SAY a. (ar. sa'y). Esk. 1. Emek verme, çabalama, emek harcama. 2. iş. 3. Say-i beliğ, emek harcayarak emek harcama. —İkt. ta...
SAY a. (ar. sa'y). Esk.
1. Emek verme, çabalama, emek harcama.
2. iş.
3. Say-i beliğ, emek harcayarak emek harcama.
—İkt. tar. Şayi miri, OsmanlI döneminde, devlet adına alınan eşyalarla müteahhitlerin taahhüt bedellerinden indirilen bölüm. (Bu yönteme para sıkıntısı olduğu süre başvurulurdu. Sadece, alacaklarından indirim yapılacağını öncesinden bilen müteahhitler, tutarları oldukça yüksek gösterir, devle) de bu yüzden zarar ederdi. Bu yöntem, ikinci meşrutiyet'ten sonrasında kaldırıldı.)
—isi. Hac esnasında Mekke'de Mescidi Haram yakınında bulunan Safa ve Mer- ve tepeleri içinde gidip gelme. (Bk. ansikl. böl.)
—isi. huk. Kölenin kölelikten kurtulmak için ihtiyaç duyulan bedeli emek vererek kazanması.
—ANSİKL. isi. Say etmeye Safa'dan başlanır ve dört kez Merve'ye gidip, üç kez de Safa'ya gelmiş olarak tamamlanır. Say, hac ve umrenin vacipleri içinde yer alır. Sağlığı yerinde olanların "sayâ€ı yürüyerek yapmaları gerekir; sadece herhangi bir nedenle buna olanak bulamayanlar çeşitli araçlarla taşınarak say edebilirler. Kasıtlı ya da kasıtsız olarak bu vecibeyi yerine getirmeyenlerin, kefaret olarak kurban kesmeleri gerekir.
SAY a. (tupi dilindeki sayden). Zool. Başlıklı maymun'un başka bir adı.
SAY a. Yörs.
1. Büyük ve yassı taş.
2. Bazı yörelerde çocuk oyunlarında kullanılan kuka'ya verilen ad.
1. Emek verme, çabalama, emek harcama.
2. iş.
3. Say-i beliğ, emek harcayarak emek harcama.
—İkt. tar. Şayi miri, OsmanlI döneminde, devlet adına alınan eşyalarla müteahhitlerin taahhüt bedellerinden indirilen bölüm. (Bu yönteme para sıkıntısı olduğu süre başvurulurdu. Sadece, alacaklarından indirim yapılacağını öncesinden bilen müteahhitler, tutarları oldukça yüksek gösterir, devle) de bu yüzden zarar ederdi. Bu yöntem, ikinci meşrutiyet'ten sonrasında kaldırıldı.)
—isi. Hac esnasında Mekke'de Mescidi Haram yakınında bulunan Safa ve Mer- ve tepeleri içinde gidip gelme. (Bk. ansikl. böl.)
—isi. huk. Kölenin kölelikten kurtulmak için ihtiyaç duyulan bedeli emek vererek kazanması.
—ANSİKL. isi. Say etmeye Safa'dan başlanır ve dört kez Merve'ye gidip, üç kez de Safa'ya gelmiş olarak tamamlanır. Say, hac ve umrenin vacipleri içinde yer alır. Sağlığı yerinde olanların "sayâ€ı yürüyerek yapmaları gerekir; sadece herhangi bir nedenle buna olanak bulamayanlar çeşitli araçlarla taşınarak say edebilirler. Kasıtlı ya da kasıtsız olarak bu vecibeyi yerine getirmeyenlerin, kefaret olarak kurban kesmeleri gerekir.
SAY a. (tupi dilindeki sayden). Zool. Başlıklı maymun'un başka bir adı.
SAY a. Yörs.
1. Büyük ve yassı taş.
2. Bazı yörelerde çocuk oyunlarında kullanılan kuka'ya verilen ad.
Kaynak: Büyük Larousse
SAY
TDK, Türk Dil Kurumu
1. hlk. Düz, ince, yassı taş:
- Yağmur yağar da ışılaşır sayları / Eli göçmüş de bozulaşır daylağı†-Halk türküsü
2. din. Hac ibadeti esnasında Safa ile Merve tepeleri içinde gidip gelme.
TDK, Türk Dil Kurumu
1. hlk. Düz, ince, yassı taş:
- Yağmur yağar da ışılaşır sayları / Eli göçmüş de bozulaşır daylağı†-Halk türküsü
2. din. Hac ibadeti esnasında Safa ile Merve tepeleri içinde gidip gelme.
YORUMLAR