TRİKOTİLOMANİ Trikotilomani (Dürtüsel Olarak Saç ve Vücut Kıllarını Yolma Hastalığı) Nedir? Kişiyi saçlarını ya da kıllarını y...
TRİKOTİLOMANİ
Kişiyi saçlarını ya da kıllarını yüzey derisinden ayıracak şekilde çekmeye zorlayan bir saplantı (kompülsiyon) ya da karşı konulamaz bir dürtü olarak tanımlanan bu hastalık, dürtü denetim bozukluklarının içinde sınıflandırılıyor. Trikotilomani sözcük yapısı bakımından Yunanca lı üç kelimeden oluşuyor: saç (thrix), çekme (tillein) ve mania (engel, duygusal taşkınlık). Saç ya da vücut kılı yolma davranışı öncesinde rahatsız edici bir gerginlik deneyimleyen hastalar, kılları yolmaktan haz alıp doyum buluyorlar ve üzerlerindeki gerginlik yerini rahatlamaya bırakıyor. Saç yolma davranışı, uzun sürede kafada grup grup kelliğe niçin olabiliyor.
Hastalık çoğu zaman erken erişkinlik döneminde görülüyor. Her ne kadar her yaştan hastaya rastlanabiliyor olsa da ilk tipik saç yolma davranışı çoğunlukla 12 yaşlarında ortaya geliyor.
Trikotilomani Tedavisi:
1. Psikoterapi (Bilişsel-Davranışçı Terapi): Bilişsel-davranışçı terapi, saç yolma davranışını tetikleyen faktörleri tespit ederek bu davranışı değiştirmeyi ya da ya da bu faktörlere cevap olarak verilen saç yolma davranışını önlemeye yönelik becerileri hastalara öğretmeyi hedefliyor. Terapist, hastanın günlük dünyadaki sıkıntılara ve duygusal durumlara farkındalık geliştirmesini sağlayarak saç yolma davranışına nelerin niçin olabileceğini bulmasında rehberlik ediyor. Kimi hastalar, saçlarını yolmayı engelleyecek parmak bandajları ya da ne süre saç yolduklarına ilişkin tuttukları kayıtlarla tedavide hatırı sayılır bir aşama kaydedebiliyorlar.
2. İlaç Tedavisi: Uygulanan ilaç tedavileri de hastalığın emarelerini hafifletebiliyor. Tedavide, Prozac'ın da içinde bulunmuş olduğu seratoninin geri alımını engellemiş olan ilaçlar kullanılıyor. Fakat ilaç tedavisinin etkinliği tartışmalı. Çünkü ilaç tedavisi gören hastaların bir bölümü tamamen iyileşirken, bir kısmında hiçbir farklılık olmayabiliyor.
Araştırmacılar, ilaç tedavisiyle aynı sürede götürülecek olan terapinin etkinliğini halen araştırıyorlar.
Tedavi gördükten sonrasında saç yolma davranışını kesen hastaların saçları, eğer ki saç derileri kalıcı kelliğe niçin olacak derecede tahrip edilmemişse yine köklerden uzamaya başlıyor.
İnci Ayhan
Hanımefendi Saç Modası ve Saç Modelleri
Hanımlarda Saç Dökülmesi ve Saç Ekimi
Saç koparma hastalığından iyi mi kurtulabilirim?
Saç Koparma Hastalığı: Triktillomani
Her ne kadar hastalık çocukluktan yaşlılığa her yaşta görülebilse de çoğu zaman 12-13 yaşlarında ergenliğe geçiş döneminde başlar. Kızlarda daha çok görülmekle beraber bıyık sakal koparan adamların de sayısı az değildir. Fakat hanımlar koparma sonrası başta beliren kelliği saklamakta güçlük çektikleri için tedaviye daha sık başvururlar. Erkeklerde kelliğin toplumsal olarak kabul görmesi, sakal ve bıyıktaki açıklıkların tıraş olarak kapatılabilmesi sebebiyle hastalık daha rahat saklanabilir.
