Iyi mi medya okur-yazarı olunur? Iyi mi medya okur-yazarı olunur? ''büyülü bir sopa yok size dokunduğunda medya okur yaza...
Iyi mi medya okur-yazarı olunur?
Iyi mi medya okur-yazarı olunur?
''büyülü bir sopa yok size dokunduğunda medya okur yazarı olabileceğiniz. Okuryazarlığın karşıtı cahilliktir. Medya cahili medya denen gösterim organlarına asla bakmayan, onları dinlemeyen, kaale almayan değildir. Bana nazaran bu şekilde yapmak bir meziyettir de. Okuryazarlığın ilk akla gelen manasıyla medya okur yazarı olamadığınızda medya cahili olmazsınız. Medya cahili, medyanın sunduğunu olduğu benzer biçimde kabul eden anlamına gelir bence.Dünyanın tüm medya cahilleri! Birleşin!
Medya denen şey -her her neyse o- bir tecim aracıdır. Tüccar size malını satmak için uğraşacaktır, iyi bir satıcı malını her şartta satabilendir. Satıcı için müşterinin mala ihtiyacı olup olmaması mühim değildir. Sizin kamyon lastiğine ihtiyacaınız olup olmadığına bakmaz, satabiliyor mu ona bakar; hatta ihtiyacınız yoksa bile varmış benzer biçimde gösterebiliyor mu, işte satıcı odur. Medyaya da bu gözle bakmak gerekir.
Madem buraya kadar geldiniz, daha doğrusu Gogıl sizi gönderdi bu sayfalara. Eliniz boş dönmeyesiniz diye birkaç okkalı söz aktarayım medya okuryazarlığına heveslenenler için.
"Medyanın gücü yoktur, gücün medyası vardır." İsmet ÖZEL
"Geleceğin tarihçileri çağımız insanları için “Gazete okur çiftleşirlerdi†diye yazacaklar" Albet CAMUS''
BAKINIZ
Medya Nedir? Medya Hakkında
Medya Okur Yazarlığı
Medya okur yazarlığı nedir?
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
''büyülü bir sopa yok size dokunduğunda medya okur yazarı olabileceğiniz. Okuryazarlığın karşıtı cahilliktir. Medya cahili medya denen gösterim organlarına asla bakmayan, onları dinlemeyen, kaale almayan değildir. Bana nazaran bu şekilde yapmak bir meziyettir de. Okuryazarlığın ilk akla gelen manasıyla medya okur yazarı olamadığınızda medya cahili olmazsınız. Medya cahili, medyanın sunduğunu olduğu benzer biçimde kabul eden anlamına gelir bence.Dünyanın tüm medya cahilleri! Birleşin!
Medya denen şey -her her neyse o- bir tecim aracıdır. Tüccar size malını satmak için uğraşacaktır, iyi bir satıcı malını her şartta satabilendir. Satıcı için müşterinin mala ihtiyacı olup olmaması mühim değildir. Sizin kamyon lastiğine ihtiyacaınız olup olmadığına bakmaz, satabiliyor mu ona bakar; hatta ihtiyacınız yoksa bile varmış benzer biçimde gösterebiliyor mu, işte satıcı odur. Medyaya da bu gözle bakmak gerekir.
Madem buraya kadar geldiniz, daha doğrusu Gogıl sizi gönderdi bu sayfalara. Eliniz boş dönmeyesiniz diye birkaç okkalı söz aktarayım medya okuryazarlığına heveslenenler için.
"Medyanın gücü yoktur, gücün medyası vardır." İsmet ÖZEL
"Geleceğin tarihçileri çağımız insanları için “Gazete okur çiftleşirlerdi†diye yazacaklar" Albet CAMUS''
BAKINIZ
Okullarda Medya Okur Yazarlığı Dersi
Beş pilot ilde seçilen ilköğretim okullarında, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren seçmeli olarak medya okur yazarlığı dersi okutulacak. Medya okur yazarlığı dersine ilişkin protokol, Ulusal Eğitim Bakanlığı ile Radyo ve Tv üst Kurulu (RTüK) içinde imzalandı. RTüK Konuşma Salonundaki imza törenine, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Ulusal Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, RTüK Başkanı Zahid Akman, Ulusal Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan, RTüK ve MEB üyeleri ile öteki yetkililer katıldı.
Protokol töreni öncesinde konuşan Ulusal Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, okullara Medya Okur Yazarlığı dersinin, bilgisayarın tüm okullara yaygınlaştırıldığı bir dönemde konulmasını anlamlı bulduğunu dile getirdi.
2006-2007 eğitim-öğretim senesinde Türkiye'deki tüm okulların bilgisayarla donatılmış olarak hizmete başlayacağını kaydeden Bakan Çelik, öğrencilerin yüzde 90'ının internete ulaşabildiğini belirtti.
