Kütahya şehrinin zamanı ile ilgili bilgiler. Bununla birlikte Kütahya Kalesi hakkında zamanı bilgilerin yer almış olduğu sayfamız. Eski çağl...
Kütahya şehrinin zamanı ile ilgili bilgiler. Bununla birlikte Kütahya Kalesi hakkında zamanı bilgilerin yer almış olduğu sayfamız.
Eski çağlardaki ismi Kotiaeion olan bu şehrin minimum M.Ö. VI. yüzyıla kadar uzanan bir zamanı vardır. Türkiye’nin kurucusu Anadolu fatihi Kutalmışoğlu Süleyman – Şah, Kütahya’yı 1080’de Bizans’tan aldı. Bundan sonrasında kere Türkler ile Bizans içinde alınarak verildi. 1233’te Selçuklu hükümdarı Büyük Keykubat şehri kati şekilde Türklere geçmesini sağlamış oldu. XIII. yüzyıl sonlarında Germiyanoğulları burada kudretli bir beylik kurdular. 1381’de Germiyanoğlu, Kütahya ile civarını damadı Şehzade Yıldırım Bayezit’e verdi. I. Murat’ın veliahdı Şehzade Bayezit, «Germiyan tahtına oturup» Kütahya’ya vali oldular. 1402’de kent tekrardan Germiyanoğulları’na geçti.
1428’de son Germiyan Beyi’nin ülkesini II. Murat’a vasiyet etmesi üstüne, aslına bakarsan Osmanlılar’a tâbi olan Germiyan Beyliği, ayrıca başkenti Kütahya, kati şekilde Osmanlı devleti sınırları içine girdi. Kent, Mevlevî tarikatının Konya ve İstanbul’dan sonrasında en mühim merkeziydi.
Kütahya, 1451’den 1833’e kadar Anadolu Eyaletinin başkentiydi. 1833’ten 1867’ye kadar, Hüdavendigâr eyaletine merkez oldu; bu tarihte merkez, Bursa’ya alındı. 1910’da Kütahya, Bursa eyaletinin 5 kazalı bir sancağıydı.
Kütahya Kalesi. — Kütahya’ya yukarıdan bakan, yüksek, sarp bir tepe üstünde büyük bir kaledir. Bizanslılar zamanında yapılmıştır. Çevresi 3.500 m. kadardır, müdafa hendeği yoktur. Anadolu’daki başka kalelerin tersine, burçlar birbirine çok yakındır. Bundan dolayı, 70 kadar burcu vardır.
Kale «Yukarı Kale», «İç Kale», «Aşağı Kale» olmak suretiyle üç kısımdır. İç Kale sonradan yapılmıştır, aslolan kalenin eteğindedir. İç Kale’deki meydana «Ebet Avlusu» denir.
1071’de, Malazgirt’te Alp Arslan’a tekrardan Bizans İmparatoru Romanos Diogenes’i, özgür bıraktıktan sonrasında, hasımları Kütahya Kalesi’ne götürdüler. Burada gözlerine mil çektiler. Kaleyi 1080’de Kutalmışoğlu Süleyman-Şah aldı, Dorylaion Savaşı’na kadar Selçuklular’ın elinde kaldı. Ondan sonrasında, zamanı Kütahya şehrinin tarihiyle yan yana giden Kale, Germiyanoğulları devrinde genişletilip, onarıldı, Osmanlılar zamanında da sürekli bakım görmüş oldu. İmparatorluğun son devirlerine kadar kale her yıl Anadolu Valisi tarafınca teftiş edilirdi. Kalenin iki cephaneliği, Aşağı ve Yukarı Tophane olmak suretiyle iki de top yeri vardı. Evliya Çelebi Kütahya Kalesi için «Bir tepe üstünde yüzük taşı benzer biçimde durur» demiştir.
YORUMLAR