Yanık -ğı isim 1 . Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz: "Elimdeki yanık iyi oldu. Halıdaki yanığı ördürmeli."- . ...
Yanık -ğı
isim
1 . Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz:
2 . ödat
Yanmış olan:
3 . ödat
Rengi koyulaşmış:
4 . ödat
Sorun ya da hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk:
5 . ödat
Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan.
6 . ödat, mecaz
Bıkkın, kederli, dertli.
7 . ödat, mecaz
Duygulu, acıklı, acılı, etkili:
isim
"Elimdeki yanık iyi oldu. Halıdaki yanığı ördürmeli."- .
2 . ödat
Yanmış olan:
"Yanık soğan kokulu bir buğu odayı dolduruyordu."- R. Enis.
3 . ödat
Rengi koyulaşmış:
"Devasa hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız."- S. F. Abasıyanık.
4 . ödat
Sorun ya da hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk:
"Yanık bir çocuk."- .
5 . ödat
Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan.
6 . ödat, mecaz
Bıkkın, kederli, dertli.
7 . ödat, mecaz
Duygulu, acıklı, acılı, etkili:
"Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girmiş olduğu gecelerde"- C. S. Tarancı.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- yanık kokmak
Birleşik Sözler
- yanık rüzgâr
- yanık ses
- bağrı yanık
- karayanık
- yüreği yanık
- gece yanığı
- güneş yanığı
Yanık yiyecek kokusu iyi mi giderilir?
Yanık et kokusu iyi mi çıkarılır?
Yanık ve Yanık Türleri
YANICI sıf. Yanabilen, bir başka deyişle yanabilirlik özelliği olan bir madde için kullanılır: Kâğıt, yanıcı bir maddedir.
Kaynak: Büyük Larousse
YANIK sıf.
1. Yanmış olan: Yanık ekmek. Pilavın dibi yanık.
2. Yanar durumda olan bir şey için kullanılır: Lambaları yanık, demek evdeler. Yere yanık sigara atmayınız.
3. Güneşin, havanın etkisiyle, ten rengi kararmış, koyulaşmış kimse için kullanılır: Denizcilerin yanık tenleri.
4. insanı etkileyen, duygulandıran, içe işleyen bir şey için kullanılır; acıklı: Yanık bir sesle türkü söylemek.
5. Herhangi bir nedenle iyi gelişmemiş kimse için kullanılır; kavruk: Çevremizi yoksul, yanık çocuklar çevirdi.
6. Kıraç, verimsiz duruma gelmiş olan toprak vh için kullanılır: Yanık tarlalar.
7. Herhangi bir şeyden dolayı çok fena bir duruma düşen, zarara uğrayan kimse için kullanılır; dertli: Bu işe zamansız girmekten dolayı yanıktı.
8. Yanık rüzgâr, derhal dinen, uzun süre esmeyen rüzgâr.
—Bine. Yanık al, al at donunun, rengi kızıla kaçan türü.
—Dantele. Yanık dantel, Venedik gipürlerinin ve İrlanda tığ dantellerinin taklidi olan dantel. (Motifler üstüne kimyasal bir madde uygulanmış bir kumaş üstüne makine ile işlenir. Bu kimyasal madde nakışı bozmadan bezin yakılmasını sağlar. Yanık dantel terzilikte ve çamaşır sanayisinde çok kullanılır.) [KİMYASAL DANTEL ya da İSVİÇRE DANTELİ de denir.]
—Tüt. Yanık tütün, geç toplanmış tütün yaprağı.
♦ be
1. Yanar halde, yanar olarak: Işıklan yanık bırakmak.
2. Acıklı halde: Türküyü çok yanık söylüyor.
♦ a.
1. Bedenin yanmış olan yeri, bunu gösteren iz: Yanık çok acı verir. Yüzündeki yanıklar için güzel duyu bir operasyon geçirecek. Yanık tedavisi. Yanık lekesi. Sigara yanığı.
