yegâne ödat (ye'gâ:ne) Farsça yegÂ¥ne Biricik, tek: "Yegâne emelim, kızımın bir hanımefendi olarak yetişmesidir."- A....
yegâne
ödat (ye'gâ:ne) Farsça yegÂ¥ne
Biricik, tek:
"Yegâne emelim, kızımın bir hanımefendi olarak yetişmesidir."- A. İlhan.
YEGÂNE sıf. (fars. yegâne). Esk.
1. Biricik, tek: "Beni seven, yegâne seven sarı saçlı çehre!" (H. E. Adıvar).
2. Yegâne -gû, Tanrı'nın birliğine inanan. || Yegâne-i asar, Hz. Muhammet.
1. Biricik, tek: "Beni seven, yegâne seven sarı saçlı çehre!" (H. E. Adıvar).
2. Yegâne -gû, Tanrı'nın birliğine inanan. || Yegâne-i asar, Hz. Muhammet.
Kaynak: Büyük Larousse
yegâne ingilizcesi
- sole, single, only.
YORUMLAR