Vakıf Temel Britannica Tarif Vakıf, bir kişinin, belli başlı bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarına ait yararÂlanması ...
Vakıf
Temel Britannica
Tarif
Vakıf, bir kişinin, belli başlı bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarına ait yararÂlanması için malını ya da parasını bağışlayaÂrak oluşturduğu kuruluştur. Bir vakfın kurulabilmesi için mülk sahibinin vakfa bıraÂkacağı bir mülk ya da gelir membaı, bu mülkün yönetiminden görevli bir şahıs doğrusu mütevelli, vakıftan yararlanacak kişiler ya da görülecek hizmet ve bununla birlikte mülk sahibinin tüm bu tarz şeyleri ayrıntılarıyla belirttiği yazılı bir metin gereklidir.
Tarihçe
Hayır amacıyla kurulan vakıflar ilkçağlarÂdan bu yana var olmuştur. Eski Mısır, Yunan ve Roma'da vakıf gelirleriyle okullar, kitapÂlıklar ya da hayır kurumları desteklenirdi. Ortaçağda Avrupa'da, kiliselerce yürütülen yetimhaneler, okullar ve parasız yiyecek dağıÂtımı şeklinde hayır işlerini desteklemenin yanı sıra hususi maksatlar için de vakıflar kurulmuştur. Ortaçağa damgasını vuran feodalizm döneÂminde toprak sahipleri (vasal) ölümlerinden sonrasında topraklarının büyük feodal beylerin (senyör) denetimine geçmesini önlemek amaÂcıyla vakıflar kurdular. Eğer toprak sahibi evlatlarının yararına vakıf kurmadan ölürse, feodal bey çocuklar büyüyünceye kadar miras kalan toprağı kullanabiÂliyor, ürün yetiştirebiliyor ve ağaç kesebiliÂyordu.
Rönesans döneminden sonrasında zengin tücÂcarların hayır amacıyla kurmuş oldukları vakıflar hızla çoğaldı. Tüccarlar 16. ve 17. yüzyıllarda yoksul ufaklıklara eğitim sağlamak, hastalara, evsizlere ve yaşlılara yardım etmek amacıyla çok sayıda vakıf kurdu.
20. yüzyılda eğitim, ilim, tıp, toplumsal refah şeklinde mevzularda hizmet vermek için bağış toplayan vakıflar, başta ABD olmak suretiyle pek çok ülkede yaygınlaştı. Şirketlerin ya da kişilerin oluşturduğu bu büyük vakıfların başÂlıca etkinliği hayır amacıyla yüksek tutarlarda bağış toplamaktır. Bu sebeple kurulan ilk vakıflardan birisi de Carnegie Vakfı'dır. AnÂdrew Carnegie tarafınca kurulan bu vakıf halk hizmetlerinin, eğitimin, sıhhat ve güzel sanatların gelişimi için sağlar. Bununla birlikte Rockefeller Vakfı, Ford Vakfı şeklinde başka vakıflar da kurulmuştur. ABD'den sonrasında Avrupa'da ve İngiltere'de de yaygınlaşan bu kurumlar okulların, üniversitelerin ve hastanelerin yanı sıra müzelerin, sanat galerilerinin ve başka sanat etkinliklerinin gereksindikleri ları sağlamada çok mühim bir rol oyÂnamaktadırlar.
Bununla birlikte, tabii çevreyle ve zamanı yapılarla ilgilenen bir takım kişiler bunların korunması için vakıflar meydana getirmişlerdir. İngiltere'de buluÂnan Ulusal Vakıf bunlardan biride biridir. Bu vakıf toplumun genel yararım gözeterek zamanı yapıÂlarının ve tabii güzelliğinin bozulmasından korkulan araziyi alır ve korur.
Temel Britannica
Vakıf, bir kişinin, belli başlı bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarına ait yararÂlanması için malını ya da parasını bağışlayaÂrak oluşturduğu kuruluştur. Bir vakfın kurulabilmesi için mülk sahibinin vakfa bıraÂkacağı bir mülk ya da gelir membaı, bu mülkün yönetiminden görevli bir şahıs doğrusu mütevelli, vakıftan yararlanacak kişiler ya da görülecek hizmet ve bununla birlikte mülk sahibinin tüm bu tarz şeyleri ayrıntılarıyla belirttiği yazılı bir metin gereklidir.
Tarihçe
Hayır amacıyla kurulan vakıflar ilkçağlarÂdan bu yana var olmuştur. Eski Mısır, Yunan ve Roma'da vakıf gelirleriyle okullar, kitapÂlıklar ya da hayır kurumları desteklenirdi. Ortaçağda Avrupa'da, kiliselerce yürütülen yetimhaneler, okullar ve parasız yiyecek dağıÂtımı şeklinde hayır işlerini desteklemenin yanı sıra hususi maksatlar için de vakıflar kurulmuştur. Ortaçağa damgasını vuran feodalizm döneÂminde toprak sahipleri (vasal) ölümlerinden sonrasında topraklarının büyük feodal beylerin (senyör) denetimine geçmesini önlemek amaÂcıyla vakıflar kurdular. Eğer toprak sahibi evlatlarının yararına vakıf kurmadan ölürse, feodal bey çocuklar büyüyünceye kadar miras kalan toprağı kullanabiÂliyor, ürün yetiştirebiliyor ve ağaç kesebiliÂyordu.
Rönesans döneminden sonrasında zengin tücÂcarların hayır amacıyla kurmuş oldukları vakıflar hızla çoğaldı. Tüccarlar 16. ve 17. yüzyıllarda yoksul ufaklıklara eğitim sağlamak, hastalara, evsizlere ve yaşlılara yardım etmek amacıyla çok sayıda vakıf kurdu.
20. yüzyılda eğitim, ilim, tıp, toplumsal refah şeklinde mevzularda hizmet vermek için bağış toplayan vakıflar, başta ABD olmak suretiyle pek çok ülkede yaygınlaştı. Şirketlerin ya da kişilerin oluşturduğu bu büyük vakıfların başÂlıca etkinliği hayır amacıyla yüksek tutarlarda bağış toplamaktır. Bu sebeple kurulan ilk vakıflardan birisi de Carnegie Vakfı'dır. AnÂdrew Carnegie tarafınca kurulan bu vakıf halk hizmetlerinin, eğitimin, sıhhat ve güzel sanatların gelişimi için sağlar. Bununla birlikte Rockefeller Vakfı, Ford Vakfı şeklinde başka vakıflar da kurulmuştur. ABD'den sonrasında Avrupa'da ve İngiltere'de de yaygınlaşan bu kurumlar okulların, üniversitelerin ve hastanelerin yanı sıra müzelerin, sanat galerilerinin ve başka sanat etkinliklerinin gereksindikleri ları sağlamada çok mühim bir rol oyÂnamaktadırlar.
