Şehzade Nedir?

ŞEHZADE Gösterim: 15 Boyut: 18.8 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/> a. (fare şeh ve zade den şehzade). Pad...

ŞEHZADE

Ad: şehzade.JPGGösterim: 15
Boyut: 18.8 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>



a. (fare şeh ve zade den şehzade). Padişah soyundan gelen adam küçüklere verilen san.





—Ed. Masallarda, halk hikâyelerinde, mesnevilerde serüvenleri mevzu edinilen başlıca kişilerden. (Bk. ansikl. böl.)


—Kur. tar.

  • Şehzade alayı, Osmanlılar'da sancak beyi olarak görevlendirilen şehzadelerin başkentten vazife yapacaklan sancağa giderlerken düzenlenen merasim.

  • Şehzade hocası, Osmanlılar'da şehzadelerin eğitim ve öğrenimiyle görevli şahıs. (Bk. ansikl. böl.)

  • Şehzade lalası, sancakta görevlendirilen şehzadelerin maiyetlerindeki danışman niteliğindeki görevli. (Bunlar, padişahın itimatını kazanmış deneyimli kişiler içinde seçilirdi. Devlet yönetimi, askerlik vb mevzularda şehzadelere bilgi vererek, onların bu mevzuda eğitilmelerine çalışırlardı.)

  • Şehzade sancakları, Osmanlılar'da şehzadeler tarafınca yönetilen sancaklar. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Ed. Çoğunlukla, uzun seneler evladı olmayan padişah, bir dervişin yardımını görür; şehzade bundan sonrasında dünyaya gelir. Delikanlılık çağlarında düşüne giren ya da resmini görmüş olduğu, cadılann, devlerin kaçırılmış olduğu padişah kızına, güvercin, kurbağa vb biçimine girmiş peri kızına ya da muhteşem güzel ve akıllı halktan bir kıza gönlünü kaptırır; sevgilisine kavuşuncaya kadar uzun serüvenler geçirir. Kimi zaman, üvey ana ya da acımasız baba tarafınca başarılması güç işler için gönderilir. Kimi zaman, üç kardeşin en küçüğüdür, ağabeylerinden fenalık görür; insanların, hayvanların yardımına koştuğu için yardım görerek güçlüklerin üstesinden gelmeyi başarır.


—Kur. tar. Şehzade hocası. 5-6 yaşına gelen şehzade, kendisi için atanan hocadan eğitim ve tahsil görmeye başlardı. Devlet önde gelenlerinin bulundukları bed'i besmele denilen törende şeyhülislam tarafınca ilkin elifba (abece) okutulur, sonrasında şehzade Darüssaade ağası'nın dairesinde hocasından lüzumlu dersleri görmeye başlardı. Sancakta görevlendirilen şehzade, yanında hocasını da götürürdü. Şehzade, şimşirliğe kapatılırsa hocasının görevi de son bulurdu. Tahta geçen şehzadenin hocası da padişah hocası olurdu.

Şehzade sancakları.



Bunlar, Anadolu' da Konya, Manisa, Trabzon, Kastamonu, Kütahya, Çankırı, Aydın, Amasya ve Teke'ydi. Kefe, Anadolu dışındaki tek şehzade sancağıydı. (Tek kural dışı, şehzade Selim [Yavuz Sultan Selim] babasına karşı ayaklandığında kendisine yasa ve geleneklere aykırı olarak Rumeli'de Semadirek sancakbeyliği verilmiş olmasıydı.) Sancakbeyliğine atanan şehzadeler, başkentten şehzade alayı denilen görkemli bir törenle uğurlanır, yanlannda aralannda lala, silahtar, mirialem, kapıcıbaşı, imrahor, solak, peyk şeklinde kapı halkını da vazife yapacakları yere götürürlerdi. Şehzadeler, sancakta kendi adlarına para bastırma haricinde tuğra çekmek, dirlik vermek, yargı yazmak şeklinde padişahın tüm yetkilerini ellerinde bulundururlar; sadece yaptıkları atamaları, verdikleri dirlikleri merkeze bildirirlerdi, ödenekleri 1-2 milyon akçe içinde değişirdi. Mehmet III (1595 -1603) sancağa çıkan ve sancaktan gelmiş olarak tahta oturan son osmanlı padişahı oldu. Bu tarihten sonrasında Osmanlılar'da şehzadelerin sancağa çıkma geleneğine son verildi.


