Duygu ve Duygu çeşitleri

His Temel Britannica His, insanoğlunun mutlu, kederli, öfkeli, coşÂ­kulu ya da korku içinde olmasını gösteren bir sözcüktür...



His
Temel Britannica




His, insanoğlunun mutlu, kederli, öfkeli, coşÂ­kulu ya da korku içinde olmasını gösteren bir sözcüktür. Herhangi bir his bir düşünce­den lanır. Mesela, imtihan öncesinde aklınızdan ne benzer biçimde düşünceler geçer? Eğer iyi hazırlanmışsanız imtihan, kazanmaya kati göz­le baktığınız heyecanlı bir yarıştır. Ama yete­rince çalışmadıysanız imtihanı kendinize yönelik bir çekince ya da tehdit benzer biçimde düşünürsünüz. İlk durumdaki fikir şekli coşku, itimat ve ümit benzer biçimde duygulara neden olur. İkinci vaziyet ise sorun, kaygı ya da korku benzer biçimde hisleri uyandırır.


Alıntıdaki Ek 49485


İkinci mühim nokta ise, duyguların vücutta ne benzer biçimde değişikliklere yol açtığıdır. Bu içsel değişimler duyguların yoğunluğuna nazaran çeşitlilik gösterir. Mesela, kaygı mide bu­lantısına ve mide kramplarına; üzüntü boğazı­miza bir yumru tıkanmış benzer biçimde olmasına; hiddet ise yüzümüzün kızarmasına niçin olabilir. Kalp atışlarının hızlanması, gözlerin faltaşı benzer biçimde açılması, tüylerin diken diken olması, solunumun artması ya da ter basması, heye­can, korku ve şaşkınlık durumlarında oluşan içsel değişimlerin dışa vurmasıdır. Bununla birlikte vücutta bu tür şeyler kadar belirgin olmayan deği­şimler de yer alır.
Duygulara ilişkin üçüncü mühim nokta vücuttaki gözle görülür değişimlerdir. Bu tür durumlar kol, bacak ya da gövde kaslarının gerilmesi şeklinde ortaya çıkar. Mesela, insanların öfkelenince yumruklarının kendiliğinden sı­kıldığı gözlenir. Ama dışa vuran en büyük farklılık yüzde kendini gösterir. Karşımızda­ki bir kimsenin yüzünü inceleyecek olursak bir duygunun tesiri altında olup olmadığını, hatta hangi duyguyu yaşadığını tahmin edebi­liriz. Öyleki insanoğlu vardır ki, duyguları yüzle­rinden okunması mümkün. Luk, üzüntü, şaşkınlık, nefret, korku ve hiddet benzer biçimde en azından altı his yüzün almış olduğu şekiller yardımıyla bili­nebilir. Mesela, dudakların iki ucunun aşağı sarkması üzüntünün, kaşların çatılması öfke­nin, gözlerin içi parlayarak gülümseme mutlu­luğun göstergesidir.
Bir bebeğin yüzüne yansıyan üzüntü, luk ya da hiddet bir takım duyguların çok erken yaşta belirdiğini gösterir. Çocuklar büyürken çevre­lerindeki dünyaya ilişkin yeni şeyler öğrenir; başlarından geçen değişik vakalar, buldukları yeni ilgi alanları, yaşadıkları kaygılar ve sevinçler hislerinin çeşitlenmesine neden olur. Sözgelimi çok minik çocuklar bir takım şeyleri yapmanın "yanlış" sayıldığını bilmez­ler. Doğru ve yanlış olanı öğreninceye kadar utanç ve suçluluk duygularını yaşamayacaklardır. Çocuklar büyüdükçe, duygularını be­lirtme şekilleri de değişiyor. Mamasının tadın­dan hoşlanmayan bir bebek, bu konuyu yüzünü buruşturarak, bağırarak ya da lokmasını tü-kürerek belirgin eder. Ama küçük çapta daha büyüdü­ğünde, hoşnutsuzluk duygusunu değişik biçimlerde dışa vurur. Erişkin birisi ise, bir arkadaşının pişirip sunmuş olduğu bir yemeği beğen­memiş olsa da, duygularını denetlemeyi öğ­rendiği ve karşısındakini incitmek istemediği için, beğenmiş benzer biçimde davranabilir.
Çocuk, duygularını ne vakit ve iyi mi belirteceğini, anne, baba ve öğretmenlerin­den almış olduğu eğitimle öğrenir. Kişinin tepkilerini denetleyebilme yetisi yetişkinliğin bir ölçüsü sayılır. Bir takım durumlarda hoşnutsuzluğumuzu asla denetlemeye gerek hissetmeden dile getir­mek karşımızdakini incitebilir; mesela, birisi size hoşlanmadığınız bir hediye verdiğinde rüya kırıklığınızı göstermeniz onu üzebilir. Ne var ki, her duyguyu gizlemek doğru değildir. Sevdiğimiz kişilere içtenlikli hareket etmek ve sevgimizi belirgin etmek, kırıldığımız ya da öfke­lendiğimiz vakit açık sözlülükle bu konuyu dile getirmek ve karşı tarafın sebeplerini açıkla­ması için fırsat yaratmak ilişkilerin sıhhatli adım atması için son aşama önemlidir.








