüye gitmesini engelleyeceksiniz.

Motivasyonumuzu Kaybetmemizin Sebepleri

Temelde motivasyonumuzu kaybetmemizin 3 sebebi vardır.
1. Kendine itimat eksikliği
  • Eğer başaracağınıza inanmıyorsanız, denemenizin gayesi nedir?
2. Odaklanma eksikliği
  • Eğer ne istediğinizi bilmiyorsanız, hakkaten bişey istiyormusunuz?
3. Planlama eksikliği
  • Eğer iyi mi yapacağınızı bilmiyorsanız, bundan ötürü iyi mi motive olacaksınız?

Kendimize Olan Güvenimizi Iyi mi Arttırabiliriz




Motivasyonu öldüren ilk etken itimat eksikliğidir. Bu bana genel olarak yapacağım şeye çok odaklanıp, önceleri yapabildiklerimi unuttuğum süre ortaya geliyor. Yalnız yapmak istediklerinize odaklanınca, beynimiz devamlı niçin hala yapamadığınıza ilişkin fikirler üretir. Bu negatif düşüncelere sebep olur. Geçmişteki hatalar, sıkıntılar, şahsi zayıflıklar aklınızı doldurur. Rakiplerinizi kıskanmaya başlarsınız, niçin başarıya ulaşmış olamadığınızı kafanıza takarsınız. Bu şeklinde durumlarda fena bir izlenime kapılırsınız, ötekileri hakkında fena düşünürsünüz ve kendinize olan güveninizi kaybedersiniz.


Her gün haiz olduğunuz onca şey için ne kadar minnet duygusu beslediğinizi fikretmek için kısa bir süre ayırın. Eski çalışmalarınızı, ilişkilerinizi, eşi olmayan özelliklerinizi düşünün ve kendinizi etkileyin. Bunun hedefinize giden aşamada ne kadar işinize yarayacağını görmüş olacaksınız. (Bknz. Kendinize Güvenmenizi Sağlamak İçin 10 Adım). Aslına bakarsan bilindik şeyleri yine etmek size belli bir miktar saçma gelebilir, fakat kafanızı rahatlatıyorsa işe yarıyor anlamına gelir. Beynin inanmak istedikleriyle gerçekler içinde devamlı bir çakışma olacaktır, bu konuyu çözmek için bugün harekete geçmelisiniz.

Somut Bir Odak Belirleme




Motivasyonu öldüren ikinci etken odak eksikliğidir. Ne çoğunlukla aslolan amacınız yerine, istemediğiniz şeylere odaklanıyorsunuz? Bizler genel olarak korkuyu düşünüyoruz. Yoksul olmaktan korkuyoruz, insanların saygı duymayacağından korkuyoruz, yanlız kalacağımızdan korkuyoruz. Bu tip düşüncedeki yanlışlık, korku tek başına işe yarayan bir fikir değildir. Korkuları aslolan amacımıza ulaşmak için motivasyon arttırıcı bir biçimde kullanmalıyız.


Eğer söz ettiğimiz bu tip bir korku ile karşılaşırsanız, ilk yapacağınız hedefinize ulaşmanız için ihtiyaç duyulan enerjiyi hissetmektir. Bir hedef belirleyerek, siz otomatikman kafanızda yapacaklarınızı tasarlamış olmuş olursunuz. Eğer parasız kalmaktan korkuyorsanız, gelirinizi yükseltecek bir plan yapın. Bu sizin okula geri dönmenize, işinizi değiştirmenize ya da gelir getiren bir web sitesi açmanıza sebep olabilir. Mühim olan ilerleme yönünde atılacak güvenli adımlardır.


Aklınızı bir korkuya yönlendirmektense, pozitif bir hedefe yönlendirmek beyninizi emek vermeye sevk eder. Doğru sonuca ulaşmak için yapılması gerekenleri hesaplar. Gelecek hakkında endişelenmektense, onu geliştirmek için bir aşama atmalısınız. Bu sizin motive olmanız için mühim bir adımdır. Eğer ne istediğinizi bilirseniz, ama o süre onun için motive olabilirsiniz.

Planlama




Motivasyon çalışmasında son adım planlamadır. Odaklanma bir hedef belirlemekse, planlama bu hedefe günden güne emek harcayarak ulaşmak anlamına gelir. Planlama eksikliği motivasyonu öldürür, çünkü gelecek hamlenizde ne yapacağınızı bilmemek sizi her an sıkıntıya sokabilir.


