zeval zâil olma, sona erme. * gitmek. Yerinden ayrılıp gitmek. * güneşin tam ortada benzer biçimde, baş ucunda bulunmuş olduğu vakit. * güne...
zeval zâil olma, sona erme. * gitmek. Yerinden ayrılıp gitmek. * güneşin tam ortada benzer biçimde, baş ucunda bulunmuş olduğu vakit. * güneşin nısf-ı nehar dairesinden batmaya doğru dönmesi. seyrinin sonuna yaklaşması.(gafletten kurtulan evvelki adam, o şedit şefkatin elemine karşı ulvi bir tiryak bulur ki; acıdığı tüm zihayatların mevt ve zevâlinde bir zât-ı bâki'nin bâki esmasının daimî cilvelerini temsil eden âyine-i ervahları bâki görür; şefkatı, bir sürura inkılâb eder. hem zevâl ve fenâya mâruz tüm güzel mahlukatın arkasında bir cemâl-i münezzeh ve hüsn-ü mukaddes ihsas eden bir nakış ve tahsin ve san'at ve tezyin ve kayra ve tenvir-i dâimîyi görür. o zevâl ve fenâyı, tezyid-i hüsün ve tecdid-i lezzet ve teşhir-i san'at için bir tazelendirmek şeklinde görüp lezzetini ve şevkini ve hayretini ziyadeleştirir. M.)
YORUMLAR