Ünlü Alman felsefeci Arthur Schopenhauer’in yaşamı ve Arthur Schopenhauer’in felsefesi ile ilgili olarak bilgilerin yer almış olduğu yazımız...
Ünlü Alman felsefeci Arthur Schopenhauer’in yaşamı ve Arthur Schopenhauer’in felsefesi ile ilgili olarak bilgilerin yer almış olduğu yazımız.
Arthur Schopenhauer (22 Şubat 1788, Gdańsk, Polonya – 21 Eylül 1860, Frankfurt am Main, Almanya)
Ünlü bir Alman filozofudur. Felsefede karamsarlığın en ünlü temsilcisi sayılır. Danzig’de dünyaya geldi. Babası bir bankacı, anası bir yazardı. Arthur Schopenhauer, küçüklüğünden bu yana hem sanata hem de felsefeye merak sarmıştı. 25 yaşlarındayken ilk eserini yazdı: «Uber die vierfache Wurzel des Satzes vom zureiehenden Grunde» (Aklın Dört Temel Kuralı) adındaki bu eserinde dört bilimin temellerini kurallaştırmaya uğraşıyordu. Ona nazaran bu dört temel ilim mantık, matematik, fizik ve ahlaktı. Eseri ilgiyle karşılandı.
Gurur ve tutku, Schopenhauer’i boyuna bir savaşmaya, didişmeye, emek vermeye sürüklüyordu. Bazen kapıldığı buhranlı ruh halleri, kişiliği üstünde tesirini göstermeye başlamıştı. Her şeye karşı kuşkuyla, güvensizlikle bakıyor, gerçeği bir türlü bulamıyordu. Hegel, Schelling, Fichte benzer biçimde, o da kitleleri peşinden sürüklemek istiyorsa da, bu durumu başaramıyordu; çünkü, ötekiler fikirlerini pozitif temeller üstüne kurmuşlardı.
Schopenhauer’in Felsefesi
Schopenhauer 1819’da «Die Welt als Wille und Vorstellung» (İrade ve Düşünce Olarak Dünya) adlı eserini yayınladı. Tüm görüşlerini bu en büyük eserinde toplamıştı. Ona nazaran, dünya, «öznel» (sübjektif) bir kavramdan ibarettir; çünkü, tüm bilgiler bizlere aldatıcı bazı duyguların sonucu olarak gelir, ikimiz de, bu bilgilere nazaran kendi kendimize bir dünya kurarız. «Nesnel» (objektif) olarak bir dünya düşünemeyiz; çünkü dünya zeka tarafınca tasarlanmıştır, yaşama gücü yardımıyla var olmuştur. Yaşama hırsı, insan iradesi, tüm fikir düzenini gerçekleştiren başlıca sebeptir. Yalnız, yaşama hırsının sonu, ortada kendiliğinden bir gerçek olmayışı dolayısı ile ıstıraptan, hüsrandan ibarettir.
Schopenhaucr, Berlin Universitesi’nde fikirlerini yaymaya çalıştı. Sonrasında, 1831’de Frankfurt’a gitti, ömrünün sonuna kadar orada kaldı. Schopenhauer’in bir takım XIX. yüzyıl düşünürleri, sanatçıları üstünde derin tesirleri olmuştur.
Felsefede karamsar görünüşün temsilcisi olarak, Schopenhauer’den sonrasında, gene Alman düşünürlerinden. Julius Frauenstâdt (1813-1879) gelir.
YORUMLAR