Türkiye'de en fazla “görsel medyaâ€nın izlendiğini ifade eden Bakan Çelik, Türkiye'de 300'e yakın tv kanalı bulunduğunu belirtti. Bakan Çelik, “Bu kadar yaygın bir medya ile karşı karşıya kaldığımız vakit bunun doğru olması da beklenir. Medya mühim bir güçtür, denetim gücüdür. Halkın haber hakkını kullandıran bir güçtür. Dolayısıyla demokratik yapılarda eğer olmazsa olmazdır. Çok sesli olması da o ülkenin demokratik yapısı açısından bir avantajdır†dedi.
Çok sesliliğe sonuna kadar “evetâ€, sadece çeşitliliğin anarşiye dönüşmesine sonuna kadar “hayır†dediklerini ifade eden Bakan Çelik, gücün doğru kullanılmadığı taktirde ezici olacağını anlatarak, şu şekilde konuştu: “Bir öğrencinin tv seyrederken kullandığı zaman, okulda geçirdiği vakitten çok daha fazladır. Dolayısıyla bunu önemsemek zorundayız. İnternet diye bir şey var. İnternet kullanımı artık tüm dünyada kaçınılmazdır. Fakat web müptelalığı, web tiryakiliği, web hastalığı son aşama tehlikeli bir şeydir. Çocuklarımızı, halkımızı bu mevzularda bilinçlendirmek zorundayız. Iyi mi ki bilgili tüketiciden söz ediyorsak, ne yaptığını, haklarını, ev ödevlerini bilen vatandaştan söz ediyorsak, aynı şekilde medya ile muhatap olduğu vakit medyayı doğru okuyan, mesajları doğru okuyup değerlendiren, iyiye kullanan, iyiye kanalize eden nesiller yetiştirmek zorundayız. Buradaki esas amaç Türkiye'de bilgili okuyucu, dinleyici oluşturmaktır.â€
Devlet Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay da görüşmede yapmış olduğu konuşmada, Ulusal Eğitim Bakanlığının artık “kalıpçı ders verme†ve öğrenme metotlarını geride bıraktığını, artık öğrenmeyi öğrenmenin ve eleştirel gözle bakmanın yöntemlerini ufaklıklara öğretecek sistemler takip ettiğini kaydetti.
Medyanın çocuklar ve gençler üstünde büyük tesiri olduğuna işaret eden Bakan Atalay, “Medya eğer olmazsa açık cemiyet olmaz†dedi. RTüK'ün denetlemenin yanında, düzenleme görevini de başarıyla yerine getirdiğini ve haberleşme-iletişim alanında mühim araştırmalara imza attığını ifade eden Bakan Atalay, bugünlerde hem sayısal yayıncılık hem de RTüK Yasası üstünde çalışıldığını kaydetti.
Yayıncı kuruluşlara mühim sorumluluklar düştüğüne işaret eden Devlet Bakanı Atalay, televizyonun göze hitap eden bir vasıta bulunduğunu ve bilhassa evlatların bu yayınlardan çok etkilendiğini belirtti.
Çanak antenlerin de yaygın olarak kullanılmasının her evde evlatların değişik yayınlarla karşılaşmasına niçin bulunduğunu kaydeden Bakan Atalay, “Bu yayınları çocuklar da izliyor. Bunlarla ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor†dedi.
Evlatların 2-2.5 yaşlarında tv izlemeye başladığını ifade eden Atalay, şu şekilde konuştu: “Bizim istediğimiz doğru ilişki. Gençlik, çoğu zaman gerçekle kurguyu ayıramaz. Kurguları model almaya adım atar.
Evlatların daima televizyonlarda, medyada görmüş olduğu değişik profillerden, kahramanlardan, rollerden kendine modeller çıkardığını biliyoruz. İşte o gerçekle kurgunun farkını bu dersler anlatacak.â€
Bakan Atalay, bu dersler yardımıyla evlatların tv yayınları mevzusunda daha irdeleyici olacaklarına ve ailelerine de bunun pozitif bir halde yansıyacağına inandığını söylemiş oldu.
RTüK Başkanı Akman da, medya okur yazarlığı dersi için Adana, Ankara, Erzurum, İstanbul ve İzmir'in pilot il olarak belirlendiğini söylemiş oldu. Uygulamanın ondan sonra tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacağını kaydeden Akman, ABD başta olmak suretiyle dünyanın bir çok ülkesinde bu dersin okutulduğunu kaydetti.
Zahid Akman, dersin 2007-2008 öğretim yılından itibaren yaygınlaştırılarak tüm ilköğretim okullarının 7. sınıflarında seçmeli ders olarak okutulmasının planlandığını bildirdi.
