Müstahak ödat Arapça musta§a®® 1 . Hak etmiş, hak kazanmış, layık: "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!"-...
Müstahak
ödat Arapça musta§a®®
1 . Hak etmiş, hak kazanmış, layık:
"Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!"- N. Cumalı.
2 . isim Bir kimsenin layık olduğu ödül ya da ceza.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
ödat Arapça musta§a®®
"Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!"- N. Cumalı.
2 . isim Bir kimsenin layık olduğu ödül ya da ceza.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- müstahak olmak
MüSTAHAK, -kkı sıf. (ar. müstahakk) Bir şeye müstahak, onu hak etmiş, ona layık.
♦ a.
1, Hak edilen şey, bir kimsenin layık olduğu ceza ya da ödül: Tanrı müstahakını versin.
2. Müstahak olmak, hak etmek, layık olmak, hak kazanmak.
♦ a.
1, Hak edilen şey, bir kimsenin layık olduğu ceza ya da ödül: Tanrı müstahakını versin.
2. Müstahak olmak, hak etmek, layık olmak, hak kazanmak.
Kaynak: Büyük Larousse
müstahak ingilizcesi
- worthy of, deserving of
YORUMLAR