YALDIZLI sıf. 1. Yaldızla kaplanmış ya da yaldız sürülmüş bir şey için kullanılır: Yaldızlı çerçeve Gümüş yaldızlı porselenler. 2. ...
YALDIZLI sıf.
1. Yaldızla kaplanmış ya da yaldız sürülmüş bir şey için kullanılır: Yaldızlı çerçeve Gümüş yaldızlı porselenler.
2. Göz boyayan, aldatıcı şey için kullanılır: Yaldızlı sözler, vaatler.
3. Yaldızlı hap, süslenerek hoş bir görünüm kazandırılan negatif şey.
—Ed. Yaldızlı söz, heybetli edebiyat oyunlarıyla yüklü, süslü söz.
—Kozmet. Bileşimine katılan guanin (tırnak cilası), bizmut oksiklorür ya da titanla kaplanmış ince mika pulcuklarından (göz farı, allık) dolayı sedefsi parlak yansıma^ lar oluşturan makyaj ürünleri için kullanılır: Yaldızlı oje, yaldızlılar.
1. Yaldızla kaplanmış ya da yaldız sürülmüş bir şey için kullanılır: Yaldızlı çerçeve Gümüş yaldızlı porselenler.
2. Göz boyayan, aldatıcı şey için kullanılır: Yaldızlı sözler, vaatler.
3. Yaldızlı hap, süslenerek hoş bir görünüm kazandırılan negatif şey.
—Ed. Yaldızlı söz, heybetli edebiyat oyunlarıyla yüklü, süslü söz.
—Kozmet. Bileşimine katılan guanin (tırnak cilası), bizmut oksiklorür ya da titanla kaplanmış ince mika pulcuklarından (göz farı, allık) dolayı sedefsi parlak yansıma^ lar oluşturan makyaj ürünleri için kullanılır: Yaldızlı oje, yaldızlılar.
Kaynak: Büyük Larousse
yaldızlı
ödat
1 . üstüne yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş:
"Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı."- S. M. Alus.
2 . mecaz Aldatıcı, göz boyayıcı.
Birleşik Sözler
yaldızlı hap
ödat
1 . üstüne yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş:
"Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı."- S. M. Alus.
2 . mecaz Aldatıcı, göz boyayıcı.
Birleşik Sözler
yaldızlı hap
yaldızlı ingilizcesi
- gilt, gilded, silvered
YORUMLAR