Anahtar sizi hedefinize ulaştıracak aktiviteleri sıralamaktır. Her hedef için ödenmesi ihtiyaç duyulan bedeller olduğu açıktır, bu bedeli en üye indirmek en uygun yoldan yaparak mümkün olur. Yapmanız ihtiyaç duyulan tüm işleri sıraya dizin, bu sıra işlerin size getireceği faydaya nazaran olmalı. Bir süre sonra bu tarz şeyleri bir süre çizelgesine dökün, bu şekilde ne süre büyük dönüşümler, ne süre hafifçe işler yapacağınızı belirleyebilirsiniz. Alt taraftaki şeklinde rahat bir listeyle başlayabilir.
  1. İçerik yaz
  2. Benzer mevzuları araştır
  3. Başka yazarlarla bağlantı kur
  4. Dizayn ve yerleştirmeye ehemmiyet ver
  5. Başka benzer blogları takip et
En mühim maddeleri devamlı güncel tutmak, enerjinizi verimli kullanmanızı sağlar. İyi bir hatırlatıcı olmadan, tüm gününüzü boş harcamak ihtimaller içindedir. Başka blogları okurken, başka sitelere de girerek saatlerin iyi mi geçtiğini anlamayabilirsiniz. Emaillerinizi denetim ederken yeni bir oyun keşfedip tüm gün ona takılabilirsiniz. Tüm ekranda görülen pencereden kaçınmak için yazdığınız maddeleri devamlı size hatırlatacak bir yöntem bulmalısınız.


Ben motivasyonumu kaybetmeye başladığımda derhal iki aktivite yapmak için plan yaparım. Bunlardan biride birincisini kolay ve kısa vadeli, ötekini daha zor ve uzun vadeli olarak seçerim. Kolay olanını derhal yapmış olup pozitif yönde elde ettiğim başarının devamı olarak başka maddeyide yerine getirmek için emek vermeye başlarım. İnsanlar devamlı en ağır işlere adım atmak için hazır olmayabilir. Bu konuyu kendinize nazaran ufak adımlar şeklinde planlarsanız işlerin ne kadar kolaylaşacağını görmüş olacaksınız.


Fena talih, bitkinlik ve hatalar kaçınılmaz olarak devamlı karşımıza çıkarlar. Eğer kendi disiplininizi oluşturmazsanız bu ufak dalgalanmalar büyür ve hiç bir zaman alt edemeyeceğinizi düşünmeye başalrsınız. Bu 3 motivasyon öldürücü davranıştan kendinizi koruyabilirseniz, motivasyonunuzu sıhhatli bir biçimde koruyabilirsiniz.

Kaynak: islami Kariyer


MOTİVASYON
Ad: Motivasyon8.jpg

İnsan hareketinin bir sebebi ve sebebi olmalıdır, bu sebep ve niçin de hırstan ayrılamaz şu demek oluyor ki bir kimseyi harekete geçirmek istiyorsanız onu hırslandırmalısınız. Bu hırslandırma işini de harekete geçirilenin isteklerinden başlatmalısınız.

Hayatta hangi rolde olursak olalım motive olmak, insanları motive etmek bizim için bir ihtiyaçtır. İşte bu ihtiyacın doğru yer, süre ve şekilde giderilmesi başarı çıtasını yükseltir, hatta kazandığınız başarı ,beklemediğiniz, hayal edemediğiniz kadar olabilir…

İşte bir ihtiyacı gidermek için lüzumlu davranışları başlatan kuvvet olan motivasyon, esas olarak insanların başarıya ulaşmış olmalarına, şahsi tatmine ulaşmalarına destek olarak insanları mutlu kılmaktadır.

Bu nedenle mutlu olmanın yolu motivasyon oluşturmaktır. Motivasyonu oluşturmak kadar onu istikrarlı bir biçimde sürdürmek de önemlidir. Büyük hedefleri ufak adımlara bölmeniz ve her gün bir aşama artırmanız gelecek ilerleme için lüzumlu olan gücü ve isteği oluşturacaktır.

Birisini bir şey hayata geçirmeye zorlayabilirsiniz, ama o kişiyi bu şeyi yapmak istemeye kesinlikle zorlayamazsınız. İstemek için ihtiyaç duyulan istek içimizden gelir ve motivasyon da içten zevk almamızı elde eden, içten gelen büyük bir güçtür. İstediğiniz her her neyse, tüm birikimiminizi hedefe doğru, netice alabilmek için irade gücü ve azimle doğru bir biçimde kullanmalısınız.

birinci adım ‘istemektir'.