2. Yanmış olan şey: Yanık tadı. Yanık kokusu.
3. Yanık kokmak, ortalıkta bir şeyin yanmakta bulunduğunu özetleyen koku bulunmak ya da is kokmak.
—Nebat patol. Buğdaylarda bir iplik kurttan (Anguillula tritici) ileri gelen ve başakların kararmasına, çiçeklerin tane yapmamasına yol açan ekin hastalığı. || Yapraklara yanmış benzer biçimde görünüm veren bazı hastalıklara verilen ad. || Bakteri yanığı, (ing. fire blight), süs elması, elma ve bilhassa armut ağaçlannda bir bakteriden (Er- vvinia amybovora) ileri gelen çok ağır hastalık. (ABD'de yerleşik olan hastalık, bulunmuş olduğu yerlerde armut ağacı yetişmesine olanak bırakmamaktadır; bakteri yanığı kazaen Britanya adalarına, orada da iklim koşullarının pek elverişli olmadığı Hollanda ve Almanya'ya atlamıştır. Fransa'da 1979'dan sonrasında güney-doğu'da birçok meyve bahçesini yok etmiştir; artık ilkbaharı nemli ve sıcak olan bölgelerdeki tüm armut bahçeleri tehdit altındadır. Bugün için hastalığın hiçbir çaresi yoktur.
—Der. hast. Isının ya da fizyolojik ve kimyasal başka etkenlerin niçin olduğu doku lezyonu. (Bk. ansikt. böl.) || Yanık izi taşıyan şahıs, nesne: Yanık Ali. Yanık deri. Yanık tarta. || Yanmış bir şeyin üstünde kalan delik ya da iz: Yastık kılıfındaki sigara yanığı. || Yanık kızanklığı, bacakların ağ biçiminde pigmentlenmesine birlikte rol alan ve uzun sûre bir ısı kaynağının karşısında durmaktan ileri gelen eritemli deri hastalığı.
—Kim. Yanık kokusu, organik bir maddenin yüksek ısı tesiri altında yaymış olduğu keskin tat ve koku. (Mesela kömür kokusu.)
—Oy. iki deste iskambil kâğıdı ve iki jokerle minimum 3 oyuncu içinde oynanan oyun. (Her oyuncuya 10'ar kâğıt dağılır; sırası gelen oyuncu 1 kâğıt çekip 1 kâğıt atar. Oyunculardan biri oyunu bitirdiğinde. diğeri oyuncuların elinde bulunan kâğıtlar ceza puanı olarak yazılır. 100 ceza puanı aşan yanar. Yanan oyuncu, daha ilkin ortaya koyduğu paranın bir misli fazlasını ödeyerek tekrardan oyuna katılabilir. Tüm rakip oyuncuların yanmasını elde eden oyuncu partiyi kazanır.)
—Taşoc. Bir kesme taş bankının üst ya da alt bölümünde bulunabilen ve bankın geri kalan bölümünden daha gevrek olan birkaç santimetre kalınlığındaki katman.
—ANSIKL. Der. hast. Yanıkların sebepleri çeşitlidir: ısı etkenleri (kaynar sıvı, sıcak ya da kızgın sert maddeler, buğu); kimyasal etkenler (asitler, bazlar, fosfor); derin yanıklara niçin olduğu benzer biçimde solunum ve kalp durması senkopları da yapabilen elektrik; İyonlaştırıcı etkenler: X ışınları, atom patlamaları (bu takdirde yaralı hem de radyasyonludur).
Yaygınlığına nazaran yanıklar çeşitlere ayrılır: vücudun % 15'inden azını kaplayan yanıklara hafifçe yanık, % 15-60'ını kaplayan yanıklara ağır yanık, vücut yüzeyinin % 60'ından fazlasını kaplayan ve bugün elimizdeki tedavi yöntemleriyle tedavi edilemeyen yanıklara ölümcül yanık denir.
