YAKARMAK gçz. f. 1. (Bir hiç kimseye) yakarmak, bir kimseden bir şeyi, bir şey yapmasını ısrarla istemek; yalvarmak: Yalvarıp yakar...
YAKARMAK gçz. f.
1. (Bir hiç kimseye) yakarmak, bir kimseden bir şeyi, bir şey yapmasını ısrarla istemek; yalvarmak: Yalvarıp yakarmanın bir anlamı yok, bunu baştan düşünmeliydin.
2. Tanrı'ya yakarmak, bir isteğini yerine getirmesi için yakarış etmek, yalvarmak, niyaz etmek: Günahlarını bağışlaması için Tanrı'yâ yakarmak.
1. (Bir hiç kimseye) yakarmak, bir kimseden bir şeyi, bir şey yapmasını ısrarla istemek; yalvarmak: Yalvarıp yakarmanın bir anlamı yok, bunu baştan düşünmeliydin.
2. Tanrı'ya yakarmak, bir isteğini yerine getirmesi için yakarış etmek, yalvarmak, niyaz etmek: Günahlarını bağışlaması için Tanrı'yâ yakarmak.
Kaynak: Büyük Larousse
yakarmak
(-e durum ekiyle kullanılan eylem)
"Mırıltı ona yakaran bir ses şeklinde geldi."- A.Gündüz.
(-e durum ekiyle kullanılan eylem)
- Israrla istemek, yalvarmak, niyaz etmek:
"Mırıltı ona yakaran bir ses şeklinde geldi."- A.Gündüz.
yakarmak ingilizcesi
- to beg, to implore, to invoke, to entreat, to supplicate
YORUMLAR