Bununla birlikte, tabii çevreyle ve zamanı yapılarla ilgilenen bir takım kişiler bunların korunması için vakıflar meydana getirmişlerdir. İngiltere'de buluÂnan Ulusal Vakıf bunlardan biride biridir. Bu vakıf toplumun genel yararım gözeterek zamanı yapıÂlarının ve tabii güzelliğinin bozulmasından korkulan araziyi alır ve korur.
Vakıf eseri nedir?
Vakıf nedir?
Vakıf teşkilatı nedir?
Bir hizmetin gelecekte de hizmet olarak devamını sağlamak amacıyla kendi istekleri ile resmi yollarla bağışlanan mülk ve paralara vakıf denir. Türk toplumunda vakıfların çok eski bir geçmişi vardır. Eskiden bağışlanan hanlar, hamamlar, meydana getirilen köprüler, çeşmeler, okullar ve camiler buna örnek olarak verilebilir. Bağışlanan bu eserlerin geleceğe sıhhatli kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. Geçmişin gelecekte yaşatılması da vakıfların görevleri arasındadır.
Bu eserlerin korunması ve verilen hizmetin devamını sağlamak için Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Tüm bu eserler, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafınca onarılır, kiraya verilir, gelirleri toplanır. Toplanan bu gelirler eserlerin korunması, kimsesizlere yardım ve çalışanların maaş alacakları olarak harcanır. Türkiye'de Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün malı olan pek çok dükkan ve iş yeri mevcuttur.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı vakıf eserleri sayısı 7500 civarındadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü bu gelirler haricinde devlet tarafınca da desteklenmektedir. Bundan ötürü her yıl bütçeden belli başlı bir oranda ödenek ayrılmaktadır.
Vakıflara bağlı talebe yurtlarında öğrencilerin barınma, yiyecek ve giyecek gereksinimleri karşılık beklemeden sağlanır. Düşkümler ve yoksullar için aş evleri açarak onların daha sıhhatli yaşamalarına katkıda bulunulur. Sıhhat hizmetleri veren vakıflar da aynı hizmetleri insanlara sunarlar. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve vakıfların hizmetlerini anlatmak amacıyla her yıl 3 - 9 Aralık tarihleri içinde Vakıflar Haftası kutlanır. Hafta süresince vakıfların emek harcamaları hakkında bilgi verilir. Radyo ve televizyonlarda, okullarda mevzu ile ilgili konuşmalar yapılır. Okullarda vakıf eserlerini tanıtıcı duvar gazeteleri düzenlenir. Gidilebilecek vakıflar ve vakıf eserlerine geziler düzenlenir.
Tarihin izlerinin yaşandığı bu eserlere haiz çıkalım. Yaşamaları için yardım edelim. Vakıf eserlerini korumak için destek olalım. Hayırlı iş yapmanın en güvenilir yolu vakıflara meydana getirilen bağışlardır.
Bu eserlerin korunması ve verilen hizmetin devamını sağlamak için Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Tüm bu eserler, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafınca onarılır, kiraya verilir, gelirleri toplanır. Toplanan bu gelirler eserlerin korunması, kimsesizlere yardım ve çalışanların maaş alacakları olarak harcanır. Türkiye'de Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün malı olan pek çok dükkan ve iş yeri mevcuttur.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı vakıf eserleri sayısı 7500 civarındadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü bu gelirler haricinde devlet tarafınca da desteklenmektedir. Bundan ötürü her yıl bütçeden belli başlı bir oranda ödenek ayrılmaktadır.
Vakıflara bağlı talebe yurtlarında öğrencilerin barınma, yiyecek ve giyecek gereksinimleri karşılık beklemeden sağlanır. Düşkümler ve yoksullar için aş evleri açarak onların daha sıhhatli yaşamalarına katkıda bulunulur. Sıhhat hizmetleri veren vakıflar da aynı hizmetleri insanlara sunarlar. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve vakıfların hizmetlerini anlatmak amacıyla her yıl 3 - 9 Aralık tarihleri içinde Vakıflar Haftası kutlanır. Hafta süresince vakıfların emek harcamaları hakkında bilgi verilir. Radyo ve televizyonlarda, okullarda mevzu ile ilgili konuşmalar yapılır. Okullarda vakıf eserlerini tanıtıcı duvar gazeteleri düzenlenir. Gidilebilecek vakıflar ve vakıf eserlerine geziler düzenlenir.
Tarihin izlerinin yaşandığı bu eserlere haiz çıkalım. Yaşamaları için yardım edelim. Vakıf eserlerini korumak için destek olalım. Hayırlı iş yapmanın en güvenilir yolu vakıflara meydana getirilen bağışlardır.
VAKIF: Gerçek ya da tüzel kişiler tarafınca kafi mal ya da hakları belli başlı ve devamlı bir amaca tahsis edilerek, mahkeme kararıyla kurulan tüzel kişiliğe haiz mal topluluklarına vakıf ismi verilir.
Vgm 2 mayıs 1920"de Şeriyye ve Evkaf Vekaleti olarak kurulan 5 mart 1924"DE Başbakanlığa bağlanarak şimdiki haline alan,vakıfları denetleme müdürlüğüdür.
VAKIF
Belli başlı bir mal ya da para varlığının bir gayesi gerçekleştirmek için, koşullu olarak oluşturulan bir tüzelkişiliğe devredilmesi.
Vakıflar, önceleri dinî sebeple oluşturulan kurumlardı. Bilhassa Orta Çağ'da, Şark ve Garp'da din kurumlarının ve tarikatların çevresinde çok yaygınlaştı. Osmanlı Devleti'nde mühim bir yeri olan vakıflar, Fatih döneminde kontrol altına alındı. Çoğu zaman cami ve hastane şeklinde yapıların bakımı ve işletilmesi bu şekilde kurumlarla yürütülürdü. Bugün, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yönetilen ve denetlenen vakıfların hukukî şartları 90 sayılı yasayla belirlenmiştir. Buna bakılırsa vakıflar, kamu yararına analiz etmek suretiyle gerçek ya da tüzel kişiler tarafınca kurulabilir. Vakfın kuruluşu, asliye mahkemesi tarafınca tescil edilen vakıf senedinin, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne kaydından sonrasında, Resmî Gazete'de yayınlanmasıyla tamamlanır.
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Belli başlı bir mal ya da para varlığının bir gayesi gerçekleştirmek için, koşullu olarak oluşturulan bir tüzelkişiliğe devredilmesi.
Vakıflar, önceleri dinî sebeple oluşturulan kurumlardı. Bilhassa Orta Çağ'da, Şark ve Garp'da din kurumlarının ve tarikatların çevresinde çok yaygınlaştı. Osmanlı Devleti'nde mühim bir yeri olan vakıflar, Fatih döneminde kontrol altına alındı. Çoğu zaman cami ve hastane şeklinde yapıların bakımı ve işletilmesi bu şekilde kurumlarla yürütülürdü. Bugün, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yönetilen ve denetlenen vakıfların hukukî şartları 90 sayılı yasayla belirlenmiştir. Buna bakılırsa vakıflar, kamu yararına analiz etmek suretiyle gerçek ya da tüzel kişiler tarafınca kurulabilir. Vakfın kuruluşu, asliye mahkemesi tarafınca tescil edilen vakıf senedinin, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne kaydından sonrasında, Resmî Gazete'de yayınlanmasıyla tamamlanır.
