Dilin Özellikleri Nedir

1. Anlaşma aracıdır: Dilin birinci ve aslolan fonksiyonu anlaşma aracı olmasıdır.” Ama onun vasıtalığını yanlış anlamamak lâzımdır. Zira ...


1. Anlaşma aracıdır: Dilin birinci ve aslolan fonksiyonu anlaşma aracı olmasıdır.” Ama onun vasıtalığını yanlış anlamamak lâzımdır. Zira dil,tabiî bir vasıtadır. Gelişigüzel bir araç,maddî bir araç,gelip geçici iğreti bir araç,bir alet değildir. Dil,diri bir araç gibidir. İnsanlara, fertlere hizmet eder; fakat insanların, fertlerin keyfine tâbi değildir. İnsanlar, onu istedikleri biçime sokamazlar, ona değişik bir biçim veremezler. Onu olduğu şeklinde kabul etmeğe,onun hususiyetlerine dikkat etmeğe,onun tabiatına uymağa, onun kanunlarına boyun eğmeğe mecburdurlar. Dilin tüm yaşamı kendiliğinden oluşur. Onun doğuşu ve ortaya çıkışı da, tabiî şekilde vuku bulmuştur, yaşamı ve kullanılışı da,tabiî bir biçimde cereyan eder.”

İnsanlar aynı mekânda saatlerce,günlerce,aylarca,hatta senelerce beraber kalsalar dahi his ve fikirlerini belirtmedikleri süre aralarında bir ileti akışı sağlanamaz. Hisleri,düşünceler,talep ve arzular fakat açığa vurmak suretiyle başkalarına taşınabilir. Bu ise iletişimi ortaya çıkarır. İletişim,bir duygunun, bir düşüncenin bir zihinden başka bir zihne aktarılmasıdır. İnsanlar, aralarında iletişimi sağlamak için türlü metotlardan faydalanırlar: Dil,işaretler,jest ve mimikler...vb. şeklinde. Dönemin teknik gelişmelerine gore bunlara başkaları da ilave edilebilir. Ama şu bir gerçektir ki insanoğlu içinde anlaşmayı elde eden en kolay ve en etkili anlaşma aracı dildir.

İnsan,en muhteşem varlık olduğundan,onun kullandığı anlaşma aracı da,kendi tabiatına uygundur.

2. Tabilik : Dilin en mühim özelliklerinden biri de tabiî bir varlık oluşudur. Toprak tabiî, at, tabiî; otomobil ise yapmadır. Bizler,toprak yapamayız,ama toprağı gereksinimimize gore şekiller vererek kullanırız:Ker***,kiremit,tuğla...şeklinde. Otomobil ise yapmadır. Bu nedenle ona istediğimiz rengi,şekli,özetlemek gerekirse her tasarımı verebiliriz. Ya ata? Ata istediğimiz şekli vermeye kalkarsak atı da kaybederiz. Dil de tıpkı at şeklinde tabiîdir,doğrusu yapma değildir. Dil yapma olsaydı,insanoğlu değişik değişik dillerle konuşmak ve yazmak yerine ortak bir dil yaparlar,onu kullanırlardı. Nitekim Esperanto da bu sebeple kullanılamamıştır.


3. Kuralları vardır: Her dilin kendine özgü kuralları vardır. Bu kurallar dilin tabiatından ortaya çıkmaktadır. Daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse bizler ilkin kuralları koyup bu kurallara gore dili şekillendirerek konuşmuyoruz. Mevcut kuralları ,dilin doğal olarak yapısından tespit ediyoruz. Örneğin; Türkiye Türkçesinde fiilin şimdiki zamanda yapıldığını söylemek için - yor ekini kullanıyoruz. Bizim bu eki değişiklik yapmak şeklinde bir tasarrufumuz olması imkansız. Dilin yapısı,kuralları ve kelime hazinesi,milletin anlayışı,dünya görüşü ve felsefesiyle yakından Dilin yapısı,kuralları ve kelime hazinesi,milletin anlayışı,dünya görüşü ve felsefesiyle yakından hareketli bir yaşam yaşayan bir milletin meramını anlatmak için zamanı yoktur. Bu sebeple yerine gore gel, sor,al,yaz,bil ... kelimeleri bir isteğin ifadesi için kafi olmaktadır.

4. Canlıdır: Dil, kendi kanunları içinde yaşayan diri bir varlıktır. Canlıların ortak özelliklerinden olan doğma,gelişme ,gelişme şeklinde özellikler dil için de geçerlidir. Ahmet Haşim dilin kelimelerini yapraklara benzetiyor. Yapraklar ilkbaharda büyümeye başlıyor,yazın hâlâ dallardadır. Sonbaharda yapraklara benzetiyor. Yapraklar ilkbaharda büyümeye başlıyor,yazın hâlâ dallardadır. Sonbaharda kelime ihtiyaçtan ortaya geliyor bir süre kullanılıyor ve belirgin bir süre sonrasında kullanımdan kalkıyor. Örneğin; kağnı’nın kullanımdan kalkmasıyla beraber kağnı kelimesi ve kağnıyı oluşturan parçaların her herhangi birine verilen isimler da kullanımdan kalkmaktadır. Yalnız bu demek değildir ki şimdi her herhangi birine verilen isimler da kullanımdan kalkmaktadır. Yalnız bu demek değildir ki şimdi kendi zamanının dilidir. Asla kimse geçmiş bir devrenin de, gelecek bir dönemin da dilini kullanamaz.”
Ölü bir kelimeyi zorla günlük dile sokmaya çalışıyor olmak bir ölüyü diriltmeye benzer ve bir netice vermez. Örneğin, aslı Arapça olan kitab kelimesini bizler kitap şeklinde kullanıyoruz. Eski Türkçe’de kitabı ifade eden bir betik kelimesi var ise bizler bu kelimeyi niçin kullanmıyoruz , demek dilin canlılık özelliğine uymaz.

5. Gizli saklı anlaşmalar sistemidir: Dilin doğuşu mevzusunda türlü teoriler ortaya atılmıştır ve bu değerlendirmelerle ilgili tartışmalar da devam etmektedir.

Acaba ilk insanoğlu iyi mi anlaşıyorlardı? Niçin milletlerin dilleri değişik farklıdır? şeklinde soruların sayısını artırabiliriz. Bunun şeklinde sorulara verilecek yanıtlar da birbirlerinden değişik olacaktır. Şžurası bir gerçektir ki bir dildeki kelimeler ve kelime dizileri mevzusunda o milletin tüm fertleri tarihin bilinmeyen döneminde gizli saklı bir anlaşma yapmışlardır. Aynı nesne için Türkler taş derken Araplar hacer, Farslar seng, Ruslar kamin ,İngilizler stone demişlerdir.” Böylelikle her kavmin ayrı bir dili olmuştur. seng, Ruslar kamin ,İngilizler stone demişlerdir.” Böylelikle her kavmin ayrı bir dili olmuştur. ve temayüllerinin ayrılığındandır. Her millet kainatı kendisine gore seslendirmiş,aynı eşyaya her millet ayrı seslerle karşılık buluş etmiştir.

6. Milletin ortak malıdır: “Kendi kanunları içinde yaşayıp giden tabiî ve diri bir varlık olarak dil, insanoğlunun üstünde,ferdin üstünde daima müstakil bir hüviyete,ayrı bir benliğe haizdir. Dil bir takım insanların ya da zümrelerin değildir ,tüm bir milletin ortak malıdır. O yalnız yaşayan neslin değildir,ecdadın da,torunların da üstünde hakkı olan derinliğine ve genişliğine tüm bir millet malıdır,millet emanetidir,millet mirasıdır,millet istikbalidir.

7. Toplumsal bir kurumdur: Dil tek tek fertleri değildir tüm bir milleti ilgilendirir. Millet olmanın da birinci vasfı aynı dili konuşmaktır. Milletin haiz olduğu değerler içinde dil birinci sırayı almaktadır. İnsanın,milletin sosyalliği kadar dil de sosyaldir.



Dilin tasarım özellikleri



İnsan iletişimi, başka canlıların haberleşme-iletişim tarzlarından oldukça farklıdır. Süre, mekân, yapı, işlev ve süreç bakımından kimi hayvanlarla haberleşme-iletişim benzerlikleri görülse de, ayrılan bir çok özellik vardır. Amerikalı insan bilimci ve dil bilimci Charles F. Hockett, insan iletişimini havvanlardan farklı kılan bu özellikleri belirlemiş ve maddeler halinde sıralamıştır (1960:88-96, 1964:135-147, yorumlanarak ve örneklendirilerek aktarılmıştır):

1. Sessel-İşitsel Oluk (Vocal-Auditory Channel)
Ses, ağızdan çıkarak hava tabakasının oluşturduğu bir oluktan geçip işitme organına ulaşır. Ama burada dilin bu özelliğinden hareketle konuşma yitimi olan insanların dilsiz oldukları şeklinde bir netice çıkarılmamalıdır.

2. Gösterim Gönderme-Yönlendirici İşitim (Broadcast Transmission and Directional Reception)
Bir ileti işitme menzili sınırları içinde herhangi bir insan tarafınca duyulabilir ve sesin çıkış membaı ve dinleyiciye uzaklığı kulakların yön bulma kabiliyetiyle tanımlanabilir. Ses membaı ile dinleyici arasındaki mesafe arttıkça, işitme kalitesinde ve algılamada düşme meydana gelebilir. Bu açıdan, karşı karşıya iletişimde mesafenin yakınlığı, iletişimin standardını artırabilmektedir.

3. Süratli Yitim (Rapid Fading)
İşitsel işaretler geçicidir. Konuşmadan saniyeler sonrasında kaybolurlar ve dinleyicinin elverişli olması beklenmez. Ama teknolojik ilerleme sonucu icad edilen aygıtlar, işitsel işaretlerin kaydedilip yine dinlenilmesine imkân vermektedir.

4. Değiş-Tokuşedilebilirlik (Interchangeability)
Daima için konuşucu, dinleyiciyle karşılıklı yer değiştirebilirler. Konuşucu bir süre önce aktardığı iletileri tekrardan üretebilir ve bu başka iletilerden bağımsız olarak dinleyici tarafınca anlaşılabilir.

5. Tam Geri Bildirimli (Complete Feedback)
Konuşucu kendi sesini duyabilir ve böylelikle konuşmasını düzelterek dinleyiciye aktarabilir. Bu, konuşma esnasında yaşanacak yanlış anlaşılmaların da önüne geçmek için mühim bir niteliktir.

6. Özelleştirebilirlik (Specialization)
Konuşmadaki ses dalgalarının, anlamları işaret etmekten başka bir işlevi yoktur. Daha açıklayıcı olmak bakımından “Dur!” işaretini gösteren metalden yapılmış ve boyanmış trafik levhası ile “dur” kelimesini oluşturan sesler içinde bu bağlamda işlev açısından bir benzerlik kurulabilir.

7. Anlamsallık (Semanticity)
Konuşma ögeleri, bildirişime katılanların paylaşmış olduğu toplumsal, kültürel ve fizyolojik dünyanın göndergesel ilişkileri vesilesiyle mana taşırlar. Örneğin, kitap kelimesi, kütüphaneci, talebe ya da akademisyen için hem benzer, hem de ayrı anlamlar içerebilir.