—Tar. Osmanlı padişahlarının adam evlatları, Çelebi Mehmet dönemine (1413 -1421) kadar çelebi, bu tarihten sonrasında şehzade ya da sultan, Tanzimat'tan (1839) sonrasında efendi lakaplarıyla anıldılar. XVII. yy.'dan başlayarak şehzadelerin doğumları bir hattı hümayunla sadrazama bildirilir, üst düzey devlet yöneticileri saraya gelmiş olarak padişahı kutlarlardı. Padişahların ilk oğullarının ve diğeri oğullarının doğuşları sebebiyle birkaç gün devam eden donanma şenlikleri düzenlenirdi. “Usta" adında olan 20 kadar genç kız, yeni doğan şehzadenin bakım ve yetiştirilmesini, şehzadenin annesinin nezaretinde yerine getirirlerdi. Şehzade, bir yaşlarında sütten kesildikten sonrasında, en kıdemlisine baş lala denilen, özgü odadan üç şahıs tarafınca bakılıp yetiştirilirdi. Şehzade beş-altı yaşına erişince, eğitim-öğrenimi için kendisine bir hoca atanır ve derslere hususi bir törenle başlardı. Şehzadelerin sünnet düğünlerinde de görkemli törenler yapılırdı. Sünnet olan ve 13-14 yaşına gelen şehzadeye ayrı bir daire verilir, buraya annesiyle kız kardeşlerinin haricinde başka bir karı giremezdi.


OsmanlI şehzadeleri, başlangıçta, devlet yönetiminde tecrübe kazanmaları için sancakbeyi olarak, çoğu zaman eski beyliklerin merkezleri olan Kütahya, Kastamonu, Manisa, Konya vb sancaklara gönderilirlerdi. Geniş bir maiyetle ve bir ya da birkaç “lala"nın nezaretinde sancaklara gönderilen ve "çelebi sultan" adıyla anılan bu şehzadeler, adlarıyla tuğra çekerler, yargı yazarlar, sadece adlarına para bastıramaz ve hutbe okutamazlardı. Mehmet H'nin yasalaştırdığı kardeş katli geleneği, XVI. yy. sonlarına kadar bazı şehzadelerin babalarına ya da kardeşlerine karşı ayaklanarak taht kavgasına girişmelerine yol açtı. Bundan dolayı Selim ll'den başlayarak, yalnızca veliaht şehzadeler sancağa gönderilmeye başlandı, Mehmet III döneminde (1595-1603) bu uygulama da kaldırıldı. Şehzadeler, sarayın Şimşirtik denilen bölümünde, sıkı bir gözaltında yaşamaya başladılar. Cariyelerden çocuk yapmalan yasaklandı; doğan çocuklar kız adam ayrımı yapılmaksızın öldürüldü. Yasaklardan bir tanesi de şehzadelerin sakal bırakmalarıydı. Hasta olan şehzadelerin yanına hekimler sadece padişahın hususi izni ile girebilirlerdi. Şehzadelerin Şimşirlik dairesindeki bu yaşamları XVIII. yy.'ın son yıllarına kadar sürdü.


Bu tarihten sonrasında padişahlar kardeşlerinin ve yeğenlerinin özgürce yaşamalarına izin verdiler. Kales de denilen Şimşirtik, Tanzimat'tan (1839) sonrasında ortadan kaldırıldıysa da Abdülhamit II döneminde (1876-1909) OsmanlI şehzadeleri çeşitli saray ve konaklarda çok sıkı bir göz hapsi altında yaşamlarını sürdürdüler. İkinci meşrutiyetken (1908) sonrasında ise osmanlı şehzadelerine geniş bir özgürlük tanındığı şeklinde eğitimlerine de ehemmiyet verildi.