Motivasyon, kişilerin belirgin bir ihtiyacı ya da gayesi karşılamak suretiyle içten gelen bir şevk ile arzulu ve istekli davranmalarıdır.

İkinci adım , ‘uzak ve yakın hedeflerin ne işe yaradığını belirlemektir'.




Şu da unutulmamalı ki uzak hedeflere ulaşmak, yakın hedeflerin gerçekleşmesine bağlıdır. Kısaca ders ezberlemek, diploma alabilmek, başarıya ulaşmış olmak, kariyer yapmak şeklinde . Bu denklemde yakın hedef ders ezberlemek, uzak hedef ise kariyer yapmak ya da başarıya ulaşmış olmaktır.


üçüncü adım ‘başlamaktır'.




En büyük sorunlardan birisidir ders emek vermeye adım atmak. Türlü etkenler, büyük bölümü süre engel olur bizlere. Kimi zaman tv, kimi zaman bilgisayar ya da web, kimi zaman arkadaşlarımız ve dostlarımızdır. Aslına bakarsak aslolan engel biziz; engel, kendimizi emek vermeye ve başarıya ulaşmış olmaya ikna edememiş olmamızdır. Uzak hedefimize yeterince kilitlenmeyişimiz ve bunun sonucunda da yakın hedefimize asılmayışımızdır.


“Ders emek vermeye başlayamamak†sorununu yakın hedefi küçülterek giderebiliriz. Mesela, ÖSS ya da OKS şeklinde milyonlarca öğrencinin hazırlandığı bir sınava hazırlanıyorsak ve günlük belli başlı süre ders çalışmamız ve sual çözmemiz gerekiyorsa derhal yapmamız gerekenleri ufak parçalara ayırmalıyız. Ara vermeden ve bizi çokça yoracak bir ritmde ezberlemek öğrendiklerimizi hazmedememe problemi yaşatır bizlere. Yediklerimizden tat alabilmek için ufak lokmalar halinde ve tane tane yememiz gerektiği şeklinde, çalıştığımız mevzuları öğrenmemiz içinde mevzuları parçaları ayırmalıyız.

“Başlayamamak†sorununu gidermek başka cevap yolu da ders emek vermeye derhal başlamaktır. Kısaca şartlar ne olursa olsun hemencecik başlamış olalım, ertelemeyelim.

Dördüncü adım ‘beklememek'tir.



Kısaca derhal yola koyulmaktır. Motive olamayanların büyük bölümü kendilerine esin gelmesini bekler ya da ‘içimden ders ezberlemek gelmiyor' derler... İstenilen, sevilen, istek edilen şeyler için esin usulca ve sükunet içinde gelir. İstemezsek esin hiçbir süre bizlere uğramaz.


Beşinci adım ise ‘hayır' demeyi bilmektir.




Her şeyden ilkin kendimize hayır demeliyiz. Kısaca tembelliğimize ve bizi tembelliğe iten, ezberlemekten alı koyan kişilere, zamansız tv programlarına, saatlerimizi alan bilgisayarımıza “hayır†demeyi öğrenmeliyiz. Bunlarla ders mevzusunda tercih yapmalıyız. Önceliğimizin derslerimiz şu demek oluyor ki ÖSS ve OKS bulunduğunu unutmamalıyız. Her şeyi yerinde ve zamanında yapmalıyız. Başarıya ulaşmış olmak emek harcamayı sevmekle mümkündür. Emek harcamayı sevmek içinde başarı kazanmayı hakkaten ve yürekten istemek gerekir. İleride hakkaten başarıya ulaşmış ve mutlu olmak istiyorsak sevdiklerimize ve kendimize karşı sorumluluklarımızı zamanında ve yapılması gerektiği şeklinde yapmamız icap ettiğini unutmamalıyız.

Ihmal etmeyin, motivasyonsuzluk problemini oluşturan biziz, bu konuyu çözmek de gene bizim elimizde.

Kendimizi motive etmek için;


  • Gelip geçici anlamsız şeylere bağlanmaktansa, sağlam prensiplere bağlayın kendinizi
  • Var olmak için bir hedef seçmeli hiç bir zaman vazgeçmeden hedeflerimiz için süre ayırmalıyız.

  • Sabırlı olun, ruhunuzu ve zihninizi besleyin, hayatınızın kendi ellerinizde bulunduğunu kabul edin. Onu kurabilirsiniz de yıkabilirsiniz de.