Trikotillomaniye sık olarak depresyon, kaygı bozuklukları, alkol ve madde kullanımı ve başka dürtü denetim bozuklukları birlikte rol alır. Tedavide saç yolma davranışını tetikleyen faktörleri tespit ederek bu davranışı değişiklik yapma ya da ya da bu faktörlere cevap olarak verilen saç yolma davranışını önlemeye yönelik becerileri hastalara öğretme hedeflenir. Kişiden hangi gün kaç tel kıl kopardığını, koparmayı tetikleyen davranışlar, ilişkili his ve fikirleri kaydetmesi istenir. Kimi süre kıl koparmayı fizyolojik olarak engelleyecek parmak bandajları, bereler de kullanılır. Çünkü kıl koparma büyük bölümü süre farkına varılmadan, otomatiklik kazanmış halde yapıldığı için bu fizyolojik engeller ve kayıtlar kişinin kıl kopardığını fark etmesini elde edecektir. İlaç tedavileri de hastalığın emarelerini hafifletir. Tedavide antidepresan ve antipsikotik ilaçlar kullanılabilir. En etkili tedavi yöntemi ise ilaç tedavisi ve psikoterapinin beraber uygulanmasıdır.
Uzm. Dr. Gökben Hız
Saç ve Kıl Koparma Hastalığı (Trikotillomani)
Trikotillomani'nin sebebi nedir?
Bu hastalığın malum kati bir sebebi yoktur. Hastalığın sebepleri hastalık esnasında beyinde gerçekleşen değişimler, başka hastalıklardan farkları, şiddetlendiren durumlarla ilgili araştırmalar devam etmektedir. Erişilen noktada malum bilimsel gerçek hastalığın nörobiyolojik bir süreç olduğu ve hastalık gelişiminde genetik şu demek oluyor ki kalıtımsal faktörlerin de rol oynadığıdır. Tıpkı alkolizm, patolojik kumar, depresyon ve daha pek çok psikiyatrik hastalık şeklinde trikotillomani de genetik, duygusal ve çevresel faktörlerin bir bileşimi sonucu ortaya çıkar. Fakat unutulmaması ihtiyaç duyulan nokta saç koparmanın birbirlerinden değişik hastalılarda ortaya çıkabilen bir emare olabileceğidir. Tıpkı yüksek ateşin zataürre, idrar yolu enfeksiyonu, güneş çarpması şeklinde birbirlerinden değişik sebepleri olabileceği şeklinde saç koparma da değişik psikiyatrik hastalıklar esnasında izlenebilir.
Trikotillomani ismi nereden gelir?
1889'da Fransız dermatolog Francois Hallopeau tarafınca saç koparma hastalığına bu isim verilmiştir. Yunanca triko saç, tillo çekme, ve engel delilik, çok fazla talep anlamına gelmektedir.
Trikotillomani kimlerde görülür?
Her yaştan, her etnik gruptan, cinsiyetten, milletten ve sosyoekonomik düzeyden kişide bu hastalık izlenebilir. Çocukluk döneminde hastalık kızlarda ve erkeklerde neredeyse eşit sıklıkta izlenirken yetişkinlikte vakaların %80-90'ı hanımdır. Cemiyet içinde görülme sıklığı %1-3'tür. Başka deyişle Türkiye'de tedavi alan, almayan, hastalığının bilincinde olan olmayan, kimisi şiddetli kimisi hafifçe ortalama 1-1,5 milyon trikotillomani vakası mevcuttur.
Trikotillomani ne süre başlar?
Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir fakat çoğunlukla geç çocukluk ve erişkinlik süreci nde, 11-13 yaş civarında başlar. Hastalığın daha sık başladığı bu dönem akla hastalığın başlangıcında bir takım hormon değişikliklerinin sebep olabileceğini düşündürmektedir. Fakat yaşlılıkta ya da hemen hemen 1 yaşın alt kısmındaki bebklerde hastalığın izlenebildiği ender durumlar da vardır. Hastalık çoğunlukla yaşamın stresli bir döneminde, mühim bir yaşam vakasını takiben izlenir. Fakat duruduk yere, kişinin yaşamında herşey olağan akışında iken de başlayabilir.
Trikotillomani hastalığı kendiliğinden geçebilir mi?
Bir bireyde hastalığın iyi mi seyredeceğini tam olarak anlamak mümkün değildir. Asla tedavi almayanlarda trikotillomani çoğu zaman uzun seneler sürer fakat süre içinde şiddetlendiği ve azaldığı dönemler, hatta arada bir çok ay yıl neredeyse tamamen ortadan kalktığı, sonrasında tekrardan canlandığı dönemler izlenir. Bu kronik gidiş yaşam boyu sürebilir. Fakat bilhassa bebeklikte ya da erken çocukluk döneminde başlamış olan pek çok vakada saç koparma kısa bir süre devam edip kendiliğinden ortadan kalkabilir.
Saç koparma ağrılı mıdır?