Kaynak: Büyük Larousse







  • Şehzade Korkut


  • Şehzade Mustafa


  • Şehzade Cihangir










padişah soyundan gelen adam küçüklere verilen san





ŞEHZADE


Şehzade, padişah oğullarına ve onların adam çocuklarına verilen unvandır.

Etimoloji
Unvan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılmıştır ve Farsça kökenlidir. Farsça okunuşu şahzĞde ya da şĞhzĞde olarak, yazılışı ise شهزاده/شاهزاده şeklinde olup "hükümdar oğlu, prens" anlamlarına gelir. Osmanlı İmparatorluğunda padişah çocuklarına "çelebi" de denilirdi. Eski Türkçe'de ise prens kısaca şehzadeler için "tegin" adı kullanılmış, bu sözcük Moğol diline "tigid" olarak geçmiş peşinden Osmanlı döneminde "yigit" biçiminde kullanılmıştır.

Eğitimleri
Şehzadelerin eğitimine kuruluşundan itibaren tüm Osmanlı süreci süresince büyük ehemmiyet verilmiştir. Bu eğitimin mühim olmasının aslolan sebebi ise tahta geçecek ve padişah olacak şehzadenin ülke yönetimini ele alacak olmasıdır. Sadece bu eğitimler dönemler halinde çeşitli değişimlere uğramıştır. Şehzade eğitimlerinin değişiklik geçirdiği dönemler ise dört bölüme ayrılabilir. Bunlar :

1. Kuruluştan Kafes Sisteminin uygulanmasına kadar devam eden seneler,
2. Kafes sisteminden 19'uncu yüzyılın ortalarına kadar devam eden seneler,
3. 19'uncu yüzyılın ortalarından İkinci Meşrutiyetin ilanına kadar devam eden seneler
4. İkinci Meşrutiyetin ilanından sonraki senelerdir.