Yanıklar derinliklerine nazaran de çeşitli derecelere ayrılır. Yaygın bir kızartı, mahalli bir şişkinlik ve ağrı ile belirgin yanıklara bilinci aşama yanık denir; bunlar birkaç gün içinde iyileşir (güneş yanığı), ikinci aşama yanıklarda ağrı şiddetlidir; deri yer yer su biriktirerek kabanr ve soyulur; yanık alt- derinin altına kadar (2. aşama derin yanık) ulaşmamışsa kendi kendine iyileşme sağlanır, deri kendini yeniler. üçüncü aşama yanıklar da derinin tüm katları yanar, duyum tümüyle ortadan kalkar, deri parşömen görünümü alır. Bu çeşitli yanık dereceleri çok vakit bir arada olabilir ve lezyonların gerçek derinliğini saptayabilmek için birkaç gün beklemek gerekebilir. Yanıkların ağırlık derecesi bulundukları yere de bağlıdır: yüz ve boyundaki güzel duyu problemler, ellerde ve büklüm yerlerinde işlevsel sekeller. Netice bakımından bünye de mühim bir öğedir: kapladığı yüzey aynı olmasına rağmen yanık, çocukta, ihtiyarda ve organik kusurları olanlarda (diyabet benzer biçimde) daha ağırdır.
*Tedavi. Ufak yanıklar kendiliğinden iyi olur, fakat gene de dikkatli bir nezaret gerekir: yara dezenfekte edilmeli, su toplayan bölgeler kesilmeli, başlıca çekince enfeksiyon olduğuna nazaran aseptik pansuman yapılmalıdır. Ağır yanıklar hastanelerde tedavi edilmeli, şokun ve enfeksiyonun önlenmesine öncelik tanınmalıdır. Bu gerçekleştikten sonrasında cerrahi tedaviye geçilebilir: yanmış yüzeylerin ilaçla temizlenmesi, nekroz olacağı belli parçaların kesilip çıkarılması. Olgulara nazaran lezyonlar ya açık bırakılır ya da örtücü pansumanlarla kapatılır. Geniş yüzey yanığı olanlar için kullanılan banyolar, vücudu, geçişme basıncı uygun ve hafifçe antiseptik bir sıvı içinde tutabilmeyi sağlar, ikinci evrede (1. haftadan 1. aya kadar) enfeksiyon önlenmeli, deri yitirilmesine uğrayan bölgeler ona- rılmalı, fena, aykırı duruşlara karşı savaşılmazdır. Bu devrede, devasa yükseklikte kalorili, uzun soluklu bir rejimi ve beslenme rejimini gerektiren genel durum bozukluğu ile beraber bir "yanık hastalığı" ortaya çıkabilir Yanıkların derinliği ve bilhassa yaygınlığı, hastaların yoğun bir nezaret altında bulundurulmasını ve yalnız uzman servislerde gerçekleştirilebilecek devamlı bakımı gerektirir. Kan dinamiği ile su elektrolit dengesini sağlamak, enfeksiyonların çıkardıkları sorunları çözümlemek, hatta solunum ve böbrek etkinliklerini desteklemek benzer biçimde reanimasyonun tüm olanaklarının kullanımı çok vakit kaçınılmaz olur. Derinin yitirilen bölgelerinin onarımında, geniş çapta kesim yapıldıktan sonrasında, kişinin kendi derisi kullanıldığı için en iyi yöntem olan öz doku nakline başvurulur Bu gerçekleştirilmediği hallerde başka bir vericiden alınan deri kullanılır.
Yanıkların bıraktığı sekeller çok çeşitlidir: yer yer beslenme bozuklukları, ned- beler, keloitler, çekici yapışıklıklar; kansere dönüşme ise nadirdir.