Karşınızdakini motive etmek için;


  • Zamana kıymet verin, dakik olun ve daima sözünüzde durun.
  • Özenle kulak verin, güvenin, emin olun, hoşgörü ile yaklaşın, teşekkür ve takdir etmesini bilin.
  • Yardım eden, yardım olan, rehberlik eden ol. Gör bak o süre yaşam güllük gülistanlık olur.

Bu açılımdan hareketle kendinizi ve arkadaşlarınızı motive etmek istiyorsanız;



  • Haiz olma isteği uyandırın.
  • Bir işi niçin ve iyi mi yaptığınızın bilincine ve önemine varın.
  • Negatif fikirleri pozitif yönde hale dönüştürün ( her şeye iyi tarafınca bakın)
  • İnandırmanın ve ikna etmenin gücüne emin olun
  • Geçmişe dönük değerlendirmeler yapın ( Hatalarınızdan ders alın)
  • Mazeretler uydurmak yerine, elinizden gelenin en iyisini hayata geçirmeye gayret edin, BAŞARACAKSINIZ…
BAŞARI HİKAYELERİ
  • GeorgeDantzig konu alıyor: Berkeley'de California üniversitesi Matematik Kısımı Öğrencisiydim. Devamlı ki şeklinde sınıfa geç girdim ve tahtadaki iki suali ev ödevi sanarak defterime geçirdim. O akşam, soruların üstünde çalışırken bunun profesörün verdiği en zor ödev bulunduğunu değerlendirdim. Her gece, başaramasam da sırasıyla her iki problemin üstünde saatlerce çalıştım. Bir çok saat sonrasında beynimde bir şimşek çaktı ve her iki problemi aniden çözdüm. Ertesi gün yanıtları okula götürdüm.Profesör, masanın üstüne bırakmamı söylemiş oldu. Masanın üstünde kağıttan bir tepe oluşmuştu. Bana ait kağıdımın bunların içinde kaynayacağını düşünüp bir sıraya üzgünce oturdum. Altı hafta sonrasında bir Pazar sabahı kapının vurulmasıyla uyandım. Kapıda profesörü görünce dondum kaldım. ‘George! George!' diye bağırıyordu.'Problemi çözmüşsün' dedi. ‘Tabiiki' diye çözüm verdim.'Çözmem gerekmiyor muydu?' diye sormuş oldum.
  • Profesör, tahtaya yazılmış olan o iki problemin ev ödevi olmadığını, dünyanın önde gelen matematikçilerinin şimdiye kadar çözememiş oldukları iki ünlü sorun bulunduğunu açıkladı. Biri bana onların, iki ünlü çözülememiş iki sorun bulunduğunu söyleseydi, sanırım onları çözmeyi denemezdim dahi Hayatta başarıya ulaşmış olmuş yaşlı bir adam, bir takım gençler ‘Yaşamın bizlere azami mutluluk ve başarı sağlaması için ne yapmalıyız? Diye sorduklarında ondan şu cevabı almışlardır:'Sizin bu sorunuz, bana bir tek ineği olan köylüyü hatırlattı. Bigün o köylüye birisi sordu. ‘İneğin ne kadar süt veriyor?' Köylü şu cevabı verdi:'İneğim süt vermez. Sütü ondan sizin almanız gerekir.'Dostlar, mutluluk ve ilerlemeyi yaşam size vermez. Çabanızla o mutluluk ve ilerlemeyi, yaşamdan sizin almanız gerekir.
  • Sınava girecek öğrencilerden birisi yaşamın getirmiş olduğu olumsuzluklara dayanamaz. Çözülmeye başlar. Babası bu konuyu fark eder ve oğluna şu vakası anlatır.
  • ‘Timsah kaplumbağayı yiyecek istiyormuş ve arkasından yetişmeye çalışmış. Kaplumbağa timsahtan yavaş hareket etmiş olduğu için en yakınındaki ağaca tırmanmış. Genç şaşkınlıkla sormuş: Asla kaplumbağa ağaca çıkar mı baba? Babası başını sallamış: ‘Kurtulması için çıkması gerekiyordu yavrum' demiş
  • Amerikalı yazar James F. Clarke, azim ve devam olmadan başarıya ulaşmış olunamayacağını şu şekilde ifade eder. ‘Bu bütün ülkelerde azmin yerini hiçbir şey alamaz. Kabiliyet ve deha, azmin yerini tutamaz. Zira, yetenekli olmalarına karşın başarıya ulaşmış olamamış nice insanoğlu vardır'.
  • Tanınmış armatörlerden Mr. Lindsoy, 14 yaşlarında iken yetim kalmış ve iş sağlamak için Glasgow'dan Liverpoll'a gideceği sırada vapur ücretini ödeyecek para bulamadığından, vapurun kaptanı ile anlaşarak kömürlükte kömürleri ayıklama karşılığı seyahat edebilmişti. Liverpool'da 7 hafta işi olmayan dolaşmış, ambarlarda yatmış, bir gemide iş bulmuştu. 14 yaşlarında bir çocuk olarak girmiş olduğu bu gemide yavaş yavaş ilerleyerek geminin süvariliğine kadar yükselmişti. Bu başarının sırrını şu şekilde açıkladı:
  • ‘Başarının sebebi; şaşmaz bir sabır, durmadan çabalama ve kendime yapılmasını istemediğim şeyleri başkalarına yapmak prensibine, dört elle sarılmamdır.
  • Michael Jordan: ‘Ben hiçbir süre, başarısız olursam neler olacağını düşünmem. Çünkü bu tarz şeyleri düşünmeye başlayıp üstünde yoğunlaştığımızda negatif bir sonuca ulaşırız. Eğer mevzunun üstüne atlıyorsam başarıya ulaşmış olacağımı düşünüyorumdur


