1 . Kötülüklerini söylemek, zemmetmek. 2 . Birinin ya da bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı. 3 . Beğenmem...
1 . Kötülüklerini söylemek, zemmetmek.
2 . Birinin ya da bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı.
3 . Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek.
2 . Birinin ya da bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı.
3 . Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek.
YERMEK g. f.
1. Bir kimseyi, bir şeyi yermek, negatif taraflarını ortaya koyarak onu kötülemek, kınamak: Bir bakanı yermek. Bir aşariyi yermek,
2. Bir kimseyi. bir şeyi yermek, kusurlarını alaylı bir üslupla ele almak; taşlamak, hicvetmek: Yapıtlısrtndtı yerleşik önyargıları yermek.
♦ yersimek edilg. t. fermek İşine mevzu olmak; kınanmak, taşlanmak, beğenilmemek.
1. Bir kimseyi, bir şeyi yermek, negatif taraflarını ortaya koyarak onu kötülemek, kınamak: Bir bakanı yermek. Bir aşariyi yermek,
2. Bir kimseyi. bir şeyi yermek, kusurlarını alaylı bir üslupla ele almak; taşlamak, hicvetmek: Yapıtlısrtndtı yerleşik önyargıları yermek.
♦ yersimek edilg. t. fermek İşine mevzu olmak; kınanmak, taşlanmak, beğenilmemek.
Kaynak: Büyük Larousse
yermek ingilizcesi
- 1. to run down, point out the faults of, criticize, speak ill of.
- 2. to satirize; to deride. 3
- . to disapprove; to condemn.
YORUMLAR