Vurmalılar ailesi, tarihin en eski çalgılarının mühim bir bölümünü ihtiva eder.Bu çalgıların en ilkelleri bile uygar orkestraların vurmalıla...
Vurmalılar ailesi, tarihin en eski çalgılarının mühim bir bölümünü ihtiva eder.Bu çalgıların en ilkelleri bile uygar orkestraların vurmalıları içinde yer verilmiştir. Bunlar,müziğin yalnızca ritm, renk ve dinamik gücüne katgıda bulunmakla kalmazlar, hem de müziğin melodik ve armonik öğelerine de katgıda bulunurlar.
Ritim, eski Yunanca da âakış’ anlamına gelmektedir. Değişen uzunlu ve vuruşların ortaya çıkardığı ses bütünlükleri ve serileri ritimleri oluşturur. Çağdaş müzikte ritim yapıları, çoğu zaman perküsyon aletleriyle icra edilir. Çağdaş müzik aletlerinin karmaşık yapılarına rağmen, perküsyon aletleri halen kolay formlarını korurlar. Üstüne elle ya da başka bir cisimle vurularak, çalkalayarak, sürtülerek ya da ovularak ses elde edilmiş her obje vurmalı çalgıdır. Perküsyon sözcüğü Latince’deki âpercussio’ ve âpercussus’ terimlerinden gelir. Percussio âmüzikal anlamda dövmek ve çarpmak’ anlamına gelirken; percussus, âvurmak’ anlamına gelir. Darbuka sözcüğü de benzer bir halde Arapça âdarp’ (vurmak) kökünden gelir. Günümüzde perküsyon kelimesi müzik dışındaki alanlarda da âiki birimin birbirine çarparak ses üretmesi’ anlamında kullanılmaktadır. Fakat en yaygın kullanım alanı müziktir. Vurmalı çalgıların zamanı oldukça garip tartışmalar yaratmış bir mevzudur. Bilhassa antropologlar ve tarihçilerin taraf oldukları bu tartışmalarda vurmalıların, tarihin ilk müzik aletleri olabileceği vurgulanmaktadır. Genel bir kronoloji oluşturulmak istenirse, insan sesinin ilk müzik enstrümanı olarak algılanması, perküsyon aletlerinin de bir sonraki basamak olarak anılması uygun olacaktır. Müziğin evrimi içinde insan sesinden sonraki basamak olarak yer edinen perküsyon, ilk örneklerini eller, ayaklar, sopalar, tahtalar ve taşlarla çıkarılan sesler olarak vermiştir. Tarımın gelişmesiyle beraber yeni teknikler kullanmayı başaran insanoğlu zaman içinde aynı enstrümandan değişik tonlar verebilen perküsyon aletleri üretmeyi başarmışlardır. Vurmalı çalgılar genel olarak bir müzik parçasında ritmi belirler. Fakat vurmalı çalgılar hem de melodiyi de icra edebilirler. Vurmalı çalgılar orkestra içinde olmazsa olmaz bir role haizdir. Askeri müziklerde vurmalı çalgılar askerlerin hareketlerinin belirleyicisi olmuşlardır. Klasik müzikte Haydn ve Mozart ile birlikte minimum bir timpani bölümünü içermeyen bir parça bulunmamaktadır.
Caz müzikte de vurmalı çalgıların görevi çok önemlidir. Cazın alt dallarından birçoğu vurmalı çalgıların değişik ritimlerine bakılırsa adlandırılır. Popüler müzikte de vurmalı çalgıların önemi artarak devam etmiştir. Tüm bir hip hop fenomeni vurmalı çalgılar üstüne kurulmuştur. Rock müzik icra eden gruplarda davul setleri sahnenin ortasında bulunur. Vurmalı çalgıların ürettiği seslerin çekiciliği ve vazgeçilmezliği, insanlık tarihinin insan sesinden sonrasında en eskisi olan, bu müzik enstrümanlarını hâlâ göz önünde kılar.
