Seizma Hareketleri (Depremler) : Yerkabuğundaki herhangi bir sarsıntının, çevreye doğru yayılan titreşim biçimindeki hareketine deprem den...
Seizma Hareketleri (Depremler) : Yerkabuğundaki herhangi bir sarsıntının, çevreye doğru yayılan titreşim biçimindeki hareketine deprem denir.
1. Volkanik depremler
Volkanik püskürmeler esnasında görülen ve tesir alanları dar olan depremlerdir.
2. Çöküntü (Göçme) Depremleri
Kayatuzu, jips, kalker benzer biçimde kolay eriyebilen karstik sahalarda, zaman içinde yer altında büyük boşluklar oluşur. Bu boşlukların üstü bir süre sonra çökerse sarsıntılar oluşur. Tesir alanları en dar olan depremler bunlardır.
3. Tektonik (Dislokasyon) Depremler
Yer kabuğunun derinliklerinde tazyik ve gerilimler sonucu, katmanların yer değişiklik yapma, oynama ve kırılma benzer biçimde hareketlerinin ortaya çıkardığı sarsıntılardır. Tesir alanları en geniş olan ve en fazla hasara yol açan depremler bunlardır.
Depremin, yerin içinde oluştuğu kısmına iç merkez (hiposantr) denir. Depremin yeryüzüne en kısa yoldan ulaşmış olduğu yere de dış merkez (episantr) denir. Deprem bilimi sismoloji, deprem sertliğini ölçen alet de sismograf olarak adlandırılır.
Depremlerin ne kadar güçlü bulunduğunu edinmek için iki türlü ölçek kullanılır.
Richter (Rihter) ölçeği
Mercalli - Sieberg ölçeği (Şžiddet Iskalası)
Mercalli - Sieberg ölçeği sarsıntının yol açmış olduğu zarar ve değişikliklere bakılırsa düzenlenmiştir. Richter ölçeği ise, iç merkezde depremle boşalan enerjinin ölçülmesi esasına dayanır. Deprem esnasında boşalan bu enerjiye depremin büyüklüğü (magnitüdü) denir.
Pasifik Okyanusu, Japonya çevresi, Antil Adaları, Şark Hint Adaları, Akdeniz çevresi ve ABD kıtalarının garp kesimleri yeryüzünde depremlerin en fazla olduğu alanlardır.
Buna karşılık, eski jeolojik devirlerde oluşan Şark Avrupa, Kanada, Sibirya, Grönland Adası, Avustralya ve İskandinav Yarımadası’nda neredeyse asla deprem olmamaktadır.
Türkiye’deki Deprem Alanları
Türkiye nüfusunun % 60'a yakını, etkin olan ve zarar verebilen deprem alanları üstünde yerleşmiştir.
Kısa süre önce görülen Erzurum, Erzincan, Van, Bolu, çankırı, Tokat, Adapazarı, Kütahya, Burdur, Lice, Bingöl, Dinar, Ceyhan, Gölcük ve Düzce depremlerinin büyük oranda can ve mal yitirilmesine niçin olmasında, bu kentlerin fay hatları üstünde yer almalarının mühim görevi olmuştur.
Konya Ovası, Karaman, Mersin (Taşeli PlAtosu çevresi), Ergene Havzası ve Mardin Eşiği deprem bakımından tehlikesi az olan yerlerdir.
YORUMLAR