İkametgah nedir? Hukukta ikametgahın anlamı, ne işe yarar? Kişinin ikametgahı neyi gösterir, hakkında ansiklopedik bilgi. İkametgah İkametga...
İkametgah nedir? Hukukta ikametgahın anlamı, ne işe yarar? Kişinin ikametgahı neyi gösterir, hakkında ansiklopedik bilgi.
İkametgah
İkametgah; hukukta, kişinin bağlı olduğu yargı çevresi ve resmi makamlarla ilişkileri bakımından belirlenen oturma yeridir. Kişinin hukuki varlığının belirli yönleri bulunduğu yere göre değişmez ve kendisini her zaman izleyen kişisel hukuka göre yürütülür. Gelenek hukukunu (common law) temel alan ülkelerde kişinin hukuku ikametgâhının bulunduğu yer hukukudur. Roma hukukunu temel alan ülkelerde ise uygulanacak hukukun belirleyici öğesi yurttaşlıktır.
Kişinin ikametgâhı, bağlı olduğu yargı çevresini belirler. Başka bir deyişle, bir kimse mahkeme celbini aldığında o bölge sınırları dışında bile olsa, aleyhine yürütülen davalar o yer mahkemelerinde görülür. Kişinin ikametgâhının bulunduğu yer yükümlülük ve haklar açısından da belirleyici rol oynar. Örneğin , taşınmazların veraset vergisine bağlı olması, kişisel mallara ilişkin bir vasiyetnamenin geçerliliği ya da kişinin vasiyetname yapmadan ölmesi durumunda mallarının nasıl paylaştırılacağı ikametgâhın bulunduğu yerin hukukuna göre belirlenir. Nesep sahihliği ve evliliğin geçerliliği gibi konularda da kişinin ikametgâhı göz önüne alınan bir etkendir.
Herkesin bir ikametgâhının bulunması zorunluluğu temel bir ilkedir. Başka bir ikametgâha geçmedikçe, var olan ikametgâh değişmez; belli bir zamanda kişinin birden çok ikametgâhı olamaz. İkametgâhının değişmiş olduğunu iddia eden kimse bunu ispatla yükümlüdür.
Genellikle üç tür ikametgâhın varlığından söz edilir: İsteğe bağlı ikametgâh, hukuken kazanılan ikametgâh (yasal ikametgâh) ve itibari ikametgâhtır. Çoğu kişinin ikametgâhı isteğe bağlı olarak ve genellikle ilgilinin ikametgâhı olduğunu ileri sürdüğü yere iradi olarak yerleşmesiyle belirlenir. Mahkûmiyet durumunda olduğu gibi, zorunluluklar nedeniyle bir yerde bulunmak aynı sonucu doğurmaz. Kişinin içinde yaşamadığı bir yerin ikametgâhı olduğunu ileri sürmesi durumunda, o yere yerleşme niyetinde olduğunu kanıtlaması gerekir. İkametgâh edinme yeterliliği olmayan kişiler, ikametgâhlarını hukuken kazanırlar. Bunun en yaygın örneği, ergin olmayanların durumudur. Bunların ikametgâhları ana babanın ikametgâhıdır. Evli kadının ikametgâhı da kocası ile birlikte yaşadığı sürece onun ikametgâhıdır. İtibari ikametgâh, önceki ikametgâhı belli olmayan ya da yabancı ülkelerdeki ikametgâhını bıraktığı halde henüz bir ikametgâh edinmeyen kimsenin oturduğu yerdir.
Yasalarda bazen ikametgâh sözcüğü yerine konut sözcüğüne yer verilmesi karışıklığa neden olmaktadır. Konut, bu bağlamda genellikle ikametgâhla aynı anlamı taşır. Ama bazı durumlarda kişinin yerleşme niyeti olmadan belirli bir süre oturduğu yer gibi farklı bir anlama da gelebilir. Yasada kullanıldığı biçimiyle konut, her durumda söz konusu yerde oturmanın ötesinde bir ilişkiyi ifade eder. İkametgâhta olduğu gibi konut da bir kez kazanıldıktan sonra geçici ayrılmalarla kaybedilmez. İkametgâhın tersine, kişi aynı anda birden fazla konuta sahip olabilir.
YORUMLAR