—Oftalmol. Kimyasal yanıklar. Yakıcı bir sıvının (baz) ya da asidin gözlere değmesinden doğan yanıklar en sık görülenlerdir. Bu şekilde yanıklar çok acil tedavi edilmek gerekir, göz çok vakit kör olur. Bu yanıklar kimyasal maddelerle çalışan işçilerde görülür fakat, gündelik yaşamda da rastlanabilir. Zorlamadan, sıkılmadan dikkatlice açılması ihtiyaç duyulan bir plastik çamaşır suyu şişesinin rasgele sıkıştırılarak açılması halinde doğacak çekince üstünde bilhassa durulmalıdır. Gözkapakları, bilhassa konjonktiva ve kornea, gözleri kapamaya zaman olamayacağı için ilk zarar görecek yerlerdir. Isı yanıkları çoğu zaman daha ağır yanıklardır. En fazla ziyan olan bölgeler gözkapakları olup bunlarda her aşama yanığa rastlanabilir; derinlemesine zarara uğramışlarsa nedbelerden dolayı çekintiler ve şekil bozuklukları ortaya çılâbilir, oynayabilmeleri kısıntıya uğrar ve deri nakilleri gerekebilir. Göz küresi eğer yanmakta olan yabancı bir cismin darbesine uğrarsa zarar görebilir. Bununla birlikte gözyaşının ince akıntısı bir dereceye kadar yanığın tesirini azaltır ve yanık çok vakit yüzeysel kalır. Ne olursa olsun yabancı cisim bulunmalı ve çıkarılmalıdır. Bu işlemin önemi, hava ile temas halinde kaldıkça yanmasını sürdüren fosfor için daha da geçerlidir.
1. Yanmış olan: Yanık ekmek. Pilavın dibi yanık.
2. Yanar durumda olan bir şey için kullanılır: Lambaları yanık, demek evdeler. Yere yanık sigara atmayınız.
3. Güneşin, havanın etkisiyle, ten rengi kararmış, koyulaşmış kimse için kullanılır: Denizcilerin yanık tenleri.
4. insanı etkileyen, duygulandıran, içe işleyen bir şey için kullanılır; acıklı: Yanık bir sesle türkü söylemek.
5. Herhangi bir nedenle iyi gelişmemiş kimse için kullanılır; kavruk: Çevremizi yoksul, yanık çocuklar çevirdi.
6. Kıraç, verimsiz duruma gelmiş olan toprak vh için kullanılır: Yanık tarlalar.
7. Herhangi bir şeyden dolayı çok fena bir duruma düşen, zarara uğrayan kimse için kullanılır; dertli: Bu işe zamansız girmekten dolayı yanıktı.
8. Yanık rüzgâr, derhal dinen, uzun süre esmeyen rüzgâr.
—Bine. Yanık al, al at donunun, rengi kızıla kaçan türü.
—Dantele. Yanık dantel, Venedik gipürlerinin ve İrlanda tığ dantellerinin taklidi olan dantel. (Motifler üstüne kimyasal bir madde uygulanmış bir kumaş üstüne makine ile işlenir. Bu kimyasal madde nakışı bozmadan bezin yakılmasını sağlar. Yanık dantel terzilikte ve çamaşır sanayisinde çok kullanılır.) [KİMYASAL DANTEL ya da İSVİÇRE DANTELİ de denir.]
—Tüt. Yanık tütün, geç toplanmış tütün yaprağı.
♦ be
1. Yanar halde, yanar olarak: Işıklan yanık bırakmak.
2. Acıklı halde: Türküyü çok yanık söylüyor.
♦ a.
1. Bedenin yanmış olan yeri, bunu gösteren iz: Yanık çok acı verir. Yüzündeki yanıklar için güzel duyu bir operasyon geçirecek. Yanık tedavisi. Yanık lekesi. Sigara yanığı.
