Orhan Gazi döneminde meydana getirilen mimari eserler, savaşlar ve siyasal emek harcamalar nedir? ORHAN GAZI DÖNEMI Osman Bey...
Orhan Gazi döneminde meydana getirilen mimari eserler, savaşlar ve siyasal emek harcamalar nedir?
ORHAN GAZI DÖNEMI
Osman Bey'in, yigit ve bahadir oglu Orhan Gazi, Osmanli tahtina geçip oturdugu süre, ne yaptigini ve ne yapmasi gerektigini iyi bilen bir kimse idi. Gazi, Sucau'd-dünya ve'd-din, Ihtiyaru'd-din ve Seyfu'd-din benzer biçimde ünvanlara haiz olan Orhan, babasinin suurlu politikasini devrine ve yerine gore hem kiliç, hem de ideoloji sahasinda devam ettirmek kararinda idi.
Büyükbabası Ertugrul Gazi'nin vefat ettigi 680 (1281-1282) senesinde dünyaya gelen Orhan Bey'i, 1324 yilindan itibaren hükümdar kabul etmek mümkündür. Tahta cülûsu esnasinda bir sehzadesi dünyaya gelen Orhan Bey'in bu ogluna, kutlu ve kutsal olmasi için "Murad" bayağı verilir.Tahti, kardesine teklif edip ondan feragat edebilecegini söyleyecek kadar fedakâr bir kimse olan Orhan'in bu teklifi, Alaeddin Ali tarafindan geri çevrilir. Zira Alaeddin Ali, tahtin kendisine daha layik oldugunu, bu sebeple onun bey, kendisinin de ona yardimci olarak kalmasini istemisti.
Çevresindeki ulema, gazi ve tabanca arkadaslari tarafindan oy birligi ile reislige getirilen Orhan, Sükrullah'in ifadesine gore güzel yüzlü, begenilir özlü ve her insana karsi eli açik eli açık biri idi. "Savas gününde de sanki Sâm ya da Nerimandi. Okundan kaza, kilicindan ölüm ders alirdi. Mü'mine rahmet, kâfire zahmetti." Gerek politika, gerekse savasta tükenmeyen bir enerji ve ustaliga haiz bir hükümdardi. Hakkaten, babasi benzer biçimde kuvvetli ve büyük bir hükümdar oldugunu isbatlayan Orhan, tahta çikar çikmaz topraklarini genisletmek ve tebeasinin varligini çogaltmak için fetihlere basladi. Aslinda, onun askerî yeteneklerinin üstünlügünü gören babasi, daha ölümünden ilkin onun kendi yerine geçmesini istemisti. Bununla birlikte o, gene de tahti kardesine teklif etmekten çekinmemisti.
Osmanli Devleti'nin kurulus yillarinda zeka, yüreklilik, güvenirlilik ve taktikleri uygulama bakimindan olağanüstü bir sahsiyet olan Orhan Bey'in özellikleri (hilye, fizikî yapi) hakkinda su bilgiler verilmektedir: Bursa kalesinin fatihi Ebu'l-guzat Sultan Orhan, uzunboylu, ak benizli, ela gözlü, koç burunlu, genis gögüslü, iri yapili, heybetli ve vakur bir padisah idi. Ama yumusak huylu olup kimseyi incitmez, kimsenin hatirini kirmazdi. Güler yüzlü, tatli sözlü idi. Bünyesi güçlü, sakal ve biyigi sik olup parlakti. Sag kulaginin altinda bir ben vardi ki, bu bir güzellik alâmeti olarak kabul ediliyordu.
Babasinin kendisine 16.000 km2 olarak biraktigi yeni beyligin basina geçtigi süre, beyliginin yayilip gelisecegi çevrede irili ufakli pek çok devlet vardi. Hakkaten bu zamanda Anadolu'da Karaman, Germiyan, Saruhan, Aydin, Karasi, Mentese, Çandarogullari benzer biçimde Türk beyliklerinden baska Amasra'da Cenevizliler, Trabzon'da Komnenoslar, Marmara ve Ege'de Bizanslilar, Ak Deniz adalarinda Cenevizliler ile Venedikliler bulunuyordu.
Tarihî vaka ve ekranda görülen pencereden bahs eden larin belirttigine gore bu yeni devletin siyasî anlayis ve hareketinde, Müslüman Türk beyliklerinden ilkin, Türk ve Müslüman olmayan unsurlarin tasfiye edilme isteginin agirlik kazandigi anlasilmaktadir.
1324 Subat'indan baslayip 1362 Mart'ina kadar devam eden Orhan Bey'in idaresi, 38 yil sürmüstür. Tarihin bu süre dilimi, fetih ve idarî müesseselerin kurulup yerlestirilmesi ile geçer. Devletin, Ilhanlilarin etkisinden çikarak tamamen bagimsiz hale gelmesi de gene bu hükümdar döneminde olmustur. dinamik, etkin ve yürekli bir kuvvetin basinda, mahirâne bir strateji takib ederek çevresindekilerle münasebetlerini devam ettirip gelistiren Orhan Gazi, ileride de görülecegi benzer biçimde bu iliskilerinde hasimlarina karsi dahi âdil davranan, onlarin kisiliklerini rencide etmeyen ve kisilik haklarina riayet eden bir davranis içinde olmustur.
