bağlaşık ödat Arapça muttefi® Bağlaşık. Bağlaşık biriyle söz ve güç birliği yapmış, antlaşma ile bağlı. ...
bağlaşık
ödat Arapça muttefi®
Bağlaşık
biriyle söz ve güç birliği yapmış, antlaşma ile bağlı.
MüTTEFİK, -ki sıf. ve a. (ar. ittifaktan bağlaşık). Esk.
1. Herhangi bir antak kalma ile bağlanmış olan; bağlaşık.
2. Aynı fikirde olan, aynı fikir.
3. Bağlaşık-ül-kavl, söz birliği edenlerin her biri. || Bağlaşık-ül -menfaa, çıkar birliği eden.
—Uluslarar. huk. üçüncü bir devletin saldırısını önlemek amacıyla güçlerini birleştirme mevzusunda anlaşmış iki ya da daha çok devlet. || Cenk müttefiki, başka bir devletle beraber ortak düşmana karşı savaşan devlet.
müttefikler çoğl. a. Tar.
1. Roma'da bir antlaşma ile (foedus) birleşen sitelere verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
2. 1814 ve 1815'te Fransa'yı salgın eden ve Bourbon- lar'ı geri getiren güçlerin tümü.
3. Birinci ve ikinci Dünya savaşı esnasında Almanya'ya karşı savaşan ulusların tümü. (Bu son iki durumda büyük harfle yazılır.)
1. Herhangi bir antak kalma ile bağlanmış olan; bağlaşık.
2. Aynı fikirde olan, aynı fikir.
3. Bağlaşık-ül-kavl, söz birliği edenlerin her biri. || Bağlaşık-ül -menfaa, çıkar birliği eden.
—Uluslarar. huk. üçüncü bir devletin saldırısını önlemek amacıyla güçlerini birleştirme mevzusunda anlaşmış iki ya da daha çok devlet. || Cenk müttefiki, başka bir devletle beraber ortak düşmana karşı savaşan devlet.
müttefikler çoğl. a. Tar.
1. Roma'da bir antlaşma ile (foedus) birleşen sitelere verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
2. 1814 ve 1815'te Fransa'yı salgın eden ve Bourbon- lar'ı geri getiren güçlerin tümü.
3. Birinci ve ikinci Dünya savaşı esnasında Almanya'ya karşı savaşan ulusların tümü. (Bu son iki durumda büyük harfle yazılır.)
Kaynak: Büyük Larousse
bağlaşık
- birleşmiş, kendisiyle birleşilen kimse.
bağlaşık ingilizcesi
1. ally.
2. allied.
3. in agreement, of the same opinion.
1. ally.
2. allied.
3. in agreement, of the same opinion.
Bağlaşık
YORUMLAR