19'uncu yüzyılın başlangıcında duyuru edilen İkinci Meşrutiyete kadar şehzadeler, ilk eğitimlerine saraylarda başlıyorlardı. Şehzadelerin bu eğitimlerinden Dâye ve Lalalar sorumlulardı. İlk öğretime başlayacakları vakit Bed'-i Besmele törenleri gerçekleştiriliyordu. Bu zamana kadar alfabe harflerini esasen öğrenmiş olan şehzadelere alfabe okutuluyor ve kısa bir merasim gerçekleştirilmiş oluyordu. Okula süregelen şehzadeler çok çeşitli dersler almalarına rağmen, öncelik okuma, yazma, Kur'an ve temel dini eğitimler üstüne eğitim alıyorlardı. 11 ya da 15 yaşına kadar devam eden bu eğitimlerde dövüş ve binicilik şeklinde uygulamalı dersler de bulunuyordu.
Şehzadeler 11 ya da 15 yaşına kadar aldıkları kuramsal ve temel eğitimlerin peşinden, saltanat sırası kendilerine gelinceye kadar ergonomik eğitim için büyük sancaklara gönderiliyorlardı. Bu ergonomik eğitim için sancaklara gönderilme süreci I. Ahmed ile beraber son bulmuştur. Bu dönemden sonrasında kafes sistemi olarak malum sistem devreye girmiştir. Bu sisteme bakılırsa onlu yaşlarına kadar eğitimlerini tamamlayan şehzadeler, saraylarda Şimşirlik olarak adlandırılan dairelerdeki kendilerine ayrılan bölümlerde yaşamaya başlamışlardır. Sadece 15 yaşından ufak olanlar Topkapı Sarayı'nda, "Dâye" adında olan çocuk hizmetçilerinin bakımı altında yaşıyorlardı. 15 yaşından sonrasında ise kendi bölümlerine yerleştiriliyorlardı. Artık burada, saray dâhilindeki yerlerini asla terk edemiyorlardı. Eğitimleri ise aksaksız ve çok sıkı bir halde öğretmenler eşliğinde devam ediyordu. Şehzadeler saray bölümlerinde uzun seneler bir tür hapis yaşamı şeklinde yaşamaya zorunlu bırakılıyordu. Şundan dolayı hizmetçiler (cariye) ve anneleri haricinde neredeyse kimselerle irtibatları olmuyordu.
1839 yılına kadar hiçbir devlet töreni ya da bayrama da iştirak etmeyen şehzadeler sadece Abdülmecid'in 1839 ile 1861 yılları arasındaki saltanatı esnasında bazı merasim ile bayramlara katılabildiler. Bu dönem esasen kafes sisteminin yumuşadığı ve bozulmaya başladığı bir dönemdir. Ek olarak bu zamanda şehzadelerin eğitimlerinde de değişimler olmuş, batı kültürü de verilen eğitimler arasına girmiştir. Ek olarak gene bu zamanda Şehzâdegân Mektebi (Mekteb-i Âli) okulunda daha ilkin hanedan üyeleri ve Osmanlı Devleti'nin ileri gelenlerinin evlatları eğitim görürken, sonrasında ağırlıklı olarak şehzadeler eğitim almaya başlamışlardır. Bu okulda yabancı öğretmenler de dersler verebiliyordu. Sadece ağırlıklı olarak öğretmenler askerlerden seçiliyorlardı. Sonraki yıllarda padişah II. Abdülhamid bu okulda kendi çocuklarına daha çok ilgi gösterilmesini ve daha iyi eğitim almalarını istemişti. Evlatlarının eğitimine gösterdiği özeni ve itinayı ise hanedanın öteki adam evlatlarının eğitiminde göstermedi. Bu nedenle öteki hanedan üyelerinin adam evlatlarının eğitim seviyeleri bu yıllarda oldukça düşüktü. 1908 senesinde İkinci Meşrutiyetin ilanı ile beraber bu okul kapanmış oldu. II. Abdülhamid'in 1909 senesinde tahttan indirilmesi, şehzadelerin eğitim ve öteki durumlarını da değiştirdi. Artık şehzadeler kapalı yerlerde de kalmaktan kurtulmuşlardı.
1913 senesinde ise şehzadelerin eğitimine yönelik olarak "Hanedân-ı Saltanat Âzâsının Hâl ve Mevkileri ile Vazâifini Belirleme Eden Nizamnâme" yürürlüğe girdi. Bu nizamnameye bakılırsa artık şehzadeler muhteşem bir şekilde Türkçe ve Arapça eğitimi gördükten sonrasında, bir yabancı dilin okumasını ve yazmasını da öğreneceklerdi. Ek olarak Nizamnâme ile beraber şehzadelerin eğitimi de kurumsal bir yapıya kavuşmuş oldu. Şehzade eğitimine dair son karar ise 7 Şubat 1922 tarihinde "Hanedân-ı Saltanat Kararnamesi" ile yapılmış oldu. Bu Kararname ile şehzadelere verilen eğitimin daha net çerçevesi çizilmiştir.

