mütalaa isim, eskimiş (müta:laa, l ince okunması mümkün) Arapça muµ¥la¤a 1 . Etüt: "Mütalaada önüne biyoloji kitabını ...
mütalaa
isim, eskimiş (müta:laa, l ince okunması mümkün) Arapça muµ¥la¤a
"Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu."- Ç. Altan.
2 . Herhangi bir mevzu üstünde teferruatlı düşünme ile oluşan görüş ve yorum:
"Kolordu kumandanlarının düşünce ve mütalaalarını bilmek bence pek yararlı idi."- Mustafa kemal atatürk.
3 . Herhangi bir mevzu üstünde teferruatlı bir şekilde düşünme.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
mütalaada bulunmak mütalaa etmek
mütalaa yürütmek
Kaynak:TDK
MüTALAA a. (ar. mütalaa). Esk.
1. Bir yazıyı, özenle ve anlamaya emek harcayarak okuma.
2. Bir mevzuyu teferruatlı şekilde araştırma, irdeleme; görüşme etüt.
3. Bir kimsenin incelemiş olduğu bir mevzu hakkında görüşü, düşüncesi: Vaziyet hakkında mütalaanız nedir? Mütalaa bildirmek.
4. Okullarda öğrencilerin bir belletenin denetiminde ders emek harcamaları için ayrılan saat: Mütalaaya girmek. Mütalaadan çıkmak.
5. Mütalaa etmek, okumak, okuduklarının üstünde durup fikretmek, incelemek. || Mütalaada bulunmak, fikir öne sürmek: Bu mevzuda bir mütalaada bulunacak değilim.
—Huk. Bilirkişi mütalaası, bilirkişinin araştırma yapmış olduğu mevzuda mahkemeye bildirdiği görüş. (BİLİRKİŞİ.) || Esas hakkında mütalaa, ceza yargılamasında iddia makamının mahkeme kararının nasıl olması gerektiği mevzusundaki görüşü. || Hukuki mütalaa, bir hukukçunun belli başlı bir hukuk problemi mevzusundaki düşüncesi.
1. Bir yazıyı, özenle ve anlamaya emek harcayarak okuma.
2. Bir mevzuyu teferruatlı şekilde araştırma, irdeleme; görüşme etüt.
3. Bir kimsenin incelemiş olduğu bir mevzu hakkında görüşü, düşüncesi: Vaziyet hakkında mütalaanız nedir? Mütalaa bildirmek.
4. Okullarda öğrencilerin bir belletenin denetiminde ders emek harcamaları için ayrılan saat: Mütalaaya girmek. Mütalaadan çıkmak.
5. Mütalaa etmek, okumak, okuduklarının üstünde durup fikretmek, incelemek. || Mütalaada bulunmak, fikir öne sürmek: Bu mevzuda bir mütalaada bulunacak değilim.
—Huk. Bilirkişi mütalaası, bilirkişinin araştırma yapmış olduğu mevzuda mahkemeye bildirdiği görüş. (BİLİRKİŞİ.) || Esas hakkında mütalaa, ceza yargılamasında iddia makamının mahkeme kararının nasıl olması gerektiği mevzusundaki görüşü. || Hukuki mütalaa, bir hukukçunun belli başlı bir hukuk problemi mevzusundaki düşüncesi.
Kaynak: Büyük Larousse
mütalaa
- bir işi düşünme; okuma; incelem etme, etraflıca düşünme.
- araştırma, düşünme, okuma.
mütalaa ingilizcesi
1. studying, reading carefully.
2. considering (something) carefully, thinking deeply about (something), pondering.
3. (one´s) considered opinion.
-- etmek /ý/
1. to study, read carefully.
2. to consider carefully, think deeply about, ponder. -- salonu obs. study hall.
1. studying, reading carefully.
2. considering (something) carefully, thinking deeply about (something), pondering.
3. (one´s) considered opinion.
-- etmek /ý/
1. to study, read carefully.
2. to consider carefully, think deeply about, ponder. -- salonu obs. study hall.
YORUMLAR