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Vakıf Nedir
bir hizmetin sürüp gidebilmesi için, kişilerin kendi istekleriyle bağışladıkları para ve mülklere “ vakıf†denir. bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe sıhhatli kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. geçmişin geleceğe taşınması ve yaşatılması vakıfların görevi arasındadır.
insanoğlu içinde toplumsal dayanışmanın sağlanması, yardımlaşmak, birbirine yardım olmak, üzüntü ve mutlu günleri paylaşmak, sevgi ve saygı tohumlarını atabilmek için fertler arasındaki ilişkilerin iyi olması gerekir.
vakfın tarihçesi çok eskilere dayanır. dinimiz yardımlaşmayı ve ihtiyacı olanlara yardım olmayı dini temeli saymıştır. vakıflar osmanlılar zamanında daha da yaygınlaşmıştır. cumhuriyetin kuruluşundan sonrasında da etkinliğini aynı seviyede sürdürmüştür. 5 haziran 1935'te çıkan bir kanunla “vakıflar genel müdürlüğü†kuruldu. ülkemizdeki vakıfların hepsinin yönetimi, bu teşkilata verildi.
vakıflar eğitime, öğretime, belediyelere, sıhhat işlerine, yoksullara hizmet ederler. vakıf tarafınca yardım alan kişilerin isimleri, kurum tarafınca açıklanmaz.
ülkemizin toplumsal, ekonomik, kültürel ve yurt savunmasında vakıfların yardımlar büyüktür. bu kadar güzel bir hizmetin sürekliliğini sağlamak hepimizin görevidir. vakıflara yardım ederek gelirlerini çoğaltmak ve çalışmalarını desteklememiz gerekir.
vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyleki sıralayabiliriz:
1. dini hizmetler
2. sıhhat hizmetleri
3. eğitim ve öğretim hizmetleri
4. aş evi hizmetleri
5. toplumsal hizmetler
6. sanat ve kültür hizmetleri
7. para yardımı
8. ulusal müdafa hizmetleri
9. tutumsal hizmetler
10. ulaştırma hizmeti
11. spor hizmetleri
insanlardaki yardım duygusunu geliştirmek, dayanışmanın önemini anlatmak ve insanların gönül zenginliğine ulaşmasına destek olmak amacıyla 1985 yılından bu zamana kadar 3 - 9 aralık tarihleri içinde “vakıf haftası†kutlanmaktadır.
bir hizmetin sürüp gidebilmesi için, kişilerin kendi istekleriyle bağışladıkları para ve mülklere “ vakıf†denir. bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe sıhhatli kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. geçmişin geleceğe taşınması ve yaşatılması vakıfların görevi arasındadır.
insanoğlu içinde toplumsal dayanışmanın sağlanması, yardımlaşmak, birbirine yardım olmak, üzüntü ve mutlu günleri paylaşmak, sevgi ve saygı tohumlarını atabilmek için fertler arasındaki ilişkilerin iyi olması gerekir.
vakfın tarihçesi çok eskilere dayanır. dinimiz yardımlaşmayı ve ihtiyacı olanlara yardım olmayı dini temeli saymıştır. vakıflar osmanlılar zamanında daha da yaygınlaşmıştır. cumhuriyetin kuruluşundan sonrasında da etkinliğini aynı seviyede sürdürmüştür. 5 haziran 1935'te çıkan bir kanunla “vakıflar genel müdürlüğü†kuruldu. ülkemizdeki vakıfların hepsinin yönetimi, bu teşkilata verildi.
vakıflar eğitime, öğretime, belediyelere, sıhhat işlerine, yoksullara hizmet ederler. vakıf tarafınca yardım alan kişilerin isimleri, kurum tarafınca açıklanmaz.
ülkemizin toplumsal, ekonomik, kültürel ve yurt savunmasında vakıfların yardımlar büyüktür. bu kadar güzel bir hizmetin sürekliliğini sağlamak hepimizin görevidir. vakıflara yardım ederek gelirlerini çoğaltmak ve çalışmalarını desteklememiz gerekir.
vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyleki sıralayabiliriz:
1. dini hizmetler
2. sıhhat hizmetleri
3. eğitim ve öğretim hizmetleri
4. aş evi hizmetleri
5. toplumsal hizmetler
6. sanat ve kültür hizmetleri
7. para yardımı
8. ulusal müdafa hizmetleri
9. tutumsal hizmetler
10. ulaştırma hizmeti
11. spor hizmetleri
insanlardaki yardım duygusunu geliştirmek, dayanışmanın önemini anlatmak ve insanların gönül zenginliğine ulaşmasına destek olmak amacıyla 1985 yılından bu zamana kadar 3 - 9 aralık tarihleri içinde “vakıf haftası†kutlanmaktadır.
Bir hizmetin sürüp gidebilmesi için, kişilerin kendi istekleriyle bağışladıkları para ve mülklere “vakıf†denir. Bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe sıhhatli kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. Geçmişin geleceğe taşınması ve yaşatılması vakıfların görevi arasındadır.
İnsanlar içinde toplumsal dayanışmanın sağlanması, yardımlaşmak, birbirine yardım olmak, üzüntü ve mutlu günleri paylaşmak, sevgi ve saygı tohumlarını atabilmek için fertler arasındaki ilişkilerin iyi olması gerekir.
Vakfın tarihçesi çok eskilere dayanır. Dinimiz yardımlaşmayı ve ihtiyacı olanlara yardım olmayı dini temeli saymıştır. Vakıflar osmanlılar zamanında daha da yaygınlaşmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonrasında da etkinliğini aynı seviyede sürdürmüştür. 5 haziran 1935'te çıkan bir kanunla “vakıflar genel müdürlüğü†kuruldu. ülkemizdeki vakıfların hepsinin yönetimi, bu teşkilata verildi.
Vakıflar eğitime, öğretime, belediyelere, sıhhat işlerine, yoksullara hizmet ederler. Vakıf tarafınca yardım alan kişilerin isimleri, kurum tarafınca açıklanmaz.
ülkemizin toplumsal, ekonomik, kültürel ve yurt savunmasında vakıfların yardımlar büyüktür. Bu kadar güzel bir hizmetin sürekliliğini sağlamak hepimizin görevidir. Vakıflara yardım ederek gelirlerini çoğaltmak ve çalışmalarını desteklememiz gerekir.
Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyleki sıralayabiliriz:
1. dini hizmetler
2. sıhhat hizmetleri
3. eğitim ve öğretim hizmetleri
4. aş evi hizmetleri
5. toplumsal hizmetler
6. sanat ve kültür hizmetleri
7. para yardımı
8. ulusal müdafa hizmetleri
9. tutumsal hizmetler
10. ulaştırma hizmeti
11. spor hizmetleri
İnsanlardaki yardım duygusunu geliştirmek, dayanışmanın önemini anlatmak ve insanların gönül zenginliğine ulaşmasına destek olmak amacıyla 1985 yılından bu zamana kadar 3-9 aralık tarihleri içinde “vakıf haftası†kutlanmaktadır.