Taht kavgaları
Sancağa gönderilme uygulamasının kaldırıldığı kafes sistemi uygulamasına kadar şehzadeler daha ilkin askeri görevler üstleniyorlar ve bu bakımdan kendilerini geliştiriyorlardı. Sadece şehzadeler I. Süleyman'ın 1566 yılındaki ölümünün peşinden, orduda fiilen vazife alamamış ve savaşlara katılamamışlardır. Bu dönem Abdülmecid'in 1839 yılındaki saltanatına kadar da bu şekilde devam etmiştir. Sadece bu dönemden sonrasında şehzadeler daha özgür bir yaşam yaşamalarına karşın, çok büyük derecede devlet yönetimi ya da orduda vazife almamışlardır. Ondan sonra kısmen bazı şehzadeler bir ekip devlet görevlerinde bulunmuşlardır.
Şehzadelerin taht kavgalarına tutuşmasının en mühim sebebi ise tahta çıkma mevzusunda herhangi bir kalıtım sisteminin bulunmamasıdır. Doğrusu her şehzade padişah (hükümdar) olma hakkında haizdir. Sadece bu seviye I. Murat'ın padişahlık döneminde değişmiştir. I. Murat padişahlığı yalnızca padişah ve oğullarına bırakmıştır. Bu durumda bununla beraber vakit vakit büyük taht kavgalarını getirmiştir. Bu durum II. Mehmed'in çıkardığı Fatih Kanunnamesi'nde de;

Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizamı âlem için katletmek münâsibdir.

şeklinde geçmiş ve böylece devlet yönetimi aşırı merkeziyetçi bir yapıya dönüştürülmüş, padişahı "mutlak hakim" kılmıştır. Günümüzdeki bazı larda bu vaka "kardeş katlinin yasallaşması" olarak belirtilmektedir. Yeni seviye ve sisteme, I. Ahmed tarafınca padişah evladı şehzadelerden en akıllı ve yaşlı olanın tahta getirilmesi kuralı da getirildiğinden dolayı kalıtım sistemi daha katı ve belirgin duruma gelmiştir. Bu yıllarda şehzadeler çoğu zaman yakınlarının ve bilhassa annelerinin ihtirasları sebebiyle sık sık taht kavgaları sonucunda katliamlara kurban gitmişlerdir.

Osmanlı Hanedanı ile hanedan reisliği ve günümüzde şehzadelik
Şehzadeler padişahın adam evlatları oldukları için Osman Gazi'den itibaren devam eden soy bağları Osmanlı Hanedanlığı olarak adlandırılıyordu. 1792 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu dağılma süreci başlamış ve bu dönem 1922 tarihinde Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışına kadar devam etmiştir. Günümüzde aynı soy bağının devamından gelen adam çocuklar halen şehzade adıyla anılmaya devam etmektedir.Hatta Profesör Metin Hülagü II. Abdülhamit'ten sonrasında tüm şehzadelere yönelik bir politika yasağı bulunduğunu iddia etmektedir. Günümüzde Osmanlı Hanedanları ile soy bağları olanların bir kısmı Türkiye'de, bir kısmı ise yurt haricinde değişik ülkelerde yaşamaktadırlar.
Bu kişilerden şehzade unvanını devam ettiren adam evlatların en yaşlısı ve kıdemli üyesi ise "Hanedan reisi" adıyla adlandırılmaktadır. Osmanlı Hanedanlığı ise 1922 senesinde Ankara Hükûmeti tarafınca saltanatın kaldırılması ile son bulmuştur. Osmanlı Hanedanları 1922 evveliyatına kadar halen Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde muhafaza edilen "Osmanlı Hanedan Defteri"'ne kayıt ediliyordu. Bu deftere kayıt edilen son Osmanlı Hanedanı Neslişah Sultan 2 Nisan 2012 tarihinde vefat etmiştir. Bundan dolayı günümüzdeki kayıtları aile içinde tutulan Osmanoğulları ailesindeki "Hanedan reisi" kullanımı ile "Osmanlı Hanedanı"ndaki kayıtları "Osmanlı Hanedan Defteri"ne kaydolan "Hanedan reisi" kullanımını birbirlerinden farklıdır.





şehzade ingilizcesi
  • sultan's son, prince





  • Şehzade Korkut


  • Şehzade Mustafa


  • Şehzade Cihangir


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Şehzade Nedir?
Şehzade Nedir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/62764d1489686229-sehzade-nedir-sehzade.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/sehzade-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/sehzade-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content