Hastalarımıza saç koparmanın ağrılı olup olmadığını sorduğumuzda birbirlerinden çok değişik yanıtlar alırız. Bir büyük bölümü vücudun değişik yerlerinden kıl koparmanın ağrılı olmaktan öte rahatlatan bir fiil bulunduğunu ifade ederler. Koparmak için ortaya çıkan dürtü ve karşı konulamaz hale ulaştığında saçın ya da kılın koparılması ile ortaya çıkan rahatlamadan bahsederler. Bir takım hastalar şartları sanki bir yerin çok kaşınması ve kaşınıldığında ortaya çıkan rahatlamaya benzetirler. Bazıları ise ıstırap duyduklarını ama gene de karşı koyamadıklarını ifade ederler. Şahıs günde yüzlerce, kimi süre binlerce tel saç ya da kıl koparır, tekrarlayan koparma hareketi sebebi ile el, bilek, dirsek ağrıları-sancıları ortaya çıkabilir. Kıl ya da saç köklerinin iltihaplanması sebebiyle ağrılı şişlikler ortaya çıkabilir. Fakat bu fena sonuçlar dahi büyük bölümü süre kişinin saç koparmayı durdurabilmesine yaramaz.
Saç koparma - Trikotillomani hastalığı kişinin kendine kasıtlı olarak verdiği bir zarar mıdır?
Hayır, şahıs hastalıktan memnun değildir, kurtulmak ister, verdiği zarardan muzdariptir. Görünüşüne ve hayatına zarar verdiğini bilir, durdurmaya çalışır ama başarısız olur. Tıpkı tırnak yiyenlerin bu konuyu durdurmak isteyip başarısız olmaları şeklinde bir durumdur. Hastalığı yaşamayan pek çok şahıs “istesen durdurursun, koparmazsın†dedikçe anlaşılamamanın verdiği sorun ile daha da şiddetlenir.
Trikotillomani, takıntı hastalığının bir şekli midir?
Hastalıkların adları şu demek oluyor ki etiketler hekimler ve başka sıhhat profesyonelleri arasındaki iletişimi kolaylaştırmk için vardır. Bu sebeple aynı hastalığa dünyanın her yerinde aynı tanının konması ve benzer tedavilerin uygulanması için türlü hastalık sınıflandırmaları yapılmıştır. Bu sınıflamalarda trikotillomani ve obsesif kompulsif bozukluk değişik grup hastalıklar olarak anılırlar. Trikotillomani bir takıntı olmaktan ziyade “dürtü denetim bozukluğu†olarak anılan bir grupta sınıflanmıştır. Fakat trikotillomani tekrarlayıcı davranış şekli ve yapmak için karşı konulamaz talep duyulması ile takıntı hastalığını da çağrıştırır. Kişinin kimi zaman farkına varmadan otomatikman saç koparması ise tik bozukluğuna benzer. Fakat tedaviye başvurulduğunda doktor ve psikolog her bir vakayı hastalığın etiketine nazaran değildir, hastanın kendi özelliklerine nazaran tedavi sürecine alacaktır.
Saçları yutma da hastalığın bir parçası mıdır?
Koparılan saç ya da başka vücut kıllarının köklerini ağza alamk, emmek ya da saçı tümüyle yutmak oldukça sık görülen bir davranıştır. Yutme kimi zaman saçın bir tek kök kısmını yutma şeklinde kimi zaman de tüm saçı yutma şeklinde olabilir. Saçın tümüyle yutulması bir süre sonrasında barsaklarda biriken saçların yumak haline gelmiş olarak barsakları tıkamasına sebep olur. Trikobezoar ismi verilen bu vaziyet acil cerrahi müdahale gerektirecek kadar disiplinli olabilir. Ender görülen bu vaziyet eğer lüzumlu müdahale yapılmazsa ölümle sonuçlanabilir. Kişinin hastalığından utanması sebebiyle tıbbi yardım istememesi ölümcül sonuçlanma riskini artırır.
Yrd. Doç. Dr. Gökben Süratli Sayar
Saç Koparma Hastalığı ve Kurtulma Yolları
Eminiz çoğunuz ‘Trikotillomani' adını ilk kez duyacaksınız. Göze çarpar derecede saç kaybıyla sonlanacak şekilde kişinin kendi saçlarını yine yine yolmasına ‘Trikotillomani' deniliyor. Eski Yunanca bir sözcük olup ‘saç koparıyorum' demek oluyor. Çok az daha açarsak; Thrix=Saç, Tillein=Çekmek ve Mania=Delilik sözcüklerinden oluşturulmuş. Zamanı 1889 yılına uzanan bu hastalık, Fransız dermatolog Hallopeau tarafınca; saçlarını tutamlar halinde koparan ve bir tür alopesi (kılların olduğu bölümde kılların dökülmesi) olarak değerlendirilen bir hastanın incelemesinde tanımlanmış.
