Yatmak Nedir?

YATMAK gçz. f. 1. Yere ya da yatay bir şeyin üstüne boylu süresince uzanmak: Yere yatmak. Halının üzerine yatmış kitap okuyordu. Yü...

YATMAK gçz. f.

1. Yere ya da yatay bir şeyin üstüne boylu süresince uzanmak: Yere yatmak. Halının üzerine yatmış kitap okuyordu. Yüzü koyun yatmak. Sırt üstü yatmak.

2. Uyumak ya da dinlenmek için yatağa girmek: Çocuklar akşam sekizde yatıyorlar. Çok yorgunum, derhal yatacağım.




3. Bir mekanda yatmak, geceyi orada geçirmek, orada uyumak: Otelde, arkadaşlannın evinde yatmak. Odalannı bizlere koyup salonda yattılar. Çadırda yatmak.

4. Hastalık yüzünden, tedavi amacıyla yatakta ya da bir sıhhat kuruluşunda kalmak: Gripten bir ha/ta yattım. Ameliyat için bir kliniğe yatmak.

5. (Bir yüne) yatmak, yatay ya da yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek: Rüzgârdan bir sağa bir sola yatan ekinler.

6. Bir şey sözkonusuysa, işe yaramadığından ya da kulanılmadığından boş yere bir mekanda bekletilmek, kalmak: Evde kimsenin ehliyeti olmadığı için otomobil garajda yatıyor.

7. Belirgin bir sûre hapiste kalmak: İşlemediği bir kabahat yüzünden beş yıl yattı.

8. Ölmüş bir insan sözkonusuysa, gömülmüş olmak: Atalarının yatmış olduğu yere gömülecek.

9. Dikliği gitmek, düzleşmek: Saçları bir türlü yatmıyor.

10. Gömülü, saklı olmak: Denizin dibinde yatan gömü, petrol.

11. Bir şeyin sebebi olmak, ondan lanmak ya da onun gizli saklı sebebi olmak: İşte tüm güçlük burada yatıyor. Bu davranışın altında duygulannı gizleme isteği yatıyor.

12. Tkz. Sözkonusu bir işse, başarısız sonuçlanmak, o işten netice alınamamak; bazı, ekip vb ise başarısız olmak; toto loto vb oyunlarda kazançlı sonucu elde edememek: Bu iş yattı. Bizim ekip bu hafta gene yattı. Favori takımlar yenilince totolar yattı.

13. Tkz. işi olmayan olmak, çalışmamak: Okulu bitirdiğinden bu yana yatıyor.

14. Bir kimselerle yatmak, yatağını ya da odasını onunla paylaşmak ya da (tkz.) o kimselerle cinsel ilişkide bulunmak.

15. Bir düşünceye, bir öneriye yatmak, onu benimsemek, ona razı olmak: Çok ısrar ettim ama bizlerle gelmeye yatmıyor.

16. Bir şeye aklı, kalası yatmak, bir düşünceyi, bir öneriyi uygun sağlamak, benimsemek: Bu yönteme aklım yatmadı, pozitif netice vereceğine inanmıyorum.

17. Yat kalk, yatıp kalkıp bir hiç kimseye dua et, bu durumu onun yardımıyla elde ettin, ona şükret: Yat kalk sen kardeşine dua et. || Yatıp kalkmak, gecelerini geçirmek, barınmak; cinsel ilişkide bulunmak: Pek çok hanımla yatıp kalkmış hovarda biriydi.


—Atç. İnek şeklinde yatmak, attan söz edilirken, göğüs kemiği üstüne yatmak. (Bu durumda, toynakların topuğu ve nalların uçları dirsek tepesinin derisini incitir ve burada zaman içinde nasır meydana gelmesine niçin olur.) || Dönerken içe yatmak, attan söz edilirken, dörtnalda çark ederken iç yana doğru eğilmek.


—Denize. Bir gemiden söz ederken, herhangi bir nedenle sancak ya da iskele bordasına meyletmek. || Bir gemiden söz ederken, demir üstünde ya da iskeleye bağlı olarak beklemek. || Borda bordaya yatmak, iki gemiden söz ederken birbirlerine yanaşarak beklemek. || Demirde yatmak, bir gemiden söz ederken, limanda ya da herhangi bir mevkide demir üstünde beklemek.


