Pabuç Nedir? – Sözlük Anlamı

Ayakkabı ne anlama gelir? Ayakkabı kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir? Ayakkabı ...

Ayakkabı ne anlama gelir? Ayakkabı kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?

Ayakkabı

1. Ayakkabı

“Altları delinmiş, kat kat pençeli pabuçlarını çıkardı, ağır ağır çıktı merdiveni.” – O. Kemal

2. Masa, iskemle vb. mobilyaların ayaklarına takılan metal ya da plastik eklenti

3. İletken telleri elektrik birimlerine bağlayan ya da cıvatalı bağlantıyı elde eden parça

4. Bina kolonlarının temeldeki basma yüzeyinin geniş ve daha kuvvetli olarak yoğunlaştırılmış kısmı

1. Ayakkabı

“Altları delinmiş, kat kat pençeli pabuçlarını çıkardı, ağır ağır çıktı merdiveni.” – O. Kemal

2. Masa, iskemle vb. mobilyaların ayaklarına takılan metal ya da plastik eklenti

3. İletken telleri elektrik birimlerine bağlayan ya da cıvatalı bağlantıyı elde eden parça

4. Bina kolonlarının temeldeki basma yüzeyinin geniş ve daha kuvvetli olarak yoğunlaştırılmış kısmı

ayakkabı bırakmamak

yapacağından vazgeçmemek, hiçbir şeye aldırmamak, korkmamak

“Bu tehditlere asla ayakkabı bırakmadı.” – H. Topuz

yapacağından vazgeçmemek, hiçbir şeye aldırmamak, korkmamak

“Bu tehditlere asla ayakkabı bırakmadı.” – H. Topuz

ayakkabı pahalı

1. birinin uğraşmaya kalktığı kimsenin, kendinden kuvvetli çıkması durumunda söylenen bir söz

“Baktı ayakkabı pahalı, işi şakaya vurdu.”

2. herhangi bir durum ya da girişilen işin sonunda zararı olan çıkma ihtimali bulunduğunu belirten bir söz

1. birinin uğraşmaya kalktığı kimsenin, kendinden kuvvetli çıkması durumunda söylenen bir söz

“Baktı ayakkabı pahalı, işi şakaya vurdu.”

2. herhangi bir durum ya da girişilen işin sonunda zararı olan çıkma ihtimali bulunduğunu belirten bir söz

pabucuna taş kaçmak

ortaya çıkan durum karşısında tedirgin olmak

ortaya çıkan durum karşısında tedirgin olmak

pabucunu ters giydirmek

güç bir duruma sokarak telaş içinde kaçırmak

güç bir duruma sokarak telaş içinde kaçırmak

pabuçlarını çevirmek

dolaylı olarak kovmak

dolaylı olarak kovmak

kendinden üstün birini gözden düşürmek

“Her girmiş olduğu çevrede diğer hanımefendilerin pabucunu dama atmış, hep birinci hanım rolüne çıkmıştı.” – H. Taner

kendinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmek

bir iş için bir yere çok gidip gelmek, işi izlemek

kabaca ve terbiyesizce karşılık vermek

pabucuna taş kaçmak

dolaylı olarak kovmak

Arabaların, yokuş inerken hızlanmalarını önlemek amacıyla tekerlek altına sürülen ve otomobile zincirle bağlı bulunan demir parçası

Kılıç kınının aşağı kısmı

Aşağılık (kimse)

1. Çok konuşan

“Okula beraber gidip geldiğimiz çilli, ayakkabı dilli, havai bir kız vardı.” – E. Şafak

2. İleri geri, patavatsızca konuşan