:
VAKIF:Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belirgin şartlarda ve resmi yolla ayrılarak bir topluluk ya da bir kimse tarafınca bırakılan mülk.
VAKIF -kfı a. (ar. vakf).
1. Bir hizmetin yerine getirilmesi amacıyla, bir kimsenin belirgin koşullar ve resmi yollarla parasını ya da mülkünü bağışlaması: Binanın vakıf işlemi uzun sürdü.
2. Bu yolla bağışlanan mal, mülk, para; bu sebeple oluşturulan müessese: Bir vakıf oluşturmak.
3. Vakıf etmek — VAKFETMEK.
—Huk. Vakıflar kütüğü, mülhak vakıfların, cemaat ve esnafa ait vakıfların tüzelkişilikleri ile vakıf mallarının ve vakıfların arşivlerinde bulunan vakfiye, buyruk, berat, hüccet vb. belgelerin işlendiği kütük,
—isi. huk. Bir mülkü bir takım şahıs ve kurum- lara müddetsiz olarak tahsis etme. (Bk. ansikl. böl.) || Vakf -alel-amme, kamu yararına meydana getirilen vakıf. (Vakf bis-sebil de denir [çeşme ve köprü gibi].) || Vakf bissükna, yararına vakıf meydana getirilen kişinin taşınmazda oturmasına izin verilen vakıf. (Vakıftan yararlanan şahıs taşınmazın bakımıyla yükümlüdür.) || Vakıf-ı bizzarure, vakfı caiz olmayan bir şeyin vakfının geçerli olabilmesi için bir başka şeyin de vakfa katılmasının gerektiği vakıf. (Bir evin gelirinin vakfı caiz değildir, bunun vakfının geçerli olabilmesi için mecburi olarak evin de vakfedil- mesi gerekir.) || Vakfı ebniye, adam çocuklarla, bunların adam evlatları yararına meydana getirilen vakıf. || Vakf ı ehli, kavmi mahsura (yüz kişiden az olan topluluklara) ait olan vakıf. || Vakf-ı evladiye, evlat yararına meydana getirilen vakıf. (Evlat sözü bir kez söylenmişse hanım ve adamın soyundan gelme ufaklıklara vakıf yapılmış olur, torunları kapsamaz. Evladı evlat denmişse uzak yakın tüm kuşakları içine alır) || Vakf-ı fasit ya da vakf-ı gayri sahih, aslına bakarsak geçerli olan ama bir takım nitelikleri bakımından geçerli sayılmayan vakıf. || Vakfı fuzuli, bir kimsenin malik olmadığı bir malı sahibinin izni olmadan vakfetmesi. (Vakf-ı fuzuli sahibinin izniyle geçerli olur. Mesela vakıf meydana getiren karısıyla ortaklaşa malik olduğu bir malın tamamını vakfetse, karısının kendi payına ait kısım için izin vermesi gerekir.) || Vakf-ı gayri lazım, vakıf meydana getiren şahıs, başat ya da vakıf yapanın vârisleri tarafınca feshedilebilen vakıf. || Vakf-ı irsadi, beytülmale ait olan bir mülkün, rakabesi beytülmale ait olmak suretiyle, padişah tarafınca ya da onun izniyle bir başkası tarafınca bir hiç kimseye ya da bir şeye tahsis edilmesiyle meydana getirilen vakıf. || Vakfı lazım, vakıf meydana getiren şahıs, başat ya da vakıf yapanın mirasçıları tarafınca feshedilemeyen vakıf. || Vakfı mariz, bir kimsenin ölümüne yol açan hastalığı esnasında yapmış olduğu vakıf. (Vakfı mariz vasiyet şeklinde kabul edilir, ama terekenin 1/3'ü için geçerli olur Mirasçılardan herhangi birine meydana getirilen vakf-ı marize diğeri vârisler izin vermezlerse vakfın geliri mirasçılar içinde paylan oranında bölüştürülür Lehine vakıf meydana getirilen mirasçı öldüğünde vakıf gerçekleşir.) || Vakf- mevkut, belirgin bir süreyle sınırlandırılmış vakıf. (Bu şekilde vakıf geçerli olmaz, vakıfların sonsuz olması şarttır.) || Vakfı muallak, bir şarta bağlı olarak meydana getirilen vakıf. (Bu şekilde vakıflar geçerli sayılmaz.) || Vakfı muzaf, gelecek bir tarihte geçerli olmak suretiyle meydana getirilen vakıf. (Bu şekilde vakıflar geçerli değildir. Ama ölümden sonrasında geçerli olmak suretiyle meydana getirilen vakıf vasiyet sayıldığından geçerlidir.) || Vakfı müneccez, bir şarta ve zamana bağlı olmayan vakıf. || Vakfı müstesna, vakıflar idaresinin denetlemesi olmadan direkt doğruya mütevellileri tarafınca yönetim edilen vakıf. || Vakfı muşa, bir kimsenin bir başkasıyla müştereken malik olduğu bir maldaki kendisi ne ait oranı vakfetmesi. || Vakf-ı ortaklaşa, iki ya da daha çok kişinin beraber malik oldukları bir malı vakfetmeleri. || Vakfı mütearef, vakfedilmesi örf ve âdetçe geçerli sayılan bir taşınırın vakfedilmesi. || Vakfı sahih, biçim ve kalite bakımından geçerli olan vakıf.
—Kur. tar. Vakıf rüusu, OsmanlIlarda bir vakfın yönetimi için mütevelli vd. görevlilere verilen atama ve görevlendirilme belgesi.
—Med. huk. Başlı başına bir varlığı bulunmak suretiyle bir malın belirgin bir amaca tahsis edilmesi. (Bk. ansikl. böl.) || Aile vakıfları, aile bireylerinin türlü gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan vakıflar. || istihdam edilenlere ve işçilere yardım vakıfları, anonim şirketlerin çalışanlara yardım amacıyla kurmuş oldukları vakıflar (Vakıf gelirinden yararlananların vakfa kesinti ödemeleri ve vakfın idaresine katılmaları gerekir.) || Kamu görevi niteliğindeki işleri yapmak amacıyla kurulan vakıflar. (Bu vakıflar eğitim, sıhhat, sanat vb. kamu görevlerinin yerine getirilmesi amacıyla kurulur.)
—Süslem. sant. Vakıf gülü, ayetlerin söz başlarına ya da sonlarına konan, nokta işlevinde tezfıipli çiçek motifi.
♦ sıf. Vakıf olarak bağışlanmış olan: Vakıf arazi. Vakıf dükkân.