‘Takıntı ve zorlantı bozukluğu ile ilişkili bozukluklar' grubunda kabul ediliyor. Pek çok sebebi olsa da hastalık başlangıcı genellikle strese bağlanıyor. Anne-çocuk ilişkisindeki bozukluklar, yalnız bırakılacağına ilişkin korku ve yakın zamandaki kayıplar da etkili oluyor. Acıbadem International Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Hasret Yıldız “Aşırı mükemmeliyetçi, eleştirici annelere rağmen, edilgen ve duygularını belirgin etmeyen babalar bu hastaların ailelerindeki sık rastlanan bulgulardandır†diyor.
Koparılan kıl yutulabiliyor da
Toplumun % 2-4'ünde görülen ve bilhassa 2-6 yaş ile erken erişkinlik dönemlerinde rastlanan, erişkinlik döneminde ise averaj 17 yaşlarında ortaya çıkan hastalıkta en fazlaca saçlar koparılmakla beraber, kılın olduğu tüm mıntıkalar başa nazaran daha ender de olsa yolunabiliyor. Kaşlardan, kasık bölgelerinden, koltuk altından, göğüslerinden ve kollarından tüy yolanlara da rastlanabildiğini belirten Dr. Yıldız, trikotillomani hastalarının ortalama % 30'unda trikofaji şu demek oluyor ki kılı kopardıktan sonrasında ağıza götürüp çiğneme hatta yutmanın da söz mevzusu olabildiğini söylüyor. Kimi zaman mide ve bağırsak duvarına yapışan kıl topakları sertleşip taşlaşıyor ve karın Ağrısı-sancısı, bulantı, kusma, fena ağız kokusu, iştahsızlık, kabızlık-ishal, midede gaz hatta kanamaya yol açıyor.
Kimi şuurlu kimi bilincinde olmadan yapıyor
Hastalığın temel hususi durumunun saç yitimi ile sonuçlanabilecek şekilde kişinin yineleyici olarak saçını çekip kopartması bulunduğunu belirten Dr. Yıldız, bunun ‘odaklanmış koparma' ve ‘otomatik koparma' olarak iki türde görüldüğünü söylüyor. Odaklanmış koparma, şuurlu ve amaca yönelik olarak meydana getirilen saç yolma demek oluyor. Hiddet, incinme ve kendini değersiz hissetme durumlarında bu negatif duyguları azaltmak amacıyla yapılıyor. Bu kişiler genel olarak daha kaygılı kişilik yapısına haiz.
Otomatik koparma ise daha çok bir alışkanlık ve şahıs bu konuyu yaptığının bilincinde dahi değildir. Bu tip koparmanın daha çok sakin ortamlarda, yalnızken, yazı yazarken, bilgisayar başındayken, tv izlerken, Kitap okurken, telefonla konuşurken ya da uykuya dalarken gerçekleştiğini belirten Dr. Yıldız, bu kişilerde çoğunlukla depresif emarelere rastlanıldığını söylüyor. Pek çok şahıs saç, kaş ve kirpik koparmayı tek başına yapmasına rağmen, topluluk içinde icra eden kişilere de rastlanılabiliyor.
Üzüntü duymuyorlar
Saç ya da vücuttaki başka kılların koparılmasıyla gerginlikten kurtulma ve rahatlama söz mevzusu olmakla beraber bu tüm hastalarda gözlenmeyebiliyor. Hastaların büyük bölümü ağrı-sancı ya da ıstırap duymadıklarını belirtiyor. Kimi süre kaşıntı hissedilebiliyor. Bulgular genellikle yalnızken ortaya çıkmış olduğu için bunun tedavi edilmesi ihtiyaç duyulan bir problem bulunduğunun anlaşılamadığını belirten Dr. Yıldız bu davranışlara tırnak yeme, parmak emme ya da sallanma şeklinde davranışların da eşlik ettiğini söylüyor. Saç, kirpik ya da kaşların yolunması bir süre sonrasında bu kılların geri gelmemesi sonucunu doğuruyor. Saçsız, kirpiksiz ya da kaşsız olmak görüntü olarak ek sorunlara yol açacağı için ‘niçin' sorusuna cevap vermek de yorucu ve stresli oluyor. Süre geçtikçe problemi çözmek zorlaşıyor ve çoğu zaman probleminin çözümü kuaförlerde arandığından tedaviye müracaat süresi uzuyor.