8. Nedensizlik (Arbitrariness)
Mana ile işaret içinde tabii ve mecburi bir ilişki yoktur. Dil bilimsel mana bütünüyle toplumsal uzlaşma mevzusudur. Yansıma kelimeleri bir seviyede bunun haricinde tutabiliriz: me sesinden melemek, hav sesinden havlamak şeklinde. Ama bu kelimelerin de zaman içinde işaret ettikleri ilk anlamdan uzaklaştıkları düşünülürse, bu genelleştirmenin doğru olduğu söylenebilir.

9. Ayrıklık (Discreteness)
Tüm konuşma, konuşmayı oluşturan ses öğelerinin sonlandırılmasıyla kesilebilir. Dikkatli olarak sesin aralıklarla söyleniş edilmesi mümkündür. Bu özellik hayvanların bağırışlarından farklılık gösterir.

10. Yer Değiştirilebilme (Displacement)
Konuşmacı ve dinleyici, süre ve mekandan bağımsız olarak şeyler ve vakalar hakkında konuşabilir. Bu, insanoğlunun dil yöntemiyle evreni içselleştirmesi anlamını taşımaktadır.

11. Üretilirlik / Açıklık (Productivity/Openness)
Diller, eski konuşma öğelerinden yeni ifade şekilleri üretebilecek sonsuz bir izah etme ve anlamlandırma kabiliyetine sahiptirler.

12. Geleneksel Aktarım (Traditional Transmission)
Dil, içgüdüsel değildir. Eğitim ve öğretim yöntemiyle nesilden nesile aktarılır. Bu mevzuda değişik görüşler söz mevzusudur. Kimi dilciler dilin doğuştan bulunduğunu savlarken (Noam Chomsky), kimi de, dilin cemiyet içinde sonradan öğrenildiğini ifade etmektedir (Edward Sapir şeklinde)

13. Örüntüde İkilik (Duality of Patterning)
Dilin seslerinin kendiliğinden bir anlamı yoktur. Ama sonsuz sayıda anlamlı ifadeler üretmek için sesler değişik biçimlerde birleştirilebilir. Örneğin, vapur kelimesindeki seslerle imge kelimesini de söyleniş edebilirsiniz ya da m ünsüzünün yerine z ünsüzünü getirdiğinizde seyahat kelimesini de imal edebilirsiniz.

14. Açık Uçluluk (Prevarication)
Dilsel ileti hatalı olabilir. Bu sebeple tahmin yürütebiliriz, hikâye anlatabiliriz, önerme oluşturabiliriz ve yalan söyleyebiliriz. Örneğin, nitelikleri aslen uygun olmayan bir malı, uygun bir dil kullanarak alıcıyı, nitelikli bir mal olduğuna ikna edebilirsiniz.

16. Dönüşlülük (Reflexivity)
Dil, kendi kendisini ifade edebilir. Bu, dilin üst dil (metalanguage) işlevidir. Örneğin “Dün ağız araştırmalarıyla ilgili izlenimlerimi öğrencilerle paylaştım.” cümlesindeki ‘dün’ kelimesi süre zarfıdır.” cümlesi şeklinde.

17. Öğrenirlik (Learnability)
Her hangi bir dilin konuşucusu başka dilleri de öğrenebilir.Ana dili Türkçe olan bir insan İngilizce, Almanca, Fransızca vb. dilleri de sonradan öğrenebilir. Bu öğrenme, genellikle ana dili şeklinde tabii ortamda gerçekleşmediği için daha uzun bir süreç gerektirebilir. İkinci dil edinimi ismi verilen bu öğrenme ile ilgili araştırmalar, uygulamalı dil biliminde değişik yöntem ve tekniklerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Kaynaklar

HOCKETT, Charles F. (1960) “The Origin of Speech”, Scientific American 203, s.88-96.
HOCKETT, Charles F. vee Robert ASCHER (1964) “The Human Revolution”, Current Anthropology 5:, s.135-147

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Dilin Özellikleri Nedir
Dilin Özellikleri Nedir
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/08/dilin-ozellikleri-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/08/dilin-ozellikleri-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content