2. Yanmış olan şey: Yanık tadı. Yanık kokusu.
3. Yanık kokmak, ortalıkta bir şeyin yanmakta bulunduğunu özetleyen koku bulunmak ya da is kokmak.
—Nebat patol. Buğdaylarda bir iplik kurttan (Anguillula tritici) ileri gelen ve başakların kararmasına, çiçeklerin tane yapmamasına yol açan ekin hastalığı. || Yapraklara yanmış benzer biçimde görünüm veren bazı hastalıklara verilen ad. || Bakteri yanığı, (ing. fire blight), süs elması, elma ve bilhassa armut ağaçlannda bir bakteriden (Er- vvinia amybovora) ileri gelen çok ağır hastalık. (ABD'de yerleşik olan hastalık, bulunmuş olduğu yerlerde armut ağacı yetişmesine olanak bırakmamaktadır; bakteri yanığı kazaen Britanya adalarına, orada da iklim koşullarının pek elverişli olmadığı Hollanda ve Almanya'ya atlamıştır. Fransa'da 1979'dan sonrasında güney-doğu'da birçok meyve bahçesini yok etmiştir; artık ilkbaharı nemli ve sıcak olan bölgelerdeki tüm armut bahçeleri tehdit altındadır. Bugün için hastalığın hiçbir çaresi yoktur.
—Der. hast. Isının ya da fizyolojik ve kimyasal başka etkenlerin niçin olduğu doku lezyonu. (Bk. ansikt. böl.) || Yanık izi taşıyan şahıs, nesne: Yanık Ali. Yanık deri. Yanık tarta. || Yanmış bir şeyin üstünde kalan delik ya da iz: Yastık kılıfındaki sigara yanığı. || Yanık kızanklığı, bacakların ağ biçiminde pigmentlenmesine birlikte rol alan ve uzun sûre bir ısı kaynağının karşısında durmaktan ileri gelen eritemli deri hastalığı.
—Kim. Yanık kokusu, organik bir maddenin yüksek ısı tesiri altında yaymış olduğu keskin tat ve koku. (Mesela kömür kokusu.)
—Oy. iki deste iskambil kâğıdı ve iki jokerle minimum 3 oyuncu içinde oynanan oyun. (Her oyuncuya 10'ar kâğıt dağılır; sırası gelen oyuncu 1 kâğıt çekip 1 kâğıt atar. Oyunculardan biri oyunu bitirdiğinde. diğeri oyuncuların elinde bulunan kâğıtlar ceza puanı olarak yazılır. 100 ceza puanı aşan yanar. Yanan oyuncu, daha ilkin ortaya koyduğu paranın bir misli fazlasını ödeyerek tekrardan oyuna katılabilir. Tüm rakip oyuncuların yanmasını elde eden oyuncu partiyi kazanır.)
—Taşoc. Bir kesme taş bankının üst ya da alt bölümünde bulunabilen ve bankın geri kalan bölümünden daha gevrek olan birkaç santimetre kalınlığındaki katman.
—ANSIKL. Der. hast. Yanıkların sebepleri çeşitlidir: ısı etkenleri (kaynar sıvı, sıcak ya da kızgın sert maddeler, buğu); kimyasal etkenler (asitler, bazlar, fosfor); derin yanıklara niçin olduğu benzer biçimde solunum ve kalp durması senkopları da yapabilen elektrik; İyonlaştırıcı etkenler: X ışınları, atom patlamaları (bu takdirde yaralı hem de radyasyonludur).
Yaygınlığına nazaran yanıklar çeşitlere ayrılır: vücudun % 15'inden azını kaplayan yanıklara hafifçe yanık, % 15-60'ını kaplayan yanıklara ağır yanık, vücut yüzeyinin % 60'ından fazlasını kaplayan ve bugün elimizdeki tedavi yöntemleriyle tedavi edilemeyen yanıklara ölümcül yanık denir.
