Kayseri şehrinin zamanı ile ilgili genel bilgiler ile Kayseri Kalesi ile ilgili bilgilerin yer almış olduğu sayfamız. Kayseri Romalılar devr...
Kayseri şehrinin zamanı ile ilgili genel bilgiler ile Kayseri Kalesi ile ilgili bilgilerin yer almış olduğu sayfamız.
Kayseri Romalılar devrinde «Caesarea» diye anılırdı. Araplar aynı kökten «İmparator Şehri» anlamında «Kaysariye» ismini kullandılar.
«Kaysariye» ama Cumhuriyet’ten sonrasında Kayseri şeklinde kati olarak yerleşti. Kent, İran Sasanileri’nin ve Araplar’ın bir sürü istilasına uğradı. Ilkin 690’da, sonrasında 726,730 ve 732’de geçici olarak Müslüman Araplar’ca fethedildi. 1072’de Türkler tarafınca alındı. Ilkin Danişmentli krallığına, sonrasında direkt doğruya Anadolu Selçuklu imparatorluğuna bağlandı.
Selçuklular devrinde Konya’dan sonrasında Anadolu’nun en mühim şehri ve dünyanın en parlak beldelerinden birisi haline geldi. 1243’te Moğol istilasına uğradı. 1277’de Sultan Baybars, Türkleri Moğol nüfuzundan kurtarmak için bu şehre kadar geldi. Son Selçuklu imparatoru Sultan Mesut 1308’de burada öldü. Kent Ertenaoğulları’nın, 1380’de Kadı Burhanettin’in, 1398’de Osmanlılar’ın oldu. Ara sıra Karamanoğulları’nın istilasına uğradı. Sonrasında Dulkadiroğulları’nın eline geçti. Bu devletler aslına bakarsan Osmanlı himayesinde idiler. 1508’de Şah İsmail’in geçici istilâsına uğradı. 1515’te mahallî muhtariyetine son verilerek direkt doğruya Osmanlıya katıldı. Karaman (Konya) eyaletine bir sancak (vilâyet) şeklinde bağlandı.
1825’e doğru nüfusu 100.000’i bulmuştu; Osmanlı’nın 16. ve dünyanın 99. şehri vaziyetindeydi. Oldukça mühim Rum ve Ermeni azınlığı vardı. Tanzimat’tan sonrasında Ankara eyaletine bağlandı. 1910’da Ankara eyaletine bağlı 3 kazalı bir sancak idi. Sürekli savaşların sonunda 1927’de nüfus 39.000’e düştü. 1935’te 46,1940’ta 52, 1945’te 58, 1950’de 65, 1955’te 81, 1960’ta 103.000 nüfusa terfi etti; Osmanlılar çağındaki nüfusunu geçti. Türkiye’nin bugün 9. şehri olan Kayseri’de pek mühim Selçuklu anıtları vardır.
KAYSERİ KALESİ — Kayseri şehrinin orta kesimini kuşatan surlar Bizans devrinde yapılmış, sonradan Türkler tarafınca ilave ve tamirler görmüştür. Bilhasa iç kale daha çok bir Türk eseri sayılabilir. Kalenin büyük bir bölümü «Selçuk sultanı I. Alâeddin Keykubat tarafınca yapılmış, Karamanoğulları ve Osmanlılar zamanında onarım görmüştür.
Geniş bir sahayı kaplayan dış kale bugün harabe halindedir. Bu kesimin bir sürü burçları ve kapıları vardır. İçkale dört köşedir. Her kenarının uzunluğu 500 metreyi bulur. Üç kapısı vardır. 195 burçla berkitilmiştir. Kale kapılarından birinin iki yanında Selçuklulara ait iki aslan heykeli vardır.
YORUMLAR