—ANSİKL. İsi. huk. Vakıf işlam hukukunda çokça rastlanan gelişmiş bir kurumdur. İslam hukukuna bakılırsa bir kimsenin malını vakfetmesiyle o mal üstündeki iyelik ferdi iyelik olmaktan çıkıp Allah'ın mülkü haline gelir. Bu mülk satılıp alınamaz ve tasarruflara mevzu olmaz. Ama o maldan sağlanan yararlar bir amaca tahsis edilebilir ve bu sebeple ilgili olanlar bundan yararlanırlar. Vakıflara ilişkin hükümlere Kuran'da rastlanmaz, bu hükümler hadislere dayanır. Vakıf meydana getiren şahıs neşit, mümeyyiz, hür olmalı, kısıtlı olmamalı, vakfettiği malın maliki olmalıdır. Miri topraklara tutum edenler bu toprakların iyelik hakkına haiz olmadıkları için bu tarz şeyleri vakfedemezler. Vakfeden kişinin vakıfla ilgili iradesini açık ve özgür bir şekilde iki tanık önünde belirtmesiyle vakıf kurulmuş olur. Vakıf kurulması için meydana getirilen irade beyanı bir şekle bağlı değildir. Ama vakıf belirgin bir şahıs için yapılmışsa, vakfedenin icabını, yararına vakıf meydana getirilen kişinin kabul etmesi gerekir. Vakfedilecek mal devamlı doğrusu hızlı bozulmaz ve değişmez olmalı ve bu maldan bir yarar sağlanmalıdır. Kaide olarak yalnız taşınmaz mallar vakfedilirse de bir takım taşınabilir mallar da vakfedilebilir. Mesela okumak için kitap, yoksul gelinlere elbise, takı vb. vakfedilebilir. Vakfedilecek malın bilinir ve belli başlı olması gerekir. "Dükkânlarımdan ikisini vakfettim" demek kafi değildir, hangi dükkân olduğu belirtilmelidir. Vakıfların tescili mecburi değildir ama vakıftan caymayı önlemek amacıyla vakıf kadı tarafınca tescil edilir.
Vakfın gayesi açıkça belirtilmiş olmalıdır. Başlıca iki tür vakıf vardır:
1. bir hayra tahsis edilmiş vakıflar;
2. evlada ve onların evlatlarına tahsis edilen vakıflar (bu vakıflarda vakfeden kişinin soyundan gelenlerin tümü vakıftan yararlanırlar). Müessesatı hayriyye denilen tümüyle hayır için meydana getirilen vakıflardan yararlanma maldan yararlanma şeklindedir Mesela cami, köprü, aşevinden yararlanma şeklinde. Müstegallat-ı hayriye ise bunlara gelir elde eden vakıf yerleridir. Mesela geliriyle bir caminin harcamalarını karşılamak için kurulan hamam şeklinde. Vakıf kuran, vakfın koşullarını bir süre sonra değiştiremez. Ama vakıfnamede ilerde vakfın koşullarını değiştirebileceğini belirtirse farklılık yapabilir. Vakıfları yöneten mütevelliler vakıf kuran kişilerce belirlenir. Mütevelli, reşit, mümeyyiz, doğru ve vakfı yönetebilecek kabiliyette olmalıdır. Mütevellileri kadılar denetler. Vakfı kuran, kadının hükmüyle mütevelliye ilişkin koşulları değiştirebilir. Vakıf için yararlı olan durumlarda mütevelli kadının izniyle vakıf şartlarında farklılık yapabilir. Vakfın gelirleri, vakfedilen malların devamlılığını sağlamak, onları korumak için harcanır. Gelir artarsa vakıf amacına tahsis edilir.
OsmanlI devletinde vakıflar fıkıh hükümlerine bakılırsa yönetilirdi. Vakıfların denetimi Evkafı hümayun nezareti tarafınca yapılırdı. Cumhuriyetken sonrasında 3 haziran 1935 tarih ve 2762 sayılı Vakıflar kanunu eski vakıfların durumunu düzenledi.
Bu yasa Uygar kanun'un kabulünden önceki vakıfları iki bölümde topladı:
1. mülhak vakıflar (yönetimi mütevellilerine bırakılan vakıflar);
2. mazbut vakıflar (yönetimleri Vakıflar genel müdürlüğü'ne bırakılan vakıflar). Türk çağdaş kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle ve bu yasanın birinci kitabının ikinci babı üçüncü faslını değiştiren 13 temmuz 1967 tarih ve 903 sayılı kanunla vakıflara ilişkin yeni hükümler getirildi.
—Med. huk. Bir vakfın kurulabilmesi için ihtiyaç duyulan şartlar şunlardır:
1. vakıf kurucuları tam 'ehliyetli kişiler olmalıdır (gerçek kişilerden on beş yaşını bitirmiş mümeyyiz kişiler yasanın belirlediği sınır ve şekiller içinde vasiyet yöntemiyle vakıf kurabilirler. Tüzel kişiler de vakıf kurabilir);
2. vakfın bir gayesi olmalıdır (vakfın gayesi devamlı olmalı, gerçekleşmesi olanaksız olmamalı, yasaya, ahlaka, ulusal çıkarlara aykırı olmamalı ve vakıf belirgin bir siyasal fikir ya da topluluk üyelerini desteklemek için kurulmamalıdır);
3. vakfın amacının gerçekleşmesine yetecek bir mal, gelir ya da hak bulunmalıdır (yalnız mal ve para değildir, alacaklar, elde edilmesi beklenen kâr ya da ileride alınacak bir miras oranı da vakıf için ayrılabilir);
4. vakıf resmi senetle ya da vasiyet yöntemiyle kurulmalıdır (vakıf kurulduktan sonrasında vakfedenin ikametgâhı asliye mahkemesince tutulan sicile tescille tüzel kişilik kazanır; mahkeme tescil edilen vakfı, Vakıflar genel müdürlüğü'ne bildirir. Genel müdürlükteki merkezi sicile kaydı meydana getirilen vakıflar Resmi gazete'yle duyuru edilir).
