MüTEMAYİZ sıf. (ar. temayüzden mütemayiz). Esk. Kendini gösteren, belli eden, sivrilen. —Esk. mant. Değişik, belli olan. —Ku...
MüTEMAYİZ sıf. (ar. temayüzden mütemayiz). Esk. Kendini gösteren, belli eden, sivrilen.
—Esk. mant. Değişik, belli olan.
—Kur. tar. OsmanlI devletinde mülki aşama. (Bk. ansiki. böl.).
—ANSİKL. Saniyeden büyük, ûla sanisinden minik olarak Tanzimat'tan sonrasında (1845) oluşturulan mütemayiz rütbesi, orduda miralayın (albay) karşılığıydı. Bu aşama sahipleri resmi gün ve törenlerde sırmalı hususi bir elbise giyer, kılıç kuşanırlardı. Sadece, ricalden sayamadıkları için protokole girmezlerdi. Kendilerine “izzetlu†denir, yazışmalarda “efendim" başlığı kullanılırdı. Bunlara mütemayizle anlamdaş olarak “saniye sınıfı mütemayiz†de denirdi. Aşama, ikinci meşrutiyet'ten (1908) sonrasında kaldırıldı.
—Esk. mant. Değişik, belli olan.
—Kur. tar. OsmanlI devletinde mülki aşama. (Bk. ansiki. böl.).
—ANSİKL. Saniyeden büyük, ûla sanisinden minik olarak Tanzimat'tan sonrasında (1845) oluşturulan mütemayiz rütbesi, orduda miralayın (albay) karşılığıydı. Bu aşama sahipleri resmi gün ve törenlerde sırmalı hususi bir elbise giyer, kılıç kuşanırlardı. Sadece, ricalden sayamadıkları için protokole girmezlerdi. Kendilerine “izzetlu†denir, yazışmalarda “efendim" başlığı kullanılırdı. Bunlara mütemayizle anlamdaş olarak “saniye sınıfı mütemayiz†de denirdi. Aşama, ikinci meşrutiyet'ten (1908) sonrasında kaldırıldı.
Kaynak: Büyük Larousse
mütemayiz
ödat, eskimiş (mütema:yiz) Arapça mutemayiz
ödat, eskimiş (mütema:yiz) Arapça mutemayiz
- kendini gösteren, sivrilen.
- ayrı, seçkin.
YORUMLAR