Vurmalı Çalgı Nedir ?
Vurmalı çalgı türlerinin sınıflandırılması
Sesin Üretilme Şekline Bakılırsa Vurmalı Çalgılar
İdiofon
Membranofon
Kordofon
Aerofon
Elektrofon
Müzikal İşlevine Bakılırsa Vurmalı Çalgılar
Gündelik Bilgiye Bakılırsa Vurmalı Çalgılar
Değişik Kültürlere ve Geleneklere Bakılırsa Vurmalı Çalgılar
Folklorik Vurmalı Çalgılar
Vurmalı Çalgı Örnekleri
Vurmalı Çalgılar Nedir?
Vurmalı çalgı türlerinin sınıflandırılması
Vurmalı çalgılar birçok değişik kritere bakılırsa sınıflandırılabilir. En yaygın sınıflandırılmalarda perküsyon aletlerinin yapısı, etnik kökenleri ya da müzik teorisi ve orkestrasyon içindeki işlevleri baz alınmıştır. Bazı durumlarda perküsyon aletlerinin frekanslarının ayarlanabilir olması ya da olmaması üstünden de sınıflandırma yapılmıştır. Fakat bu sınıflandırmanın kapsamı tam anlamıyla kafi değildir. Bunun yerine aşağıda gösterilen 4 değişik görüşe bakılırsa yapılmış olan perküsyon aletlerinin sınıflandırılması daha bilgi verici ve kapsayıcı olacaktır.
Sesin Üretilme Şekline Bakılırsa Vurmalı Çalgılar
Perküsyon aletleri ile ilgili birçok metinde, sesin iyi mi üretildiği, perküsyon aletlerinin sınıflandırılmasında belirleyici olarak kullanılmıştır. Öteki sınıflandırmaların daha çok toplumsal ve zamanı koşulları göz önünde bulundurulduğu düşünülürse, bu sınıflandırma daha bilimseldir. Deneyerek ve gözlemleyerek herhangi bir şahıs aşağıdaki 5 değişik kategoriye bakılırsa bir müzik aletinin iyi mi ses ürettiğini anlayabilir;
I. İdiofon
İdiofonlar tüm yapılarının titreşmesi sonucu ses üretirler.
â¢Büyük ziller
â¢El zilleri
â¢Celesta
â¢Çanlar
â¢Marimba
â¢Gong
II. Membranofon
Membranofonlar üzerlerinde bulunan zarın titreşmesi sonucunda ses üretirler.
â¢Her tür davul (Tom-tom, yer davulu, timpani, bongo, konga ek olarak; darbuka, kös, bendir, zarbık, çember⦠â¦)
III. Kordofon
Telli çalgılar çoğu zaman kordofon olarak biliniriler. Fakat bunarın bazıları hem de perküsyon aletidir.
â¢Piyano
â¢Kanun
â¢Santur
IV. Aerofon
Üflemeli çalgılar aerofonların genelini oluştururlar. Fakat bu çalgıların bazıları hem de perküsyon aletidir.
â¢Siren
â¢Borazan
â¢Tabanca
V. Elektrofon
Elektrik yardımıyla ses üreten her çalgı bir hoparlöre gereksinim duyar. Hoparlörler titreşimleriyle müzik üreten idiofonlara benzetilebilir. Bu nedenden dolayı elektrofonlar perküsyon ailesinin üyesi konumuna gelirler.
â¢Bilgisayarlar
â¢MIDI cihazları
â¢Teremin
Müzikal İşlevine Bakılırsa Vurmalı Çalgılar
İşlevlerine bakılırsa sınıflandırılan perküsyon aletlerinde mühim olan nokta, enstrümanların frekanslarının belirlenebilir ya da belirlenemez olmasıdır.