Vakıf tek taraflı ve karşılıksız bir hukuki işlemle kurulur. Kurucu işlemde vakfın gayesi, bu amaca tahsis edilen mal ve haklar, vakfın yönetim ve var ise diğeri organları, ikametgâhı ve ismi açık olarak gösterilmelidir. Vakıf senedi mahkemece tescil edildikten sonrasında geri dönülemez. Vakıf kuran şahıs kendi mal varlığı üstünde hakları olan kişilerin doğrusu mirasçıların, alacaklıların çıkarlarına zarar vermemelidir. Zarar vermesi durumunda bu kişiler vakfa itiraz edebilirler. Vakıf vasiyet yöntemiyle kurulmuşsa saklı hisse sahibi mirasçılar vakfa ayrılan malların saklı paylarını aşması durumunda tenkis davası açabilirler. Mirasçılar iptal sebeplerinden birinin varlığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini isteyebilirler. Vakıf alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kurulmuşsa, alacaklılar da iptal davası açarak vakfa itiraz edebilirler. Vakfın bir yönetim organının bulunması zorunludur. Bu organ kaide olarak vakıf kuran şahıs tarafınca belirlenir. Vakıf kuran isterse, yönetim organının seçilmesini bir başka kişiye ya da kuruma bırakır. Vakıf kuran yönetim organını seçmemiş ya da seçecek organı belirtmemişse Vakıflar genel müdürlüğü teftiş kurulu tarafınca seçimin iyi mi yapılacağını saptar. Vakfın tüm işleri vakıf yönetim organı tarafınca yapılır. Kaide olarak vakıftan yararlanacak kişiler vakıf kuran şahıs tarafınca vakıf senedinde belirlenir. Mesela "ortaöğretimde ya da yükseköğretimde okuyan öğrenciler bu vakıftan yararlanacaktır†şeklinde bir kayıt konabilir. Bir takım aile vakıflarında vakıftan yararlanacak kişiler tek tek belirtilir. Vakıflar; Vakıflar genel müdürlüğü tarafınca denetlenir. Vakıflar genel müdürlüğü vakıf senedi hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğini, vakıf mallarının vakfın amacına uygun olarak yönetilip yönetilmediğini denetler. Vakıf geliriyle edinilen mal ve haklar her takvim yılı başlangıcında denetleme makamına bildirilir. Teftiş makamı vakfın yönetimiyle ilgili önlemleri almakla görevli olduğu şeklinde gerektiğinde vakfın yönetimini de değiştirebilir. Vakfın amacının kalite ve kapsamı, vakfedenin isteğine uymayacak şekilde değişmesi halinde, yönetim kurulu ve teftiş makamı yetkili mahkemeden vakfın amacının değiştirilmesini isteyebilir. Vakıf yönetim organı vakıf malları üstünde tasarrufta bulunamaz. Kısaca vakıf malları satamaz ya da başka bir malla değiştiremez. Lüzumlu durumlarda geliri giderini karşılayamayan ya da değerine uygun gelir getirmeyen vakfın malları tarafınca daha yararlı bir mal ya da parayla değiştirilebilir Buna teftiş makamının önerisi üstüne yetkili asliye mahkemesi karar verir. Teftiş makamı bununla birlikte, vakfın gayesi sebebiyle tescilli olanaksızsa, tahsis edilen mallar amacın gerçekleşmesine yetmezse vakfedilen malların, gayesi aynı olan bir vakfa tahsisini sağlar.
Vakıfların sona erme sebepleri şunlardır:
1. amacın gerçekleşmesi;
2. amacın gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi;
3. amacın yasak amaçlardan herhangi birine yönelmesi (bu mevzuda feshe, yetkili asliye mahkemesi karar verir). Biten vakfın mal varlığı tasfiye edilir. Malların tasfiyesiyle vakfın tüzel kişiliği sonlanır.
Vakıf gureba hastanesi -» GUREBA HASTANESİ (Vakıf).
Vakıf menba suları İşletme müdürlüğü (İstanbul), İstanbul'da belli başlı içme suyu larını işletmekle görevli, Vakıflar genel müdürlüğü'ne bağlı müessese. İstanbul'daki içme sularının bakımı, Murat lll'ün anası Nurbanu Sultan tarafınca, üsküdar'da kurduğu hayratın yaşatılması amacıyla bir takım vakıflara verilerek, geliri bu hayrata bırakıldı (1574). 1937'de Vakıf menba suları işletmesi kuruldu, bu işletme 1957'de Vakıflar genel müdürlü- ğü'ne bağlandı, işletme, Alemdağ'ın 240 m yükseltisinde ve günde 60 ton su veren Taşdelen ile Beykoz'da Akbaba köyü yakınında olan Karakulak sularını şişeleyerek piyasaya sunar ve elde edilmiş geliri Vakıflar genel müdürlüğü'ne verir.
1. Bir hizmetin yerine getirilmesi amacıyla, bir kimsenin belirgin koşullar ve resmi yollarla parasını ya da mülkünü bağışlaması: Binanın vakıf işlemi uzun sürdü.
2. Bu yolla bağışlanan mal, mülk, para; bu sebeple oluşturulan müessese: Bir vakıf oluşturmak.
3. Vakıf etmek — VAKFETMEK.
—Huk. Vakıflar kütüğü, mülhak vakıfların, cemaat ve esnafa ait vakıfların tüzelkişilikleri ile vakıf mallarının ve vakıfların arşivlerinde bulunan vakfiye, buyruk, berat, hüccet vb. belgelerin işlendiği kütük,
—isi. huk. Bir mülkü bir takım şahıs ve kurum- lara müddetsiz olarak tahsis etme. (Bk. ansikl. böl.) || Vakf -alel-amme, kamu yararına meydana getirilen vakıf. (Vakf bis-sebil de denir [çeşme ve köprü gibi].) || Vakf bissükna, yararına vakıf meydana getirilen kişinin taşınmazda oturmasına izin verilen vakıf. (Vakıftan yararlanan şahıs taşınmazın bakımıyla yükümlüdür.) || Vakıf-ı bizzarure, vakfı caiz olmayan bir şeyin vakfının geçerli olabilmesi için bir başka şeyin de vakfa katılmasının gerektiği vakıf. (Bir evin gelirinin vakfı caiz değildir, bunun vakfının geçerli olabilmesi için mecburi olarak evin de vakfedil- mesi gerekir.) || Vakfı ebniye, adam çocuklarla, bunların adam evlatları yararına meydana getirilen vakıf. || Vakf ı ehli, kavmi mahsura (yüz kişiden az olan topluluklara) ait olan vakıf. || Vakf-ı evladiye, evlat yararına meydana getirilen vakıf. (Evlat sözü bir kez söylenmişse hanım ve adamın soyundan gelme ufaklıklara vakıf yapılmış olur, torunları kapsamaz. Evladı evlat denmişse uzak yakın tüm kuşakları içine alır) || Vakf-ı fasit ya da vakf-ı gayri sahih, aslına bakarsak geçerli olan ama bir takım nitelikleri bakımından geçerli sayılmayan vakıf. || Vakfı fuzuli, bir kimsenin malik olmadığı bir malı sahibinin izni olmadan vakfetmesi. (Vakf-ı fuzuli sahibinin izniyle geçerli olur. Mesela vakıf meydana getiren karısıyla ortaklaşa malik olduğu bir malın tamamını vakfetse, karısının kendi payına ait kısım için izin vermesi gerekir.) || Vakf-ı gayri lazım, vakıf meydana getiren şahıs, başat ya da vakıf yapanın vârisleri tarafınca feshedilebilen vakıf. || Vakf-ı irsadi, beytülmale ait olan bir mülkün, rakabesi beytülmale ait olmak suretiyle, padişah tarafınca ya da onun izniyle bir başkası tarafınca bir hiç kimseye ya da bir şeye tahsis edilmesiyle meydana getirilen vakıf. || Vakfı lazım, vakıf meydana getiren şahıs, başat ya da vakıf yapanın mirasçıları tarafınca feshedilemeyen vakıf. || Vakfı mariz, bir kimsenin ölümüne yol açan hastalığı esnasında yapmış olduğu vakıf. (Vakfı mariz vasiyet şeklinde kabul edilir, ama terekenin 1/3'ü için geçerli olur Mirasçılardan herhangi birine meydana getirilen vakf-ı marize diğeri vârisler izin vermezlerse vakfın geliri mirasçılar içinde paylan oranında bölüştürülür Lehine vakıf meydana getirilen mirasçı öldüğünde vakıf gerçekleşir.) || Vakf- mevkut, belirgin bir süreyle sınırlandırılmış vakıf. (Bu şekilde vakıf geçerli olmaz, vakıfların sonsuz olması şarttır.) || Vakfı muallak, bir şarta bağlı olarak meydana getirilen vakıf. (Bu şekilde vakıflar geçerli sayılmaz.) || Vakfı muzaf, gelecek bir tarihte geçerli olmak suretiyle meydana getirilen vakıf. (Bu şekilde vakıflar geçerli değildir. Ama ölümden sonrasında geçerli olmak suretiyle meydana getirilen vakıf vasiyet sayıldığından geçerlidir.) || Vakfı müneccez, bir şarta ve zamana bağlı olmayan vakıf. || Vakfı müstesna, vakıflar idaresinin denetlemesi olmadan direkt doğruya mütevellileri tarafınca yönetim edilen vakıf. || Vakfı muşa, bir kimsenin bir başkasıyla müştereken malik olduğu bir maldaki kendisi ne ait oranı vakfetmesi. || Vakf-ı ortaklaşa, iki ya da daha çok kişinin beraber malik oldukları bir malı vakfetmeleri. || Vakfı mütearef, vakfedilmesi örf ve âdetçe geçerli sayılan bir taşınırın vakfedilmesi. || Vakfı sahih, biçim ve kalite bakımından geçerli olan vakıf.
