NEMLENMEK gçz. f. 1. Bir şey söz konusuysa, nemli, ıslak bir duruma gelmek; rutubetlenmek. 2. Gözler söz konusuysa, yaşla dolmak, a...
NEMLENMEK gçz. f.
1. Bir şey söz konusuysa, nemli, ıslak bir duruma gelmek; rutubetlenmek.
2. Gözler söz konusuysa, yaşla dolmak, ağlayacakmış izlenimi vermek; buğulanmak.
*Hidr. bağl. Nemlenmiş alçı, havadan rutubet kapmış ve dolayısıyla da niteliklerinin büyük bölümünü yitirmiş alçı.
♦ nemlendirmek ettirg. f.
1. Bir şeyi nemlendirmek, onu hafifçe ıslatmak, nemli duruma getirmek: ütüden ilkin çamaşırları nemlendirmek. Cildi nemlendirmek.
2. Havayı nemlendirmek, ondaki su buharı oranını yükseltmek: Radyatörlerin üstüne su kapları koyarak odanın havasını nemlendirmek.
1. Bir şey söz konusuysa, nemli, ıslak bir duruma gelmek; rutubetlenmek.
2. Gözler söz konusuysa, yaşla dolmak, ağlayacakmış izlenimi vermek; buğulanmak.
*Hidr. bağl. Nemlenmiş alçı, havadan rutubet kapmış ve dolayısıyla da niteliklerinin büyük bölümünü yitirmiş alçı.
♦ nemlendirmek ettirg. f.
1. Bir şeyi nemlendirmek, onu hafifçe ıslatmak, nemli duruma getirmek: ütüden ilkin çamaşırları nemlendirmek. Cildi nemlendirmek.
2. Havayı nemlendirmek, ondaki su buharı oranını yükseltmek: Radyatörlerin üstüne su kapları koyarak odanın havasını nemlendirmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR