* Çekicilik, şekil, görünüş, vaziyet ve davranışlarıyla hoşa giden, sevilen. * (dil, konuşma vb. için) Beğenilir ve nükteli. * Hoşa g...
* Çekicilik, şekil, görünüş, vaziyet ve davranışlarıyla hoşa giden, sevilen.
* (dil, konuşma vb. için) Beğenilir ve nükteli.
* Hoşa gider bir şekilde konuşan.
*
Compsognathus (Zarif Çene)
ZARİF sıf. (ar. zarafetten zarif). 1. Hoş, çekici bir görünümü olan, davranışları, güzel konuşmasıyla beğeni uyandıran bir kimse için kullanılır: Zarif, kibar bir bayan.
2. Güzel bir şekli, hoş bir görünümü olan, seçkin, zevkle seçilmiş ya da ortaya konmuş bir şey için kullanlır: Zarif bir elbise. Zarif bir hediye. Zarif bir buket. Zarif bir salon.
3. Nükteli, incelikli, yumuşak bir söz, bir ifade için kullanılır: Zarif bir üslup. Zarif bir tercüme.
—Mat. Açık, yalın ve ustalıklı bir kuram, bir tanıtlama için kullanılır.
2. Güzel bir şekli, hoş bir görünümü olan, seçkin, zevkle seçilmiş ya da ortaya konmuş bir şey için kullanlır: Zarif bir elbise. Zarif bir hediye. Zarif bir buket. Zarif bir salon.
3. Nükteli, incelikli, yumuşak bir söz, bir ifade için kullanılır: Zarif bir üslup. Zarif bir tercüme.
—Mat. Açık, yalın ve ustalıklı bir kuram, bir tanıtlama için kullanılır.
Kaynak: Büyük Larousse
ZARİFANE be. (ar. zarif ve fars. -ane' den zarifane). Esk. Kibarca, nazik bir şekilde.
Kaynak: Büyük Larousse
ZARİFE sıf. (ar zarif'in dişi, zarife). Esk. ince, narin, kibar
-a. ince, narin şey.
Kaynak: Büyük Larousse
ZARİFLİK a 1. Hoş ve çekici davranışları ve zevkinin seçkinliğiyle başkalarından ayrılan bir kimse; o kimsenin tutum ve davranışlarının özelliği: incelik, zarafet: Fransız hanımının zarifliği. Oturup kalkmasındaki. hareketlerindeki zarifliğe hayrandım.
2. Zevkli ve yalın bir güzelliğe haiz olan bir şeyin niteliği: Bir mobilyanın. bir giysinin zarifliği.
3. ince ve hoş bir anlatımın özelliği: Bir yazının zarifliği.
—Mat. Bir kuramda, bir tanıtlamadaki açık ve ustalıklı bir yalınlık.
2. Zevkli ve yalın bir güzelliğe haiz olan bir şeyin niteliği: Bir mobilyanın. bir giysinin zarifliği.
3. ince ve hoş bir anlatımın özelliği: Bir yazının zarifliği.
—Mat. Bir kuramda, bir tanıtlamadaki açık ve ustalıklı bir yalınlık.
Kaynak: Büyük Larousse
zarif
ödat (zari:f) Arapça
1 . Çekicilik, şekil, görünüş, vaziyet ve davranışlarıyla hoşa giden, sevilen:
"Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini tekrar duyacak."- O. S. Orhon.
2 . (dil, konuşma vb. için) Beğenilir ve nükteli.
3 . Hoşa gider bir şekilde konuşan.
4 . İnce, albenili.
ödat (zari:f) Arapça
1 . Çekicilik, şekil, görünüş, vaziyet ve davranışlarıyla hoşa giden, sevilen:
"Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini tekrar duyacak."- O. S. Orhon.
2 . (dil, konuşma vb. için) Beğenilir ve nükteli.
3 . Hoşa gider bir şekilde konuşan.
4 . İnce, albenili.
zarif ingilizcesi
- elegant, graceful, refined, smart; delicate; witty, clever
Compsognathus (Zarif Çene)
YORUMLAR