—Kur. tar. Vakıf rüusu, OsmanlIlarda bir vakfın yönetimi için mütevelli vd. görevlilere verilen atama ve görevlendirilme belgesi.
—Med. huk. Başlı başına bir varlığı bulunmak suretiyle bir malın belirgin bir amaca tahsis edilmesi. (Bk. ansikl. böl.) || Aile vakıfları, aile bireylerinin türlü gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan vakıflar. || istihdam edilenlere ve işçilere yardım vakıfları, anonim şirketlerin çalışanlara yardım amacıyla kurmuş oldukları vakıflar (Vakıf gelirinden yararlananların vakfa kesinti ödemeleri ve vakfın idaresine katılmaları gerekir.) || Kamu görevi niteliğindeki işleri yapmak amacıyla kurulan vakıflar. (Bu vakıflar eğitim, sıhhat, sanat vb. kamu görevlerinin yerine getirilmesi amacıyla kurulur.)
—Süslem. sant. Vakıf gülü, ayetlerin söz başlarına ya da sonlarına konan, nokta işlevinde tezfıipli çiçek motifi.
♦ sıf. Vakıf olarak bağışlanmış olan: Vakıf arazi. Vakıf dükkân.
—ANSİKL. İsi. huk. Vakıf işlam hukukunda çokça rastlanan gelişmiş bir kurumdur. İslam hukukuna bakılırsa bir kimsenin malını vakfetmesiyle o mal üstündeki iyelik ferdi iyelik olmaktan çıkıp Allah'ın mülkü haline gelir. Bu mülk satılıp alınamaz ve tasarruflara mevzu olmaz. Ama o maldan sağlanan yararlar bir amaca tahsis edilebilir ve bu sebeple ilgili olanlar bundan yararlanırlar. Vakıflara ilişkin hükümlere Kuran'da rastlanmaz, bu hükümler hadislere dayanır. Vakıf meydana getiren şahıs neşit, mümeyyiz, hür olmalı, kısıtlı olmamalı, vakfettiği malın maliki olmalıdır. Miri topraklara tutum edenler bu toprakların iyelik hakkına haiz olmadıkları için bu tarz şeyleri vakfedemezler. Vakfeden kişinin vakıfla ilgili iradesini açık ve özgür bir şekilde iki tanık önünde belirtmesiyle vakıf kurulmuş olur. Vakıf kurulması için meydana getirilen irade beyanı bir şekle bağlı değildir. Ama vakıf belirgin bir şahıs için yapılmışsa, vakfedenin icabını, yararına vakıf meydana getirilen kişinin kabul etmesi gerekir. Vakfedilecek mal devamlı doğrusu hızlı bozulmaz ve değişmez olmalı ve bu maldan bir yarar sağlanmalıdır. Kaide olarak yalnız taşınmaz mallar vakfedilirse de bir takım taşınabilir mallar da vakfedilebilir. Mesela okumak için kitap, yoksul gelinlere elbise, takı vb. vakfedilebilir. Vakfedilecek malın bilinir ve belli başlı olması gerekir. "Dükkânlarımdan ikisini vakfettim" demek kafi değildir, hangi dükkân olduğu belirtilmelidir. Vakıfların tescili mecburi değildir ama vakıftan caymayı önlemek amacıyla vakıf kadı tarafınca tescil edilir.
Vakfın gayesi açıkça belirtilmiş olmalıdır. Başlıca iki tür vakıf vardır:
1. bir hayra tahsis edilmiş vakıflar;
2. evlada ve onların evlatlarına tahsis edilen vakıflar (bu vakıflarda vakfeden kişinin soyundan gelenlerin tümü vakıftan yararlanırlar). Müessesatı hayriyye denilen tümüyle hayır için meydana getirilen vakıflardan yararlanma maldan yararlanma şeklindedir Mesela cami, köprü, aşevinden yararlanma şeklinde. Müstegallat-ı hayriye ise bunlara gelir elde eden vakıf yerleridir. Mesela geliriyle bir caminin harcamalarını karşılamak için kurulan hamam şeklinde. Vakıf kuran, vakfın koşullarını bir süre sonra değiştiremez. Ama vakıfnamede ilerde vakfın koşullarını değiştirebileceğini belirtirse farklılık yapabilir. Vakıfları yöneten mütevelliler vakıf kuran kişilerce belirlenir. Mütevelli, reşit, mümeyyiz, doğru ve vakfı yönetebilecek kabiliyette olmalıdır. Mütevellileri kadılar denetler. Vakfı kuran, kadının hükmüyle mütevelliye ilişkin koşulları değiştirebilir. Vakıf için yararlı olan durumlarda mütevelli kadının izniyle vakıf şartlarında farklılık yapabilir. Vakfın gelirleri, vakfedilen malların devamlılığını sağlamak, onları korumak için harcanır. Gelir artarsa vakıf amacına tahsis edilir.
OsmanlI devletinde vakıflar fıkıh hükümlerine bakılırsa yönetilirdi. Vakıfların denetimi Evkafı hümayun nezareti tarafınca yapılırdı. Cumhuriyetken sonrasında 3 haziran 1935 tarih ve 2762 sayılı Vakıflar kanunu eski vakıfların durumunu düzenledi.