I. Belirlenebilir Frekanslılar
â¢Timpani
â¢Marimba
â¢Ksilofon
â¢Vibrafon
â¢Harp
â¢Mızıkalar
II. Belirlenebilir Frekanslı Olmayanlar
â¢Ziller
â¢Bass davul
â¢Tenor davul
â¢Düdükler
â¢Yer davulu
Gündelik Bilgiye Bakılırsa Vurmalı Çalgılar
Gündelik bilgi tanım edilmesi zor bir terimdir. Fakat günümüzde bir çok perküsyon aleti izleyicinin verdiği isimlerle anılmaktadır. Ek olarak çekiç ya da bidon benzer biçimde objeler günümüzde müzik bestecileri tarafınca kullanılmaktadırlar; bu tip objeleri gündelik bilgimizin algıladığı perküsyon aletleri olarak anmak daha uygun olacaktır.
â¢Davul seti (Bateri)
â¢Tef
â¢Ek olarak tüm sonradan perküsyon aleti olarak kullanılmaya başlanmış aletler (metal borular, bir bisiklet tekerindeki teller, süpürgeler, konserve kutuları, bakır kaplar, tencereler, vs.)
Değişik Kültürlere ve Geleneklere Bakılırsa Vurmalı Çalgılar
Perküsyon aletlerini kültürel kökenlerine bakılırsa adlandırmak ve sınıflandırmak ara sıra karşılaşılan bir tutumdur. Perküsyon aletleri bu anlamda genel-yaygın ve folklorik olarak ikiye ayrılabilir.
I. Folklorik Vurmalı Çalgılar
â¢Berimbau
â¢Cajon
â¢Djembe
â¢Tabla
â¢Latin perküsyon aletleri
â¢Timbalâ¦
II. Çağdaş-yaygın Vurmalı Çalgılar
â¢Orkestrada kullanılan perküsyon aletleri
â¢Davul seti (Bateri)
Vurmalılarda birden fazla notanın olağan bir halde icra edilişi, Beethoven ile adım atar.Aynı yıllarda, crescando ve decrescendo benzer biçimde özelliklerden esinlenerek timpani ve benzeri davulların sesini ayarlamak çabaları görülmüştür.Beethoven’den sonrasında timpaninin kullanılması, kendine özgü ve gelişkin bir sanat biçimine dönüşmüştür.
XIX. yüzyılın ortalarına doğru, orkestrasyon tekniğinde devrim sayılabilecek yenilikler gerçekleşmiştir.Vurmalıların kullanımı, bu devrimin mühim bir parçasıdır.
Berlioz, 1831’ de Fantastik Senfoni’ sinde dört timpaniyi birden kullanarak akor sesleri elde etmiştir.Berlioz, 1843’ de yazdığı orkestralama kitabında timpaninin çok yönlü tonal niteliklere haiz bulunduğunu vurgulamış ve bazı yapıtlarında bunu kanıtlamıştır.
XX. yüzyılda vurmalıların önemi daha da artmıştır.Glazunov ve Holst, yapıtlarında sololara yer vermişlerdir.Rimski-Korsakov Strauss, Stravinski ve Shönberg vurmalıları üst düzeyde değerlendirmeyi bilmişlerdir.
Timpani için, Pieranzorini (1814-1885) bir konçerto bestelemiştir. Türkiye’ de ise Kemal Sünder’ in âTimpani Konçertosuâ 1986’ da Haşim Yedican tarafınca CSO eşliğinde seslendirilmiştir.
Evrensel geçerliliği olmasına karşın, vurmalı çalgılar dünyaya Asya ve Afrika müziklerinin etkisiyle yayılmıştır.Timpaninin ilk türleri Avrupa’ da Haçlı Seferlerinden sonrasında görülmüştür.XVIII. yüzyılda türk askeri müziği Avrupa’ da derin izler bırakmış ve timpani benzeri davulun yaygınlaşmasında mühim rol oynamıştır.