RTüK'ün denetlemenin yanında, düzenleme görevini de yaygın şekilde yürütmek amacıyla çalışmalara imza attığını özetleyen Akman, 23 Nisan'da başlatılan akıllı işaretler uygulamasının önümüzdeki dönemde kalıcı hale getirilmesinin planlandığını kaydetti.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan ise medyanın egemen bir sektör haline geldiğini kaydetti. Haftada ortalama 25 saat tv izlendiğini belirten Erdoğan, şunları söylemiş oldu: “Çocuğun hayatında bu kadar yeri olan medya, okula karşın çocuğun karakterinin şekillenmesinde negatif bir rol oynayabilir. Sadece yaratıcı fikir eğitimiyle medya daha işlevsel ve yararlı bir hale gelebilir. Bu ders bunun için konuldu. Medya bir güç sadece bu güce, bu ve benzeri derslerle egemen olabilmek ve yararlı hale getirebilmek mümkün.â€
Medyada okur yazarlık dersi, ilk olarak Ulusal Eğitim Bakanlığı tarafınca bildirilen Adana-Seyhan Dumlupınar İlköğretim Okulu, Ankara-Çankaya Ahmet Vefik Paşa İlköğretim Okulu, Erzurum-Merkez Barbaros Hayrettin Paşa İlköğretim Okulu, İstanbul-Bakırköy Şehit Pilot Muzaffer Ersönmez İlköğretim Okulu ile İzmir-Karşıyaka 80. Yıl Metaş İlköğretim Okulu'nda başlatılacak.
Ders, hizmet için eğitim alacak olan toplumsal bilgiler dersi öğretmenleri tarafınca okutulacak. Medya okur yazarlığı dersi, iletişime giriş, kitle iletişimi, medya, tv, aile, çocuk ve tv, radyo, gazete ve mecmua, web mevzu başlıklarından oluşacak.
Beş pilot ilde seçilen ilköğretim okullarında, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren seçmeli olarak medya okur yazarlığı dersi okutulacak. Medya okur yazarlığı dersine ilişkin protokol, Ulusal Eğitim Bakanlığı ile Radyo ve Tv üst Kurulu (RTüK) içinde imzalandı. RTüK Konuşma Salonundaki imza törenine, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Ulusal Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, RTüK Başkanı Zahid Akman, Ulusal Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan, RTüK ve MEB üyeleri ile öteki yetkililer katıldı.
Protokol töreni öncesinde konuşan Ulusal Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, okullara Medya Okur Yazarlığı dersinin, bilgisayarın tüm okullara yaygınlaştırıldığı bir dönemde konulmasını anlamlı bulduğunu dile getirdi.
2006-2007 eğitim-öğretim senesinde Türkiye'deki tüm okulların bilgisayarla donatılmış olarak hizmete başlayacağını kaydeden Bakan Çelik, öğrencilerin yüzde 90'ının internete ulaşabildiğini belirtti.
Türkiye'de en fazla “görsel medyaâ€nın izlendiğini ifade eden Bakan Çelik, Türkiye'de 300'e yakın tv kanalı bulunduğunu belirtti. Bakan Çelik, “Bu kadar yaygın bir medya ile karşı karşıya kaldığımız vakit bunun doğru olması da beklenir. Medya mühim bir güçtür, denetim gücüdür. Halkın haber hakkını kullandıran bir güçtür. Dolayısıyla demokratik yapılarda eğer olmazsa olmazdır. Çok sesli olması da o ülkenin demokratik yapısı açısından bir avantajdır†dedi.
Çok sesliliğe sonuna kadar “evetâ€, sadece çeşitliliğin anarşiye dönüşmesine sonuna kadar “hayır†dediklerini ifade eden Bakan Çelik, gücün doğru kullanılmadığı taktirde ezici olacağını anlatarak, şu şekilde konuştu: “Bir öğrencinin tv seyrederken kullandığı zaman, okulda geçirdiği vakitten çok daha fazladır. Dolayısıyla bunu önemsemek zorundayız. İnternet diye bir şey var. İnternet kullanımı artık tüm dünyada kaçınılmazdır. Fakat web müptelalığı, web tiryakiliği, web hastalığı son aşama tehlikeli bir şeydir. Çocuklarımızı, halkımızı bu mevzularda bilinçlendirmek zorundayız. Iyi mi ki bilgili tüketiciden söz ediyorsak, ne yaptığını, haklarını, ev ödevlerini bilen vatandaştan söz ediyorsak, aynı şekilde medya ile muhatap olduğu vakit medyayı doğru okuyan, mesajları doğru okuyup değerlendiren, iyiye kullanan, iyiye kanalize eden nesiller yetiştirmek zorundayız. Buradaki esas amaç Türkiye'de bilgili okuyucu, dinleyici oluşturmaktır.â€
Devlet Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay da görüşmede yapmış olduğu konuşmada, Ulusal Eğitim Bakanlığının artık “kalıpçı ders verme†ve öğrenme metotlarını geride bıraktığını, artık öğrenmeyi öğrenmenin ve eleştirel gözle bakmanın yöntemlerini ufaklıklara öğretecek sistemler takip ettiğini kaydetti.