Peruk, makyaj ve gözlükle gizleniyor
Saç yolma davranışı devam ettikçe hastaların fizyolojik görünümlerinde değişimler oluyor ve hastalar bu konuyu makyaj, gözlük ve perukla kapatmaya çalışır. Saç yolma ataklarından sonrasında hiddet, üzüntü ve suçluluk duyguları yaşanabildiğini, kişinin kendini negatif değerlendirdiğini ve bu davranışını denetim edemediği için hayal kırıklığı yaşadığını, kendine güveninin azaldığını belirten Dr. Yıldız “Toplum içinde bu kişilerin kabul edilebilirliği daha düşüktür ve bu da kişinin yalnızlaşmasına yol açmaktadır. Toplumsal izolasyonları daha çoktur. Süre içinde dostlarıyla görüşmelerinde azalma olur, yakınlık kurmada azalma ve zorlanma, aile ilişkilerinde bozulma, işten kaçınma, kariyer ile ilişkili fikirlerde azalma ve hususi boş süre aktivitelerinden kaçınma görülür.
Sigara içmede artış, çok yiyecek yeme davranışları bu sorunlarla kafa etmede kullanılan yöntemler olabiliyor. Depresif emareler eşlik edebiliyor ve devam eden yalnızlık, sorun şeklinde hisleri sebebiyle saç yolma davranışının devam etmiş olduğu bir kısır döngü oluşuyor†diyor.
Hastalık ne kadar geç ortaya çıkarsa belirtilerin o aşama yoğun olarak görüldüğünü, tedaviye direnç ve bununla beraber görülen sorunların sayısının arttığını belirten Dr. Yıldız, erken yaşlarda fark edilmesi ve tedavi edilmesi durumunda ise iyileşme oranının daha yüksek bulunduğunu söylüyor.
Tedavide ‘davranışçı yöntemler' modeli
Saç koparma hastalığı bugüne dek oldukça az araştırılmış bir mevzu. Tedavisinde ilaç ve psikoterapi beraber uygulandığında başarı oranı çoğalıyor. Tedavinin çoğu zaman psikiyatrist ve dermatolog tarafınca ortaklaşa yürütülmesi icap ettiğini belirten Dr. Yıldız, “Tedavisinde altta yatan nedenin ve birlikte rol alan durumların tanınması ve giderilmesi ilk iştir†diyor. Davranışçı yöntemler ismi verilen tedavi yönteminin uzun sürmekle beraber etkili bulunduğunu belirten Dr. Yıldız, bu sistemleri,metotları şöyleki sıralıyor:
Bilişsel-Davranışçı Terapi: Bu yaklaşım kişinin, kendiyle ve saç koparma davranışıyla ilgili yanlış ve çarpık inanışlarını tanımlamayı ve bu tarz şeyleri daha uygun ve yapıcı inanışlarla değiştirmeyi maksatlar. Bilişsel-davranışçı terapinin, bu hastaların %70' inde bir düzelme sağlamış olduğu saptanmıştır.
Alışkanlığı tersine çevirme: Bu yaklaşımda kişide farkındalık uyandırmak ön plandadır. Bu farkındalık, kişiyi saç koparmaya nelerin ittiğini fark etmesini ve daha sonrasında saç koparmak yerine başka bir davranışı koymasını ihtiva eder. Bu yaklaşımda, kişinin kendini devamlı gözlemlemesi, çizelgeler tutması ve kendini ödüllendirmesi beklenir. Alışkanlığın, daha uygun bir alışkanlıkla yer değiştirmesi hastalığın tedavisindeki en etkili yaklaşımlardan biridir.
Uyaranı denetim etme: Bu yaklaşımda gaye, kişinin saç koparma eylemini gerçekleştirmesine engel olmaktır. Kişinin saçına ulaşmasını engellemek için eline eldiven taktırmak, saçını örtmek suretiyle şapka takmaya teşvik etmek, koluna şıngırtılı bilezikler takmasını istemek şeklinde engeller planlanır.
Gevşeme: Gevşeme sistemlerinin-,metotlarının tedaviye eklenmesi, tek başına etkili bir yöntem olmamakla beraber, başka yöntemlerle bir arada kullanıldığında bu yöntemlerin etkinliğini artırmaktadır.
Hanımefendi Saç Modası ve Saç Modelleri
Hanımlarda Saç Dökülmesi ve Saç Ekimi
Saç koparma hastalığından iyi mi kurtulabilirim?
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR