Onu beklemek , ona kısa süreliğine sahip ...
Onu beklemek , ona kısa süreliğine sahip olmak, sonra onu kaybetmek : İçler acısı durumumun özeti buydu.
Onun karakteristik olarak gelişim yaşını bekledim , birlikte tek bir aşk gecesi geçirdik ve sonra anında ortadan kayboldu. Sonrası mı ? Boşluk ! Belirsizliğin hissettirdiği sivri dikenler ruhuma batmaya başladı.
Yeniden toparlanmak , ona layık olmak , büyük işler başarmak, çekip gidişinin bilmecesini çözebilmek için çok uğraştım.Uzunca bir bekleyişin ardından kısa süreli görüşmeler ve hiç yeşermeyecek olan umut tohumları ekmeye başlamıştı.Her seferinde başarısızlıkla sonuçlanan bu girişimleri ayakta tutan sadece birbirimize duyduğumuz aşktı.
Sona doğru yaklaşma hali ve bunu kabulleniş; hem onun hem de benim, istemediğimiz bir yemeğin zorla ağzımıza tıkıştırılması durumu gibiydi.
Onu beklerken herşey bu kadar da kötü değildi.En azından beklemek durağan bir hal,bir başı,bir ortası ve sonu var ;son anda çekilip düşmesine neden olacağından korkmadan ona sırtını yaslayabilirdin.
Ancak beklerken bir arada olma hali, kabul edilebilir incelikli bir konum, uzlaşma ya da görelilik kuramı yok.Tıpkı aşkta olduğu gibi.
İnsan ya sever ya aşkı bekler ya da aşkı sonsuza dek silip atar.Olası bütün seçimler bundan ibarettir.
Semih KUŞKAYA - ‘’ I’m the idiot to your poetry ‘’
YORUMLAR