BAKINIZ
Cumhuriyet döneminde Türk tiyatrosu ile ilgili meydana getirilen emek harcamalar nedir ?
Tanzimat ve Meşrutiyet döneminde Türkçe ile ilgili meydana getirilen emek harcamalar nedir?
Osman Bey döneminde meydana getirilen savaşlar ve antlaşmalar nedir?
Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Osman Bey'in, yigit ve bahadir oglu Orhan Gazi, Osmanli tahtina geçip oturdugu süre, ne yaptigini ve ne yapmasi gerektigini iyi bilen bir kimse idi. Gazi, Sucau'd-dünya ve'd-din, Ihtiyaru'd-din ve Seyfu'd-din benzer biçimde ünvanlara haiz olan Orhan, babasinin suurlu politikasini devrine ve yerine gore hem kiliç, hem de ideoloji sahasinda devam ettirmek kararinda idi.
Büyükbabası Ertugrul Gazi'nin vefat ettigi 680 (1281-1282) senesinde dünyaya gelen Orhan Bey'i, 1324 yilindan itibaren hükümdar kabul etmek mümkündür. Tahta cülûsu esnasinda bir sehzadesi dünyaya gelen Orhan Bey'in bu ogluna, kutlu ve kutsal olmasi için "Murad" bayağı verilir.Tahti, kardesine teklif edip ondan feragat edebilecegini söyleyecek kadar fedakâr bir kimse olan Orhan'in bu teklifi, Alaeddin Ali tarafindan geri çevrilir. Zira Alaeddin Ali, tahtin kendisine daha layik oldugunu, bu sebeple onun bey, kendisinin de ona yardimci olarak kalmasini istemisti.
Çevresindeki ulema, gazi ve tabanca arkadaslari tarafindan oy birligi ile reislige getirilen Orhan, Sükrullah'in ifadesine gore güzel yüzlü, begenilir özlü ve her insana karsi eli açik eli açık biri idi. "Savas gününde de sanki Sâm ya da Nerimandi. Okundan kaza, kilicindan ölüm ders alirdi. Mü'mine rahmet, kâfire zahmetti." Gerek politika, gerekse savasta tükenmeyen bir enerji ve ustaliga haiz bir hükümdardi. Hakkaten, babasi benzer biçimde kuvvetli ve büyük bir hükümdar oldugunu isbatlayan Orhan, tahta çikar çikmaz topraklarini genisletmek ve tebeasinin varligini çogaltmak için fetihlere basladi. Aslinda, onun askerî yeteneklerinin üstünlügünü gören babasi, daha ölümünden ilkin onun kendi yerine geçmesini istemisti. Bununla birlikte o, gene de tahti kardesine teklif etmekten çekinmemisti.
Osmanli Devleti'nin kurulus yillarinda zeka, yüreklilik, güvenirlilik ve taktikleri uygulama bakimindan olağanüstü bir sahsiyet olan Orhan Bey'in özellikleri (hilye, fizikî yapi) hakkinda su bilgiler verilmektedir: Bursa kalesinin fatihi Ebu'l-guzat Sultan Orhan, uzunboylu, ak benizli, ela gözlü, koç burunlu, genis gögüslü, iri yapili, heybetli ve vakur bir padisah idi. Ama yumusak huylu olup kimseyi incitmez, kimsenin hatirini kirmazdi. Güler yüzlü, tatli sözlü idi. Bünyesi güçlü, sakal ve biyigi sik olup parlakti. Sag kulaginin altinda bir ben vardi ki, bu bir güzellik alâmeti olarak kabul ediliyordu.
Babasinin kendisine 16.000 km2 olarak biraktigi yeni beyligin basina geçtigi süre, beyliginin yayilip gelisecegi çevrede irili ufakli pek çok devlet vardi. Hakkaten bu zamanda Anadolu'da Karaman, Germiyan, Saruhan, Aydin, Karasi, Mentese, Çandarogullari benzer biçimde Türk beyliklerinden baska Amasra'da Cenevizliler, Trabzon'da Komnenoslar, Marmara ve Ege'de Bizanslilar, Ak Deniz adalarinda Cenevizliler ile Venedikliler bulunuyordu.
Tarihî vaka ve ekranda görülen pencereden bahs eden larin belirttigine gore bu yeni devletin siyasî anlayis ve hareketinde, Müslüman Türk beyliklerinden ilkin, Türk ve Müslüman olmayan unsurlarin tasfiye edilme isteginin agirlik kazandigi anlasilmaktadir.
1324 Subat'indan baslayip 1362 Mart'ina kadar devam eden Orhan Bey'in idaresi, 38 yil sürmüstür. Tarihin bu süre dilimi, fetih ve idarî müesseselerin kurulup yerlestirilmesi ile geçer. Devletin, Ilhanlilarin etkisinden çikarak tamamen bagimsiz hale gelmesi de gene bu hükümdar döneminde olmustur. dinamik, etkin ve yürekli bir kuvvetin basinda, mahirâne bir strateji takib ederek çevresindekilerle münasebetlerini devam ettirip gelistiren Orhan Gazi, ileride de görülecegi benzer biçimde bu iliskilerinde hasimlarina karsi dahi âdil davranan, onlarin kisiliklerini rencide etmeyen ve kisilik haklarina riayet eden bir davranis içinde olmustur.
BAKINIZ
YORUMLAR