Mozart 1773’ de yazdığı bir divertimentoda, iki flüt, beş trompet ile sol-do ve la-re’ ye akord edilmiş dört timpani kullanmıştır.Bu yapıtla beraber timpaninin bilhassa bakır üflemeli çalgıları ne denli desteklediği anlaşılmıştır.Simbal daha çok Gounot ve Saint-Saens gfibi fransız besteciler tarafınca benimsenmiştir.Trampete orkestrada ilk kez Rossini yer vermiştir.Çelik üçgen, Haydn, Mozart ve Beethoven tarafınca tatlı bir efekt olarak değerlendirilmiştir.Türk müziği üslubu süreci geçtikten sonrasında bile bu çalgı geçerliliğini kaybetmemiş, Schumann ve Brahms’ ın elinde daha da yaygınlaşmıştır.Lizst’ in mi bemol Piyano Konçertosu’ nda çelik üçgen bir ara solo yapar.
XIX.yüzyıl Fransız bestecileri ve ek olarak Çaykovski, gongu kullanmışlardır.Darbukayı Bizet ve Saint-Seans değerlenmişlerdir.
Uygar müzikte vurmalıların önemi artmıştır.XX. yüzyılın başından beri vurmalılar yeni müziğe damgasını vurmuştur.Afrika’ nın ritmlerinden esinlenen Albeniz ve her yeniliğe açık olan Shönberg, 1911’ de bestelediği yapıtında altı timpani ve bas davul, tenor davul, trampet, simbal, üçgen, tam tam, ksilofon, glockenspiel ve demir zincirler kullanmıştır.
Cazla beraber vurmalıların konumu değişik bir niteliğe kavuşmuştur.Caz ve arkasından gelen pop müziğinde ritm ve temponun belirleyici özelliği, vurmalıların önemini arttırmıştır.
Vurmalı Çalgı Örnekleri
Ağız kopuzu
Damboi ya da ağız kopuzu, çıkış yeri Asya olan, Ortaçağdan günümüze kadar gelmiş bir çalgı aletidir. Adını dammm dammmmm şeklinde çıkardığı sesten alır. Günümüzde caddebostan yerlilerinin halen kullandığı bu çalgı aleti Türkiye'de zor bulunmaktadır.
Bateri
Bendir
Klasik Türk musikisinde ve bilhassa Mevlevi zikr musikisinde daire ya da def adıyla malum vurmalı çalgının Mağrip ülkelerine (bilhassa Fas ve Cezayir'e) özgü biçimidir. Mağrip Arapçasından alınan bendir adı Türkiye'de 1980'lerden sonrasında yaygın kullanıma kavuşmuştur.
Bongo
Bir vurmal çalgı türü olan Bongo, Cenup ABD ve Afrika doğumlu olan bongo, Küba müziğinde 19. yüzyıldan sonrasında görüldü. 1940'larda meydana getirilen metal türler hemen sonra geliştirildi.
Çalpara
Çalpara çoğu zaman abanozdan yapılır. Uzunlukları 8-10 santimetre'dir. Vurdukça tok ses çıkarır. Uçları küçük
Çan
Çelesta
Glockenspiel benzer biçimde, çelik plakalardan oluşur.Sadece bu plakalar tahta rezonatörlere tutturulmuştur.
Davul
Davul Alm. Grosse Trommel, Pauke (f), Fr. Grosse caisse (f), İng. Drum. Türklerin kullandıkları eski bir çalgı. Bugün kullanılanların çok çeşitleri vardır. Davulda kasnak denen tahta bir çember üstüne işlenmiş kuzu derisi gerilmiştir. Tahta çember, deri ile alt ve üst tabanlardan gergince sarılarak içeride hava sıkıştırılmıştır. Sağ eldeki tokmak, sol eldeki ince çubuk değnekle her iki taraftan gerilmiş derilere vurularak çalınır. Öteki çalgılara gidişat tutmakta kullanılır.