  • His Yetiş


  • His Nedir?


  • His nedir?




His Nedir?

Ad:  f8daa1854119a2636ac9211a66619364_1324838578.jpg<br/>Gösterim: 4233<br/>Boyut:  19.2 KB
His (emotion) sözcüğünün kökü motere'dir. Latince hareket etmek anlamına gelen fiile "e-" ön eki getirildiğinde mana uzaklaşmak olur ki bu, her duygunun bir harekete yönelttiği fikrini vermektedir.




Descartes'a nazaran "his" terimi, kanı ve inanç kavramlarına yakındır Nitekim Descartes şöyleki yazar: "Bizim duygularımıza iyice ters düşen duyguları benimsemiş olanlar, bu sebeple, barbar ya da yırtıcı değildirler". Ama Descartes ilkin, duyguyu duyumun eşanlamlısı olarak ele alır: "Acıyı, rengi ve diğeri duyguları açık ve seçik olarak biliriz. Öte taraftan, Descartes için, duygunun dereceleri vardır, bu mevzuda şöyleki der: Hayvanlar "duygunun ilk derecesinden yukarıya çıkamazlar. Bu aşama ruhların kolay hareketi, organik bir duyudur, hiçbir fikir gerektirmeksizin, diğeri hareketleri başlatır." Oysa his, ruh ile bedenin birliğinden lanır ve kişinin kendinde denemiş olduğu şeydir. Descartes şöyleki der: "Bundan başka, kendimizde denediğimiz bir takım şeyler de vardır ki yalnızca ruha ya da yalnızca vücuda değildir, ruh ile gövde arasındaki sıkı birliğe mal edilmeleri gerekir [..,] tüm hisleri böyledir [...].

Daniel Goleman'ın tanımı : "bir his ve bu hisse özgü belli başlı düşünceler, ruhsal ve biyolojik haller ve bir takım hareket eğilimi"

Temel Duyguların neler olduğu mevzusunda türlü görüşler vardır. Çoğunluğun üstünde uzlaştığı görüş yedi temel his olduğudur.

DUYGULAR NEYE YARAR?
Sosyobiyologlara nazaran duygularımız çekince, üzüntü bir yitik, zorluklara rağmen bir hedefe doğru ilerleme, eşine bağlanma ve bir aile kurma benzer biçimde yalnızca akla bırakılamayacak vaziyet ve görevlerde yol göstericidir. Her his bizi bir biçimde hareket etmeye hazırlar; her birisi insan hayatında tekrarlanan güçlüklerle kafa edebilecek şekilde bizi yönlendirir.

Sizlere duguların insanları canları pahasına dahi olsa iyi mi yönlendirdiğine dair ABD'da yaşanmış olan ağlatısal bir vakası aktarmak istiyoruz:

Beynimiz felci yüzünden tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş on bir yaşındaki kızları Andrea'ya hayatlarını adayan Gray ve Mary Jane Chauncey çiftinin son dakikalarına bir göz atalım. Chauncey ailesi, Louisiana'nın dere bölgesinde bir çarpma sonucu hasar gören demiryolu köprüsünden dereye yuvarlanan Amtrak treninin yolcularındandı. Karı-koca ilk olarak kızlarını düşünerek, Andrea'yı su alıp gittikçe batan trenden kurtarmak için ellerinden geleni yapmış olup bir biçimde onu camdan iterek kurtarma ekibine ulaştırdılar. Kendileri ise sulara gömülü vagonun içinde can verdiler.

Bu öykü, son dakikalarında dahi evlatlarının hayatta kalmasını sağlamak için çabalayan bir anneyle babanın bir tür efsanevi cesaretini konu alıyor. Kuşkusuz tarihimiz evlatları uğruna yaşamlarını feda eden ailelerle ilgili bunun benzer biçimde sayısız örneklerle doludur. Bu şekilde bir kriz hemen bu tüyler ürpertici sonucu veren aile açısından bu sevgiden başka birşey değildir. Duyguların gaye ve enerjisini gösteren bu kahramanlık örneği, insana kendini feda ettiren sevginin ve aslına bakarsak hissedilen her duygunun insan hayatındaki merkezi yerine tanıklık ediyor. Bu vaziyet en derin hislerimizin, tutkularımızın, özlemlerimizin, temel rehberlerimiz bulunduğunu gösteriyor.