Adım atma Doğrultumuz Motivasyondan Etkileniyor!




Gözümüz kapalı ya da karanlıkta iken belirgin bir hedefe doğru düz bir biçimde yürümeye çalıştığımızda büyük bölümü kez bilincinde olmadan sola ya da sağa doğru yönelme eğilimi gösteririz. Yeni bir araştırmada bilim adamları bu durumun nedenini belirlemeye yönelik bir takım bulgular elde etti. Şehir üniversitesi Psikoloji Fakültesi'nden Dr. Mario Weick liderliğinde meydana getirilen araştırmada, insanların yürürken sağa ya da sola doğru kaymalarının beyinlerinin iki yarım küresinin aktivitesi ile ilişkili olduğu anlaşıldı.


Araştırmada evvelinde gördükleri bir hedefe doğru, gözleri bağlı şekilde ve düz bir çizgi üstünde yürümeleri istendiğinde insanların niçin sağa ya da sola doğru yönelme eğilimi gösterdiklerini edinmek amacıyla, “Davranışsal İnhibisyon Sistemi / Davranışsal Aktivasyon Sistemi Ölçeği†ile ölçülen, insan davranışlarını denetim eden iki ana motivasyonel (harekete geçme mevzusunda uyarıcı) unsurun adım atma doğrultusuna tesiri incelendi.


Davranışsal inhibisyon (BIS), korkutulma ya da cezalandırmaya karşı tepki olarak ortaya çıkan negatif duyguları ve kaçınma davranışlarını, davranışsal aktivasyon (BAS) ise ödül ya da teşvik karşısında ortaya çıkan pozitif yönde duyguları ve yakınlaşma davranışını düzenleyen sistem olarak tanımlanıyor. Araştırmacılar davranışsal inhibisyon düzeyi yüksek insanların yürürken sola doğru yönelme eğilimi gösterdiklerini ve bunun beynin sağ yarım küresinin aktivitesiyle ilişkili bulunduğunu belirledi.


Davranışsal aktive düzeyi yüksek olan kişilerin ise davranışsal inhibisyon düzeyi düşükken sağa doğru meylettikleri, davranışsal inhibisyon düzeyinin yüksek olması durumunda bu şekilde bir eğilim gözlenmediği anlaşıldı. Araştırmacılar sonuçların beynin iki yarım küresinin harekete geçme mevzusunda değişik uyarıcı sistemlerle ilişkili bulunduğunu gösterdiğini belirtiyor. Bununla birlikte bu araştırma davranışsal inhibisyon düzeyi ve beynin sağ yarım küresinin aktivitesi içinde açık bir ilişki bulunduğunu da gösteriyor.

Kaynak: Cognition





  • Motivasyon iyi mi sağlanır?


  • Medya türleri nedir?


  • Motivasyon Nedir?


Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Motivasyon Nedir? Motivasyon Dinamikleri ve çeşitleri
Motivasyon Nedir? Motivasyon Dinamikleri ve çeşitleri
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/61066d1483835606-motivasyon-nedir-motivasyon-dinamikleri-ve-cesitleri-motivasyon6.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/motivasyon-nedir-motivasyon-dinamikleri.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/motivasyon-nedir-motivasyon-dinamikleri.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content