Medyanın çocuklar ve gençler üstünde büyük tesiri olduğuna işaret eden Bakan Atalay, “Medya eğer olmazsa açık cemiyet olmaz†dedi. RTüK'ün denetlemenin yanında, düzenleme görevini de başarıyla yerine getirdiğini ve haberleşme-iletişim alanında mühim araştırmalara imza attığını ifade eden Bakan Atalay, bugünlerde hem sayısal yayıncılık hem de RTüK Yasası üstünde çalışıldığını kaydetti.
Yayıncı kuruluşlara mühim sorumluluklar düştüğüne işaret eden Devlet Bakanı Atalay, televizyonun göze hitap eden bir vasıta bulunduğunu ve bilhassa evlatların bu yayınlardan çok etkilendiğini belirtti.
Çanak antenlerin de yaygın olarak kullanılmasının her evde evlatların değişik yayınlarla karşılaşmasına niçin bulunduğunu kaydeden Bakan Atalay, “Bu yayınları çocuklar da izliyor. Bunlarla ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor†dedi.
Evlatların 2-2.5 yaşlarında tv izlemeye başladığını ifade eden Atalay, şu şekilde konuştu: “Bizim istediğimiz doğru ilişki. Gençlik, çoğu zaman gerçekle kurguyu ayıramaz. Kurguları model almaya adım atar.
Evlatların daima televizyonlarda, medyada görmüş olduğu değişik profillerden, kahramanlardan, rollerden kendine modeller çıkardığını biliyoruz. İşte o gerçekle kurgunun farkını bu dersler anlatacak.â€
Bakan Atalay, bu dersler yardımıyla evlatların tv yayınları mevzusunda daha irdeleyici olacaklarına ve ailelerine de bunun pozitif bir halde yansıyacağına inandığını söylemiş oldu.
RTüK Başkanı Akman da, medya okur yazarlığı dersi için Adana, Ankara, Erzurum, İstanbul ve İzmir'in pilot il olarak belirlendiğini söylemiş oldu. Uygulamanın ondan sonra tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacağını kaydeden Akman, ABD başta olmak suretiyle dünyanın bir çok ülkesinde bu dersin okutulduğunu kaydetti.
Zahid Akman, dersin 2007-2008 öğretim yılından itibaren yaygınlaştırılarak tüm ilköğretim okullarının 7. sınıflarında seçmeli ders olarak okutulmasının planlandığını bildirdi.
RTüK'ün denetlemenin yanında, düzenleme görevini de yaygın şekilde yürütmek amacıyla çalışmalara imza attığını özetleyen Akman, 23 Nisan'da başlatılan akıllı işaretler uygulamasının önümüzdeki dönemde kalıcı hale getirilmesinin planlandığını kaydetti.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan ise medyanın egemen bir sektör haline geldiğini kaydetti. Haftada ortalama 25 saat tv izlendiğini belirten Erdoğan, şunları söylemiş oldu: “Çocuğun hayatında bu kadar yeri olan medya, okula karşın çocuğun karakterinin şekillenmesinde negatif bir rol oynayabilir. Sadece yaratıcı fikir eğitimiyle medya daha işlevsel ve yararlı bir hale gelebilir. Bu ders bunun için konuldu. Medya bir güç sadece bu güce, bu ve benzeri derslerle egemen olabilmek ve yararlı hale getirebilmek mümkün.â€
Medyada okur yazarlık dersi, ilk olarak Ulusal Eğitim Bakanlığı tarafınca bildirilen Adana-Seyhan Dumlupınar İlköğretim Okulu, Ankara-Çankaya Ahmet Vefik Paşa İlköğretim Okulu, Erzurum-Merkez Barbaros Hayrettin Paşa İlköğretim Okulu, İstanbul-Bakırköy Şehit Pilot Muzaffer Ersönmez İlköğretim Okulu ile İzmir-Karşıyaka 80. Yıl Metaş İlköğretim Okulu'nda başlatılacak.
Ders, hizmet için eğitim alacak olan toplumsal bilgiler dersi öğretmenleri tarafınca okutulacak. Medya okur yazarlığı dersi, iletişime giriş, kitle iletişimi, medya, tv, aile, çocuk ve tv, radyo, gazete ve mecmua, web mevzu başlıklarından oluşacak.
Medya Nedir? Medya Hakkında
Medya Okur Yazarlığı
Medya okur yazarlığı nedir?
YORUMLAR