İnsan doğasını duyguların gücünden soyutlayarak anlamaya çalışıyor olmak, üzücü bir dar görüşlülüktür. Salt zekaya, doğrusu IQ'nun ölçtüğü şeye verdiğimiz kıymet ve önemde çok aşırıya gidildiği uzmanlarca belirtiliyor. Hisleri bizlere hakim olduğu sürece, zeka-iyi yada kötü-hiçbir yere varamaz.

İlk etik yasaları ve bildirileri-Hammuarbi Kanunu, Yahudilerin On Emri, İmparator Aşoka'nın Fermanları-duygusal yaşamı yumuşatma, ehlileştirme, evcilleştirme, çabaları olarak görülebilir.Aslına bakarsak tüm hisleri harekete geçmemizi elde eden dürtülerdir; evrim, yaşamla kafa edebilmemiz için bizi acil plan yapabilecek şekilde programlamıştır.

Psikologların ve sosyologların günümüzde hayata geçirmeye çalışmış oldukları şey duygunun yerine aklı koymaya değildir, ikisi arasındaki akıllı dengeyi bulmaya çalışmaktır. Goleman, eski paradigmanın duyguların çekiminden bağımsız bir akıl idealini içerdiğini, yeni paradigmanın ise bizi zihinle kalbin uyumunu sağlamaya zorladığını belirtiyor ve bununla birlikte, yaşamımızda zihinle kalbin uyumunu sağlamak için ilk olarak, duyguları zekice kullanmanın ne demek bulunduğunu daha iyi anlamamız icap ettiğini vurguluyor.


His 6 bileşenden oluşur. (başka bir deyişle 6 faklı nazar açısından değerlendirilebilir.)

1-His bir genel uyarılmışlık halidir.
2-His bir his bir deneyimdir.
3-His bir bilişsel bir değerlendirmedir.
4-Hisleri belirgin davranış kalıplarına niçin olur.
5-Hisleri nelere yaklaşıp, nelerden uzaklaşacağımızı belirleyen güdüleyici durumlardır.
6-Hisleri sözel olarak ya da mimik ve jestlerle anlatılır.

Hisleri ve Genel Uyarılmışlık Hali
Genel uyarılmışlık: Tetikte oluş, uyanıklık düzeyi, kas gerilimi ve beynin elektriksel faaliyetleriyle belirlenen hal.

Beynin elektriksel faaliyetleri ölçülebilir ve bununla genel uyarılmışlık halleri insanda ölçülebilir. Mesela derin uyku genel uyarılmışlığın en az halidir, en yüksek hali ise, dikkatlilik ve tetikte olmadır. (Ör: köpekten korkan birinin birden köpekle karşılaşması durumunda genel uyarılmışlık düzeyi yükselir.)

Genel uyarılmışlığın en yüksek olduğu tetikte olma durumunda ( ör: korku) bir takım fizyolojik durumlar ortaya çıkar. (s 76 oku) Bu durumda sempatik sinir sistemi devreye girip çalışır, rahatlama durumunda para-sempatik sistem devrededir.

Genel uyarılmışlık halinin yüksek olduğu durumun uzun sürmesi ( hiddet ,kaygı, korku vb. ) başka bir deyişle sempatik sinir sisteminin uzun süre devrede olması organ ve sistemlerde hasara, insanda hastalıklara niçin olur.

Dört Temel His

  1. Korku
  2. Hiddet
  3. üzüntü
  4. Mutluluk

Yedi Temel His

  1. Korku
  2. Hiddet
  3. üzüntü
  4. Mutluluk
  5. Şaşkınlık
  6. Tiksinme
  7. Minik Görme

Bir başka tasnif

  1. Korku
  2. Hiddet
  3. üzüntü
  4. Mutluluk
  5. Şaşkınlık
  6. Tiksinme
  7. Minik Görme
  8. Utanma
  9. Etkisiz


-derlemedir.




His
, özgür

His, his fikir ve davranışlarla ilişkilendirilen, zihinsel ve ruhsal durumdur. Kişiye özgü duyusunu belirleyen temel faktördür ve insanoğlunun günlük yaşamında merkezi bir rol oynar. Bu yüzden bir çok dalı ve şekli tarafı tarafınca araştırılmıştır. Duyguların sayısı ve sınıflandırılması mevzusu tartışmalıdır.

DEVAMI.>>






  • His Yetiş


  • His Nedir?


  • His nedir?



Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Duygu ve Duygu çeşitleri
Duygu ve Duygu çeşitleri
https://www.msxlabs.org/forum/attachment.php?attachmentid=49485d=
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/08/duygu-ve-duygu-cesitleri.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/08/duygu-ve-duygu-cesitleri.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content