yağış isim 1 . Yağma işi. 2 . Havadaki su buharının yoğunlaşma sonunda sıvı ya da katı durumda yere düşmesi, ağış karşıtı. 3 ...
yağış
isim
2 . Havadaki su buharının yoğunlaşma sonunda sıvı ya da katı durumda yere düşmesi, ağış karşıtı.
3 . Yağan yağmur ya da kar miktarı.
4 . Yağmur.
Birleşik Sözler
yağış düzeni
yağış göstergesi
yağış haritası
yağışölçer
konvansiyonel yağış
Gösterim: 65
Boyut: 113.4 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Kaynak:TDK
Ankara'da en fazla görülen yağış şekli nedir?
devletimizde kıyı kesimlere bakılırsa iç kesimlerin daha azca yağış almasının sebebi nedir?
Zonguldak ve Kastamonu'nun senelik ortalama yağış ve ısı farkının sebebi nedir?
YAĞIŞ a.
1. Havadaki su buharının, yoğuşma sonucu yağmur, kar, dolu biçiminde yere düşme eylemi ya da biçimi: Kar yağışı sürecek. Şiddetli yağışlar can yitirilmesine yol açtı.
2. Yağan yağmur ya da kar miktarı: Dûn metre kareye 40 kilogram yağış düştü.
3. Yağış miktarı, atmosferden düşen toplam sıvı ya da katı su miktarı. || Yağış dilimi, bir yağışölçerde toplanan su sütununun milimetre cinsinden yüksekliği. || Yağış rejimi, yağmurların vakit içindeki dağılımı ve ritmi.
Gösterim: 332
Boyut: 52.7 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>Gösterim: 23
Boyut: 46.5 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
1. Havadaki su buharının, yoğuşma sonucu yağmur, kar, dolu biçiminde yere düşme eylemi ya da biçimi: Kar yağışı sürecek. Şiddetli yağışlar can yitirilmesine yol açtı.
2. Yağan yağmur ya da kar miktarı: Dûn metre kareye 40 kilogram yağış düştü.
3. Yağış miktarı, atmosferden düşen toplam sıvı ya da katı su miktarı. || Yağış dilimi, bir yağışölçerde toplanan su sütununun milimetre cinsinden yüksekliği. || Yağış rejimi, yağmurların vakit içindeki dağılımı ve ritmi.
Gösterim: 332
Boyut: 52.7 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>Gösterim: 23
Boyut: 46.5 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Kaynak: Büyük Larousse
YAĞIŞLI sıf.
1. Yağış görülen, yağış olan: Yağışlı yedi gün sonu geçirdik. Hava yoğun kar yağışlı.
2. Çok yağış alan, yağış olasılığı yüksek olan: Yağışlı bir iklim. Bu bölge oldukça yağışlıdır.
—İklimbil. Yerbilim ve tarihöncesi zamanlarında, belli bir bölgede yağmurların düşmüş olduğu dönem için kullanılır.
♦ be. Yağış görülerek: Havalar yağışlı geçiyor. Bu yıl yaz anormal seviyede yağışlı gidiyor.
1. Yağış görülen, yağış olan: Yağışlı yedi gün sonu geçirdik. Hava yoğun kar yağışlı.
2. Çok yağış alan, yağış olasılığı yüksek olan: Yağışlı bir iklim. Bu bölge oldukça yağışlıdır.
—İklimbil. Yerbilim ve tarihöncesi zamanlarında, belli bir bölgede yağmurların düşmüş olduğu dönem için kullanılır.
♦ be. Yağış görülerek: Havalar yağışlı geçiyor. Bu yıl yaz anormal seviyede yağışlı gidiyor.
Kaynak: Büyük Larousse
YAĞIŞÖLÇER a Atmosferden belirli bir yere düşen yağış miktarını ölçmeye yarayan alet. (Eşanl. PLüVİYOMETRE.)
—ANSİKL. Yağışölçerler fark gözetmeden tüm atmosfer sularını çeşitli durumlarıyla (sis, sağanak, kar vb.) toplar. Milimetre cinsinden ölçülen toplama "yağışâ€ adı verilir. Şu demek oluyor ki kar ve dolu erimeleri sonucu oluşan sıvı kesitle belirtilir. Toplayıcı dağ yağışölçerlerinde karın devamlı olarak erimesini elde eden ve bir taraftan dolmayı öteki taraftan da buharlaşmayı azaltan çeşitli düzenekler bulunur.
Yağış-mıcaklık çizelgesi. Gaussen ile Bagnouls'un buldukları, belirli bir istasyonda aylık ortalama ısı ve ortalama yağış verilerini birleştiren cetvel. (Isı ve yağış ordinata işlenir [1°C - 2 mm yağış].) İki eğrinin kesiştiği nokta, büyüklüğü ve biçimi, gözlenen istasyonun iklimini niteleyen bir yüzeyi belirler.
Yağif-sıcaklık formülü. Bitkiler için en mühim iki iklim etkeninin (yağmur ve ısı) birleştirilmesiyle elde edilmiş formül, diyagram.
—ANSİKL. Yağışölçerler fark gözetmeden tüm atmosfer sularını çeşitli durumlarıyla (sis, sağanak, kar vb.) toplar. Milimetre cinsinden ölçülen toplama "yağışâ€ adı verilir. Şu demek oluyor ki kar ve dolu erimeleri sonucu oluşan sıvı kesitle belirtilir. Toplayıcı dağ yağışölçerlerinde karın devamlı olarak erimesini elde eden ve bir taraftan dolmayı öteki taraftan da buharlaşmayı azaltan çeşitli düzenekler bulunur.
Yağış-mıcaklık çizelgesi. Gaussen ile Bagnouls'un buldukları, belirli bir istasyonda aylık ortalama ısı ve ortalama yağış verilerini birleştiren cetvel. (Isı ve yağış ordinata işlenir [1°C - 2 mm yağış].) İki eğrinin kesiştiği nokta, büyüklüğü ve biçimi, gözlenen istasyonun iklimini niteleyen bir yüzeyi belirler.
Yağif-sıcaklık formülü. Bitkiler için en mühim iki iklim etkeninin (yağmur ve ısı) birleştirilmesiyle elde edilmiş formül, diyagram.
Kaynak: Büyük Larousse
YAĞIŞSIZ sıf.
1. Yağış görülmeyen, yağış olmayan: Bizi yağışsız yedi gün bekliyor.
2. Azca yağış alan: Yağışsız bölge.
♦ be Yağış görülmeyerek, kurak şekilde: Havaların yağışsız gitmesi, tahıl üretimini tehlikeye sokuyor.
1. Yağış görülmeyen, yağış olmayan: Bizi yağışsız yedi gün bekliyor.
2. Azca yağış alan: Yağışsız bölge.
♦ be Yağış görülmeyerek, kurak şekilde: Havaların yağışsız gitmesi, tahıl üretimini tehlikeye sokuyor.
Kaynak: Büyük Larousse
YAĞIŞSIZLIK a. Belirli bir vakit dilimi için kafi ya da asla yağış düşmemesi durumu; kuraklık.
Kaynak: Büyük Larousse
yağış ingilizcesi
- raining, snowing; precipitation, rain(fall), snow(fall)
Ankara'da en fazla görülen yağış şekli nedir?
devletimizde kıyı kesimlere bakılırsa iç kesimlerin daha azca yağış almasının sebebi nedir?
Zonguldak ve Kastamonu'nun senelik ortalama yağış ve ısı farkının sebebi nedir?
YORUMLAR