TEOLOGİ, İLAHİYAT, HAÇ ÖNÜNDE DUÂ EDEN HİLAL KAPLAN, ABDURRAHMAN(?) DİLİPAK'IN VATİKAN MUHABBETİ VE KIZI, OKSİDANTALİST, KATOLİK İLAHİYA...
TEOLOGİ, İLAHİYAT, HAÇ ÖNÜNDE DUÂ EDEN HİLAL KAPLAN, ABDURRAHMAN(?) DİLİPAK'IN VATİKAN MUHABBETİ VE KIZI, OKSİDANTALİST, KATOLİK İLAHİYATI...
3- Beraber kutsandık (to blessed) biz bu yollarda (A Tale of Two Cities)
İlahiyat, teologi kelime anlamı olarak tanrıbilim demektir. İlahiyat, ilah kelimesinden türetilmiştir. Dine ilişkin olgu ve fenomenleri konu alan ve dinle ilgili olarak geniş kapsamlı bir senteze ulaşmayı amaçlayan disiplin olarak tanımlanır. Esasında ilahiyat Hıristiyanlıktaki "üç tanrı" anlayışını izaha yani "üç tanrı nasıl olur da tek olur"u ispatlamaya çalışır. İlahiyat teologiye karşılık olarak kullanıldığı için tanımı yakından incelemek iyi olacak. Teologi yani "tanrıbilimi" yerine "Allah bilimi" dersek, sapkınlığın boyutlarını izahsız anlamak mümkün olur. Orada kastedilen ALLAH değil Tanrı diyebilirsiniz. İşte ben de onu diyorum. Yani bu meşguliyet sahasının ALLAH'la ve İslâm'la hiçbir alâkasının olmadığını kabul etmek zorunda kalırsınız. Peki, o zaman ALLAH dışındaki bir tanrıyla biz müslümanların ne işi olabilir ki! Böylesi bir sapkınlıktan ALLAH'a sığınırız.
İşte bu yüzden İlahiyat ancak Hıristiyanların ve Yahudilerin temel meşgalesidir. ALLAHU EKBER diyemeyen her tür dinden olan bu dindarlar o kadar dindardırlar ki her dinin itikadına, kurumlarına ve pratiklerine yakından alâka duyarlar. Meselâ Yeni Şafak gazetesinin başörtülü yazarı Hilal Kaplan bir Avrupa ülkesinde gittiği kilisede Haç'ın önünde büyük bir huşu ile duâ ederken fotoğraf çektirir. Yine aynı şanlı isme sahip Abdurrahman(?) Dilipak kızının, Katolik ilahiyatı okumak için sınava gireceğini, okul için bağlantıları İstanbul'daki Vatikan Konsolosluğu görevlisi Monsignore Morovich'in kurduğunu, kızının okula kabul edilmesi durumunda "Oksidantalist yani Katolik teoloğu" olacağını, Cemil Meriç'in, gerekse İlber Ortaylı'nın, sık sık "Oksidantalistler'e ihtiyacımız var" dediğini, kızının Katolik Okulu'nda okuyacak ikinci Türk(!) kızı olacağını söylüyordu. Aynı Dilipak bir yazısında "Hilafet yasal olarak halen mevcuttur. Hilafetin anayasal statüde, Vatikan/İtalya örneğinde olduğu gibi özerk hale getirilmesi ve evrensel statüsünün tanınması Türkiye'nin laik kimliğine zarar vermez. Böyle bir oluşum, sadece Müslüman ülkeler ve halklar için değil, dünya barışı ve refahı, daha yaşanılır bir dünya, insan hakları ve hukuk devleti olmanın gereklerinin hayata geçirilmesi açısından da büyük bir önem taşımaktadır." Bitmedi..aynı şahıs "Bu olayın arkasında (17 Aralık operasyonunu kastederek) Amerika, İngiltere, İsrail, Fransa ve Almanya'nın da işin içinde olduğu, bir ucunun Vatikan'a kadar uzandığı uluslararası bir komplo ile karşı karşıyayız. Sadece Türkiye'ye değil Türkiye'nin şahsında İslâm dünyasına yönelik bir tehdit ile karşı karşıyayız." diyordu. Sormak lâzım kendisi ve kızı bu komplonun acaba neresindedir?
| Mustafa TOSUN / At kadehi elinden, bin parçaya bölünsün Wer wenn nicht wir? (Biz Değilsek, Kim?) / Çelimli Çalım, Sayı 11
YORUMLAR