Yanıklar derinliklerine nazaran de çeşitli derecelere ayrılır. Yaygın bir kızartı, mahalli bir şişkinlik ve ağrı ile belirgin yanıklara bilinci aşama yanık denir; bunlar birkaç gün içinde iyileşir (güneş yanığı), ikinci aşama yanıklarda ağrı şiddetlidir; deri yer yer su biriktirerek kabanr ve soyulur; yanık alt- derinin altına kadar (2. aşama derin yanık) ulaşmamışsa kendi kendine iyileşme sağlanır, deri kendini yeniler. üçüncü aşama yanıklar da derinin tüm katları yanar, duyum tümüyle ortadan kalkar, deri parşömen görünümü alır. Bu çeşitli yanık dereceleri çok vakit bir arada olabilir ve lezyonların gerçek derinliğini saptayabilmek için birkaç gün beklemek gerekebilir. Yanıkların ağırlık derecesi bulundukları yere de bağlıdır: yüz ve boyundaki güzel duyu problemler, ellerde ve büklüm yerlerinde işlevsel sekeller. Netice bakımından bünye de mühim bir öğedir: kapladığı yüzey aynı olmasına rağmen yanık, çocukta, ihtiyarda ve organik kusurları olanlarda (diyabet benzer biçimde) daha ağırdır.
*Tedavi. Ufak yanıklar kendiliğinden iyi olur, fakat gene de dikkatli bir nezaret gerekir: yara dezenfekte edilmeli, su toplayan bölgeler kesilmeli, başlıca çekince enfeksiyon olduğuna nazaran aseptik pansuman yapılmalıdır. Ağır yanıklar hastanelerde tedavi edilmeli, şokun ve enfeksiyonun önlenmesine öncelik tanınmalıdır. Bu gerçekleştikten sonrasında cerrahi tedaviye geçilebilir: yanmış yüzeylerin ilaçla temizlenmesi, nekroz olacağı belli parçaların kesilip çıkarılması. Olgulara nazaran lezyonlar ya açık bırakılır ya da örtücü pansumanlarla kapatılır. Geniş yüzey yanığı olanlar için kullanılan banyolar, vücudu, geçişme basıncı uygun ve hafifçe antiseptik bir sıvı içinde tutabilmeyi sağlar, ikinci evrede (1. haftadan 1. aya kadar) enfeksiyon önlenmeli, deri yitirilmesine uğrayan bölgeler ona- rılmalı, fena, aykırı duruşlara karşı savaşılmazdır. Bu devrede, devasa yükseklikte kalorili, uzun soluklu bir rejimi ve beslenme rejimini gerektiren genel durum bozukluğu ile beraber bir "yanık hastalığı" ortaya çıkabilir Yanıkların derinliği ve bilhassa yaygınlığı, hastaların yoğun bir nezaret altında bulundurulmasını ve yalnız uzman servislerde gerçekleştirilebilecek devamlı bakımı gerektirir. Kan dinamiği ile su elektrolit dengesini sağlamak, enfeksiyonların çıkardıkları sorunları çözümlemek, hatta solunum ve böbrek etkinliklerini desteklemek benzer biçimde reanimasyonun tüm olanaklarının kullanımı çok vakit kaçınılmaz olur. Derinin yitirilen bölgelerinin onarımında, geniş çapta kesim yapıldıktan sonrasında, kişinin kendi derisi kullanıldığı için en iyi yöntem olan öz doku nakline başvurulur Bu gerçekleştirilmediği hallerde başka bir vericiden alınan deri kullanılır.
Yanıkların bıraktığı sekeller çok çeşitlidir: yer yer beslenme bozuklukları, ned- beler, keloitler, çekici yapışıklıklar; kansere dönüşme ise nadirdir.