—Oy. Eli yatmak, eli fena olmak ve düzelme olanağı bulunmamak. || üzerine yatmak, oyununu elde edilmiş sonucu riske sokmayacak şekilde tanzim etmek; sonucu etkileyebilecek girişimlerden kaçınmak.


—Ziraat. Ekinlerden söz edilirken, yatma etkisiyle yere uzanmak.


♦ yatılmak edilg. f.

1. Yatay bir şeyin üstüne boylu süresince uzanılmak.

2. Uyumak ya da dinlenmek için yatağa girilmek: Orada erken yatılır, erken kalkılırdı.

3. Bir mekanda uyunmak: Grupça kampta çadırlarda yatıldı.


♦ yatırmak ettirg. I.

1. Bir kimseyi, bir şeyi (bir yere) yatırmak, yere ya da yatay bir yüzeye boylu süresince uzanmasını sağlamak; yatay şekilde yerleştirmek: Yaralıyı sedyeye yatırdık. Şarap şişelerini yatırmak.

2. Bir kimseyi yatırmak, uyuması, dinlenmesi için yatağa sokmak: Çocuklannı her akşam dokuzda yatırır.

3. Bir kimseyi yatırmak, ona yatacak yer sağlamak, sunmak: Dört kişiyi bu odada yatırabiliriz. Bu akşam burada kal, seni yatıracak yerim var.

4. Bir şeyi yatırmak, eğmek, yatık, bükük duruma getirmek: Şiddetli yağmur ekinleri yatırmıştı.

5. Parasını (bir şeye) yatırmak, işletmek, kazanç sağlamak amacıyla parasını bir yere verek; koymak; tahsis etmek: Parasını tahvillere yatırmak. Bu işe çok para yatırdı.

6. (Bir yere) para yatırmak, o parayı güvenilir bir yere kbymak; ödeme yapmak: Tüm parasını bankaya yatırdı. Telefon parasını FTT'ye yatırmak.

7. Düzeltmek, yassılaştırmak: Şu eteğin plilerini ütüyle iyice yatır.

8. Tkz. Bir işin negatif sonuçlanmasına, bir ekibin başarısızlığına niçin olmak: Bu işi sen yatırdın. Ekibi yatırdın.


—Balıkç. Ağı yatırmak, ağı yerinde tutmak için alt yakasına kurşun parçaları, iri taşlar yerleştirmek. || Oltayı yatırmak, yüzdur Dcüleri dengelemek için oltaya kurşun takmak.


—Bank, ve Bors. Bir kredi kurumuna, bir mali kuruluşa, bir borsa acerıtasına, belirgin bir işte ya da işlerde kullanılmak suretiyle para vermek.


—Deric. Havuza yatırmak, bir havuzda, meşe kabuğu tozu katları arasına üst üste sıralanmış derileri, su ya da bir sepileme sıvısıyla örtmek.


—Fırınc. Unu dinlendirmek. (Un, serin bir mekanda minimum on beş gün bekletildikten soma kullanılır.)


—Goom. Tasarı geometride bir yatırma eylemini yapmak.


—Mutt. Bir gıda maddesini, bozulmasını önlemek, yumuşamasını ya da batırılmış olduğu maddenin tadını ve kokusunu almasını sağlamak için bir süre sıvı bir maddenin içinde tutmak: Tuzlu suya yatırmak, eti zeytinyağına yatırmak.


—Oy. Koz yatırmak, bezik vb. oyunlarda yere koz açmak.


—Psikan. Libidodan söz edilirken, bir yatırım gerçekleştirmek.


♦ yatırılmak edilg. I.

1. Bir yere boylu süresince uzanması sağlanmak: Taralı sedyeye yatırıldı.

2. Uyuması, dinlenmesi için yatağa sokulmak: Çocuklar hâlâ yatırılmadılar mı?

3. Yatacak yer sunulmak.

4. Kazanç sağlama amacıyla bir yere verilmek, bir kuruluşa ödeme yapılmak: Bankaya yatırılan para. Elektrik borcu yatırıldı.