Darbuka
Milattan önceki dönemde günümüz darbukasına benzer çalgılar, çeşitli şekil ve büyüklüklerde Anadolu, Mezopotamya ve Orta Asya uygarlıklarında kullanılmışlardır. Sonrasında ki süreçler içinde değişip gelişerek gene aynı coğrafyalar içinde kullanılmıştır. Bu çalgı vakit içinde ve bölgelere bakılırsa değişik adlar ile anılmıştır. Bunlar içinde âdümbek, dümbelek, deplek, deblek, dönbek, tömbek, darbeki,debulakâ benzer biçimde adları sıralayabiliriz.
Def
Def Alm. Tamburin (n), kleine Schelentrommel (f), Fr. Tambourin (m) Ã cymbales, İng. Tambourine with cymbals. Yuvarlak daire biçimindeki tahta kasnağın, bir ya da iki yanına deri geçirilerek meydana getirilen ve parmak hareketiyle çalınan bir müzik aleti. Habeşistan’ın yüksek dağlarında yetişen hoş kokusu olan bir bitkiye de def adı verilmektedir.
Hang
"Hipnotik bir çalgı" olarak vasıflandırılan Hang, Bern dilinde ve Macarca'da "el" anlamına gelmektedir.
Gong
Sini benzer biçimde büyük ve ağır bir metal levhadır.Çoğu zaman keçeden bir tokmakla çalınır
Glockenspiel
İki ufak tokmakla bir takım çelik levhaya vurarak çalınır.Haendel ve Moart, bazı bestelerinde bu çalgıya yer vermişlerdir.
Kastanyet
Kastanyet, Türk müziğinde ve öteki bir çok Orta Doğu ülkesinin müzik kültüründe mevcud bir usul vurma çalgısıdır. Yuvarlak biçimlidir.
Kudüm
Yarım küre biçiminde bir çift ufak davuldan oluşan ve din müziğinin mühim çalgılarından âkudümâ, dindışı ve mehter müziğinde ânakkareâ adıyla anılıyordu. âTamburâ, âkemençeâ, âkanunâ benzer biçimde çalgılarla zenginleştirilmeden ilkin Mevlevî müziğinin dört temel çalgısından biri (ötekiler âneyâ, ârebapâ ve âhalileâ) olan âkudümâün, çapları ortalama 28-30 santimetre civarındaki davulları, dövme bakırdan yapılır.
Marakas
Marakas, içi oyuk olan gövdesinde bulunan parçalar yardımıyla sallayınca ses çıkaran bir tür vurmalı müzik aletidir. Tahta, bambu ve plastikten meydana getirilen türleri vardır.
Perküsyon
Pkhachich
Pxhechich, Adıge Abkhaz Wubıx halklarının ortak ürünü olan vurmalı benzeri bir ritim müzik aletidir.Adige dilinde phaç'ıç, Abhaz dilinde ainkaga denir.
Simbal
Bakır alışımlı iki yuvarlak levhadan oluşur.Ayak mekanizmasıyla, ya da elle levhaların birbirine çarptırılmasıyla çalınır.İstenirse levhalar birbirine değdirilip titretilir.Davul sopasıyla da çalınabilir.Orkestralarda yer alır.
Tabla
Tabla, (Hint: तबला, tablÄ, Urdu: طبÙÛ), Hindistan'a özgü vurmalı çalgı. Elle çalınan, değişik büyüklüklerde ve tınılarda iki parçadan oluşur. Tabla kelimesi Arapçada davul anlamına gelir.
Taiko
Tef
Tef, yuvarlak bir tahta kasnağın bir ya da iki yanına deriden bir örtü geçirilerek meydana getirilen ve parmak vuruşlarıyla çalınan
Timpani
Trampet
Geniş kenarlı bir kasnağın iki yüzüne birer deri gerili olup, gövdesi tahta ya da alaşımdandır. Tutuşta üste gelen deriye çubukla vurularak çalınır.
Zil(Çalgı)
YORUMLAR