—Oftalmol. Kimyasal yanıklar. Yakıcı bir sıvının (baz) ya da asidin gözlere değmesinden doğan yanıklar en sık görülenlerdir. Bu şekilde yanıklar çok acil tedavi edilmek gerekir, göz çok vakit kör olur. Bu yanıklar kimyasal maddelerle çalışan işçilerde görülür fakat, gündelik yaşamda da rastlanabilir. Zorlamadan, sıkılmadan dikkatlice açılması ihtiyaç duyulan bir plastik çamaşır suyu şişesinin rasgele sıkıştırılarak açılması halinde doğacak çekince üstünde bilhassa durulmalıdır. Gözkapakları, bilhassa konjonktiva ve kornea, gözleri kapamaya zaman olamayacağı için ilk zarar görecek yerlerdir. Isı yanıkları çoğu zaman daha ağır yanıklardır. En fazla ziyan olan bölgeler gözkapakları olup bunlarda her aşama yanığa rastlanabilir; derinlemesine zarara uğramışlarsa nedbelerden dolayı çekintiler ve şekil bozuklukları ortaya çılâbilir, oynayabilmeleri kısıntıya uğrar ve deri nakilleri gerekebilir. Göz küresi eğer yanmakta olan yabancı bir cismin darbesine uğrarsa zarar görebilir. Bununla birlikte gözyaşının ince akıntısı bir dereceye kadar yanığın tesirini azaltır ve yanık çok vakit yüzeysel kalır. Ne olursa olsun yabancı cisim bulunmalı ve çıkarılmalıdır. Bu işlemin önemi, hava ile temas halinde kaldıkça yanmasını sürdüren fosfor için daha da geçerlidir.
Kaynak: Büyük Larousse
YANIKLIK a.
1. Yanmış olma durumu.
2. Acılı, kederli, kaygılı olma durumu.
—Nebat patol. Tahıllarda çeşitli nedenlerden ileri gelen ve biçimsiz, minik, kırışık tane yapmalarına neden olan fizyolojik afet. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Nebat patol. Yanıklık gıda maddelerinin taneye doğru göçünün durması ya da kesilmesiyle meydana gelir. Tamamen fizyolojik lı olabilir, bilhassa, tane oluşumu esnasında, topraktan alınan suyun karşılayamayacağı seviyede yüksek bir buharlaşmaya yol açan aşırı sıcaktan doğabilir. Bir asalak, sözgelimi bir mantar gıda maddelerinin kök ile başak içinde rahat dolaşımını engellediği vakit ortaya çıkan bir nebat hastalığından da ileri gelebilir. Taneler azca ya da çok yanık olabilir, ne kadar yanık iseler o denli azca öz ihtiva ederler, bu durumda öğütülünce daha azca un ve daha çok kepek verirler. Yanıklık derecesi tanelerin hektolitre ağırlığındaki özgül ağırlık ölçümü ile değerlendirilir.
1. Yanmış olma durumu.
2. Acılı, kederli, kaygılı olma durumu.
—Nebat patol. Tahıllarda çeşitli nedenlerden ileri gelen ve biçimsiz, minik, kırışık tane yapmalarına neden olan fizyolojik afet. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Nebat patol. Yanıklık gıda maddelerinin taneye doğru göçünün durması ya da kesilmesiyle meydana gelir. Tamamen fizyolojik lı olabilir, bilhassa, tane oluşumu esnasında, topraktan alınan suyun karşılayamayacağı seviyede yüksek bir buharlaşmaya yol açan aşırı sıcaktan doğabilir. Bir asalak, sözgelimi bir mantar gıda maddelerinin kök ile başak içinde rahat dolaşımını engellediği vakit ortaya çıkan bir nebat hastalığından da ileri gelebilir. Taneler azca ya da çok yanık olabilir, ne kadar yanık iseler o denli azca öz ihtiva ederler, bu durumda öğütülünce daha azca un ve daha çok kepek verirler. Yanıklık derecesi tanelerin hektolitre ağırlığındaki özgül ağırlık ölçümü ile değerlendirilir.
Kaynak: Büyük Larousse
yanık ingilizcesi
- burn; scald; blight; burnt, scorched; tanned; blighted; lighted, turned on; pathetic, touching
yanıklık
isim
1 . Yanmış olma durumu.
2 . mecaz Acılı, kaygılı, bıkkın, dertli olma durumu.
isim
1 . Yanmış olma durumu.
2 . mecaz Acılı, kaygılı, bıkkın, dertli olma durumu.
Yanık yiyecek kokusu iyi mi giderilir?
Yanık et kokusu iyi mi çıkarılır?
Yanık ve Yanık Türleri
YORUMLAR