5. Bir maddenin içinde bekletilmek: Şaraba yatırılan et.


—Ikt. Yatırılan ana para, mal (bir makine, bir donatım vb. şeklinde). [Bir endüstri kuruluşu, piyasaya yeni çıkan ürünler sürmek amacıyla yeni tesisler kurduğu vakit, buna stratejik yatırım; maliyet fiyatlarının düşürülmesi amacıyla meydana getirilen yatırıma, verimlilik yatırımı; üretim hacmini çoğaltmak amacıyla yapılana kapasite yatırımı donir. Bununla birlikte, emekçilerin durumunu iyileştirmek için meydana getirilen toplumsal yatırımlar; toplumun tümünün ya da yalnızca bir kısmının gereksinimlerini karşılamak suretiyle devlet taralından meydana getirilen kolektif ya da kamusal yatırımlar (hastaneler, yollar, okullar vb.) varda. Bunların karşıtı olan hususi yatınmlar ise, kendileri için kârlı olacağını umarak, bir takım donatım harcamalarına girmeyi kararlaştıran hususi girişimcilerin, bu kararlarından lanan yatırımlardır. Bireylerin uzmanlık ya da kalite düzeyini yükseltmek için meydana getirilen yatırımlara da entelektüel yatırım ismi verilir.)

Kaynak: Büyük Larousse







yatmak

(nesne almayan eylem)





1 . Bir yere ya da bir şeyin üstüne boylu süresince uzanmak:

"Arka üstü yattım, kuşu seyretmeye başladım."- M. Ş. Esendal.

"Dört nal giden atların köpüklü boynuna tekrar yatmayacak."- N. Hikmet.

2 . Uyumak ya da dinlenmek için yatağa girmek.

3 . Yatay ya da yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek.

4 . Hastalık sebebiyle yatakta kalmak:

"Gün geçmeden bronşiti, çarpıntısı meblağ; yatak yorgan yatar."- S. M. Alus.

"Burada bir hastanede yatıyor."- F. R. Atay.

5 . Geceyi geçirmek suretiyle bir mekanda kalmak:

"Tavuk pazarındaki handa yatmakta devam ediyor."- M. Ş. Esendal.

6 . Boş yere beklemek.

7 . İşlemez, çalışmaz durumda kalmak.

8 . Bir özellik kazanmak için bir şeyin içinde beklemek.

9 . Hapsedilmek.

10 . (ölü) Gömülmüş olmak:

"Mezarlık servilerinin altında ninelerim, teyzelerim yatarlardı."- Halikarnas Balıkçısı.

11 . Düz bir duruma gelmek, düzleşmek.

12 . mecaz Bulunmak, var olmak:

"Her imtiyaz hevesinin kökeninde bir karmaşa, bir göstermecilik duygusu yatmış olduğu görülür."- H. Taner.

13 . teklifsiz konuşmada Negatif ya da başarısız bir netice alabilmek.

14 . halk ağzında İşsiz kalmak, çalışmamak.

15 . (ile edatıyla kullanılan eylem) Cinsel ilişkide bulunmak.

16 . Bir düşünceyi ya da bir öneriyi benimsemek, razı olmak.

17 . Heves etmek, eğilmek:

"Çalı süpürgelerinin kırmızı çiçeklerindeki bal kokusuna yatmışlardı."- S. F. Abasıyanık.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

yatıp kalkıp

yatıp kalkmak


Korkulu rüya (rüya) görmektense uyanık yatmak hayırlıdır

insanoğlu, sonradan sıkıntılı durumlara düşmektense, ilkin önlemli olmağa çalışmalıdırlar


yatmak ingilizcesi


1. to go to bed.

2. (for someone) to be in bed, be lying down.

3. to stay in bed; to keep to one´s bed; to be bedfast.

4. /a/ to enter, go into (hospital).

5. to lie, lie flat, lie at full length.

6. /da/ to stay in; to remain in, sit in (a place).

7. /a/ to lean to (one side); (for a ship) to list.

8. /a/ slang to agree to, accept.

9. slang (for something) to be fated not to occur, not to be on: Bu iþ yattý galiba. It looks like this thing´s not on.

10. to be in prison.

11. slang to do it

12. (for a sports team) to be beaten; (for a team) to suffer a series of defeats, have a bad season.


yatýp kalkýp continually, always. yatýp kalkmak

1. /da/ to sleep, spend one´s nights in: Nerede yatýp kalkýyorsun? Where are you sleeping at night?

2. /la/ to have sex with, sleep with


yatırılmak

(nesne almayan eylem)
  • Yatırmak işi yapılmak:
"Bu boş arsacıkta, yan yatırılmış bir bayram salıncağı duruyor."- M. Ş. Esendal.




 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Yatmak Nedir?
Yatmak Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yatmak-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yatmak-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content