Bu yasa Uygar kanun'un kabulünden önceki vakıfları iki bölümde topladı:
1. mülhak vakıflar (yönetimi mütevellilerine bırakılan vakıflar);
2. mazbut vakıflar (yönetimleri Vakıflar genel müdürlüğü'ne bırakılan vakıflar). Türk çağdaş kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle ve bu yasanın birinci kitabının ikinci babı üçüncü faslını değiştiren 13 temmuz 1967 tarih ve 903 sayılı kanunla vakıflara ilişkin yeni hükümler getirildi.
—Med. huk. Bir vakfın kurulabilmesi için ihtiyaç duyulan şartlar şunlardır:
1. vakıf kurucuları tam 'ehliyetli kişiler olmalıdır (gerçek kişilerden on beş yaşını bitirmiş mümeyyiz kişiler yasanın belirlediği sınır ve şekiller içinde vasiyet yöntemiyle vakıf kurabilirler. Tüzel kişiler de vakıf kurabilir);
2. vakfın bir gayesi olmalıdır (vakfın gayesi devamlı olmalı, gerçekleşmesi olanaksız olmamalı, yasaya, ahlaka, ulusal çıkarlara aykırı olmamalı ve vakıf belirgin bir siyasal fikir ya da topluluk üyelerini desteklemek için kurulmamalıdır);
3. vakfın amacının gerçekleşmesine yetecek bir mal, gelir ya da hak bulunmalıdır (yalnız mal ve para değildir, alacaklar, elde edilmesi beklenen kâr ya da ileride alınacak bir miras oranı da vakıf için ayrılabilir);
4. vakıf resmi senetle ya da vasiyet yöntemiyle kurulmalıdır (vakıf kurulduktan sonrasında vakfedenin ikametgâhı asliye mahkemesince tutulan sicile tescille tüzel kişilik kazanır; mahkeme tescil edilen vakfı, Vakıflar genel müdürlüğü'ne bildirir. Genel müdürlükteki merkezi sicile kaydı meydana getirilen vakıflar Resmi gazete'yle duyuru edilir).
Vakıf tek taraflı ve karşılıksız bir hukuki işlemle kurulur. Kurucu işlemde vakfın gayesi, bu amaca tahsis edilen mal ve haklar, vakfın yönetim ve var ise diğeri organları, ikametgâhı ve ismi açık olarak gösterilmelidir. Vakıf senedi mahkemece tescil edildikten sonrasında geri dönülemez. Vakıf kuran şahıs kendi mal varlığı üstünde hakları olan kişilerin doğrusu mirasçıların, alacaklıların çıkarlarına zarar vermemelidir. Zarar vermesi durumunda bu kişiler vakfa itiraz edebilirler. Vakıf vasiyet yöntemiyle kurulmuşsa saklı hisse sahibi mirasçılar vakfa ayrılan malların saklı paylarını aşması durumunda tenkis davası açabilirler. Mirasçılar iptal sebeplerinden birinin varlığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini isteyebilirler. Vakıf alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kurulmuşsa, alacaklılar da iptal davası açarak vakfa itiraz edebilirler. Vakfın bir yönetim organının bulunması zorunludur. Bu organ kaide olarak vakıf kuran şahıs tarafınca belirlenir. Vakıf kuran isterse, yönetim organının seçilmesini bir başka kişiye ya da kuruma bırakır. Vakıf kuran yönetim organını seçmemiş ya da seçecek organı belirtmemişse Vakıflar genel müdürlüğü teftiş kurulu tarafınca seçimin iyi mi yapılacağını saptar. Vakfın tüm işleri vakıf yönetim organı tarafınca yapılır. Kaide olarak vakıftan yararlanacak kişiler vakıf kuran şahıs tarafınca vakıf senedinde belirlenir. Mesela "ortaöğretimde ya da yükseköğretimde okuyan öğrenciler bu vakıftan yararlanacaktır†şeklinde bir kayıt konabilir. Bir takım aile vakıflarında vakıftan yararlanacak kişiler tek tek belirtilir. Vakıflar; Vakıflar genel müdürlüğü tarafınca denetlenir. Vakıflar genel müdürlüğü vakıf senedi hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğini, vakıf mallarının vakfın amacına uygun olarak yönetilip yönetilmediğini denetler. Vakıf geliriyle edinilen mal ve haklar her takvim yılı başlangıcında denetleme makamına bildirilir. Teftiş makamı vakfın yönetimiyle ilgili önlemleri almakla görevli olduğu şeklinde gerektiğinde vakfın yönetimini de değiştirebilir. Vakfın amacının kalite ve kapsamı, vakfedenin isteğine uymayacak şekilde değişmesi halinde, yönetim kurulu ve teftiş makamı yetkili mahkemeden vakfın amacının değiştirilmesini isteyebilir. Vakıf yönetim organı vakıf malları üstünde tasarrufta bulunamaz. Kısaca vakıf malları satamaz ya da başka bir malla değiştiremez. Lüzumlu durumlarda geliri giderini karşılayamayan ya da değerine uygun gelir getirmeyen vakfın malları tarafınca daha yararlı bir mal ya da parayla değiştirilebilir Buna teftiş makamının önerisi üstüne yetkili asliye mahkemesi karar verir. Teftiş makamı bununla birlikte, vakfın gayesi sebebiyle tescilli olanaksızsa, tahsis edilen mallar amacın gerçekleşmesine yetmezse vakfedilen malların, gayesi aynı olan bir vakfa tahsisini sağlar.
Vakıfların sona erme sebepleri şunlardır:
1. amacın gerçekleşmesi;
2. amacın gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi;
3. amacın yasak amaçlardan herhangi birine yönelmesi (bu mevzuda feshe, yetkili asliye mahkemesi karar verir). Biten vakfın mal varlığı tasfiye edilir. Malların tasfiyesiyle vakfın tüzel kişiliği sonlanır.
Vakıf gureba hastanesi -» GUREBA HASTANESİ (Vakıf).
Vakıf menba suları İşletme müdürlüğü (İstanbul), İstanbul'da belli başlı içme suyu larını işletmekle görevli, Vakıflar genel müdürlüğü'ne bağlı müessese. İstanbul'daki içme sularının bakımı, Murat lll'ün anası Nurbanu Sultan tarafınca, üsküdar'da kurduğu hayratın yaşatılması amacıyla bir takım vakıflara verilerek, geliri bu hayrata bırakıldı (1574). 1937'de Vakıf menba suları işletmesi kuruldu, bu işletme 1957'de Vakıflar genel müdürlü- ğü'ne bağlandı, işletme, Alemdağ'ın 240 m yükseltisinde ve günde 60 ton su veren Taşdelen ile Beykoz'da Akbaba köyü yakınında olan Karakulak sularını şişeleyerek piyasaya sunar ve elde edilmiş geliri Vakıflar genel müdürlüğü'ne verir.
Kaynak: Büyük Larousse
Vakıf eseri nedir?
Vakıf nedir?
Vakıf teşkilatı nedir?
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR